- 16 Ağustos 2010
- 293.024
- 602.886
- 43
Çocukları okula başlayacak anne-babalar, okulların açılmasına az zaman kala stres yaşıyor. Ve bu stresle birlikte yapılan bazı hatalar, çocuğun okul başarısından mutluluğuna kadar birçok şeyi olumsuz etkiliyor.
Okula başlamak, çocuk açısından oldukça stresli bir durum. Evden ayrılmak, tatilin bitmesi ve sorumlulukların artması gibi nedenler, stresinin alt yapısını oluştururken üzerine bir de ondan beklenen performansın eklenmesi çocuğun zor anlar yaşamasına neden oluyor.
Anne- babaların yanlış tutum ve davranışları da çocuğun okul stresini artırabiliyor ve sonuçları çok olumsuz olabiliyor.
Bu nedenle çocukları okula başlayacak olan anne-babaların Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Oluk’un önerilerine kulak vermesinde fayda olabilir. İşte Dr. Oluk’un okul stresinden korunmak ve daha verimli bir eğitim-öğretim yılı için rehber niteliği taşıyan o önerileri:
Okul başarısının mutluluğunun önüne geçmesine izin vermeyin: Onu rahatlatmak ve stresini en aza indirebilmek için “Bu hayattaki en önemli şey mutluluk” fikrini benimsediğinizi çocuğunuza inandırın. Ancak bunu yaparken, bu fikrinizin sadece sözde kalmadığını davranışlarınızla da ona göstermelisiniz. Derslerinde bir başarısızlık yaşadığında sinirlenip, çocuğunuza tepki göstermek yerine, bu durumun üstesinden gelebileceğini düşünmesini sağlayın.
Sevginizin bir nedene bağlı olmadığını ona gösterin: Çocuğunuzun en çok sizin sevginize ihtiyacı var. Sevginizin, okuldaki başarısıyla orantılı olduğunu düşünmesi ise büyük bir stres yaşamasına neden oluyor. Çünkü küçük bir başarısızlığında bile sevilmeyeceği, eleştirileceği ve ceza alacağı endişesine kapılıyor. Çocuğunuzun mutlu ve başarılı bir okul dönemi geçirmesini istiyorsanız sevginizin okuldaki başarısıyla bağlantılı olmadığını ona mutlaka hissettirin. Yıkıcı değil, yapıcı eleştirilerde bulunun. Yoğun eleştiri çocuğunuzun özgüvenini zedeleyebiliyor. Okulda yaşadığı olumsuz bir durum karşısında paniğe kapılmadan olumlu yönlerini ona hatırlatarak durumu görmesini sağlayın.
Arkadaşlarının başarısını sürekli yüzüne vurmayın: Çocuğunuzu sınıftaki arkadaşlarıyla belli bir düzeye kadar kıyaslamak olumlu sonuçlara neden olabiliyor.
Örneğin fiziksel gelişiminin kıyaslanması, arkadaşlarıyla uyumu, ders başarısı açısından özellikle öğretmenlerin görüşü alınarak yapılacak kıyaslamalar çocuğunuz açışından pozitif etkiler doğurabiliyor. Ancak bu durum olumsuz bir eleştiri boyutuna ulaşırsa ya da arkadaşının ondan başarılı ve üstün olduğu vurgulanırsa çocuk bunu “Ailem beni sevmiyor.” şeklinde algılayabiliyor.
Ödülü siz olun: Çocuğun olumlu tutum ve davranışlarının ödüllendirilmesi cesaretlendirilmesi ve desteklenmesi oldukça önemli. Ancak ödüllendirmede de maddi değeri yüksek hediyelerden çok manevi hediyelerden yana olun. Örneğin birlikte sinemaya, tiyatroya ya da sevdiği bir masal kahramanının gösterisine gidebilirsiniz. Unutmayın ki onun için en değerli ödül sizinle geçireceği zaman.
Korkuyorsa yalnız bırakmayın: Çocukların önemli bir kısmı okulun ilk günlerinde ailesinden ayrılma kaygısı yaşıyor. Bu durumu yaşamaması için atılacak en önemli adımlardan biri, daha okul çağı gelmeden çocuğun bireyselleşmesini desteklemekle mümkün. Çocuğunuz okulda yalnız duramıyorsa okulun ilk günlerinde sınıfta kısa bir süre durarak kaygısının azalmasına katkıda bulunabilirsiniz. Örneğin sabahları onunla beraber okula gidip, dersten önce ona eşlik edebilirsiniz. Ayrıca mümkünse okul çıkışı çocuğunuzu okuldan alabilirsiniz.
Ne olursa olsun çocuğunuzu dinleyin: İş ya da ev yaşamınız ne kadar yoğun olursa olsun, çocuğunuzu mutlaka dinleyin. Söylediklerine ise asla direkt olumsuz tepkiler vermeyin. Çünkü olumsuz tepkileriniz korkmasına ve size karşı açık olmamasına neden oluyor. Çocuğu anlayışla dinlemek, onun tüm olup bitenleri açıkça anlatmasını, olası bir istismar veya eğitimiyle ilgili bir problemi erken dönemde fark etmenizi sağlayabiliyor.
Okulunu statü vurgusu haline getirmeyin: Çocuğunuzun gideceği okulu seçerken gösterdiğiniz özeni ona sürekli vurgulamaktan uzak durun. Gittiği okul, bir statü vurgusu ve çevreye karşı çocuğa ne kadar kıymet verdiğinizi gösteren yapay bir amaca hizmet ederse, çoğu zaman onun üzerinde ek bir yük oluşturuyor. Yine aile bütçesini aşan bir özel okul seçimi, konunun her açılışında çocuğun suçluluk duymasına neden oluyor. Bu da okulda yaşadığı stres ve performans kaygısının artmasına ya da bir takım iletişim problemlerine yol açabiliyor. Çocuğunuz için sizin elinizden geleni yaptığınızı, ona destek olunduğunuzu ve sevildiğini bilmek yeterli.
Kaynak:Ntv