Çocuğun ruhuna yara açmak

'Ben dili'ni kullanmaya cok iyi örnek vermissiniz, teşekkür ediyorum.
 
Bizimkinde de var bu birkaç aydır.
5.5 yas.
Sen benimle ilgilenmezsin, ben de sen telefondayken rahatsiz ederim gibisinden mesaj.
Ah be yavrum elimden geleni yapmaya çalışıyorum işte, şu anlık olani gücümün yettigi bu, ah kuzum...
 
Bi tanede bende var bide evden çalışıyorum iş için arayanlara rezil ediyo bazıları bu ne böyle of puf ediyo çok zor durumda kalıyorum böyle durumlarda nadiren bende kızıyorum ve sonrasında acayip üzülüyorum ama gerçekten çok zorluyor iş için konuşmak zorunda olmasam zor durumda kalmasam kızmazdım telefon görüşmelerinizi akşam eşiniz gelince yapın ben özel görüşmelerini o şekilde yapıyorum.biraz daha büyüyünce geçecek inşallah yalnız büyüyen çocuklar böyle oluyor galiba vicdan yapmanızda çok güzel gerçekten iyi bir annesiniz biraz sabır
 
Konuyu ben açsam bu kadar olurdu.
Yaşananların hepsi aynı.
Sizinle hissettiklerimiz, fikirlerimiz, çabalarımız, niyetlerimiz aynı.
Çocuklarin hepsi zaten ayni hem zamane hem çocuk.
Çocuk gelişimi egitimi yöntemleri her sey tamam, bilgim var.
Fakat bende sorun var, ilac kullandim 1 yıldır. Her sey iyiydi duzelmisti. Bu ay ilac bitti, regl başladı, ailevi bir sorun olmuş onu öğrendim derken 1 haftadir terör estiriyorum maalesef hic istemesem de. Sabah öğlen akşam sinir ağlama krizlerim.
Çocuğuma kızıp özür dilemelerim...
Bugün bana ne dedi yavrucak: "Anne bugün bana cok az kızdın." Bu yorumu (farkındalığı) duyunca ben şaşırdım, üzüldüm, az kızdığıma da biraz sevindim...
Benim olayim maalesef dışarıya veremediğim tepkiyi cocuguma 'yansitmak.' Eskiden beri kim neye kizmissa gitsin konuşsun çözsün, bize yansitmasin, hıncını bizden çıkarmasın diyenim ama şu anki olayda bunu yapamıyorum. Çünkü yapsam kardesimin ailesi zarar görecek belki, belki ben de zarar göreceğim, belki iliskiler iyice cikmaza girecek vb. Herkese karşı susmam lazim, ama gücüm minnak yavruya yeter gibi ona yükleniyorum...
Hic dogru degil, farkindayim, gücüm yettigi kadar ilgileniyorum, oyun, kitap, etkinlik, müzik, park, film, dans. Kizmadigim bütün anlar sarılmakta öpmekle konusmakla sevgi pıtırcığı gecer ama cocuk cocuklugunu yapınca atan şalterler var kafamda.
Evet böyle kalmaz kalmamalı, tekrar düzeleceğim, diger ilacı kullanıyorum, doktora bu ay gözükmem gerek, iyi olmak icin çabalamalıyım. Akıl ve ruh sağlığı yerinde bir cocuk yetistirmek istiyorum
 
Çok doğru kimseye çıkaramadığımız ses tonu ve sözleri sarf etmemeliyiz . Ben bunu çoğunlukla düşünür ve çok üzülürüm. Benim kalbim bu yaşta da olsun çok kırgın onun da kırgın olmasını istemiyorum. Ama işte zamanında da öyle görmüşüz bağırış çağırış aşağılama gerginlik eee ister istemez biz de yansıtıyoruz . Hep diyorum ben yaşadım ama yaşatmamalıyım . Ama olmuyo bazen. Üzülüyorum...
 
Nasil kresten döndünüz?
Gitmiştiniz, üst değişmek icin eve geri geldiniz o sekilde mi?
 
En son ne yaptiniz?

Uğraşmasaydinız, "var olanlardan birini ye, başka yemegimiz yok" deseydiniz kibar yumuşak bir dille.
Hiçbirini yemediyse bir sonraki yemek öğünü 2 saat sonra (yaşına göre anlayabilecegi bir zaman dilimi seklinde) diye bilgi verseniz. Yemeyecekse beklesin. Bir süre aç durması zarar etmez (fiziksel bir rahatsızlığı yok farz ederek söylüyorum).
Ağlayarak istediği seyleri yapmamaya calissaniz. Çünkü alışırsa, aglamak huy hâlini alıyor, ısrarla aglamakla istedigimi yaptirdim diye düşünüyor minik kalpler
 
Öyleler gerçekten. Ama evin ailenin kurallari oldugunu bilmeliler, bir sekilde öğretmemiz gerekiyor.
 
Bunun yöntemi şuydu sanirim (eski bilgilerimi hatirlamaya calisiyorum, yanlış olursa bilen arkadaslar düzeltsin):
"Canim, guzel kizim oglum, aglarken seninle ilgilenemeyecegim, canın sıkkınsa odanda veya icerde biraz sakinles, sonra konuşalım."
Sakinlesirse yaşına uyan kelimelerle anlayabilecegi sekilde "istedigimiz seyler, bazen hızlıca gerceklesmiyor, üzgünüm ama biraz beklememiz gerekebilir. Bu çoğu zaman böyle, yemekçi amcaların işi cok olabilir, siramizi zamanimizi bekleyelim benim akıllı kizim. Yemek veya baban gelene kadar yapmak istedigin sey nedir?" gibi ballı cümleler kullanabiliriz.
 
Dogru hatirliyorsunuz. Aglarken seni anlayamiyorum ya da iletisim kuramiyorum o yuzden aglamaya devam etmek istiyorsan lutfen odanda agla diyorum ben de ve yemek konusunda da: bunlari yemek buyumenizi ve guclenmenizi saglayacak. Yemek istemiyorsaniz secim sizin, kizmiyorum size sadece buyuyemeyeceginiz icin uzuluyorum diyorum
 
Ben de aşırı sinir oluyorum ağlarken sesi inceliyor falan ya Ben yemek seçmesine de uyuz oluyorum evde o varsa o yenecek. Ama babası da seçiyor biz de yapılanın yenmesi pek mümkün değil
Aslinda babalarla gizlice anlasma yapmalıyız.
Ayni durum bizde de var. Esim bazen yemek secer. Sen böyle yaparsan cocugumuzu nasil yetistirecegiz dedim. Ona örnek olmamız gerekiyor, olan yemege burun kivirirsan cocuk da bunu görür anlarsa, ayni sekilde davranma ihtimali var.
Şükür sonradan öğrendi, geçen gün yemegi begenmeyen kizima, bu yemek yapilmis, hepimiz yiyecegiz, hem şöyle yararlı filan diye anlatmaya durdu
 
Aynı durumdayım ve şuan saat 3:00 uykularım kaçtı,kaçıyor o % 10 luk dilim yüzünden millet nasıl hakaretler edip dövüp rahat yatıyor onu da buarada çok düşünüyorum ve o bebeler için de oturup ağlıyorum
 
Yapmadım yapmadım bi süre aç kaldı. Ama sanırım ağlayarak istediği şeyleri yaptırıyor en sonunda biz pes edip yapıyoruz babası çok daha yumuşak davranıyor zaten bana göre
 
Ben de bazen git odanda ağla diyorum ama kızgın olduğum için sinirli bi şekilde diyorum. Hep bunun yanlış olduğunu onu tamamen yalnız bırakmak olduğunu düşünüyordum ama git demek doğru olan mı
 
Anlatmaya anlatır da iş eyleme dönünce yer mi benim eşim asla yemez bi kere kızıma kereviz yedikten sonra kereviz kokmussun deyip yüzünü ekşitti ben de ay evet çok güzel kokmuş di mi diye toparlamaya çalıştım ondan sonra sevmediği yemekler hakkında yorum yapmayı bıraktı çok lezzetli vitaminli falan diyor
 
Annelik çocukların her şeyine onay vermek, yaptıkları yanlışlara rağmen tebessüm ederek karşılık vermek değildir. Kırmızı çizgiyi, sınırı da öğrenmesi gerekiyor çocukların. Kızma, şaşırma, ağlama her duygunun hangi davranışında meydana geleceğini bilmesi gerekiyor, ki çocuk kendi otokontrolünü sağlayacak hale gelsin. Yakın zamanda oğlumun gelişiminin hangi aşamada olduğunu bir problem olup olmadığını öğrenmek için bir pedagog ile görüştüm. Oğlumun gelişim açısından bir sıkıntısının olmadığını ekledikten sonra onun çok fazla üzerine düşmüş olduğumu gözlemlemiş. Ve haklı da. Ağlamasın üzülmesin diye ağzını açmadan istediği şeyleri yapan birisiy(d)im. Bunun ona fayda sağlamadığını aksine faydadan çok zarar verdiğini söyledi. Çocuk yeri geldiğinde ağlayacak, kriz durumuna varmayana kadar bırakın ağlasın, sana istediğin şeyi sustuktan sonra vereceğim diye belirtin ki çocuğunuz ağlayarak kolay yoldan bir şeyleri elde edemeyeceğini bilsin dedi doktor hanım. Daha birçok şey konuştuk ancak özeti şu ki eve geldikten sonra kendimi geri çektim, ağlamasına imkan verdim ve belli bir zamandan sonra ağlamasında azalma, bana yapışık bir çocuktan ziyade kendi kendine oyun oynama durumuna geldi. Ben ağzım açık bir şekilde bu kadar basit bir şeyin bu kadar etkili olmasına bakıp kaldım.
Dozunu kaçırmadığımız müddetçe sınır koymak iyidir. Deneyimledim. Size de tavsiye ederim. Sıkmayın canınızı
 
Burada farklı bir öneri yapayım. Makarna mi istedi yok ama olsa ne güzel olurdu. Neli makarna olsun isterdin? Ah onu bende severim ya da ben şöyle severim. Keşke elimde olsa da parmağımı siklatsam masa makarna dolsa gibi dikkatini dagittiktan sonra zaten o size seçenekle gelecektir. Burada önemli olan duyguyu görmek ve aynalamak. Çoğu zaman yaşadığı stressi çocuklar bu şekilde yansıtıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…