dert sizsiniz

Iyi geceler. Dertlerimiz hep eşimizle ilgili olmaya başlamış. Hep takip ediyorum da . Evliyiz elbette hayatımızın merkesinde eşlerimiz. Peki ya bizim hayatımız?? Onlar eve geç mı geldi aldatıyor mu ? İlgileniyor mu ? Çocuguyla ilgili bir baba mı? Kaynana derdi falan filan. Hep aynı sey. Biz öncelikle bireyiz . Kafamizi sürekli eşlerimize takip kafamizda kurgulayip sonrada eşlerimize sardıgimiz vakit gözlerindeki değeri zaten baştan düşürmüş oluyoruz. Farkına varmadan mızmız dırdırcı bir insan haline geliyoruz. Neden ilgi istediğimiz icin . Halbuki kendimize asıl kendimiz ilgi gösterirsek hersey daha farklı olacaktır. Elbette onlarin da hatalari yanlişliklari öküzlükleri olabiliyor. Zekamızı iç güdülerimiz ortaya koyup üstesinden geleceğimize inaniyorum. Evde onları bekleyip depresyona girip çaresiz ev kadıni modundan bir an evvel çıkmalı. Bu elbette dert değil ama silkelenmek lazım . Çözümünü bildigimiz durumlari dert olarak kendimize zehir ediyoruz hayatımızı. Çözüm belli ama nefsimiz çok daha belli . Hıc bir erkek sonsuza kadar agucuk bugucuk bizimle ilgilenmesi mümkün degil . Çok dizi izlemeyelim lütfen

Size kesinlikle katılmıyorum. Bu forumdakilerin çoğu evde oturup kocasını düşünüp depresyona giren kadın değil, meslek sahibi çalışan kadınlar.. hayatı tek başımıza yaşamıyoruz ve evlendiğimiz andan itibaren bambaşka bir aile giriyor hayatımıza. Daha düğün günü takıların peşine düşen bir kaynana karşısında kendimizle ilgilenip, kendimizi hayatın merkezine koyarak mı çözüm bulmalıyız? Yahut vaktinde evine gelmek yerine arkadaşlarıyla bekarmışçasına gezen bir eşle sorunu bu yolla mı çözmeliyiz? Burada hayatın gerçekleri var hanımefendi. Şiddet gören, aldatılan kadınlar..

Ayrıca evlilik iki tarafa da sorumluluk yükler. Erkekler o sorumlulukları yerine getirmezken niçin kadınlar dırdırcı oluyor ki? Evliliğin gerçeklikleri var ve iki taraf da aynı saatte evde olmalı ekstrem durumlar dışında. Iki taraf da aynı şekilde birbirleriyle ve çocuklarıyla ilgilenmek zorunda. Burdaki sorunlar erkeği hayatın merkezine koymaktan kaynaklanmıyor, erkeklerin hayatımızın ortasına "sorumsuzluk, ilgisizlik, aldatma ve hatta şiddet" gbi sorunlar koymasından kaynaklı..

Kadınları güçlü olmaya davet ediyorken tamamen onları aşagılayan
bir yazı..

Bu arada evli değilim..
 
Mecburi değil bu 4 e kadar yolu var ancak olsun olmalı denmiyo gerekli durumlarda onu bile onermiyolar çünkü hiç biri efendimiz kadar adaletli olmadığı olamıca için . Siz başka turlu yaşayabilirsiniz bu beni ilgilendirmiyo bunlarda benim fikrim zaten
neymiş gerekli durum ?
 
kadınları dırdırcı mız mız hale getirip bide sen böyle değildin diyorlar. kendiler en ufak yan çizince laf söylenmiyor ama evde işleri ağırdan alsanız. güvenilmez beceriksiz oluyorsunuz.
 
Size kesinlikle katılmıyorum. Bu forumdakilerin çoğu evde oturup kocasını düşünüp depresyona giren kadın değil, meslek sahibi çalışan kadınlar.. hayatı tek başımıza yaşamıyoruz ve evlendiğimiz andan itibaren bambaşka bir aile giriyor hayatımıza. Daha düğün günü takıların peşine düşen bir kaynana karşısında kendimizle ilgilenip, kendimizi hayatın merkezine koyarak mı çözüm bulmalıyız? Yahut vaktinde evine gelmek yerine arkadaşlarıyla bekarmışçasına gezen bir eşle sorunu bu yolla mı çözmeliyiz? Burada hayatın gerçekleri var hanımefendi. Şiddet gören, aldatılan kadınlar..

Ayrıca evlilik iki tarafa da sorumluluk yükler. Erkekler o sorumlulukları yerine getirmezken niçin kadınlar dırdırcı oluyor ki? Evliliğin gerçeklikleri var ve iki taraf da aynı saatte evde olmalı ekstrem durumlar dışında. Iki taraf da aynı şekilde birbirleriyle ve çocuklarıyla ilgilenmek zorunda. Burdaki sorunlar erkeği hayatın merkezine koymaktan kaynaklanmıyor, erkeklerin hayatımızın ortasına "sorumsuzluk, ilgisizlik, aldatma ve hatta şiddet" gbi sorunlar koymasından kaynaklı..

Kadınları güçlü olmaya davet ediyorken tamamen onları aşagılayan
bir yazı..

Bu arada evli değilim..
Evlilikle ilgili şomdiden önyargılı olmuşsunuz. Aldatmak şiddet ve diğer kabul edilmeyecek özellikleri barındıran eşler sorunlu zaten sabir gösterecek tarafı yok. Benim lafım gercekten ortada büyük sorun olmadan kendine dert edinen kadınlara. Evlendikten sonra farklı bir psikolojiye bürünüyotuz. Klişe olacak ama evlenince anlarsınız. Hemcinsimi aşağılamak gibi bir niyetim olamaz öyle anlasildiysam özüt dilerim
 
Erkek ve kadın fizyolojisi de düşünce tarzı da farklı. Evet her birey birbirine göre farklılık gösterebilir ama kadın ve erkek arasında ciddi bir fark var. Onlar bizim kadar duygusal değiller bizim kadar ince dusunemiyorlar. Daha basit düşünüp daha basit yaşıyorlar. Bence çok beklentiye girmeden yaşamak lazım. Neden ben omrumu ilgi girmeyi bekleyerek geciriyim ki. Konu sahibi arkadasin da dediği gibi hayatın merkezine koymamak lazım eslerimizi yada başka herhangi birisini. Birisinin üzerine çok dusersen ters teper. Bu genelde böyle. Birisi surekli bana canım cicim sirinlik yapıp aynısını benden beklerse dur bi ne oluyoruz nefes alalım derim ki zaten her dakika böyle olursak çok bi kıymeti de kalmaz.
Biz birey olmaliyiz. Hayattaki sifatimiz neden x'in esi olsun! Ben bir bireyim ve kendim varım. Maalesef sadece birisinin eşi olmak için evliliğini surdurenler ve hayatını eşine hizmet etmeye adamis kadınlar var. Adam ayda yilda bir iki güzel soz soylesim diye gözünün içine bakanlar var. Ne ara bu kadar aciz olduk?
Adam eve geç gelsin ben oky deyim. Olmaz kardeşim ben nasıl ki saygıyla uzerime düşeni yapiyorsam o da yapacak. Yapilacak bir is varsa gitsin yapsin eve de gec gelsin ama keyfi istiyor diye beni evde yalniz birakamaz.
Yolunda gitmeyen birsey varsa da anlatacağız doğruyu göstereceğiz esimize Ben söylemem eşim anlasın mantığı da çok islemiyor maalesef. Dedim ya erkekler bizim kadar ince dusunemiyorlar.
Erkeklere bize yardım etmemin guzelligini hissettirecegiz. En azından benim için artık geçerli bu. Ama hep söylediğim birsey var. Kadın olarak uzerimize düşen en en büyük görev erkek evlatlarimizi da kiz evlatlarimizi buyuttugumuz gibi sevkatli merhametli sorumluluk sahibi birey olarak yetiştirmek.
Bunları yazdım diye herseyi dört dörtlük uyguluyorum hayatim mukemmel diyemem ama yavaş yavaş farkına varıyorum. Evet çok bocaladim eklendiğimde ama sizlerin de bana çok katkısı oldu. Hazır yeri gelmişken bir de teşekkür ederim size :)
 
Evlilikle ilgili şomdiden önyargılı olmuşsunuz. Aldatmak şiddet ve diğer kabul edilmeyecek özellikleri barındıran eşler sorunlu zaten sabir gösterecek tarafı yok. Benim lafım gercekten ortada büyük sorun olmadan kendine dert edinen kadınlara. Evlendikten sonra farklı bir psikolojiye bürünüyotuz. Klişe olacak ama evlenince anlarsınız. Hemcinsimi aşağılamak gibi bir niyetim olamaz öyle anlasildiysam özüt dilerim

Evlilikle ilgili önyargılarım yok. Iyi giden bir ilişkim ve evlilik planlarım var zaten. Evlenmeden önce ilgili, sevgi dolu adamların evlendikten sonra birer oduna dönüşmesi karşısında farklı psikolojiye bürünen niçin kadın oluyor ki? Benimle görüşebilmek için kırk takla atan sevgilim evlendiğimizde eve geç gelip sonra da kıçını devirip tv izlerse sorun bizde mi olacak yani? Niçin bu durumu doğal karşılamamak bizi kusurlu yapsın ki?

Ayrıca insan zaman zaman ufacık şeyleri bile dert edinebilir bundan daha doğal ne olabilir ki? Tırnağım
kırıldığı için saatlerce arkadaşlarıma
dert yandığımı bilirim..

Son olarak kadınları aşağılamadığınızı yazmışsınız ama başlık bile "dert sizsiniz"
 
Evlilliğe sadece dini olarak bakarsak adama 4 kadın da helal :KK9::KK9:
:KK70::KK70::KK70::KK70::KK70::KK70:
Olayi buraya cekmek hicbir anlam yuklemez konuya..Bu zamanin erkekleri bir tane hanimlarinin hakkini odeyemiyor kaldi ki 4 tane..Islam kimseyi magdur etmez,kuru kuruya evlenin 4 kadinla ohhh kurun haremi durumu yokk.O izin cogu erkege su zamanda kul hakki olarak geri doner.
 
BDV'deki evlilik hayatı ile ilgili çoğu sorun sadece anlayışsızlıktan kaynaklanmıyor maalesef...

Sorunların kökenine indiğinizde daha acı durumlarla karşılaşıyorsunuz..

Eşini döven mi ararsınız, iş yerindeki bir bayanın dört bi yandan çekilmiş fotoları telefonunda duranı mı ararsınız, eşinin telefonuna gizli ses kayıt dinleyici mi yerleştiren ararsınız, eşini dövüp sokağa atanı mı, kumar oynayanı mı.... Yok yok yani.. Bunlar sadece erkeği merkeze koymakla, birbirine karşı hoşgörülü olmamakla açıklanabilecek kadar basit değil...

Dini /toplumsal ahlak.. v.b. artık her neyi referans alıyorsak hepsini kaybetmişiz.
Felsefesinden arındırılmış bir din, ahlaktan yoksun hayatlar, kısacası erdem sahibi değiliz...

Acilen din derslerinden ziyade ahlak derslerinin okutulması gerekiyor bu toplumda...
Baksanıza halen daha dört mü bir mi tartışması yapılıyor bu toplumda.
 
  • Beğen
Reactions: twe
Iyi geceler. Dertlerimiz hep eşimizle ilgili olmaya başlamış. Hep takip ediyorum da . Evliyiz elbette hayatımızın merkesinde eşlerimiz. Peki ya bizim hayatımız?? Onlar eve geç mı geldi aldatıyor mu ? İlgileniyor mu ? Çocuguyla ilgili bir baba mı? Kaynana derdi falan filan. Hep aynı sey. Biz öncelikle bireyiz . Kafamizi sürekli eşlerimize takip kafamizda kurgulayip sonrada eşlerimize sardıgimiz vakit gözlerindeki değeri zaten baştan düşürmüş oluyoruz. Farkına varmadan mızmız dırdırcı bir insan haline geliyoruz. Neden ilgi istediğimiz icin . Halbuki kendimize asıl kendimiz ilgi gösterirsek hersey daha farklı olacaktır. Elbette onlarin da hatalari yanlişliklari öküzlükleri olabiliyor. Zekamızı iç güdülerimiz ortaya koyup üstesinden geleceğimize inaniyorum. Evde onları bekleyip depresyona girip çaresiz ev kadıni modundan bir an evvel çıkmalı. Bu elbette dert değil ama silkelenmek lazım . Çözümünü bildigimiz durumlari dert olarak kendimize zehir ediyoruz hayatımızı. Çözüm belli ama nefsimiz çok daha belli . Hıc bir erkek sonsuza kadar agucuk bugucuk bizimle ilgilenmesi mümkün degil . Çok dizi izlemeyelim lütfen

Tebrik ederim tespitleriniz çok yerinde. Sürekli beklenti halinde olduğumuzdan hiçbir zaman gerçekten mutlu olamıyoruz.
 
kadınların ve erkeklerin tek sorunu eşleriyle dost ve arkadaş olmayı becerememeleri. bu yüzden hiç bir ortak aktiviteleri yok. Erkeklerin hoşlandığı ve kadınların hoşlandığı şeyler var bunu kimse reddedemez. Biraz ortak ilgiyle sıkı arkadaşlar olunabilir. Ben açıkçası erkek olsam, mizah anlayışı olmayan, teknolojiyi takip etmeyen hatta anlamayan, teknolojiyle ilgili tek bilgisi tv kumandası olan, ne video oyunlarını ne sinemayı ne gündemi takip etmeyen, fiziksel ve zihinsel olarak hantal bir kadını ben de istemem. kocaları onları koruyup kollasın diye ezik gibi davrandıkları için eşlerinden saygı görmeyen kadınlar dolu her yer.
Geçenlerde eşimle balkonda sohbet ederken alt kattaki 13 yaşındaki genç kız kocama "kanka" dediğimi duymuş. ve inanılmaz garipsemiş. Gelip bana sordu, "abla sen eşine kanka mı diyorsun???" dedi. "karı-koca önce arkadaş olurlar" dedim.ve bomboş baktı bana. Onun için o kadar tuhaf bir bilgiydi ki o kızcağız anlayamadı bile. Çünkü hayatında hiç böyle bir şey görmemiş,duymamış.
Bunun yanında Evliliğin aşk ateşini söndürdüğünü herkes söylüyor. O zaman geride ne kalacak. Eğer arkadaşlık, dostluk yoksa, sohbet edip,anlaşamıyorssanız, aşk da bitmişse ne kalır?...
Eşimle 8 yılı dolduran bir birlikteliğimiz,2 yıla yakın bir evliliğimiz var.Mükemmel miyiz? kesinlikle hayır...Pek çok sorun yaşadık. Arada aşk olmasaydı belki çözülemeyeckti.Ama çok şükür haline yoluna koyduk bana göre bu süreçte en önemlisi; Hiç bir zaman bir başımıza aktiviteler peşinde koşmadık. Ne yaptıysak birlikte, nereye gittiysek birlikte.
Bekar arkadaşlara da tavsiyem şudur: Tartışamadığınız, konuşamadığınız bir insanla evlenmeyin. Kaşı,gözü,parası,pulu mühim değil. Ama bu çok mühim. Aşık da olsanız tartışamıyorsanız, sorunlar sizi paramparça yapar.
 
neymiş gerekli durum ?
gerçekten çok doğru bir nokta... 500 yıl önce olsa o kızları kölelikten veya açlıktan kurtarmak için denilebilrdi.Ama bugün bunun hiç bir mantıklı izahı olamaz. "Gerekli" de olamaz. Lütfen tarihi o zamanın şartlarına göre değerlendirelim. Bir İlahiyat Profesorum vardı. Müslümanların en büyük yanlışı tarihi "tarihe" göre değerlendirememeleri derdi. "O mantıkla tüm müslümanların uzun beyaz elbiselerle gezmesi gerekirdi. Ama yaşadığımız yer çöl değil" derdi.Bu yüzden yüzyıllarca önce birden fazla kadın alma durumu da bu güne de uyarlanabilen bir şey değil. birden fazla alıntı yapmayı beceremediğim için sizin alıntıladığınızı alıntılayamadım umarım yorum sahibi görür:KK56:
 
Mecburi değil bu 4 e kadar yolu var ancak olsun olmalı denmiyo gerekli durumlarda onu bile onermiyolar çünkü hiç biri efendimiz kadar adaletli olmadığı olamıca için . Siz başka turlu yaşayabilirsiniz bu beni ilgilendirmiyo bunlarda benim fikrim zaten

Kocaniz adaletli olsa 4 kadinla evlenmesine izin verir misiniz ?
 
Konu sahibesi arkadasim yuregine saglik cok dogru tespitlerde bulunmussun...
 
Tekrar merhabalar. Kendi görüşümü herkese empoze etmem mümkün değil elbette .hepimiz bu duruma farklı yaklaşiyoruz doğal olarak. Okuduğum konularda aile iliskisi eşle ilgili durumlar hep aynı Sadece zaman mekan ve kişilikler farklı. Ben kadın olarak birey olmanın ancak içimizdeki kıskançlik paranoyalar iletisimsizlik güvensizlik gibi hasta duygulardan arınmamızla olur. Erkeklerinde hanzo tarafı var onlarin değismesini istiyorsak önce kendimizden başlamalı. Istemiyorsak ya halimizden memnunuz ya da bosanma arefesindeyizdir. Bana katılmayabilirsiniz. İlişki uzmani değilim. Bu kadar insanin ayni sorunlari yasamasinin sebeninin temeline inilip ne oluyoruz denilmeli. Tam tersi durumu erkeğin ozverili olusunu eve bagli olusunu cocuklari icin canini feda ederken annenin orali olmayisini bir erkegin esinden nasil sevgi direndigini yakindan şahit olmusumdur. Üzüntüden hasta olup vefat eden babamı sevgiyle anıyorum bütün kalbimle . Kadın erkek olarak da değil birey olarak düsünün herseyi.
 
Size kesinlikle katılmıyorum. Bu forumdakilerin çoğu evde oturup kocasını düşünüp depresyona giren kadın değil, meslek sahibi çalışan kadınlar.. hayatı tek başımıza yaşamıyoruz ve evlendiğimiz andan itibaren bambaşka bir aile giriyor hayatımıza. Daha düğün günü takıların peşine düşen bir kaynana karşısında kendimizle ilgilenip, kendimizi hayatın merkezine koyarak mı çözüm bulmalıyız? Yahut vaktinde evine gelmek yerine arkadaşlarıyla bekarmışçasına gezen bir eşle sorunu bu yolla mı çözmeliyiz? Burada hayatın gerçekleri var hanımefendi. Şiddet gören, aldatılan kadınlar..

Ayrıca evlilik iki tarafa da sorumluluk yükler. Erkekler o sorumlulukları yerine getirmezken niçin kadınlar dırdırcı oluyor ki? Evliliğin gerçeklikleri var ve iki taraf da aynı saatte evde olmalı ekstrem durumlar dışında. Iki taraf da aynı şekilde birbirleriyle ve çocuklarıyla ilgilenmek zorunda. Burdaki sorunlar erkeği hayatın merkezine koymaktan kaynaklanmıyor, erkeklerin hayatımızın ortasına "sorumsuzluk, ilgisizlik, aldatma ve hatta şiddet" gbi sorunlar koymasından kaynaklı..

Kadınları güçlü olmaya davet ediyorken tamamen onları aşagılayan
bir yazı..

Bu arada evli değilim..
agzina saglik.. ben uzun olur diye yazmamistim.. cok iyi ifade etmissin :KK19:
 
  • Beğen
Reactions: twe
X