Çok kötüyüm :(

Trankobuskas

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
18 Şubat 2016
61
6
36
3-4 aydır çok kötüyüm.Günden güne daha kötü oluyorum sanki.Takıntılarım gitgide artıyor.Takıntılarım arttığı için de eve kapanıyorum.Böyle giderse artık dışarı çıkamamaktan korkuyorum.Benim derdim bu lanet olası kıl tüy işleri.Sürekli isyan ediyorum günaha giriyorum,olmayan bir tek yerim yok.Sürekli ayna karşısında kendimi inceliyorum.Yüzüm ve boynumda çok fazlalardı bunca sene almadım geçen gün gittim aldırdım dayanamadım.Şimdi de çıkarken çok kötü olacak ne yapacağım nasıl dışarıya çıkacağım diye pişmanım alsam bir dert almasam bir dert.Sınava hazırlanıyordum güya hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmadı öyle üzgünüm ki her gün ağlıyorum her şeyi aşırı takıntı haline getirdim.Bir yandan dişlerim rahatsız hem de şekli bozuk geçmişte niye bakmadım diye çok üzülüyorum.Üzüntüden yemek yiyemiyorum bu süreçte 5-6 kilo verdim. Psikoloğa gitmek istemiyorum benim bu sorunlarımın çözülebileceğine inanmıyorum.Erkek arkadaşım var bir de ben bu psikolojiyle nasıl evlenirim bilmiyorum.İşe bile giremem bu gidişle kendime güvenim tamamen bitti.İnsanların hayatını da mahvediyorum.Benim kaderim buymuş fiziksel özellik sıkıntıları öyle zor ki..Bari yüzümde boynumda olmasaydı.Hiç kimsede olmadığını görünce daha bir kahroluyorum.Ne yapacağım ben gülmeyi unuttum artık günden güne eriyorum sanki dayanamıyorum çözüm bulamıyorum.
 
Canım,merhaba,Öncelikle kaç yaşındasın?Hangi sınava hazırlanıyorsun?
 
Aşağıdaki yazıyı bir okur musun lütfen?En kötüsü herhangi bir durumu kabullenip,kendini teslim etmek.Kesinlikle böyle birşey yapmıyorsun.Sahip olamadığın şeylere üzüleceğine,sahip olduklarına şükür edeceksin.Bize bunları yazdığına göre çok şükür gören gözlerin,tutan ellerin var.Bunları düşündüğüne göre aklın,fikrin var.Birkaç şekil bozukluğu olsa da ağzında dişlerin var.Yürüyorsun,duyuyorsun...Öncelikle senin söylediğin herşeyin çözümü var.Böyle kendini kapatamazsın.Hiç mi iyi özelliğin beğendiğin yerin yok?Kesin vardır.Oturup bunalıma gireceğine,hırslanıp çözüm araman gerekiyor.Öncelikle bu sorununun bir sağlık problemi olup olmadığını çözeceksin doktora giderek.Belki bir tedavi uygulayacak.Bu arada vakit kaybetmeden diş hekimine gideceksin,diş hekimleri sihirbaz gibi,inanılmaz işler çıkarıyorlar.Diş en basit halledilecek şey,neden ağlıyorsun?
Sonrasında tüylenme problemlerinle ilgili doktorun ne derse bunu uygulayacaksın.Epilasyonsa epilasyon,kadın olarak neler neler çekiyoruz zaten,bunu başarırsın sen.
Tüm bunları yaparken gelecek güzel günlere odaklan.Boy kilo durumun nasıl?Ailenle aran nasıl?


İnsan vücudundaki tüyler kıl folikülü denilen derinin içerisinde gömülü cepçiklerde bulunur. Tüyler ancak bu foliküllerden beslenip, büyürler. Bir kılın ilk çıkışından dökülmesine kadar geçen süre 6 aydır. Bu yüzden hormon tedavisiyle kıl döktürttme en az 6 ay sürer. Bu tedavileri yaptıranlar oldukça sabırlı olmak zorundadırlar. Kılların büyümesinde genetik, hormonsal ve metabolik faktörler rol oynar. Ön kol, baldır ve bacağın diz altı kısmında her iki cinste görülen ve hormonlardan bağımsız gelişen tüyler vardır. Buralardaki tüyler hormon tedavisiyle eksilmezler. Erkek ve kadınlarda farklı kıllanma olmasının sebebi her iki sistemde farklı hormon aktivitesinin olmasıdır. Aslında erkeklerde kadınlık hormonu östrojen az miktarda, kadınlarda da erkeklik hormonu testosteron az miktarda bulunur. İşte bu testosteron seviyesinin artması kadınlarda kıllanmaya neden olur. Tıp dilinde bu durum "hirsutizm" olarak adlandırılır.

Hirsutizm bıyıklarda, çene altında, şakaklarda, meme uçlarında, iki göğüs arasında, omuzlarda, karında, kalçanın üstünde ve bacakların üst kısmında kıllanma olmasıdır. Dünya üzerindeki her milletin kıllanma derecesi birbirinden farklıdır. Ortadoğu ve Akdeniz'de yaşayan kadın ve erkekler Kuzey Avrupa'da yaşayanlara göre daha tüylüdür. Tüylerin bir görevide güneş ışınlarının veriği zararı azalmaktır. Bu yüzden bu bölge insanının diğerlerine göre niçin fazla tüylü olduğu kolayca anlaşılır. Sonuçta Türk milleti kıllı bir ırktan gelmektedir. Televizyonda veya sinemada Cladua Schiffer gibi Avrupa veya Amerika kökenli bir modele özenen ve onun gibi pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteyen genç kızlarımız bize sıklıkla başvurmaktadır. Unutulmaması gereken nokta bu kızlarımızın Türk standartlarına göre tamamen normal olmasıdır.

Tüylenme bazen önemli bir hastalığın belirtisi olabilir. Adetin 3 ve 5 inci günü arasında alınan kanda estradiol, LH, FSH, testosteron, prolaktin, TSH, DHEAS, 17 hidroksiprogesteron testlerinin yapılması tüylenmenin nedenini aydınlatır. Bu tetkikler kaliteli bir araştırma laboratuvarında yapılmalı ve alanında uzmanlaşmış endokrinoloji uzmanlarınca tercüme edilmelidir.

Tüylenmenin en sık nedeni genetiktir. Ailesinde tüylü kişiler bulunan gençler daha fazla kıllıdırlar. Bu anne veya baba tarafında olabilir. Bu şekilde başvuran kişilerin adetleri düzenlidir, doğurganlıkları normaldir. Özellikle Malatya, Erzincan gibi İç veya Doğu Anadolu bölgesinden gelen ailelerde bu durum sık görülür. Genetik kıllanması olan kişiler önce hormon testlerinden geçmelidirler. Sonuçlar normal çıkarsa epilasyon ile kıllarını aldırmalıdırlar. Kıllanmanın ikinci büyük sebebi polikistik over hastalığıdır. Bu hastalıkta yumurtalıklarda çok sayıda milimetrik boyutta kistler bulunur. Kistlerin oluşmasının sebebi doğuganlık çağındaki her kadında normal olarak görülen yumurtlama işleminin olmamasıdır. Bu minik kistlerden östrojen hormonu az salındığı gibi, kadın cinsel yaşamı için ters etkiler gösteren testosteron hormonu fazla salınır. Sonuçta bizim hiperandrojenizm adını verdiğimiz hormon dengesizliği açığa çıkar. Hormonlar kan dolaşımı vasıtasıyla tüm organlara taşındığından bu dengesizlik tüm vücutta olumsuzluklar yaratır. Cilt yağlanır, yüzde ve sırtta hiçbir tedaviyle geçmeyen sivilceler çıkar, adetlerin düzeni bozulur, saçlar seyrelir, kilo artar. Poikistik over hastalığı şeker hastalığına istidatı olan veya ailesinde şeker hastalığı bulunan kişilerde görülür. Şeker yükleme testi yapılarak teşhis konulur. Bu hastalığın en kötü yönü kısırlığa yol açmasıdır. Hasta çocuk sahibi olmak istiyorsa yumurtalıkları uyaran hap veya aşı tedavisi, bu söz konusu değilse kıllanmayı azaltcı ilaçlar kullanılır. Etkinlik sırasına göre en sık kullanılan ilaçlar Diane-35, Desolett, Myralon ve Aldacton'dur. Her üç ilacın etki mekanizması ve özellikleri farklıdır. Bu ilaçlar yan etkilerini iyi bilen endokrinoloji uzmanlarınca kullanılmalıdır. Diane-35, Myralon ve Desolett östrojen hormonu içeren haplardır. Ödem, yüzde şişlik, tansiyon yükselmesi, safra kesesi taşı, migren ve sigara içenlerde bacaklarda pıhtı oluşumuna neden olabilirler. Bu ilaçları kullananlarda ortalama 2 ile 5 kilo arasında ağırlık artışı olur. Polikistik over hastalığı ve buna bağlı kıllanma aşırı kilolu kızlarda daha sık görülür.

Kıllanmanın daha nadir görülen bir sebebi böbrek üstü bezinden kaynaklanan hormon dengesizliğidir. Bu dengesizlik doğuştan gelir ancak ergenlik çağında açığa çıkar ve akraba evliliği bunda bir etkendir. Kıllanma şikayeti ile doktora başvuran hastaların %8'inde böbrek üstü bezi hastalığı görülür. Bu teşhisi koymak için böbrek üstü bezi ACTH denilen hormonla 1 saat boyunca uyarılır ve hormon testleri uygulanır. Böbrek üstü bezi fazla çalışan hastaların tedavisi düşük dozda kortizon ile yapılır.

Eğer kıllanan kişide saç dökülmesi, klitoriste büyüme, kas gelişimi, ses kalınlaşması varsa böbrek üstü bezi veya yumurtalıklarda ultrason ile tümör aranmalıdır. Kıllanma nadiren tümör veya kanser belirtisi olabilir, bu yüzden endokrinoloji uzmanının denetiminde gerekli testlerin ivedilikle yapılması önemlidir.

Kıllanmanın tedavisinde epilasyon önemli yer tutar. Şu an piyasada olan metodlardan laser epilasyon en iyi metoddur. Laser epilasyonunda kıl kökleri laser vasıtasıyla temizlenir. Daha eski bir yötem olan iğneli epilasyonda işlem iğneyle yapılır ancak daha fazla acı verir. Hassas ciltlere yapılan epilasyonla ciltte lekeler kalabilir. Epilasyondan sonra güneşe çıkmamak, denize girmemek ve koruyucu-besleyici kremler sürmek gerekir. Unutulmaması gereken nokta hormon dengesizliği olan kişilerin tam dengeye ulaşmadan epilasyon yaptırtmamalarıdır. Bu durumda epilasyonla alınan kıllar bir kaç ay içinde geri gelir. Hormon dengesi ancak bir hormon uzmanının (endokrinoloji) denetiminde kurulur. Kıllanmanın tedavisinde en başarılı sonuçlar aynı anda hem hormon hem de epilasyon tedavisi yaptıranlarda görülür.
 
Ayrıca psikolağa gitmek istemiyorum ne demek?Nasıl gözümüz kalbimiz hastalanıyorsa,ruhumuzda hastalanır canım...Bu o kadar normal ki...Gördüğüm kadarı ile Ankara'dasın.Ankara'da Madalyon diye bir merkez var ve sgk anlaşmaları var.Git güzelim,ne olacak.Anlat,inan açılırsın.Ben her ruhum hastalandığında,içinden çıkamadağım şeyler yaşadağımda gidiyorum.Lütfen bu sölerimi kulak arkası etme,silkelen ve ayağa kalk.Mevlana'nın harika bir sözü var:''Sanma ki dert sadece sende var,sende ki derdi nimet sayan da var...''
 
Canım,merhaba,Öncelikle kaç yaşındasın?Hangi sınava hazırlanıyorsun?
24 yaşındayım geçen sene mezun oldum üniversiteden KPSSye hazırlanıyorum..Boy-kilo durumum biraz zayıfım vücuduma göre.Ailemle aram iyi bir sıkıntım yok ama onları da çok üzüyorum annem hasta zaten..Hormonal bütün testleri yaptırdım hiçbir sıkıntı yok doktor genetik olduğunu söyledi.Yapılabilecek şeyler epilasyon..Onları düşünüyorum zaten ama kış aylarında gidebileceğim için şu aylarda elimin kolumun bağlı olması canımı sıkıyor benim.Ben önceden güçlü kusurlarına rağmen özgüvenli biriydim hiç bu kadar zayıf duruma düşmemiştim hayatımda.Hırslıydım yapabileceğime başarabileceğime inanırdım.Ama şuan öyle inançsızım ki.Sanki dünyanın en şanssızı benim çözümsüz dertlerin sahibiyim gibi hissediyorum psikolojik olarak.Elbette böyle değil biliyorum.Diş konusunda da diş etlerimdeki rahatsızlıktan ötürü şuan bir şey yapamıyorum zaten maddi olarak da karşılayamayız şu durumda.Geçmişte inat etmişim tel falan takmamak için şimdi çok pişmanım kötü durumdalar.Ve ben bu şekilde nasıl evleneceğim diye kara kara düşünüyorum.Her gün bunları düşünmekten kendimi eve kapattım.Aşırı derecede içime kapanmış durumdayım. Psikoloğa gitmek istememe sebebim ben de biliyorum ne yapmam gerektiğini falan ama beynime söz geçmiyor işte aynayı alıp karşıma kendimi inceleye inceleye..Antidepresanlar da uyuşturacak bırakınca yine aynı ne bileyim..
 
benim halamın gelini hem gelinimiz hem de benim çocukluk arkadaşım..düğün öncesi kızlarla toplandık ağda yapmak için hem buna hem kendimize ,allah seni inandırsın at kılı gibi kılları bacaklarından taa basenlerine kadar ,tabii dahafazlasını göremedik külottan dolayı..hem kalın hemde nasıl sık..artık biz kendimizi bıraktık sadece onunla uğraştık..yüzünü tıraş etsen edilirdi vallahi o derece..o kız evlendi ya ben artık dünya üzerinde evde kalmış kız kalmaz diyorum,hemde ne biçim bir özgüvenle evlendii.halamın oğlu bunu hiç sorun etmemiş.yani genelde erkekler sorun etmezler aslında.gelinimiz şimdi 40 yaşında üç çocuk sahibi,hala da ağda yapar yani bu mutluluğunu engel değil,takılıp kalmadı sen gibi..bir de şöyle düşün,gözlerin olmasaydı,,tekerlekli sandalyede olsaydın,şu an kanserle mücadele ediyor olsaydın,felçli olup ytağa bağımlı olsaydın daha mı iyi olacaktı..bu tür insanlar senin gibi olmak için neler vermezlerdi..sense haline şükretmeyip kıldan tüyden sebepler üretmişsin kendine..kılın tüyün dişin çaresi var allah çaresiz dert vermesin..her şeyin çözümü vardır yeterki sen aklını kalbini sağlam tut hastalanma düşüne düşüne..dünyada bir sineğin bile yaşamaya hakkı varken sen yaşamı kendine zehir etme
 
Zehir oldu hayatım işte ne yapsam toparlanamıyorum bir anda oldu bu takıntı yıllardır vardı halbuki teşekkür ederim yazdıklarınız için.
 
Bak canım,üniversiteyi kazanmış,bitirmişsin,süper.Sen şimdi otur KPSS ye odaklan.Onun dışında,bak kilo problemin yok,diyet yapma derdin yok.Muhtemelen sağlık konusunda babana bağlısındır ve sgk nın geçerli olduğu bir çok diş kliniği var,kendini bunalıma sokup,eve kapatacağına,önce bunu araştır.Yaz aylarında epilasyon yoksa,sende bu süreçte diş olayını hallet,o arada diğer olayı hepimiz gibi ağda ile halledeceksin.Sonra da epilasyona başlayacaksın.Epilasyon inanılmaz sonuçlar veriyor.Kaç arkadaşım,nelerden kurtuldu bir bilsen.Evet senin sorunların olabilir,fakat hiçbiri çaresiz değil.Ne dertler var ne dertler...O yüzden kolaya kaçıp,bunalıma gireceğine,savaşacaksın.Her zor şey emekle elde edilir,çözülür.
 
Gittim bugün psikiyatra ilaçlar verdi takıntı haline getirmişim yoğun depresyon geçiriyormuşum.İlaçların faydası olur mu artık bilemiyorum..Hayatım elimin altından kayıp gidiyor sanki.
 
Gittim bugün psikiyatra ilaçlar verdi takıntı haline getirmişim yoğun depresyon geçiriyormuşum.İlaçların faydası olur mu artık bilemiyorum..Hayatım elimin altından kayıp gidiyor sanki.


O ilaçları aşkın kullanma. Bırakırken o kadar zorlanıyorsun ki keşke en başa dönsem de hiç bir şeyi kafama takmasam diyorsun. Allah kimseyi o ilaçlara muhtaç etmesin onlar sadece bir kaçış. Her şey senin kafanda bitiyor. Bende takıntılarım yüzünden ilaçlara başlamıştım bundan 2 sene önce. Şimdi bırakmak için çabalıyorum ama imkansız gibi görünüyor o kadar zorlanıyorum ki. Resmen ilacı bırakınca yarattığı etkilerden oturdum bütün gün ağlıyorum ve yemek yemek hayal oldu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…