Horlama sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülmektedir. Uykuda yaşanan solunum bozuklukları özellikle çocuklarda dikkate alınmalı ve mutlaka doktora danışılmalıdır. Çocuklarda gözlemlenen bu horlamalar, onların sağlıklarını tehlikeye attığı gibi gün içindeki yaşantılarını, gelişimlerini ve öğrenimlerini de etkilemektedir.
Yeterli miktarda uyku herkes için çok önemlidir ve hayatın temel öğelerindendir. O yüzden, uykuda yaşanan problemler basit sorunlar olarak düşünülmemelidir. Bütün büyükler gibi çocuklar da, yeni bir güne uykusunu yeterince almış, enerji dolu, dinlenmiş olarak başlamak ister. Ancak uykusuzluk uzun sürdüğü zaman bağışıklık sistemi bozulur, vücud enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale gelir. Sonuçta da günlük performans, gelişim ve zihinsel aktiviteler olumsuz yönde etkilenir. Uyku problemlerinin başında ise horlama gelmektedir. Horlama, üst solunum yollarının yumuşak damak, küçük dil gibi titreşebilen bölümlerinde, hava akımının kısıtlanması sonucunda oluşan titreşimin çıkardığı ses olarak tanımlanmaktadır.
Çoğunlukla 2 ve 7 yaş aralığında gözlemlenen bu horlama problemlerinin başında, bademcik rahatsızlıkları ve geniz eti büyüklüğü gelmektedir. Diğer problemler ise; burunda tıkanma, şişmanlık, mide rahatsızlıkları, allerjik durumlar, diş ve çene yapısında bozukluk, yüz kemiklerinin gelişiminde deformasyon ve genetik rahatsızlıklar olarak bilinmektedir.
Uyku esnasında üst solunum yollarında yaşanan tıkanmalar, dilin geriye kaymasına ve solunumun bir kaç saniye de olsa durmasına neden olmaktadır. Solunumun durması özellikle çocuklarda tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Çocuk solunum için daha çok çaba sarfettiğinden ukuda bölünmeler ve iç çekmeler gözlenmektedir. Uyku bölünmeleri, çocukların gündüz yaşantılarında uykulu gezinmelerine, asabi olmalarına, iştahlarının kesilmelerine ve dikkat eksikliğine neden olmaktadır.
Ayrıca solunumun durması ile kandaki oksijen düzeyinde düşüş, kirli kan olan karbondioksit gazında artış meydana gelir ve bu da çocuğun gelişimi için sakıncalıdır. Yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, zihinsel düşüş gibi tehlikler de çocuklar da görülebilir. Zaman zaman ortaya çıkan ve geçici olarak rahatsızlık veren horlamalarla, sürekli horlayan ve solunum sıkıntısı çeken çocukları mutlaka ayırt etmek gereklidir.
Bebekler uyurken ilk altı aya kadar görülen soluma bozuklukları normaldir. Hızlı soluma, nefes tutma, horlama, hırıltılı nefes alma, düzensiz uyuma gözlemlenebilir. Yine de bebek anne-baba tarafından takibe alınmalı ve doktora mutlaka durumdan bahsedilmelidir. Uyku sırasında, bebekte renk değişikliği yaşanıyorsa kesinlikle doktora gidilmelidir.
Çocuğun uykusunda solunum bozukluğu yaşadığını anlamak için, aşağıdaki belirtiler değerlendirilmelidir:
Horlama
Nefes alıp vermede güçlük
Solunumun durması
İç çekerek uyuma
Uyku sırasında aşırı terleme
Huzursuz uyku
Ağız açık uyuma
Baş ağrısı ile uyanma
Sık sık uyanma
Uykuda diş gıcırdatma
Yatakta dönüp durma
Sık sık kabus görme
Ağlayarak uyanma
Uykuya dalma güçlüğü
Üst solunum yolu enfeksiyonlarına sık yakalanma
Öğrenme sorunları
Büyümede yavaşlık
Hırçınlık
Halsizlik
İştahsızlık
Hipertansiyon
Kalp yetmezliği
Solunum bozukluğu yaşan çocuk, doktor muayenesi ve diğer tetkiklerden geçtikten sonra, solunum problemine göre hemen tedaviye alınmaktadır. Horlama; bademcik ve geniz etinden kaynaklanıyorsa, kulak burun boğaz uzmanlarınca değerlendirilerek tedaviye başlanır. Gerekirse bademcik ve geniz eti küçük bir operasyonla alınabilir. Alerjik nedenlerle horlama yaşanıyorsa, alerji nedeni araştırılarak tedaviye öyle devam edilir. Çene ve diş yapısındaki bozukluklar ise ortodonti bölümü ile değerlendirilir. Bütün bunların yanında şişmanlık da sözkonusu ise, beslenme uzmanı ile ideal kilo için diyet programına da başlanmaktadır.