- 28 Kasım 2012
- 838
- 916
- 123
Uzun bir süredir forum üyesiyim. Her gün "bir derdim var" topiğine göz atarım. Dikkatimi çeken konuları okur, üzerinde düşünürüm.
Fakat bazı konular ve bu konulara yazılan cevaplar beni gerçekten şoka sürüklüyor.
Öncelikle ülkemizde bir "cinsellik tabusu" gerçeği var. Özellikle "kızlık zarı" konusunda yoğun baskıya maruz kalmış insanlar var. 6 aylık çocuğunun kızlık zarının bozulmasından şüphe edip konu açan üye gördüm. O daha 6 aylık bir bebek. O küçücük çocuğa bile "kızlık zarını korumak zorunda olan kişi" gözüyle bakılıyor.
Bekareti bozulanlar buraya gelip "bu utançla yaşayamam ölücem" şeklinde konular açıyorlar. Hani ya canını vereceksin ya bekaretini deseler canını vermeyi tercih edecek psikolojide insanlar var.
Bu kadar metalaştırılan, bu kadar hayati bir öneme sahip olan kızlık zarı nedir? Sağlık fakültesinde öğrenci olan biri olarak öğrendiğim ve tıp kaynaklarında geçeni size açıklayayım. Vajinanın 2-3 cm içerisinde yer alan bir zardır. Ortasında bir delik vardır. Bu delik sayesinde regl dönemindeki kan akışı sağlanır. Bazılarında yarım ay şeklindedir ve ilişki sırasında yırtılmaz. 6-7 çeşidi vardır. Kiminde tamamen kapalı olabilir ve cerrahi işlemle açılır. Aslında bilimsel olarak net bir şekilde fizyolojik bir işlevi yok. Bazı kaynaklarda mikroorganizma ve zararlı bakterilerin vajina içerisine girişini önlediği yazıyor. Ki aslında ergenlik dönemine kadar bu bilgi doğru sayılabilir. Çünkü ergenlik öncesi kalın olan zar ergenlikle beraber östrojen hormonunun artmasıyla incelip esnek bir hal alıyor. Yani eskisi gibi koruma işlevselliği çok olmuyor. Anlayacağınız fizyolojik işlevinden çok özellikle müslüman ülkelerde sosyolojik bir işleve sahip. (İsteyenler internetten daha detaylı bilgiye sahip olabilirler)
Bizim ülkemizde de sosyolojik etkilerini sadece şu forumda açılan konulara ve yazılan cevaplara bakarak bile anlayabiliriz. "Sevgilimle ilişkiye girdim kızlık zarım bozuldu" diyen bir üyeye
-cehennemde yanacaksın
-git evlen
-evlenmeden 2-3 gün önce diktirip eşini kandırırsın
-ailenin, çevrenin yüzüne nasıl bakacaksın
gibisinden cevaplar geliyor.
Bizler kadın olarak kendimizi bu konuda aşağılıyoruz. Yapmayın, altı üstü bir kızlık zarı. Bazı insanlar utanmasa bekaretini kaybetmiş kadınları vebalıymış gibi toplumdan dışlayacak.
Belki de bu yüzden ülkemizde vajinismus bu kadar yaygın. Çünkü "kızlık zarı korumamız gereken en önemli varlığımız" ve "cinsellik çok büyük günah" gibisinden düşünceler yerleştiriliyor zihnimize.
Herkesin inancı, değerleri kendine. Kimsenin kimseyi böylesine sert yargılamaya, aşağılamaya hakkı yok. İsteyen cinselliğini evlenmeden önce yaşar, isteyen evlendikten sonra. Ve siz ahlak bekçisi değilsiniz. Herkesin hayat tarzı kendini ilgilendirir.
Beni yanlış anlayanlar çok olacak bundan eminim ama doğru anlayanlarda olacaktır mutlaka. Düşüncelerimi elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Çünkü bu sitede her gün, kendi bedenini tanımayan, kızlık zarı bozulduğu için psikolojisi bozulan ve kızlık zarı bozulan insanları aşağılayan üyeler görüyorum. Ve bu gerçekten üzücü.
Fakat bazı konular ve bu konulara yazılan cevaplar beni gerçekten şoka sürüklüyor.
Öncelikle ülkemizde bir "cinsellik tabusu" gerçeği var. Özellikle "kızlık zarı" konusunda yoğun baskıya maruz kalmış insanlar var. 6 aylık çocuğunun kızlık zarının bozulmasından şüphe edip konu açan üye gördüm. O daha 6 aylık bir bebek. O küçücük çocuğa bile "kızlık zarını korumak zorunda olan kişi" gözüyle bakılıyor.
Bekareti bozulanlar buraya gelip "bu utançla yaşayamam ölücem" şeklinde konular açıyorlar. Hani ya canını vereceksin ya bekaretini deseler canını vermeyi tercih edecek psikolojide insanlar var.
Bu kadar metalaştırılan, bu kadar hayati bir öneme sahip olan kızlık zarı nedir? Sağlık fakültesinde öğrenci olan biri olarak öğrendiğim ve tıp kaynaklarında geçeni size açıklayayım. Vajinanın 2-3 cm içerisinde yer alan bir zardır. Ortasında bir delik vardır. Bu delik sayesinde regl dönemindeki kan akışı sağlanır. Bazılarında yarım ay şeklindedir ve ilişki sırasında yırtılmaz. 6-7 çeşidi vardır. Kiminde tamamen kapalı olabilir ve cerrahi işlemle açılır. Aslında bilimsel olarak net bir şekilde fizyolojik bir işlevi yok. Bazı kaynaklarda mikroorganizma ve zararlı bakterilerin vajina içerisine girişini önlediği yazıyor. Ki aslında ergenlik dönemine kadar bu bilgi doğru sayılabilir. Çünkü ergenlik öncesi kalın olan zar ergenlikle beraber östrojen hormonunun artmasıyla incelip esnek bir hal alıyor. Yani eskisi gibi koruma işlevselliği çok olmuyor. Anlayacağınız fizyolojik işlevinden çok özellikle müslüman ülkelerde sosyolojik bir işleve sahip. (İsteyenler internetten daha detaylı bilgiye sahip olabilirler)
Bizim ülkemizde de sosyolojik etkilerini sadece şu forumda açılan konulara ve yazılan cevaplara bakarak bile anlayabiliriz. "Sevgilimle ilişkiye girdim kızlık zarım bozuldu" diyen bir üyeye
-cehennemde yanacaksın
-git evlen
-evlenmeden 2-3 gün önce diktirip eşini kandırırsın
-ailenin, çevrenin yüzüne nasıl bakacaksın
gibisinden cevaplar geliyor.
Bizler kadın olarak kendimizi bu konuda aşağılıyoruz. Yapmayın, altı üstü bir kızlık zarı. Bazı insanlar utanmasa bekaretini kaybetmiş kadınları vebalıymış gibi toplumdan dışlayacak.
Belki de bu yüzden ülkemizde vajinismus bu kadar yaygın. Çünkü "kızlık zarı korumamız gereken en önemli varlığımız" ve "cinsellik çok büyük günah" gibisinden düşünceler yerleştiriliyor zihnimize.
Herkesin inancı, değerleri kendine. Kimsenin kimseyi böylesine sert yargılamaya, aşağılamaya hakkı yok. İsteyen cinselliğini evlenmeden önce yaşar, isteyen evlendikten sonra. Ve siz ahlak bekçisi değilsiniz. Herkesin hayat tarzı kendini ilgilendirir.
Beni yanlış anlayanlar çok olacak bundan eminim ama doğru anlayanlarda olacaktır mutlaka. Düşüncelerimi elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Çünkü bu sitede her gün, kendi bedenini tanımayan, kızlık zarı bozulduğu için psikolojisi bozulan ve kızlık zarı bozulan insanları aşağılayan üyeler görüyorum. Ve bu gerçekten üzücü.