Daha az uyumanın sırrı

Zeynocan

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
1 Aralık 2008
1.039
115
123
Daha Az Uyumanın Sırrı (alıntıdır; www.osmancoskun.com.tr)

Lale, sabahları bir türlü uyanamamaktan son derece üzgündü. Saat çalıyor ama Lale uyku mahmurluğuyla saate uzanıyor ve saati kapatıp uyumaya devam ediyordu. Bu yüzden de bir sürü yere geç kalıyor ya da sabah yapılması gereken işleri yapamıyordu. Uykuya doyamıyor; sekiz saatten aşağı hiçbir uyku ona hiç yetmiyordu. Arkadaşı Merih ise günde üç dört saat uykuyla dolaşabiliyor; bu durumu hiç sorun etmiyordu. İki genç kız bazen birlikte kalıyorlar; Merih sabah beş-altı gibi kalkarken Lale sekizden önden önce yataktan doğrulamıyordu. Lale, Merih’in bu özelliğine gıpta ediyor; nasıl yaptığını soruyordu. Ancak Merih’te nasıl daha az uyku ile idare edebildiğini tam bilmiyordu. Neden bazılarının daha az uyuyarak yaşayabildiği ve bazılarının daha çok uykuya ihtiyaç duyduğu bir sır gibiydi. Bu konudaki kitapları okumaya karar verdiler.

Lale’nin okuduğu bir kitapta insanların yüzde üç-dördünün iki-üç saat uykuyla yaşayabildiği, yüzde elliden fazlasının ise sekiz buçuk saat uykuya ihtiyaç duyduğu belirtiliyordu. Geri kalanlar ise üç saat ile sekiz saat arasında bir uykuyla idare edebiliyordu. Peki bu farklar nereden kaynaklanıyordu?

Yapılan araştırmalar, 200 saat hiç uyumadan yaşayabilen insanlar olduğunu gösteriyordu. Bu bilgi, insanın hiç uykuya ihtiyacı olmadığını gösterebilirdi. Ancak 200 saatlik uykusuzluktan sonra zihinde ve ifadelerde karışıklık, bulanıklık hakimdi. Uyku ile ilgili kuramlardan bir tanesi, insanın günlük yaşamdaki bilgilerini uyku sırasında beyninin kitaplığına yerleştirdiğini iddia ediyordu. Uyunmadığı zaman bu dosyalama işlemi yapılamıyordu. Ancak bu konuda bir ayrıntı vardı. Yeterince uyunamadığı zaman bu dosyalama işlemi gerçekleşmiyordu. Uyku beş aşamalı bir süreçti. Dosyalama işlemi beşinci aşamada gerçekleşiyordu. Bu beşinci aşama “REM” denilen (Rapid Eye Movement-Hızlı Göz Hareketi) aşamasıydı. İnsanlar beşinci aşamada alt beyin rüyaları görüyor; gözlerde sanki bir aksiyon filmi izlercesine hızlı bir şekilde hareket ediyordu. Hızlı göz hareketlerini açıklayan tam bir kuram henüz gelişmemişti. Melih Arat bir söyleşisinde, beşinci aşamadaki uykudaki göz hareketlerinin beynin bir işlemi ters gerçekleştirmesiyle ilgili olabileceğini söylemişti. Uyanıkken göz gördüklerine ilişkin bilgiyi sinirler aracılığıyla beyne ulaştırıyor ve beyin onu bir resme dönüştürüyordu. Alt beyin rüyalarının görülmesi sırasında bunun tersi oluyordu. Beyin resmi kendi kendine görüyor; sanki onu gözüyle görüyormuşçasına gözlerine onu takip etmesine ilişkin talimatlar gönderiyordu. Melih Arat, neden bazı insanların az uyuyarak yaşayabildiğini, bazılarınınsa yaşamadığını açıklamak için de bir model bulmuştu.

Sekiz saat uyuyan sıradan bir insan belki dördüncü beşinci saatten sonra “Hızlı Göz Hareketi” aşamasına geçebiliyordu. Alarmlı saat çaldığında beyin o dosyalama işlemlerini tamamlamadıysa kişi kalkamıyordu. Kısa süre uyuyan nadir yüzde üçlük kesim ise, başını yastığa koyar koymaz “Hızlı Göz Hareketi” moduna giriyor ve dosyalama işleri bittiğinde rahatça kalkabiliyordu. Eğer herkes “Hızlı Göz Hareketi” moduna hızlıca girebilse, herkes daha az uyuyabilirdi.

Hızlı Göz Hareketi moduna girmenin sırrı ise gün içinde zihinsel ve fiziksel olarak yorulmaktı. Birçok insan sadece bir yönde yoruluyordu. Hızlıca uykunun beşinci aşamasına geçebilmek içinse hem zihinsel, hem de fiziksel olarak yorulmak gerekiyordu. Diyelim ki, bütün gün üniversite hazırlık problemi çözer gibi problem çözmek ve iki saat koşmak gerekiyordu ya da bunların alternatifleri. Uzun süre bir şey yazmak, bir konuşma yapmak, bisiklete binmek, spor salonuna gitmek, yük taşımak ve benzerleri. Kısa süre uyku uyumak için bunları bir gün yapmak da yetmiyordu. Sürekli yapmak gerekiyordu. Teori tersine çalışıyordu. Her iki yönden de çok yorulan insanların daha fazla uyuması ve dinlenmesi gerektiği düşünülüyordu; ama bu insanların hızlıca beşinci aşamaya geçebildikleri için daha az uyku onlara yetiyordu. Bir de zihinsel ve fiziksel olarak çok çalışarak üreten insanların başarı duygusu daha yüksekti. Bu da onlara fazladan enerji veriyordu. Lale, her gün çok miktarda kitap okumaya ve düzenli olarak spor yapmaya başladı. İki hafta sonra beş saatlik uyku ona yetmeye başlamıştı.
 
paylasim icin tskrler
bende gun icinde cok sey yapiyorum, ders calisiyorum (ustelik pc basinda), faculteye gidiyorum... cok yoruluyorum
ama sabahlari hiiiccc kalkamiyorum cok zorlaniyorum ve hep gec kaliyorum
 
vayy güzel bilgiler demek ki neymiş çok çalışmak lazımmış, başarı duygusuyla birlikte az uyumak gibi bir de kazanımı varmış :)) teşekkürler
 
paylasim icin tskrler
bende gun icinde cok sey yapiyorum, ders calisiyorum (ustelik pc basinda), faculteye gidiyorum... cok yoruluyorum
ama sabahlari hiiiccc kalkamiyorum cok zorlaniyorum ve hep gec kaliyorum
aynı dertten muzdaribiz canım, ama *****den anladığım kadarıyla yorulmak değil de,
farklı kulvarlarda çalışmaktan bahsediyor sanırım.
mesela farklı şeylere yoğunlaşmak, ki, şöyle:
hem zihni zorlayıp çalıştırmak
hem bedeni zorlayıp çalıştırmak olabilir.

ben çocuğum olduğundan beri kendime inanamıyorum, geceleri defalarca uyanan başka biri uykusuzluktan ayakta duramaz ama anneler öyle değil.
spor yapmıyorum ama yaklaşık 10 kiloluk kızımı her gün defalarca 5 katlı binamıza indirip çıkarıyorum.
bunun gibi.
 
cok enteresan bir tez.. cok begendim, ve de dogruluyorum..
unif'te iken hem zihinsel hemde bedensel olarak cok hareket etmisim dir (laboratuar okudgum icin) ve 8.30 saat uyku yetiyordu. Fakat simdi, çalistigimda rutin olarak calistigim için zihinsel olarak fazla ugrasmiyrm ve farkettimki uyukuya daha cok duskunum
 
konu çok ilgimi çekti.denemek isterim doğrusu.
paylaşım için teşekkürler
 
Çok işime yaradı bu. Sağolun paylaştığınız için. Bugünlerde pek yorulmuyorum ve sürekli bir uyuma isteği içerisindeyim. Nasıl çözsem bunu diye düşünüyordum.

Aslında bildiğim bir şeymiş ama neyi bildiğimi bilmiyordum bu yazıyı okuyana dek. Çünkü zihnen ve bedenen çok yorgun olduğum bazı günlerde gece yarısından sonra yatağa yatsam bile sabahın çok erken saatlerinde cin gibi uyanabiliyorum. Gayet aktif ve uykumu almış oluyorum. Bundan sonra bilinçli olarak hem zihnimi hem de bedenimi meşgul edeceğim. :))
 
başına yastığa koyar koymaz uyuyanlardan,sabah da erkenden kalkanlardanım. en fazla 6-7 saat uyku bana yeter. hele bebek olduktan sonra 4 saat kesintisiz uyku uyuyabilirsem kendimi dinlenmiş hissediyorum.
emzirirken salgılanan proloktin hormonunun annelerin uykusunu da kolaylaştırdığını okumuştum. geceleyin defalarca kalkmama ve emzirmeme rağmen kolaylıkla uykuya dalabiliyordum. artık geceleri emzirmiyorum ama bebek uyanıp, uyuduktan sonra ben de rahatlıkla uyuyorum.
8,5 saatten fazla uyku bence insanı hasta eder. gerçek dünyadan kaçış gibi bir durum bu.
zihin uyku esnasında da öğrenmeye devam ediyor ama gereğinden fazla uyku zihni bulandırıyor.
zihnimin çok dolu olduğu günlerde örneğin yabancı dil öğrenmeye çabaladığım günlerde rüyalarımda bile cümleleri tamamladığımı, konuşmaya çabaladığımı görürdüm.
uzun öğrencilik yıllarımda da sınav zamanları asla gece yarılarına kadar çalışmaz sabahlamazdım. her zaman yattığım saatte yatar 5-6 gibi erkenden kalkar bu saatlerde zihnim duru iken çalışırdım. arkadaşlarım kahve -kola karıştırıp sabaha dek çalışır sınava külçe gibi girerken, ben uykumu almış sabah çayımı içmiş; dinç bir şekilde sınava girerdim.başarımda sanırım bunların da payı var.
ne az ne çok yeteri kadar uyku...
 
çok ilginç ya, acaba günün dolu dolu olduğunda, plan programların olduğunda uyku aklına mı gelmiyor, yoksa gerçekten yoksa dosyalama moduna erken mi giriliyor bu durumda, bence ikiside olabilir, denemek lazım
zihinsel hareketi bilmem ama fiziksel haraketsizliğin uykusuzluk yaptığı kesin bi gerçek
 
sadece aptallar 8 saat uyur kitabını okumuştum
aslında bu uyku süresi konusuyla çok ilgiliyim ama beni tatmin edecek bi kaynak bulamadım
 
kızlar walla bende uykuya çok düşkünüm bu yüzden pazar günlerim heba olup gidiyor.. her c.tesiden yarın 10 da yada 11 de kalkıcam diyorum ama bi bakıyorum saat oluyo 1 gerçi c.tesi de geç yatıyoruz e malum hafta içi de çalışıyorum uykuya doyamıyorummm... fiziken değil ama beyinen yorucu bi işim var e ama işten sonra evde uğraşıyorum yemek temizlik falan ama sanırım yeterli yorulmuyo bedenim ki sabahları yatakla cebelleşiyorum adeta kalkıcam kalkmıcam die...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…