Evet kadının görevi çok büyük, güçlü olmak zorunda tek kelimeyle yine aynı yere varıyoruz yani :) Çocuğu doğuran kadın, onu büyüten kadın, evle ilgilenen kadın, çalışan kadın, kocayla ilgilenen kadın. Yani gerçekten hayattaki en büyük zorluk kadın olmak. Bu yüzden hep dertlenenler de onlar. Ama haklısınız kadına çok çok büyük yük düşüyor, erkeğin biraz onları hafifletmesi lazım ki yeni nesil erkeklerin çoğu öyle. Yani dediğiniz yavaş yavaş gerçek oluyor :)Yok ben baştada belirttim zaten tek taraflı değil erkeğin eve geç gelmesinide doğru bulmuyorum diye . Tabiki adamda eşinin sozunu dinicek yapıcak ancak bunu yaptıracak olan kadındır bunu anlatmaya çalışıyorum . He bazı adamlar varıdr ne yaosan fayda olmaz onlara bişey diyemem . Ama genel olarak kadının gorevinin büyük olduğunu soyluyorum yine dediğim gibi bu sadece benim fikrim
Colugu cocugu salmak derken,yani ailedeki bireylerin herseyini kendimize yuk ediniriz ya onu dedim,genelde bizim kadinimizda vardir bu,esle cocukla yada aileden biriyle bir derdimiz varsa ugrasiriz yani,relax olma durumu yok pek, ha keske olsa o ayri ama yapamiyoruzOlay çoluğu çocuğu salıp kendi haline bırakmak değil, hayatın merkezine koca denen varlığı koymak. Klasik türk ailesinde kadın evde oturup bekler, adam ya kahvededir, ya maç yapar ya arkadaşlarıyla içmeye çıkar. Hal böyle olunca kadının da tepesi atar. Normal şeyler bunlar. Hayatınızın merkezi kendiniz olun. Kendiniz için bir şeyler yapın, bir hobiniz olsun, arkadaşlarınız olsun, evlenince arkadaşları boşamayın. Siz de sosyal olun, hayata karışın. Eşinizle de aktiviteler yapın ama sürekli peşinde dolanmayın, her yere yapışık ikiz gibi gitmeyin. Hayata bakışınız, duruşunuz olsun. Okuyun, öğrenin, tartışın, fikir edinin.. O zaman mutlu olursunuz gibi geliyor bana.
Ahanda ben de kamu spotu yaptım.
Ama kendini kaptiranlar olduğunu görünce etrafımda öyle bir söz söyledim elbette sende haklisinKimse colugu cocugu kocayi kendi haline salip ohh be dunya varmis demez..Aslinda burada anlatilanlar hayatin gercekleri, ama kucuk, ama buyuk..kiminin kv kimi es kimi cocuk anlatacak birseyleri vardir..Kimi is hayatindadir is durumlarindan,kimi evindedir esinden komsusundan,kimi okuldadir dersinden hocasindan bahseder..Yani bu demek degil ki tum kadinlar kocaya takik..Dizilerle alakasi oldugunu sanmiyorum olayin zira kadinlarimizin dizi izleyip izleyip,haydi bakalimm entrikanin dibine vuralim kafasinda olduklarimi sanmiyorum..Insanlar.sorunlar yasiyorlar,diziler hayatlardan alinti ,hayatlar dizilerden degil.
Çözüm yine kadında. Kadının uğraşı olsa kimseyi kendine yük edinemez, dert edemez. Ama uğraşı yoksa kocaya sarar, çocuğa sarar, kayınvalideye sarar, sarar da sarar.Colugu cocugu salmak derken,yani ailedeki bireylerin herseyini kendimize yuk ediniriz ya onu dedim,genelde bizim kadinimizda vardir bu,esle cocukla yada aileden biriyle bir derdimiz varsa ugrasiriz yani,relax olma durumu yok pek, ha keske olsa o ayri ama yapamiyoruz
Dogru soyluyorsun insan kendi degerini bilmeli,kendini yetistirmeli,özsaygisini korumali..Iste bunun icinde dengeyi iyi kurmak lazim galiba bilemedimAma kendini kaptiranlar olduğunu görünce etrafımda öyle bir söz söyledim elbette sende haklisin
Yapı olarak amaan boşver diyemiyoruzki yetıştirilme tarzimiz öyle değil. Herşeyin dört dörtlük olmasini istemek doğamızda var. Gördüğümüz anne modeli hep aynı. Şikayet ettiğimiz erkekleri yetiştiren de aynı anne modeli. Yeni nesili yetiştiren bizler olacağiz.Evet kadının görevi çok büyük, güçlü olmak zorunda tek kelimeyle yine aynı yere varıyoruz yani :) Çocuğu doğuran kadın, onu büyüten kadın, evle ilgilenen kadın, çalışan kadın, kocayla ilgilenen kadın. Yani gerçekten hayattaki en büyük zorluk kadın olmak. Bu yüzden hep dertlenenler de onlar. Ama haklısınız kadına çok çok büyük yük düşüyor, erkeğin biraz onları hafifletmesi lazım ki yeni nesil erkeklerin çoğu öyle. Yani dediğiniz yavaş yavaş gerçek oluyor :)
Ic dünyamızla alakalı . Davraniş seklimizi şöyle önizlemeden gecirsek dısardan bir göz gibi baksak cözümü buluruz gibi geliyor.Dogru soyluyorsun insan kendi degerini bilmeli,kendini yetistirmeli,özsaygisini korumali..Iste bunun icinde dengeyi iyi kurmak lazim galiba bilemedim
Evet haklisin,kendimde deneyimliyorum suan bunu,insanin kendini bos birakmasi esittir ota b.ka sarmasi demek..Kadin olmak zor vesselam,savasci bir ruh istiyor,hayatla savasan..Çözüm yine kadında. Kadının uğraşı olsa kimseyi kendine yük edinemez, dert edemez. Ama uğraşı yoksa kocaya sarar, çocuğa sarar, kayınvalideye sarar, sarar da sarar.
Evet haklisin,kendimde deneyimliyorum suan bunu,insanin kendini bos birakmasi esittir ota b.ka sarmasi demek..Kadin olmak zor vesselam,savasci bir ruh istiyor,hayatla savasan..
Kendi gücümüzün farkına varırsak yapabileceklerimizin ulaşabileceklerimizin... bu bizim seçimimiz . Mutsuzluk da bir seçimdir. Öyleyse neden böyle bir seçimle dert ediniyoruz ki . Dert dediklerimizin üzerine gidersek çözmeye çalışırsak kazançlı biz oluruz . Mesela kaynanani mi sevmiyorsun o da seni mi sevmiyor . Yine de hep ara sor iyilikle yaklaş vakit gecir iltifatlar et hediyeler al. Hem eşin hemde kaynanan nasil mutlu olur sevgi bulaşıcıdir. Eşini doğuran kadına en azındab saygı olsun. Yaşlılar cocuk gibi ilgi bekler şımarıklik yapar onlarda öyle ıste . Önce kendini sev sonra eşini sonra ikinize ait herseyi ... iyi geceler teşeķķur ederim herşey icin
Evlilliğe sadece dini olarak bakarsak adama 4 kadın da helalMantıken duşunduğunuzde bir kadının eve geç saatte gelmesi sizce hoş bir davranış mı . Birazda dini olarak bakarsanız evliliğe o zaman gerçekten huzurlu ve mutlu bir evlilğe sahip oluncağını anlarsınız . Tabiki erkeğinde eve geç saatte girmesi hoş birşey değil bunlar karşılıklı oluncak şeyler ama biraz daha hoşgoru biraz daha anlayış bence . Bu benim fikrim benim bakış açım bu yönde açıkçası
Mecburi değil bu 4 e kadar yolu var ancak olsun olmalı denmiyo gerekli durumlarda onu bile onermiyolar çünkü hiç biri efendimiz kadar adaletli olmadığı olamıca için . Siz başka turlu yaşayabilirsiniz bu beni ilgilendirmiyo bunlarda benim fikrim zatenEvlilliğe sadece dini olarak bakarsak adama 4 kadın da helal
Kesinlikle katılıyorum.Baştan beri yorumlarımda bu fikirden yola çıktım. Ancak şimdi size ne yorumlar gelecektir. Bırak yapmayı, yazılmasına bile karşıyız. Sürekli beynimizde bir olgu var ona göre hayat düzenlensin. Ama karşı tarafında bi hayat görüşü, anlayışı, yaşayışı var. işte bunlar bu fikirler çakıştı mı hemen buraya konu açıyoruz.Iyi geceler. Dertlerimiz hep eşimizle ilgili olmaya başlamış. Hep takip ediyorum da . Evliyiz elbette hayatımızın merkesinde eşlerimiz. Peki ya bizim hayatımız?? Onlar eve geç mı geldi aldatıyor mu ? İlgileniyor mu ? Çocuguyla ilgili bir baba mı? Kaynana derdi falan filan. Hep aynı sey. Biz öncelikle bireyiz . Kafamizi sürekli eşlerimize takip kafamizda kurgulayip sonrada eşlerimize sardıgimiz vakit gözlerindeki değeri zaten baştan düşürmüş oluyoruz. Farkına varmadan mızmız dırdırcı bir insan haline geliyoruz. Neden ilgi istediğimiz icin . Halbuki kendimize asıl kendimiz ilgi gösterirsek hersey daha farklı olacaktır. Elbette onlarin da hatalari yanlişliklari öküzlükleri olabiliyor. Zekamızı iç güdülerimiz ortaya koyup üstesinden geleceğimize inaniyorum. Evde onları bekleyip depresyona girip çaresiz ev kadıni modundan bir an evvel çıkmalı. Bu elbette dert değil ama silkelenmek lazım . Çözümünü bildigimiz durumlari dert olarak kendimize zehir ediyoruz hayatımızı. Çözüm belli ama nefsimiz çok daha belli . Hıc bir erkek sonsuza kadar agucuk bugucuk bizimle ilgilenmesi mümkün degil . Çok dizi izlemeyelim lütfen