Çocuklarda Saldırganlık ve Asabiyet

Amonra

Guru
Kayıtlı Üye
11 Şubat 2008
13.347
317
Çocuğun güvenlik, mutluluk yada başka bir gereksiniminin Şekil değiştirerek başka bir biçimde ortaya çıkmasıdır. Saldırganlığı kişisel bir yaralanmanın bir başka Şekilde sonuçlanması olarak tanımlayabiliriz. Bu yaralanma sonucunda çocuğun akranlarına vurması, ısırması, eşyaları fırlatması, tekmelemesi, tükürmesi ve zarar vermeyi amaçlayan tehditler Şeklinde sözel saldırılarda bulunmasıdır.
Sürekli ve aşırı biçimde saldırgan olan çocuk sinirli, anlaşılmaz, eyleme hazır ve aşırı geçimsizdir. İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Hemen parlar ve kavgaya hazırdır. Durmadan kuralları çiğner ve ceza görür. Bu çocuklar cezadan etkilenmez yada kısa süreli etkilenmiş gibi görünürler. Olağan anlaşmazlıkları bile bilek gücüyle çözmeye çalışırlar. Tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısızdır. Öfkesini yenemez ve hep kendini haklı çıkarmaya çalışır. Bu çocuklar evde okulda sürekli sorun yaratırlar ve yetişkinlerle sürekli çatışma içindedirler. Genellikle erkek çocuklar daha saldırgandırlar.

SALDIRGANLIĞIN NEDENLERI
1-Saldırgan davranışların ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi. Geleneksel kültürün erkek çocuğun saldırganlığını onaylaması(Ör: parkta iki çocuk birbirini döver. Biri daha çok dayak yerse, annesinin çocuğunun kendisini savunamadığı düşüncesiyle üzülmesi)
2-Çocuğun yetişkinlerden katı ceza, anlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi
3-Babanın uzun süreli yokluğunda, annenin sürekli çocuğun etrafında olmasıyla ortaya çıkan feministik ortam
4-TV. Ve kitle iletişimim araçlarının olumsuz etkisi(Kurtlar Vadisi örneği ver.)
5-Ana-baba tutumlarının olumsuzluğu, çocukla aralarındaki iletişimin iyi olmaması
6-Çocuğun ana-babasından dayak yemesi
7-Beyin zarı iltihabı, beyin zedelenmesi gibi fizyolojik sorunlar

SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBILIRIZ?
1-Her şeyden önce ana-baba çocuğa saldırganlık modeli olmamalıdır.(Evde dayak yiyen bir çocuk varsa kardeşini dövüyor. Kardeşi yoksa okulda en ufak bir sorunda arkadaşına vuruyor. Yada hayvanlara eziyet ediyor.)Çünkü dayak herkes için olumsuz duygular yaratır.
2-Çok fazla saldırgan davranışlara tolerans gösterilmemelidir.Çocuğun istekleri bu tip davranışlar yapınca yerine getiriliyorsa, çocuk isteklerini yaptırmada araç olarak görmeye başlar. Bu yolla istekleri yerine getirilmemelidir.Saldırgan davranışlar ödüllendirilmemeli ve onun bu davranışının istenmeyen bir davranış olduğu hemen gösterilmelidir.
3-Saldırgan davranışlar kesinlikle dayakla cezalandırılmamalıdır.Ana-babanın ilgisi sevgisi azaldığında ve fiziksel cezalar uzun süre devam ettiğinde, çocukta saldırgan, asi, sorumsuz davranışlar gelişir. Saldırgan davranışlar ortaya çıktığında, yetişkinler sakin davranmalı, anormal duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanmalıdır.(Böyle davrandığın için üzüldüm) Dayak saldırgan davranışın hemen bitiminde uygulandığı zaman, onun hemen kesilmesini sağlayabilir ancak,çocukta düşmanca duygular geliştirir.
4-Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmamalı, sakinleşmesini beklemeli ve daha sonra davranışı ile ilgili konuşulmalıdır.
5-Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitli sorumluluklar verilmeli, başarabileceği kadarıyla bir çok Şeyleri başlatıp, bitirmesi sağlanmalıdır. Çocuk başarma duygusunu yaşamalıdır.
6-Çocuğa bu davranışın dezavantajları gösterilmelidir.Saldırgan davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğini, istediği Şeyleri kaybettiğini görmeli ve yaşamalıdır.
7-Olumlu davranışı pekiştirme: Ana-baba ve diğer yetişkinler çocuğun olumlu davranışını görüp, olumsuz davranışı görmezlikten gelmelidir.Çocuk bu davranışı yapmadığında sözel olarak ödüllendirilmelidir. Ör:10dk. Kavga etmeden ve bağırmadan oynadığında bu sözel olarak ödüllendirme.
8-Çocuğun dışarıda oynamasına izin verme, bu çocuğun gerilimini azaltır ve enerjisini boşaltma imkanı sağlar.
9-Saldırgan davranış diğer çocukların güvenliğini ciddi bir Şekilde tehdit etmedikçe bu davranışın üstünde durmamak gerekir.
10-Kendi kendine konuşma:Çocuk oldukça dürtüsel davranıyorsa ve onun bu yönünü kontrol etmede güçlük yaşanıyorsa;çocuğa başkalarına vuracağı zaman, kendi kendini engelleyici cümleler söylemesi öğretilebilir.Ör:10'na kadar say ve ona vurma gibi.
11-Çocuk saldırgan modellerle karşı karşıya getirilmemelidir.TV.deki Şiddet içeren programları seyretmesi engellenmelidir.Eğer kesinlikle engel olunamıyorsa, ana-baba çocukla birlikte seyrederek Şiddetin sonuçlarını tartışabilirler.Ayrıca bu Şiddet filmlerinin gerçek yaşamın modeli değil, kurmaca olduğu çocuğa anlatılabilir.
12-Kızgınlıktan kurtulmak için alternatifler bulunabilir. Yumruklanabilen kil, çakılabilen çiviler,resim çizme, boyama çocuğun kızgınlık duygularını kontrol altına almayı sağlayabilir. Ayrıca futbol,basketbol gibi sporlar kabul gören çıkış yollarıdır.
13-Her yaş ve dönemde çocuğun temel ihtiyaçları zamanında yerine getirilmelidir.
14-Bu çocukların özellikle baba ile daha çok birlikte olması sağlanmalıdır.
15-Anne-babalar bu çocuklarla iletişim kurarken ben dilini kullanmalıdır. Ör: Böyle kavga ettiğin zaman rahatsız oluyorum, üzülüyorum gibi. Kişiler duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını davranış anında dile getirmelidir.

Parmak Emme: İlk bir ya§ i9inde,bebeklik döneminde normal olan bu davranış. Daha sonraları da devam ederse veya ileriki yaslarda ortaya çıkarsa uyum sorunu veya alışkanlık bozukluğu olabilir. Parmak emme çocuklarda korku halinde, anneden ayrılma durumunda ve uykuya dalarken görülebilir. Temelinde anne çocuk ilişkisinde yetersizlik ve çocukta güven hissinin yeterince gelişmemiş olması yatmaktadır.

Pika: İlk bir yas içinde bazı çocuklar kireç veya toprak parçalarını, kağıt ve oyuncakları ağzına götü+rebilir. Ancak bebeklik döneminden sonra çocuğun bu maddeleri ağzına götürmesi ve yemesi uyum bozukluğu olarak ele alınabilir. Bu davranış. Genellikle beslenmesi bozuk, bakımsız, ihmal edilmiş çocuklarda görülür. Anne ilgi ve şefkatinden yoksunluk, duygusal yetersizlik, doyumsuzluk ve güvensizlik gibi ruhsal nedenler sebep olarak düşünülmelidir.

Trikotillomani: Bazı çocuklar 1–2 yaşlarından itibaren kendi saçlarını çekip yolabilir, koparabilir. Bu davranış uyumsuzluk ve huzursuzluğun önemli belirtilerindendir. Sık görülmemekle birlikte kız çocuklarında daha fazladır. Anne 9ocuk ilişkisindeki duygusal yetersizlikler veya çocuğun duygusal gelişiminin engellenmesi temel nedendir. Bu 9ocuklarda duygusal alandaki gerilimin ifade edilememesi, boşaltılamaması, saldırganlık dürtüsünü artırmakta ve 9ocuk bu dürtüyü kendi kendine yöneltmektedir.

Tempertantrum: Aşırı hiddetlenme ve öfke patlaması anlamına gelen bu durumda bazen çocuk kendini yerden yere atabilir, başını duvara vurabilir. Bazen katılana kadar ağlama da olabilir. Birikmiş saldırganlık dürtüsünü bir türlü boşalma seklidir. Hatalı bir terbiye ve yetiştirme tarzının bir sonucu da olabilir. Örneğin; her istediği yapılmış şımartılmış bir çocuğun haklı bir nedenle engellenmesi halinde bu durum ortaya çıkabilir.

Tirnak Yeme: 5–6 yasındaki ve daha ileriki yaslarda çocuklarda görülebilir. Tırnak yeme; ruhsal gerilim, sıkıntı veren saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda çocuğun kendi kendine yönelik saldırganlık dürtüsünün bir belirtisi olarak kabul edilebilir. Yerleşik hal alması önemli ruhsal sorunlar olduğuna işaret eder.

Aşırı Hareketlilik:
Bazı çocuklarda 4–5 yaşlarında başlayıp buluğ çağına kadar sürebilen ve en az 6 ay devam eden aşırı hareketlilik görülebilir. Dikkat ve algı bozuklukları öğrenme güçlüklerinin de beraber olduğu bu özel durum beyinin gelişmesindeki bazı yetersizliklerin sonucudur. Tedaviyi gerekli kılan bir durumdur.
 
herşeyin başı sevgi sanırım hayatta bununla bir çok şeyin önüne geçebilmek mümkün
 
Çok bilgilendiriciydi teşekkür ederiz bizimle paylaştığınız için.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…