Kağıt üzerinde bakınca öpüşmek de seks de vücut sıvılarıyla, sıvı alışverişiyle yapılan eylemler evet. Ama istediğiniz gibiyle bunları yaparken aklınıza bile gelmiyor "ay adamın sıvısına temas ettim" diye. Çünkü işin doğası o.
Mesela normal doğum da pis bir eylem, sonuçta birçok sıvı var; amniyotik sıvı, bebeğin plasentası vs... Ama binlerce yıldır doğum yapılıyor, hatta insanlar severek isteyerek doğum yapıyor, doğum sürecinin o pisliği kimsenin gözüne batmıyor. Seks de aynı şekilde.
Karşınızdakinin hijyenine dikkat etmemesi ayrı bir konu. Bu seksin kendisiyle ilgili değil, partnerinizle ilgili.
"Başkaları tecavüz ediyor o yüzden ben seksten soğuyorum" mantığı "elalem insan öldürüyor o yüzden çocuk yapmayacağım", "bazı kadınlar dayak yiyor o yüzden ben sevgili yapmayacağım" gibi önermelerle aynı mantıkta aslında. Başkalarının kendilerine hakim olamayıp bir şey yapması sizin kendi güdülerinize ket vurmanıza sebep olamaz.
Siz 90 yaşına kadar sevişmeseniz mesela dünyadaki tecavüzler bitecek mi? Hayır. Ya da milyonlarca kadının sevişiyor olması erkeklerin tecavüz nedeni mi? Yine hayır. Niye başkalarının eylemlerinin sorumluluğunu alıp kendi hayatınıza bunu yansıtıyorsunuz?
Tecavüz insanlık tarihi kadar eski bir suç. Keşke olmasa, keşke çok daha ağır cezalar verilip önüne geçilse. Keşke kadınların imkanı olsa evlilik içi tecavüz yaşamasa. Ama bu yüzden kendi cinselliğinizden uzaklaşıp vazgeçmeniz bana mantıklı bir sebep gibi gelmiyor.
Ne için psikolojik tedavi görüyorsunuz bilmiyorum ama cinselliğe dair bu görüşlerinizi bence psikologunuzla paylaşıp tedavinizin bir parçası haline getirin, çünkü yazdığınız şeyler sağlıklı değil. Buna forumda bir çözüm bulabileceğinizi düşünmüyorum, en sağlıklısı terapistinizle paylaşmanız olur bence.
Böyle pat pat yazınca ben buyum değişemem der gibisiniz
Hijyen konusunda ben de erkek arkadaşım da titizlikten ölmesek de temiz ve hijyene önem veren insanlarız ama yeri geliyor nerelerini öpüp öptürüyorsun ve hiçbir şekilde tuhaf veya iğrenç gelmiyor insana.
Bir kalıpta kendinizle savaşıyor gibisiniz.
Ben normalsiniz diyemeyeceğim. Aksine bu kadar önyargılı ve tiksinerek bakarsanız başka problemler çıkabilir.
Yoo, bilakis, ben de çocuk istemiyorum mesela. Çocuk sevmiyorum da zaten. İleride anne olmayı düşünmediğimi ailem de çevrem de bilir. Kendine beddua olarak algılamam yani, verdiğiniz bir karardır.Öyle ki, zaten ben ileride çocuk yapmayı da düşünmüyorum, sırf bu tip şeyler yüzünden. Kimseyi de kırmak veya aşağılıyormuş gibi görmek de istemem ayrıca, ama doğum yapmak bile bana biraz tiksindirici geliyor, maalesef... İleride çocuğumun olmasını istemiyorum. Bunun için dua bile ediyorum bazen. Kendine beddua gibi gelebilir size.
Evet kocası sapık veya dayakçı çıkabilir. Bu nedenle ekonomik bağımsızlığınız olsun, kendi ayaklarınız üstünde durun diyoruz zaten kadınlara, ki böyle bir şey çıkarsa kapıyı vurup çıkabilsin.Veya şöyle diyelim, mesela bir kadının ileride sevgilisi olduğu vakit , ve söz konusu adamla evlendiği vakit müstakbel kocasının bir sapık çıkmayacağını kim bilebilir ?
Veya dayakçı, zorba bir adam olmadığını? İçkici, kumarbaz olmadığını ? Ya bunları evlendigi güne kadar hiç açığa çıkarmamışsa ?
Çevremde ailecek böyle hikayeler çok duymusuzdur. Maalesef olan şeyler.
Bazen en iyisi evlenmemek diye düşünmüyor değilim. Nitekim bu önermemi haklı çıkaran birçok olay gazetelerin 3. Sayfa haberlerinde ve ana haberlerde mevcut. Kime güvenebiliriz ki artık ?
Anlıyorum.Bipolar bozukluk tedavisi görüyorum. Hastalığım 14 yaşında iken çıktı. Yaklaşık 10 sene oldu yani hastalığımdan bu gune geçen zaman. İlaçlarımı düzenli kullandığım için çok şükür hastalığımın ilk yıllarından kat ve kat iyi durumdayım... Başka sorunları tedavi etmekten psikoterapik sorunları tedavi etmeye fırsat olmadı maalesef. (Kendime zarar verme, öfkeyi kontrol edememe vb. Sorunlarım vardı önceden.)
Bunların haricinde anksiyete ve benzeri birkaç hastalık daha taşıyormuşum, raporumda yazılana göre...
Evet kocası sapık veya dayakçı çıkabilir. Bu nedenle ekonomik bağımsızlığınız olsun, kendi ayaklarınız üstünde durun diyoruz zaten kadınlara, ki böyle bir şey çıkarsa kapıyı vurup çıkabilsin.
Evlenmek zorunda zaten değilsiniz, bir ilişkinin sonu illa ki evliliğe varmak zorunda değil.
Ama "ya dayakçı çıkarsa" diye sevgili bile yapmamak bence kendinizi bütün her şeyden korumak adına fazla kabuğunuza çekilmek.
Hayatta her şey olabilir.
Ya evinize yemek getiren kurye sapık çıkıp eve girmeye kalkarsa?
Ya taksici sizi istediğiniz yerde indirmezse?
Ya sizi eve bırakan arkadaşınız zorla kendi evine götürmeye çalışırsa?
Ya arkadaş grubunuza yeni gelen çocuk sizi zorla öpmeye çalışırsa?
Ya çıkma teklifini reddettiğiniz adam yüzünüze kezzap atarsa?
Gazetelerin 3. sayfa haberlerinde bunlar da mevcut. Sosyal hayattan elinizi eteğinizi çekiyor musunuz? O zaman neden "ya..ya...ya...ya..." diye kendinizi aşktan sevgiliden çekiyorsunuz?
Eğer kendinizi bütünnnn tehlikelerden arındırmak istiyorsanız eve hapsedip hiç dışarı çıkmamanız lazım, ki o da çözüm değil. Eve gelen tamircinin ustanın saldırdığı kadınlar var bu ülkede.
Kendinizi aşırı korumaya çalışıyorsunuz şu yazdıklarınızla ama öyle bir hayat maalesef yok.
Anlıyorum.
Psikolog değilim, dolayısıyla tedavinizin seyrini bilemem. Ama mümkün olan zamanda bence bu konuyu konuşmanızda fayda var.
Henüz 24 yaşındasınız, geriye bakıp "ya keşke" diyecek bir yaşa gelmeden en azından kadın-erkek ilişkilerine ve cinselliğe bakış açınızı bir profesyonelle değerlendirmeniz bence iyi olacaktır. Bunu illa evlilik, çocuk yapmak, evlenmeden sevişmek olarak algılamayın, bunları yapıp yapmamak sizin kararınız elbet ama kararlarınızın neye dayandığı daha önemli bence.
Türk toplumunun neresinde yaşadığınıza, çevrenize, ailenize göre değişiyor bu.Türk toplumuna göre maalesef evlilik olmadan yaşanan cinsel beraberlikler normal karşılanmıyor. Hatta öyle ki bu yüzden cinayetler bile işleniyor...
Yolda tanımadığı kadını takip edip saldıran, otobüste dolmuşta taciz eden, teklifini reddettiği için bıçaklayan vuran kezzap atan bir sürü adam da var.Ama şu da var, gene 3. Sayfa haberlerinden örnek vereceğim. Okumuş, iplerini eline almış, ekonomik özgürlüğünü kazanmış fakat sonra evlenmiş ve kocası tarafından öldürülen kadınlar da var. Maalesef Türk halkı profesör kocanın karısını öldürdüğünü bile gördü... Yani her zaman kapıyı çarpıp gidilemiyor...
Tabii ki gözü kara yaşayın, gidin her riski alın Allah kerim demiyorum. Kimse de diyemez, hele böylesine bozuk bir ülkede.Haklısınız, her zaman her şeyden kendimizi koruyamiyoruz. Ama şu da var, koruyabildigimiz kadarı ile korunabilir, gerisini Allah'a havale edebiliriz.
Belki dediklerimi biraz abartmis olabilirim. Ama koruyabildigim kadar kendimi korumaya devam edeceğim sanırım...
Hayat konusunda keşke diyebilirsiniz. Kendinizi sakındığınız için yaşamadığınız, vazgeçtiğiniz şeyler için.Keşke demek derken neyi kast ettiniz anlayamadım. Hangi konuda keşke diyebilirim ki? Biraz daha açar mısınız?
Simdi okuyorum butun ayrintiyi da olay baskaymis aslnda. Yani sizin bir düzine kaygınız var :) bu kaygılarda bazi hastalıklara davetiye çıkarmış siz de biraz da olsa bir kısmını aşmışsınız. Bazı durumları kabullenmeye normalleştirmeye çalişiyorsunuz fikir olarak. Ben kendinizi ifade şeklinize bayıldım. Kendinizi çok iyi anlatmışsınız. En azından durumun farkındasınız ve aslında gayet aklıbaşında mantıklı bir kadınsınız. Bence biraz rahatlamaya ihtiyacınız var. Hepimizin bir burnu varsa içindeki sümüğüde kabul etmek zorundayız :) cinsel organımız varsa salgıladıgı sıvıyıda aynı şekilde. Bu biziz. Biz insanlar böyle yaratılmışız.Valla değişmek istiyorum ama içimdeki tabuları yıkamiyorum maalesef... Gücüm yetmiyor... (İnandıklarım, inanmadıklarım, gördüklerim, görmediklerim....her şeye ters düşüyor bazen...) Aslında çok da büyük bir değişime gerek yok, %0.1 lik bir değişime bile razı hale geliyorum bazen.
Buraya yazma sebebim de zaten bir bakıma sizlerden cevap alıp kulağıma kar suyu kaçmasını sağlamak... Yani aklımın bir köşesinde yer etmesini sağlamak sağlıklı düşüncelerin, ve yazılanları arada bir açıp açıp okumak. Amacım buydu.
Yoksa ne sizleri aşağılamak ne de inandığınız olguları hafife almak gibi bir niyetim kesinlikle yok.
Yeni görüyorum cevap verdiğinizi. Kendi üzerime alınmadım zaten. :) Normal olduğunu belirtmeye çalıştım orada o sıvı alışverişinin.Valla değişmek istiyorum ama içimdeki tabuları yıkamiyorum maalesef... Gücüm yetmiyor... (İnandıklarım, inanmadıklarım, gördüklerim, görmediklerim....her şeye ters düşüyor bazen...) Aslında çok da büyük bir değişime gerek yok, %0.1 lik bir değişime bile razı hale geliyorum bazen.
Buraya yazma sebebim de zaten bir bakıma sizlerden cevap alıp kulağıma kar suyu kaçmasını sağlamak... Yani aklımın bir köşesinde yer etmesini sağlamak sağlıklı düşüncelerin, ve yazılanları arada bir açıp açıp okumak. Amacım buydu.
Yoksa ne sizleri aşağılamak ne de inandığınız olguları hafife almak gibi bir niyetim kesinlikle yok.
Çok merak ettim sizin hayattan beklentiniz nedir, neden dünyaya geldiğinizi ve yaşadığınızı düşünüyorsunuz?
Size ne keyif veriyor?
Böyle laylaylom ben cinselliği çok severim önemserim diyorum ama benim de geçmişim travmalarla dolu. Aşılamayacak bir şey değil yani. Tedavinize devam edin, önyargılarınızı kırmaya çalışın. Ne kadar dikkatli olsanız da bazı şeylerin elinizde olamayacağını kabullenin. Belki daha rahat yaşarsınız.
Türk toplumunun neresinde yaşadığınıza, çevrenize, ailenize göre değişiyor bu.
Bu forumda da evlenmeden erkek arkadaşlarıyla cinsellik yaşayan pek çok kadın var. Aile yapınız, yetiştirilme tarzınız, çevreniz, arkadaş ortamınız, hayatınıza alacağınız kişiler ve kendi karakteriniz bunda rol oynuyor.
Benim arkadaşların da benimle benzer kafa yapısına sahip insanlar. Kızlar da erkekler de cinselliğe tabu olarak bakmıyor, erkek arkadaşlarımız "bekaret bekaret" diye gezinmiyor. Çoğu kız arkadaşım bakire değilken evlendi mesela.
Ben dahil bu forumda bile aşağı yukarı yukarıda yazdıklarıma uyan birçok kadın var. Evet Türkiye'nin bir özgür seksler ülkesi olmadığını ortada, ama yaşadığınız çevre çok önemli.
Evlenmeden sevişmemek ne kadar normal ve bireyin kendi kararıysa, evlilik dışı sevişmek de o kadar normal ve kişinin kendi kararı. İkisinin de birbirin üstünlüğü yok. Kişi kendi kararını kendi iradesiyle verip sonuçlarını göze aldığı sürece ikisinde de sorun yok.
Hayat konusunda keşke diyebilirsiniz. Kendinizi sakındığınız için yaşamadığınız, vazgeçtiğiniz şeyler için.
35 yaşına gelip korkularınızı aşarsanız, geriye bakıp "keşke bu kadar kendimi kapatmasaymışım, keşke genç yaşımda da duygusal ilişkim olsaymış, şundan boşuna çekinmişim keşke yapsaymışım"...
Ben şu an sizin özellikle karşı cins ile ilişkilerde sağlıklı bir düşüncede olmadığınızı, dolayısıyla ilerleyen yaşlarınızda bu sorunlarınıza eğilip çözerseniz "keşke daha erken çözseymişim, şunu şunu bambaşka yapardım" deme ihtimalinizin yüksek olduğunu düşünüyorum. 24 yaş henüz hayatın başı çünkü. Sorunu 25 yaşında çözmekle misal 35 yaşında çözmek arasında dağlar kadar fark, koca bir 10 yıl var.
Bence bu yaşa kadar cinsel çekim hissetmemeniz hiç normal değil. Hormon testi yaptırın
Kendinizi bu kadar çok kısıtlamanın anlamı yok. Sizin yazdığınıza göre başımıza bişey gelir diye evden de çıkmayalım. Her evlenen mutsuz değil dayak yıyor değil. Niye olumsuz şeylere takıldınız. Cinsellik fıtri bir ihtiyaç bana göre. cinsellik yaşamadığınız için ihtiyaç duymuyorsunuz.. Mesela erkek arkadaşınız olsa arada çekim olsa belki isteyeceksiniz. Annenizin yaptığı yanlış. Kendi yaşadıkları sebebiyle cınsellik iğrenç kötü gibi algılatmış size. Yani hayata karşıkorkularınız var.Herkeste vardır evleniyorum ama ne olacak kaygısı. Sizde daha fazla. Tedavinize devam edin.
Buradaki topiklerde rastlamıştım birkaç kere. Kimisi de meraktan bakıyor. Yani varErkekleri duymustum ama kadinlarinda porno izledigini ilk duyuyorum
Meraktan anlarimda.. ama kadinin bundan zevk almasi tuhaf.. hatta kusura bakmayin ama igrenc buluyorumBuradaki topiklerde rastlamıştım birkaç kere. Kimisi de meraktan bakıyor. Yani var
Meraktan anlarimda.. ama kadinin bundan zevk almasi tuhaf.. hatta kusura bakmayin ama igrenc buluyorum
Vallahi iyice sasiriyorum... kiz baska bisey bulamadinmi uykunu getirecek..Yok estağfurullah... Benimkini de tam zevk almak demeyelim de, izlerken uykum geliyor bazen, ben de uyumak için izliyorum diyeyim
Bu gözler bu forumda neleri gördü, porno izlemek gene en masum olani bence :)
Yine de görüşünüze saygı duyarım. :) :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?