- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #21
Sanatın ucundan kıyısından azıcık da olsa geçmiş bir insan olarak yorum yapayım dedim. Lisans mimarlık, yüksek lisans sanat ve tasarım diye kısa tanıtımdan sonra başlıyorum
1)Bu heyecan olayına çözüm bulan biraz bana da taktik versin. Geçen yıl itü'de iç mimarlık sempozyumunda bildiri sundum. Katılım tüm yüksek lisans ve doktora öğrencileri içindi. Elbette ki oradaki bölüm başkanı dekan vs de vardı. Sunumu hatırlamıyorum ama genel olarak aldığım yorumlar konuya hakim olduğumu ve konu üzerinde çalıştığımı fark ettirmiş, heyecanlı gibi görünmüyordun dediler. Bir de herkes fen bilimleri alanında sadece ben sosyal bilimlerdeyim. Ellerim titriyordu! Aynı şey tez savunmasında da sadece 3 hoca karşısında yaşadım Stresten ne yapacağımı şaşırdım, şimdi ne yapacaklar canımı mı alacaklar diye sakinleştirmeye çalışıyorum kendimi. Ama iş görüşmelerinde kaybedecek neyim var ki kafasıyla gittiğim işi işi alıp çıkıyorum
2)Yüksek lisansta desen dersi alırken hocamız (ressam kendisi de) dönem sonlarında yaptığımız bütün çalışmaları isterdi. Tarih sırasına göre baktığımda inanamadım, bunları ben çizdiysem bunlar benim değil diye! Bu gayet normal bir durum bence. Bir yerde bitmesi gerek ama. Hatta aklıma geldi şimdi bir ressamın gelişimi tadında konsept olamaz mı yani, kafada deli sorular... El alışkanlığıyla da ilgisi olduğunu düşünüyorum bunun, çizdikçe el de yatkınlaşıyor.
3)Yazın verdiğim kiloların hepsini aldım resmen, bir süredir çalışmıyorum evdeyim. Şiştikçe şiştim. Kendimi durdurmaya çalışıyorum su filan içerek.
4)Önemli olan bir konsept, bir kompozisyon belirlemek değil mi? Atıyorum şehir hayatı konseptinde yağlı boya da akrilik de kara kalem de karışık teknik de aynı konunun farklı şekillerde ele alınması değil mi? İster sadece akrilik olsun ister karışık. Ne çektirdiler be bize şu konsept yüzünden hem lisansta hem yüksek lisansta neyse sapmıyorum konudan
5)Açıkcası bu konuda çok bir fikrim yok ama sergi için bir görüşmeye giderseniz onlar daha net bilgi verirler diye düşünüyorum. Bir galeri bile farklı sergiler için farklı düzenler tercih edebiliyor çünkü gördüğüm kadarıyla.
Bir de reklam konusu için, bizim hem desen hocamız hem de sanat tarihi hocamız sergi bilgilerini verirdi yüksek lisansta. Sanatta yeterlilik öğrencilerine de aynı şekilde, bir de grafik tasarım son sınıflara. Bu da aklınızda olsun
Umarım her şey yolunda gider
Umarım ya, teşekkür ederim yorumun için. Grafiker çocukluk arkadaşım vardı ben ona da bi danışayım çok iyi fikir. İşte yol. Yordam bilmek lazım,dibimde arkadaşım var, ona sormak aklıma gelmiyor şaka gibi, iyi hatırlattınız vallahi. :)))
O heyecan işte "Amaan ucunda ölüm mü var, hepimiz insanız, onlar da tuvalete giden canlılar" filan şeklinde bastırdığım bir şey olamadı hala bir türlü. Normal şartlar altında çok sakin kalırım, hatta şaşırırlar bile ama bu konuda kendimde aşamadığım çok nokta var. 30 yılın birikimi olsa gerek, konularım genelde 3 noktada döner:
1)Resim resim yapacağım yaptım yapamıyorum, sanatım geldi ah geliyor, gelmedi.
2)Anneme uyuz oldum, yetti gari, görüşmeyeceğim bi süre (Dayanamadı görüştü)
3)Eşim ve odunsu bitkilerin ortak özellikleri.
Böyle genelde... Ama kara sevda gibi bi şey resim işte bende. Tam aklımdakini yapamadığım için bazen, teknik şart dedim, başladım geçen sene. Bu seneki hocamız farklı ve geçen seneki hocamıza nazaran daha itici kuvvette.
Yorumunuz çok faydalı oldu, görüşmeye gitmeden önce, orada, konudan alakasız sıfır bilgi biri gibi kalmak da istemediğim için böyle önden konuşup kendimi de irdelemek istedim.