Onu da yapamıyorum. Sanırım sessizce gidişatı beklemek dışında elimden bişey gelmiyor...Onun ne yaptığını bulup kanıtlaman Laz'ım yoksa seni ayakta uyutur
Ben de o niyeti anladım , o yuzden kabul etmedim. Ama düşünmesi insanın zoruna gidiyor. Azerbaycan
Benim eşim universiteli, mühendis kendisi de. Evinin olmaması önemli değildi. Bende var ben paylaşayım dedim. Ama karsılıklı aile yaşam mücadelesi umdum tabiki. Ams çok rahst umursamaz olunca kalıyorsun böyle... anneyle birikim yapıyorsan o da zoruma gider... aile olan biziz ama...sakın sakın evinizi arabanızı satmayın. ve bence oturup konuşun güzel güzel anlatın derdinizi. sizin oralarda üniversite bitirmeyene ve evi olmayana kız verilmezmiş siz nasıl evlendiniz :) eşinizin niyeti kesinlikle evi büyütmek veya arabayı yenilemek değil onlara ortakçı olmak. niyeti salih olsa şimdiye kadar kenarda birikim yapardı. lütfen kanmayın
Ama evinin olmaması önemli değildi benim vardı ben paylaşayım dedim. Fakat karşılıklı bir aile yaşam mücadelesi ister insan...Benim eşim universiteli, mühendis kendisi de.
Belki de erkek olunca daha mı umursamaz, düşünmez, rahat bir bilinç düzeyi var?Bence ilişkindeki en büyük problem, bilinç düzeyi olarak senden daha düşük profile sahip biriyle beraber olman ve bu problem gün geçtikçe seni daha da fazla yıpratacak.Bir an önce bir çözüm bulmalısın.
Merhabalar arkadaşlar, zaman bulup okursanız, beni yönlendirirseniz sevinirim...
Ben yurtdışında yaşıyorum. Yabancı uyrukluyum. Eşim Türkiyeli.
Biz 2 sene önce ilk düğünü asıl düğünü nikahla birlikte burada yaptık. Ve buradaki düğünümüze eşimin ailesi de geldi. Annesi ve kardeşi var sadece. Hatta 2 ay kaldılar.
6 ay sonra bizimki türkiyede eşe dosta da düğün yapacağını söyledi. Ben çok söyledim, bak ailen de geldi, boşuna masraf etmeyelim. Ama beni dinlemedi yaptı. Altın,para, bana taktıklarını da hiç sormadan aldı ertesi gün satmaya götürdü.
Ben burda eşime, kendi evimi açtım. Dayalı döşeli, tabağı çanağı, bulaşık makinesinde kadar herşeyini yaptırdığım kendi evim var. Senelerce ev almak için yırtınıp,çalışıp didinip ev aldım çünkü. Evlenince benim evimde yaşamayı teklif ettim. Bizimki önce naz etse de, verme de, sağ cebime koy gibi davrandı zaten. Ev, canan tabak, masrafı da olmadı anlayacağınız. Bu durumda da, 6 ay sonra düğün masrafı düşünmüş oldu...
Kendini rahat hissetsin diye,hep bizim evimiz diye vurguladım. Kanepenin tv köşesini ona verdim. En sevdiğim köşeyi yani. Ama farklı şeyler bekledim.
Eş takibi ihtiyaçlarını düşünen eşlik bekledim ondan. Normal bir şey yani... Ama olmadı.
Bırak sevgiyle evlenmişsin, sana bir arkadaşın ev açınca bile daha dikkatli davranırsın, değer verirsin ya. Bizimki asla öyle yapmadı. Son 2 senedir çalışmıyorum. İşlerim iyi gitmedi, bu da evlendiğim döneme denk geldi. Ama senelerce calısıp ev ve araba aldım. Suanda eşimle paylaşıyorum. Kira derdimiz yok. Bu benim eve katkım değil mi? Her fırsattabana para kazanmak için birşeyler ayarlamaya başladı. Borsa mı oynasan? Bilmem şunu mu yapsan diye... Ki, köyden alınan cahil biri değildim, senelerce calısmısım ve kazancımı senin gibi çar çur etmeden yatırım yapmışım... Ama hep değersiz modu. 6 ay kavgalarımız bitmedi.
Evlenmeden önce benim maaşımı sans vercem sen biriktirirsin diyen insan, evlenince 1 kuruş birikim için veremez oldu...
Evet, soğudum, ben de ailesinden de soğudum, onlara mı veriyor maaşını diyedüşündüm.
İlk aylarda tatlı dille soru sordum, askım, hani maaşını verecektin biriktirecektim. Öyle bir kabaladı ki beni... Sana ne, sen bana hesap mı soruyorsun dedi.... Bana, eşine, ailemiz için evimi, varımı herşeyimi paylaşan kadınına söyledi. İnsan bunu iyilik yapan arkadaşına bile söylemezken, aynı çatıyı paylaştığı kişiye böyle tepki verdi.
İlk günden bu yana, her sabah erkenden kalkıp kahvaltı yaptım, işe öyle gönderdim. Akşam gülen yüzle karşıladım. Özellikle insanların içinde daha dikkatli davrandım. Senelerce övdüm gaz verdim. Bunları yapabilmeyi de piskolok konuşmalarından öğrendim...
Sonuç... Hala birikim yok, 2 senedir, bak hayatım kira vermiyoruz, onun parasını bir köşeye atalım dedim. Yok. Para yok, durum kötü dedi... Ve 2 senedir sadece 1000 usd biriktirebildim. Adıma hesap açtım, hemen vekalet de istedi, o da zoruma gitti. Eşimsin, sen zaten bensin demedi, vekalet istedi. Verdim tabiki. Ben ailemiz için birikim yapalım demiştim zaten. Ve 2 senede sadece 1000 usd. Yine para yok, durum yok demeye başladı...
Çocuk yok, 2 defa aşılama yaptık olmadı, kendisinde sperm sayısı az ve haraketsiz cıkınca ilaç tedaviye başladı. Onu da zar zor gitti doktora. Gidince de problemi anladık...
Çok uzun yazdım, yanınızda sizi anlayan dediğiniz mantıklı kararları baş tacı eden eşiniz varsa, 2 elli yapışın...
Beni sorarsanız, soğukkanlı biri oldum. Para istemeye çekinirdim, eşimdir o verir derdim. Baktım olmuyor. Ne kıyafet soruyor, ne ihtiyac soruyor, kadınım özel ihtiyaçlarım var... Yok, ben de para istemeye başladım. İsteyince verdi tabiki.
Libidosu da düşük... Çocuğu da leylekverecek sanıyor..
O kadar rahat ve emin ki. Sağda 1000 usd dışında bişeyimiz yok, ama çok rahat.
Bir ara evimi satıp dahs büyük ev almak istedi. Krediyle borçla yani... Kabul etmedim. Tartıştı, kavga etti. Şimdi de arabamı satıp daha iyi araba alayım diyor. Adı benim, tadı kendinin olacak ya... Kabul etmedim. Ben arabamdan memnunum dedim.alacaksan kendine en güzelini al dedim.
İlk baştan onunla herşeyimi paylaştığımapişmanım. Kendim gibi sandım ve açık oldum. Evim var demeyecektim. Kira ev bulur kira öderdi zaten... Ama iş işten geçti tabiki.
Şimdi sorarsanız eşinin peki neyi var?
Eşimin bankaya bir sürü borç dışında hiçbirşeyi yok
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?