Çocuk yapmak evliliğin amaçlarından mıdır?

DilaNaz

Körler sağırlar,birbirini ağırlar.
Kayıtlı Üye
12 Mart 2008
2.707
46
Kadının en önemli zevklerinden biri de evlat sevgisidir. Bu yüzden en büyük acılarından biri de onu kaybetmektir. Kadınlarda genetik olarak çocukları koruma dürtüsü bulunur, bu sebeple anne kendini çocuklarına feda eder. Bu duygunun bir kadında olması kural, olmaması istisnadır. Bu eğilim, çocuk yapmayı ve onun fedakarlıklarına katlanmayı sağlar. Özellikle ilk iki sene çocuğa bakmak, büyük bir fedakarlık ister. Uykusuzluk ve yorgunluk gibi pek çok fedakarlığı, anneler zevkle yaparlar. Hiçbir rahatsızlık duymadan, of bile demeden bunca fedakarlığa göğüs germek, modüllerimizin isteği ile gerçekleşir.

Hatta çocuk istemeyen bir kadın bile çocuk gördüğünde onunla arasında duygusal bir çekim oluşur. Çocuğun masum ve sevimli halinde kendini feda etme duygusu gelişir. Bu sadece insanda değil, hayvanlarda da böyledir. Meselâ bir tavuk, yavrusu için aslana saldırabilir. Bu sevginin farklı bir formudur. Karşılıksız, şartsız, 'çünkü' ve 'eğer' kelimelerinin olmadığı bir sevgidir. 'Seni eğer iyi olursan severim', 'seni seviyorum, çünkü akıllısın' gibi ön şartların getirilemeyeceği bir histir. Bu şefkat olarak da bilinir.

Allah, insanı yaratırken, kendi çocuğuyla ilgilenmenin getirdiği zahmetlere peşin bir zevk vermiştir. Beyin o esnada mutluluk kimyasalları salgılar ve müthiş bir keyif alır. Öyle anneler vardır ki; 'İstanbul'daki gece hayatının bütün zevklerini bana verseniz, çocuğumla beraber olmanın yerini tutmaz' derler. Bunun keyfini çıkarmak çok önemlidir. İnsanlar, onun zahmetine değil, güzelliğine odaklandığı zaman, çocuklarını daha kolay büyütürler. Çocuğun her yaşının ayrı bir güzelliği vardır ve annenin bu tadı kaçırmaması gerekir. Meselâ, çalışan anneler çocuğun ilk yürüdüğü ve ilk hecelediği zamanları kaçırırlar. Fakat çocuk büyümeye başladığında, ayakları üzerinde durabilmesi için, -anaç tavukların yavrularını itmesi gibi- biraz serbest bırakılmalıdır.

Tavuklar üzerinde yapılan bir deneyde, kendi yumurtalarından çıkan civcivleri mavi ve kırmızı olmak üzere iki ayrı renge boyayıp, annelerine getiriyorlar. Netice de her civciv, onca karışıklığa rağmen, kendi annesini buluyor. Arada sanki sevgi partikülleri ya da müzikal enerji varmış gibi taraflarda karşılıklı olarak iletişim oluşuyor.

Küçük bir bağ, hatta annenin kokusu bile çocuğu rahatlatır. Bir anne ya da baba çocuğun başını okşadığında, onun beyninde mutluluk kimyasalı salgılanır. Çocukları mutlu etmek için fiziksel temas çok önemlidir. Eskiden çocuklar özgüvenlerinin gelişmesi için beşiğe konulurdu ve onlarla ilgilenilmezdi. Öğrencilik yıllarımda çocuk doktorları, 'çocuğu yüzü koyun yatırın, karışmayın' derlerdi. Şimdi ise, 'annesi çocuğu emzirmese bile, kucağına almalı' deniliyor. Bu değişim, fiziksel temasın çocuğun beyninde mutluluk kimyasalı salgıladığının ortaya çıkmasından sonra gerçekleşti. Bilim önceki yolun yanlışlığını anladı, ama o arada bir çok çocuk bu ilgisizliğin bedelini ödemiş oldu.

Kısacası, çocuk yapmak ve çocuğu korumak, genlerimize kodlanmıştır.




Prof. Dr. Nevzat Tarhan
 
çok güzel bir yazı hoşuma gitti..ama şöyle kadınlarda çok...çocuk doğurduktan sonra...
uyku düzenimi bozdu...
sosyal hayatım kalmadı...
göğüslerim deforme oldu...
kendimi iyice çirkin hissediyorum diynleride duydum...
sadece çocuk için evlenenleri de...
bunlar herhalde insanın kişiliğiyle yapısıyla alakalı diye düşünüyorum...
allahım şükrediyorum hep..iyiki benim kızım benim kızım olmuş....
 
allahım isteyen herkese annelik duygusunu tattırsın
kimsenin kucağını boş bırakmasın
o kadar çok istiyorum ki bi bebeğim olsun canı olsun kanım olsun
isterse senelerce yorgun uykusuz kalayım hiç önemli değil
bana sadece bi anne desin onun o miski kokusunu içime çekeyim
yazın çok güzel ama ağlattın beni bu tarz yazıları okumucam diyorum ama yine de okuyorum
çok istiyorum anne olmayı allah bana ne zaman nasip eder onu da bilmiyorum
2 bebeğimi kaybettim ben inş üçüncü bana sıkı sıkı sarılır
 

guzelim yazini okuyunca duygulandim insallah en kisa zamanda bebeyin olur insallah canim.senin yazini okuyunca budaladigimi biraz anladim bende ikinci cocugumu dogurdum uc ay once kilo vermeye calisiyorum .bayabi zorlaniyorum .ama dedigin gibi dunyalara deyerler canim.haklisin.rabbim en kisa zamanda yavrunu kucagina almayi nasip eder insallah dunyanin en guzel duyygusu.insallah sende tatarsin
 
yazin cok guzel canim .ben kizimi sezeryanla dogurdum narkozun etkisiyle dogumdan sonra gozlerimi acamiyodum kizimda agliyodu sadece duyuyodum.susturamadilar verilen ilaclardan dolayida emziremezdim zaten emzirecek haldede deyildim neyse .doktorlar bebeyimi yanima yatirdim goremiyodum ama sicacikligini hissediyodum parmagimdan tuttu minnacik yavrum sonra inanin aksam yedide dogum yaptim sabaha kadar parmagimi tutarak uyudu ac dusunun .her cocuk baska bi sevgi benim uc bucuk yasinda bir oglzm ve uc aylik bir kizim var inanin dunyaya bir daha gelsem yine yine yineeeeeeeeeeeeee anne olmak isterdim.
 
Evliliğimin amaçlarından biri çocuk yapmak değildi.Hatta acılarla , savaşlarla dolu bir dünyaya çocuk getirme düşüncesi bana çok bencilce geliyor.
Yalnız galiba genetik kodlanmaya karşı koyamıyor insan:)
Ben de kesin kararımı verdim bebeğim olması için çalışmalar yapacağım:)
Doğaya karşı konulmuyor anladım:)
Olmazsa mutsuz olacağımı düşünmüyorum ama, olursa çok seveceğimi adım gibi biliyorum.
Allah herkese hayırlısını versin.
 
ben daha tatmadım anneliği ama yolu yarıladım şimdiden çok heyecanlıyım oğullarım nasıl olacak kime benziyecek karnımda tekmelerini hissederken çok güzel bir duygu sağlıklı olsunlarda ............
allahım inş.sağsalim kucağıma almayı nasip eder
benim için şuan klo önemli değil yeterki kucağıma alayım onları sonra çaresine bakarız ..........

bence anne olmak dünyanın en güzel şeyi allah isteyen herkese yaşatsın..............
 
sağol cnm inş benim gibi isteyen herkese allah bu duyguyu nasip eder
 
Adina herne derseniz deyin annelik cok güzel bisey. cocugunuzla oynamak ona sarilmak, onunla uyumak. harika bisey.
 
her zaman allah anneliği yapacak çocuğuna kol kanat gerecek
her daim yanında olucak insanlara o duyguyu tattırsın diye dua ediyorum
gazetelerde ya da tv haberlerde anne çocuğunu doğurmuş yok havalandırma deliğine atmış
yok boğazını kesmiş yok cami avlusuna bırakmış bunları okuduğum da ya da gördüğümde
çok fazla üzülüyorum allah herkese annelik duygusunu tattırmasın
ben burda deliler gibi çocuk arzularken onlar bu kadar güzel paha biçilmez duyguyu
nasıl tadamıyorlar farkına varamıyorlar onu da hiç anlamıyorum
aklım mantığım almıyorrrr
 
Aslına bakılırsa ben çocuk yapmayı evliliğin bir amacı olarak görmüyorum..çünkü çocuk istemeyipte evlenen,sadece aşkları ve kendileri başbaşa olmak isteyen.çocuk sorumluluğunu kaldıramayacağına o kadar inanan insanlar varki..Kesinlikle yanlıştır demiyorum.herkesin doğrusu kendinedir..iyi bir anne olamayacağını düşünüpte çocuk yapmamak,bunu bile bile çocuk yapmaktan daha iyidir..

Ben erken evleniyorum çoğu kişiye göre 19 yaşında..ben evlendiğim zaman korunmayı düşünüyorum diyorum..çocuk istemiyorum diyemiyorum nedense açık açık..bunun bir nedeni yok ama diyemiyorum işte..çünkü ileride çocuğum olmasını çok isterim gerçekten..belki evlenir evlenmezde isteyebilirdim ama ben özellikle kendimi düşündüğüm için değil o doğacak bebeğide düşündüğüm için korunmak istiyorum..

Önce evlilik bir düzene oturmalı en başta,sarsıntılar geçmeli,o çocuğun eğitimini en iyi şekilde karşılayacak bir birikim olmalı ve bunun gibi birçok şey..Gerçi doğan çocuk rızkıyla doğar tabiki ama..düşünecek o kadarr çok şey varki..

Amaan ne saçmalıyorum ben kendi kendime ya:mymeka: Yazdıklarımı şöyle bi okudumda hiçbişey anlamadım,saçmalamışım biraz:roflol: Ama uzun yazmışım diye silmeyede kıyamadım.inş siz anlarsınız:roflol:
 
herkesin amacı evlenip çocuk yapmak neslini devam ettirmek
belki başlarda çocuk istenmiyor
ama ilerleyen zamanlarda bu isteğe karşı koyamıyosun doğanın kanunu heralde bu
Herkesin gönlüne göre versin Allah
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…