öncelikle merhaba. 29 yaşında bir avukatım. fakültedeyken bana da ceza hukuku cazip geliyordu ancak avukatlık stajıma başladığımda, hakimlerin, avukatları 5 dakika bile konuşturmadığını görünce ceza hukukundan soğudum, avukatlıktan soğudum aslında çünkü her şeyin kağıt üzerinden yürüdüğü gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleşmiştim. öyle dizilerdeki, filmlerdeki gibi uzun uzun konuşamıyorsun duruşmalarda, üzerinde cübbenle saatlerce önünde beklediğin duruşma salonuna girip, "önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz" diyorsun ve çıkıyorsun. türkiyede avukatlık dilekçe yazmaktan ve "önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz" demekten ibaret.
özel bir bankanın avukatlığını yapıyordum, sıkıldım, icra davalarına bakmıyor olmama rağmen sıkıldım. icraya bakmıyor olmama rağmen diyorum çünkü hiçbir avukat icrayı sevmez. maddi durumum iyi olduğu için ani bir kararla istifa ettim. ben istifa ettikten iki-üç hafta sonra da yakın bir arkadaşım işinden kovuldu. ortak bir büro açmaya karar verdik. arkadaşım "hazır çalışmıyorum, birkaç ay tatil yapayım bari, dönüşte başlarız büro bakmaya" dedi. tamam, dedim. ben de biraz kafa dinlemek istiyordum zaten. bir akşam internette dolanırken, hakimlik/savcılık sınavı ilanını gördüm. 2,5 ay kalmıştı sınava. girsem mi acaba dedim içimden. araştırmaya başladım hangi konulardan sorumluyuz falan diye. insanların en az 5-6 ay önceden çalışmaya başladığını ve buna rağmen defalarca elendiklerini okuyunca vazgeçtim. ama yine de o sınav ilanı çıkmadı aklımdan çünkü ceza hukukuna bir zaafım vardı hala. arkadaşımla büro açıp, ağırlıklı olarak ceza davaları alabilirdim ya da sınava girip, sınavı kazanıp savcı olabilirdim. bir yanda saatlerce bilgisayar başında oturup, dilekçe yazan ve "önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz" diyen bir avukat olarak meslek hayatıma devam etmek, diğer yanda da şüphelilerin ifadesini alan, olay yerlerine giden, polise, jandarmaya talimat veren, otopsilere giren, gözaltı kararı veren, iddianame hazırlayan bir savcı olmak... bu ülkede ceza hukukunun tadını tam anlamıyla ancak savcı olarak çıkarabileceğim gerçeği ağır bastı ve sınava 2 ay kala hazırlanmaya karar verdim. yorucu bir süreçti ama sınavı kazandım. şu an mülakatı bekliyorum, kasımda mülakatım var.
eğer sırf ağır ceza davalarına girmenin hayallerini kuruyorsan, avukatlık ruhsatını alıp birkaç davaya girdikten sonra hayallerin yıkılır, bunu bil. sakın yalnızca ceza hukukunu seviyorsun diye hukuk okuma. akademik kariyer istiyorum dersen, o başka ama eğer kendi büromu açıp ceza davaları alıcam dersen, sana maddi anlamda 1 ya da 1 buçuk yıl destek olacak bir ailen yoksa bu meslekte tutunman zor. çünkü her geçen gün yeni bir hukuk fakültesi açılıyor ve ülke binlerce işsiz avukatla dolu.