Çok fazla iyi niyet..

Allahtan benimde o konuda bir prensim var o da beni yonlendiriyor.
yeahh valla eşim olmassaydi aklım allak bullak olurdu birisi fazla iyi niyetimden yararlanmaya çalışırsa eşim duyarsa kalkar gider bin laf eder agir laf yani ben onun kadarda edemem laan benim karıma niye öle istiyorsun ne istiyorsun karımdan der.. eşim varken kimse bana bişey yapamiyor.
 
Iste budur. Allah onlara uzun omurler versin
 
Kaynana ? Ahhh ahh bir bahtil inanc vardir düğümü çözebilirsen kaynanla iyi geçinirsin diye. Ben o düğümü hiç çözememiştim. Evlenmeden daha sıkıntı yaşıyorum Allahtan bende elti yok :))))
annem kayınvalıde
ama benımkısı kaynana
ıkızıde eltım
sanırım genetık kodlama hatası ıle dogmus yasıyorlar
nasıl bı kotu nıyetse bana hayır demeyı surat yapmayı
herseyı altdan almamayı acıta acıta ogrettıler
dılerım kımse benım yolumdan ogrenmez :)
iyilikten maraz dogar
 
Ben de çok iyi niyetliyimdir. (yani evlenene kadar öyleydim açıkçası)
Hatta eşim, babam, arkadaşlarım derdi. Bukadar poziitif olma, küfredene gülme, arkandan vurana 2 gün sonra canım deme diye.
Küçüklüğümden beri annemin 'sana taş atana sen ekmek at boşver' lafıyla büyüdüm çünkü.
Annem hep boşver derdi, görme, duyma, bilme. 3 günlük dünyadayız derdi.
Çok arkadaşımdan darbe aldım, yalnız kaldığımda oldu.
Evlendim birşeylere mecbur bırakılmalar, yetiştiğim hayatın tam zıttı bi hayat, ayak uyduramama, eşimin ailesiyle ufak çaplı sorunlar falan filan derken ben benlikten çıktım 1 senede açıkçası.

Artık bildiğin çirkef bir insanmışım gibi hissediyorum kendimi. İstemediğim şeylere 'hayır' dedikçe ben huzurlu oluyorum ama karşımdaki huzursuz oluyor diye bir anlık tereddüüte kalıyorum ama mecburum.

İyi niyet gerçekten hoş bir şey değil. Suistimal eden fazla oluyor iyi bir insan, merhametli bir insan olduğunu anladıklarında.
 
O sen cok farkli yollarla ogrenmissin oylesi daha zor :)
 
Darısı başıma .. Merhamet eksik olmasın ama iyi niyet uzak dursun
 
 
İnsanlara farklı davrandığında neyi kaybedeceğinden korkuyorsun?
 
Ben de bu gruptandım bence, çıktığım da söylenemez hatta. Aşırı korumacı büyüdüm. Sebebini buna bağlıyorum daha çok.
Üniversiteyi bitirdim, işe girdim her iş üstüme yüklendi ama ne zam ne tatil isteyebildim çekingenliğimden ve iyi niyetimden. Ekmek kazandığım yer, o işi de yapayım ne olcak diye diye. Sonra kimse anlamadan ben patlama noktasına geldim ve istifa ettim. Bikaç ay iş aradım ve bulduğumda tecrübeliydim. Önce oranın düzenini, işleyişini öğrendim. Sonra hangi iş benim sorumluluğumda ayrımını öğrendim. Kendi işlerimi titizlikle yapmaya devam edip, diğer işleri sırtlanmadım ama o işi yapana gerekirse yardım da ettim.
İlk defa bir erkek arkadaşım olmasına cesaret ettim. Evlendim. Maddi yükü sırtlandım, eşimin ailesinin her tür gereksiz isteğine uydum. Onlar mutlu olsun, ne olacak onu da yapayım diye diye. Sonra küçük kardeşinden bile edepsizlik gördüm. Daha neler neler. Şimdi boşanma aşamasındayız. Artık insan ilişkilerinde de kullanılmadan, adil olabilmeyi öğrendiğimi sanıyorum.
Umarım sizler böyle acı tecrübelerle değil,zamanında öğrenirsiniz. Ve çocuklarımızı da otorite boşluğu olmadan, fazla da korumacı olup sıkmadan yetiştirebiliriz.
 
Bizler birileriyle bir ilişki yaratmak için kendimizi kaybediyoruz.Başka insanların bakış açısı adına kendimizden vazgeçiyoruz. Onların ihtiyaçlarını, isteklerini ve arzularını yerine getirmekle, onların bizimle birlikte mutlu olacaklarını düşünüyoruz. Peki gerçekten bizimle mutlular mı?
Mutlu olamazlar, çünkü onlar kendileriyle mutlu değiller. İnsanlar ilişkiler yaratmaya çalışmayı sürdürüyorlar, ama kendi hayatınızla ilişkiniz yoksa, başka biriyle nasıl ilişkide olacaksınız? Eğer kendiniz için orada değilseniz, başka biriyle nasıl birlikte olabilirsiniz?
Eğer sen kendine hak ettiğin değeri verirsen, herkes sana değer verir.

Peki sana bir soru arkadaşım: Ya sen kendine insanların sana davrandığı gibi değil de, davranılması gerektiği gibi davransaydın? Bu ne yaratırdı hayatında?
 
Karşımdakine değer verip, hak ettiği gibi davranamadım hiç. Evet, kendime değer vermedim, tevazu yapmaya çalıştığım özgüven eksikliğimi kendime bile gizlememdendi belki de.
Hiç hesap yapamadım, biri benden bir şey istese yardım etmeye çalıştım, daha önce bana yardım etmemiş biri de olsa. Ya da bu iyiliğimi hak etmiyor demedim.
Annem hep “senin onlardan farkın olsun” “iyiyle herkes anlaşır, kötünün de iyi özelliğini görüp onu çıkarmak, onunla da anlaşmak önemli” gibi şeyler anlatırdı.
“iyi olmak kolaydır, önemli olan adil olmaktır” sözüne bakıp, ben adil olamadım ama öğreniyorum.
Sorularınızın birebir yanıtı olmasa da bu zamana kadarki hatalarımın sebebini kısmen açıklamaya çalıştım.
Evet, önce kendime hak ettiğimiz değeri vermeliyiz, kimsenin vermesini beklemeden. Acı deneyimlerle öğrendiğimi zannettiğim kadarıyla, şimdi kendi kendimi mutlu etmeye, kendimi tanımaya ve hak ettiğimi vermeye çalışıyorum. Hatalar yapa yapa da olsa hayata tutunmayı bırakmadan.
 
Siz en azından öğrenmişsiniz ben onu da yapamadım o kadar acı tecrübeye rağmen
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…