Kızlar artık düşünmekten kafayı yiyeceğim. Mantıklı ya da doğru karar verip veremediğimi bilmiyorum. Derdimi sizinle paylaşsam bana bir yardımcı olsanız benneyaptımki
İsmi güzel bir pozisyonda çalışıyorum ama benden çok paraya çalışan vasıfsız eleman dolu etraf. Maaşım o derece düşük yani. Geçen yıl temmuzdaki zam konuşmamızda, 6 ayda bir performansıma dayalı olarak prim vereceklerini söylediler
Aralık ayında anneme meme kanseri teşhisi kondu. Ameliyat oldu, şu an kemoterapisi sürüyor. Bu durumda haliyle her şeyden koptum, çok sarsıldım. Biraz işlerimde aksama oldu. Ama sadece 1 ay. Ocak sonu primle ilgili konuşmaya gittiğimde, “ben senden pek memnun kaladım, 3 aydır performansın çok düşük dedi. Ben de “son 1 ayı kabul ederim ama öncesini asla kabul etmiyorum. Son 1 aydaki sebebi de biliyorsunuz. Mazeret olarak görür ya da görmezsiniz bir şey diyemem, ama kabul ediyorum son ayı. Peki 3 ay diyorsunuz bana bir örnek gösterin” dedim “şimdi aklıma gelmiyor ama öyle” diyerek laf geveledi. Mart sonunda performansıma göre değerlendirecekmiş.
Aile firması olduğu için profesyonellikten eser yok, ve nefret ediyorum buradan. Hergün ayaklarım geri geri gidiyor.
.
Bu arada firma ilkokul arkadaşımın babasının. Ayrıca babamında çocukluk arkadaşı, ailece görüştüğümüz insanlar. İnsan olarak gerçekten çok iyiler ama iş konusunda …
1 yıl öncesine kadar babamda orda çalışıyordu, kriz sebebiyle 6 ay sonra çıkarttılar. Babam 58 yaşında emekli, bir iş buldu ama resmen gece gündüz çalıştırıyorlar. Parasını zamanında vermiyorlar. Zaten maaşıda düşük. 1 buçuk aydır da maaşını alamıyor.
Nişanlımla aram bu aralar bozuk. Sinirlerim gergin belki onca sıkıntı üzerine, ona da yansıttım ya da bana öyle geliyor.
Artık delirmek üzereyim. Evde mutsuzluğumu yaşayamıyorum, hep bir rol yapma hali.
Doktora gitmeye karar verdim. Şans o ki pazartesi günü sağlık ocağından aramışlar. Perşembe günü sağlık bakanlığı tarama yapacakmış, gelsin demişler. Ben de sabahtan doktora gider, öğlen taramaya giderim diye düşündüm.
Gittim söyledim. Bana “ fabrikada sürekli izin kullanan sensin, senden başka kimse yok bu kadar dedi. oysa annemin ameliyatında izin almıştım 1 hafta ve kemoterapi ve kontrol günlerinde. Ne yapmalıydım yalnız mı bıraksaydım. Başka kimse yoktu o an onun yanında olabilecek. Ayrıca kızıyım ben, tabii ki ben olacağım. Neyse, ben de senelik iznimden kullanırım sorun olmaz dedim. Mesele o değilmiş, sağlık ocağını arayıp konuşacakmışım başka bir çözüm yolu olur mu diye. Haftasonu devlet çalışmıyor, haftaiçi harici olamaz ki dedim. Sen ara halet bul yolunu, bak benim karımda doktora gidecek bir türlü gidemiyor dedi. Bana ne senin karından! Gerekirse basarsın parayı cumartesi muayenehanesine götürürsün doktorun bir güzel muayaene olur. Benim öyle bir lüksüm yok.
Nefret geldi artık. Bazen işten çıktığımı hayal ediyorum. Çok mutlu hissediyorum kendimi. Ama seneye kardeşim dershaneye gidecek ve annemlere aylık taksitlerin yarısını benim ödeyebileceğimi söyledim. Çünkü onların durumu da malum.
İşten çıkmak istiyorum. Kendi kendime bir şeyler yapabilirim. Ticaret brokerlığı mesela. Ya da annem süper pasta yapar, onları pazarlayabiliriz.
Kafam çok karışık. Bu işte dakika durmak istemiyorum. Sadece bu anlattığım olaylar değil daha nice saçma salak iş var. Yazsam roman olur. Sizce saçmalıyor muyum? Ne yapmalıyım?
baya uzun oldu ama.
İsmi güzel bir pozisyonda çalışıyorum ama benden çok paraya çalışan vasıfsız eleman dolu etraf. Maaşım o derece düşük yani. Geçen yıl temmuzdaki zam konuşmamızda, 6 ayda bir performansıma dayalı olarak prim vereceklerini söylediler
Aralık ayında anneme meme kanseri teşhisi kondu. Ameliyat oldu, şu an kemoterapisi sürüyor. Bu durumda haliyle her şeyden koptum, çok sarsıldım. Biraz işlerimde aksama oldu. Ama sadece 1 ay. Ocak sonu primle ilgili konuşmaya gittiğimde, “ben senden pek memnun kaladım, 3 aydır performansın çok düşük dedi. Ben de “son 1 ayı kabul ederim ama öncesini asla kabul etmiyorum. Son 1 aydaki sebebi de biliyorsunuz. Mazeret olarak görür ya da görmezsiniz bir şey diyemem, ama kabul ediyorum son ayı. Peki 3 ay diyorsunuz bana bir örnek gösterin” dedim “şimdi aklıma gelmiyor ama öyle” diyerek laf geveledi. Mart sonunda performansıma göre değerlendirecekmiş.
Aile firması olduğu için profesyonellikten eser yok, ve nefret ediyorum buradan. Hergün ayaklarım geri geri gidiyor.
.
Bu arada firma ilkokul arkadaşımın babasının. Ayrıca babamında çocukluk arkadaşı, ailece görüştüğümüz insanlar. İnsan olarak gerçekten çok iyiler ama iş konusunda …
1 yıl öncesine kadar babamda orda çalışıyordu, kriz sebebiyle 6 ay sonra çıkarttılar. Babam 58 yaşında emekli, bir iş buldu ama resmen gece gündüz çalıştırıyorlar. Parasını zamanında vermiyorlar. Zaten maaşıda düşük. 1 buçuk aydır da maaşını alamıyor.
Nişanlımla aram bu aralar bozuk. Sinirlerim gergin belki onca sıkıntı üzerine, ona da yansıttım ya da bana öyle geliyor.
Artık delirmek üzereyim. Evde mutsuzluğumu yaşayamıyorum, hep bir rol yapma hali.
Doktora gitmeye karar verdim. Şans o ki pazartesi günü sağlık ocağından aramışlar. Perşembe günü sağlık bakanlığı tarama yapacakmış, gelsin demişler. Ben de sabahtan doktora gider, öğlen taramaya giderim diye düşündüm.
Gittim söyledim. Bana “ fabrikada sürekli izin kullanan sensin, senden başka kimse yok bu kadar dedi. oysa annemin ameliyatında izin almıştım 1 hafta ve kemoterapi ve kontrol günlerinde. Ne yapmalıydım yalnız mı bıraksaydım. Başka kimse yoktu o an onun yanında olabilecek. Ayrıca kızıyım ben, tabii ki ben olacağım. Neyse, ben de senelik iznimden kullanırım sorun olmaz dedim. Mesele o değilmiş, sağlık ocağını arayıp konuşacakmışım başka bir çözüm yolu olur mu diye. Haftasonu devlet çalışmıyor, haftaiçi harici olamaz ki dedim. Sen ara halet bul yolunu, bak benim karımda doktora gidecek bir türlü gidemiyor dedi. Bana ne senin karından! Gerekirse basarsın parayı cumartesi muayenehanesine götürürsün doktorun bir güzel muayaene olur. Benim öyle bir lüksüm yok.
Nefret geldi artık. Bazen işten çıktığımı hayal ediyorum. Çok mutlu hissediyorum kendimi. Ama seneye kardeşim dershaneye gidecek ve annemlere aylık taksitlerin yarısını benim ödeyebileceğimi söyledim. Çünkü onların durumu da malum.
İşten çıkmak istiyorum. Kendi kendime bir şeyler yapabilirim. Ticaret brokerlığı mesela. Ya da annem süper pasta yapar, onları pazarlayabiliriz.
Kafam çok karışık. Bu işte dakika durmak istemiyorum. Sadece bu anlattığım olaylar değil daha nice saçma salak iş var. Yazsam roman olur. Sizce saçmalıyor muyum? Ne yapmalıyım?
baya uzun oldu ama.