Öncelikle merhaba, biraz uzun olacak ama gerçekten akıl almaya çok ihtiyacım var. Kendi kendime ne zaman düşünsem ya yanlış bir şey yaparsam diye kendime objektif olamıyorum, işin içinden çıkamıyorum.
30 yaşındayım, bekarım, iyi bir şirkette makine mühendisiydim (kendi isteğimle ayrıldım şuan için çalışmıyorum) fakat gerçekten iyi bir kariyerim var. Şimdiye kadar her insan gibi birkaç ilişkim oldu ama tesadüf ya ben hiçbirinde mutlu olamadım ta ki şu anki ilişkime gelene dek. Karşıma çıkan insanları da özenle seçmedim hiç, anlatacaklarımda geçmişimdeki kötü deneyimlerin de etkisi çok, yani ben böyle düşünüyorum. Uzun olacak biraz ama okursanız çok sevinirim, dışarıdan birilerinin görüşlerine ihtiyacım var.
Mutaassıp bir ailede büyüdüm daha önce kimseyle cinsel bir deneyimim olmadı. Nedense ben de bu yaşıma kadar ah keşke olsa da demedim. Bu da garip mesela, hani duyarız ya insanlar belirli bir yaştan sonra bir şeyler yaşamak filan isterler ben de böyle cinsel güdüler hiç olmadı. Psikolojik de olabilir çünkü hep evlenmeden önce asla olmaz, bir yere giderken aman kızım kendini kötü vs hep sürekli böyle tembihlerle büyüdüm, biraz abartı biçimde hatta. Üniversite hazırlanma süreci, ardından eğitim sonra yaşadığım birkaç kötü olay (onlardan da bahsedeceğim) gibi konuların da etkisi var tabi. Zor bir bölüm okudum, iyi bir üniversitede makine mühendisliği, zaten üniversite yılları hep ders çalışarak geçti. Yani ne biliyim belki de bir erkeği ya da cinsel hazları düşünmeye gelene kadar farklı dertlerim vardı bilemiyorum ama dediğim gibi hiç eksikliğini hissetmedim. Arada yüzeysel mastürbasyon yaptığım tabi ki oluyordur ama hani ileri düzey bir şeyin eksikliğini hissetmedim, illa seks yapayım demedim yani açıkçası. Kusura bakmayın en net haliyle anlatmak için açık açık yazıyorum.
Neyse üniversitede birine çok aşık oldum klasik genç kız hayırsız erkek ilişkisi. İlişki bile denemez yarım kalmış bir şey. Panik atak ve okb ye sahibim bu arada, yani zararsız şeyler ama hayat kalitemi çok düşürebiliyor, her şeyi çok kafama takar bin kere düşünürüm. Her gece 6-7 rüya görürüm çocukluğumdan beri o derece. Saplantı mıydı gerçek aşk mı bilmiyorum ama çok aşık oldum. Sevgi de değil düpe düz aşk, böyle dokununca kolum uyuşurdu öyle bir kalp çarpıntısı, karın ağrıları. Tutunacak yer arardım karşıdan gelince. Ama bitti, güvenilmez, çapkın fakat bir yandan çok korumacı, sözlerine baksan seviyor gibi de kıskanç vs. Neyse bildiğiniz toksik ilişki. Normal hayatta da çok gerçekçiyimdir bu arada, saflığa salaklığa katlanamam. Ben bununla bir ömür yapamam dedim ayrıldım. Ayrıldım ama yıllar yılı unutamadım. Mantığım başka söyledi kalbim başka. Kime gitsem ona duyduğum tutkuyu, çekimi aradım. Onu değil aslında ona hissettiklerimi özledim hep. Şans ya benim de karşıma çıkan insanlar hep çok tuhaf insanlar oldu. Birinin şimdi böyle söylemek istemiyorum ama anlatabilmek için söylüyorum cinsel problemleri vardı hiç bir şey yapamıyordu, diğerinin cinsel hiçbir isteği yoktu ona bıraksan yanıma bile oturmayacak başbaşa kaldığımız evde, bir diğeri çok bencil hani bir şeyler yaşarken bile kendi isteği arzusu olsun hadi bitti gitti. Böyle olunca ben daha da bi uzaklaştım cinsel konulardan. Hiç çekici gelmemeye başladı. Cinselliği geçtim karakter olarak da ondan sonrakiler beni hiç etkileyemedi. Ben biraz daha sert insanlardan hoşlanırım, kendim çok dominantımdır çünkü. Bana sözünü geçirsin, benden daha baskın olsun isterim. Hani erkek dediğin cesur olur, bir yerde bir şey olur seni korur, bir konuda lafını geçirtir, tabi ki tatlı tatlı yapar bunları ama bir şekilde yapar. Bahsettiğim ilk kişiyi bu özellikleri nedeniyle senelerce unutamadım galiba. Çok yakışıklı, gerçekten çok ama çok yakışıklı, karakter olarak çok alfa biriydi. (Güvenilmez biriydi de dediğim gibi ama beni çeken özelliklerinden bahsettim burada.) Neyse yani böyle biri geldi geçti hayatımdan sonra da kimseye odaklanamadım, karşıma çıkanlar da hep aksi gibi tam tersi insanlar oldu, bu durum bu sebeple gittikçe daha da büyüdü. 7-8 yıl boyunca her gün onu düşündüm. Dinlediğim her şarkıda, her boşluğumda. Bu arada bu olay bence zamanla tamamen okb ye döndü. Yani onu özlemesem bile aklıma sürekli geliyor, tik gibi bir şey haline dönüştü. Elim onun sayfasına otomatik gidiyor öyle bir şey. Özlediğim de oluyor (onu değil aslında ondaki hislerimi, heyecanı ) ama özlemesem de onun adı hep aklımda, ne biliyim günlük rutin bir takıntıya dönüştü zararsız. Yani günde birkaç kez mutlaka aklıma gelirdi. Twitter’a bakar gibi onun sayfasına otomatik gidiyordu elim.
Ta ki şuan hayatımdaki insanla tanışana kadar. Ben biriyle tanıştım, anlatsam inanamazsınız. Yakışıklı, kültürlü, iyi bir mesleğe ve iyi bir gelire sahip, çok güzel ve eğitimli bir aileden gelen, anlayışlı, romantik, bakımlı, ne bileyim işte bir kadın nelerden hoşlanırsa kaslı maslı dalyan gibi, hafiften kıskanç, son derece sahiplenici ama bir o kadar da sadık. Gözümün içine bakıyor öyle diyim. Bunları gereksiz ayrıntı anlatıyorum ama birazdan yorumlayabilin diye. Uzun bir zamandır birlikteyiz. Ben bu adamı çok seviyorum. Benim vajinismusum var diye hiç birlikte olamadık. Muhtemelen dedim ya yetiştirilme tarzımız böyleydi diye, bende o işi yapmak kafada yasak gibi bir şey oldu bilmiyorum, yani kendim bile dokunamıyorum oraya o derece.
Şimdi asıl mevzuya geliyorum, bu kişiyle evlilik aşamasına geçmek üzereyiz yani teklif etti edecek ama ben hayatımdaki bu mükemmel insana cinsel olarak hiçbir çekim duymuyorum. Delireceğim bir kadın böyle birine bu kadar yakışıklı, boylu poslu, kariyerli üstelik her şeyi geçtim sevdiği birine nasıl cinsel çekim duymaz. Ama sebebini anlayamadan onu bırakmak istemiyorum. Çünkü hakikaten mükemmel biri, ya kendi psikolojik sebeplerim sebebiyle bir çekim duyamıyorsam diye korkuyorum, bu durum benimle ilgiliyse kime gidersem gideyim hep benimle olacak çünkü. Geriye bakıp ah keşke onu bırakmasaydım demek istemiyorum.
Tabi ki her şey yukarıda bahsettiğim iyi kriterlerden ibaret değil, iki insan bunlara rağmen uyuşmayabilir ama ben de normal bir psikolojide değilim son birkaç senedir öyle diyim. Şimdi şöyle söyliyim, işten ayrılma sebebim yüksek lisans yapmak istememdi ve son iki yıldır yüksek lisans yapacağım diye tüm düzenim alt üst oldu. Tekrar bir üniversite hayatı, kazandığım geliri bu yaşımdan sonra geride bırakıp üniversiteye geri dönmek, vajinismus, o eski kişiyi özlemesem bile ondaki duyguları niye yaşayamıyorum bir daha yaşayamayacak mıyım takıntısı vs. Bir de bunun üzerine fiziken hissizlik. Göğüs estetiği olmuştum zamanında, daha bu son erkek arkadaşımla tanışmadan birkaç sene önce. Göğüslerimden rahatsızım, sırt üstü yatınca hissizlik var o yüzden zaten sevişmekten de yakınlaşmaktan da iyice bir soğudum. Yani ben içinde bulunduğum mental durumdan dolayı mı cinsel her şeyden soğudum yoksa onunla aramda bir çekim mi yok anlayamıyorum.
Bu arada yüksek lisans bitti şuan için iş arıyorum ama gönlüme göre güzel bir iş de bulamadım bir iki aydır. O yüzden hep evdeyim ve aynı evde yaşıyoruz. Hep aynı evdeyiz o da evden çalışıyor. 7/24 birlikteyiz düşünün. Buna rağmen o bana hala ilk günki gibi davranıyor ama ben çok bunaldım. Sürekli kimle aynı yerde olsa insan bi bunalır, iki emekli gibi sürekli ikimiz de evdeyiz düşünün, istediğim işi bulabilecek miyim stresi, sürekli evde otur otur psikolojik olarak bunalım ki zaten bundan önce de yüksek lisansın bunalımı vardı o bitti bu işsizlik durumu başladı yani. 2 senedir bir rahat yüzü bu açıdan zaten göremedim. Bir de üstüne vajinismus, ailemle kavgalıyım görüşmüyorum onun stresi, yok efendim ayda yılda bir birşey yaşayacağım onda da hissizlik durumu, yok efendim okb si. Bende ileri düzey okb var bu arada yani çok takıntılıyım. Bazen ya bunu kafama takarsam diyip takma korkusunu kafama takıyorum o derece. Bu cinsel durum olayı da öyle oldu, baktım sevişirken filan hiç zevk almıyorum ya ötekinde de alamazsam diye diye artık hiç hiç alamaz oldum. Ve okb ile birlikte çok büyük dikkat dağınıklığı problemim var. Yakınlaşmış haldeyken bile ben içimden şarkılar söylüyorum o derece bi orada değilim. Hiçbir şeye adapte olamıyorum, filmleri bile anlamak için durdurup aynı sahneyi üç kere izlemem lazım o derece. O olaya da ya yine odaklanamazsam takıntısı da gelişti tahmin edeceğiniz gibi ve bu olay böyle tavuk yumurta misali o onu büyüttü, o onu tetikledi derken ben artık gram zevk almaz oldum.
En başta da çok çok azdı bu arada ama artık hiç. Yani en başta şöyleydi ben hiçbir zaman bir şeyleri başlatan taraf olmadım bir kere bile, dedim ya aklıma bile gelmez ilişkimden önce de uzun zamandır böyleydi bu ama benim derdim ilişkim olunca karşı tarafa illa bir şey hissetmem gerekmez mi yani. Ama en azından ilişkimin başlarında (ilişki derken hep bu son ilişkimden bahsediyorum) ben başlatmamış dahi olsam başlayınca zevk almaya başlıyordum. Ama öyle öpüşmekten filan değil sadece dokunduğu bazı yerlerden. Ama fazlaca zevk aldığım oluyordu o noktalardan. Şimdi o da yok, o başlattı mesela, yok ortalarında da yok sonunda da yok. Seksi bıraksın sevişmek bile istemiyorum. Mesela insan sevdiğiyle bir öpüşmek vs ister bende sıfır. Yani çekime dair her şey sıfır.
Yani kısacası ben aynı anda bir çok sorunla mücadele ediyorum, ileri düzey okb, dikkat dağınıklığı, psikolojik sıkıntılar, vajinismus, 30 yaşına kadar hiç seks yapmamışlığın da etkisi vardır belki diyorum hani insanın tatmadığı meyveyi canı istemez zaten mantığıyla. Ama bir yandan da hala kendi kendime ayıp olacak kusura bakmayın ama yalnız kaldığımda filan ne bileyim canım o tür filmler filan izlemek istiyor. O zaman da diyorum ki bak demek bunu tek yapmak istiyorsan sorun o kişiyle yapmak istememen de. Fakat sonra da diyorum ki ben film izlerken filan da o kısma çok dokunamıyorum vajinismustan dolayı, yani aslında bunları aynı kefeye koymak da doğru değil. Biri cinsel bir deneyim diğeri tatmin gibi bir şey sadece. Yani belki de ben seksten tüm bu sebeplerden ötürü soğuduğum ya da korktuğum için seks yapmıyorum ve bu benim psikolojimle ve kötü giden hayatımla ilgili olabilir neden ilişkimi mahvedeyim, koşullar düzelince biz de düzeleceğiz belki? Yine de bu kadar hissizlik karşı tarafa normal mi bilmiyorum. Psikiyatriye gittiğimde okb ve stres için ilaç yazacak olduğunda zaten cinsel isteğim çok az onu etkileyecek bir şey yazmayın lütfen demiştim çünkü bu tarz ilaçlar daha da düşürüyor. O da bana sen bu dolu kafayla normalde o işleri düşünebileceğini mi sanıyorsun zaten demişti. O da haklı belki de gerçekten sadece psikolojik. Bilmiyorum çok kararsızım.
30 yaşındayım artık, ve etrafımda 40 yaşlarında çok arkadaşım var hala bir ilişki olmayan ve olmasını çok isteyen, ya da bir ilişkisi olan ama böylesi düşman başına dediğim. Yani böylesine harika biri benim bile 30 yaşımda ancak bulabildiğim biri, çoğu insan geç yaşı bırakın böylesine birini ömrü boyunca bulamaz belki, ailemde arkadaşlarımda bile herkes erkek arkadaşıma imrenerek bakar bu nasıl biri diye öyle biri. Kaç insanla tanıştım gerçekten etrafta doğru dürüst insan kalmadı diyorlar ya çok haklılar. Ben mantıksız bir şey yapmam ama aşk evliliğine inanırım yani tutup bunun her huyu ideal bununla evlenilir mantığıyla da söylemiyorum, seviyorum ben bu insanı tek problem çekim problemi o da acaba diyorum ya benden kaynaklanıyorsa. Hem sevdiğiniz hem böylesine mükemmel birini bulmak çok zor bundan bahsediyorum. Kaybetmek istemiyorum, ona bağlanmak istiyorum. O birkaç gün eve gelmediğinde onu özlemek, yani o manada da onu özlemek istiyorum. O yıllar öncesindeki ilk ilişkimdeki duygularımı özlüyorum, kalp çarpıntılarımı, öpüşürken içimin titremesini. Tabi o zamanlar çocuktuk neredeyse diyor bir yanım, kimle olursam olayım o kadar yoğun hissedememek ihtimali de var. Ama ne bileyim böyle bir durum işte. Ayrılmalı mıyım? Bu durumu zamana bırakmak istemiyorum çünkü hiçbir şey pat diye düzelmiyor insanın hayatında, benim psikolojik problemlerim de hemen düzelmeyecek belki. 2 sene daha bekleyip 32 yaşıma kadar ya düzelirse diye, 32 den sonra yeni birini tanımak istemiyorum yaş gidiyor. Şimdi bir karar vermem lazım, yaş gidiyor. Yanlış bir ilişkide vakit kaybetmek istemiyorum. Her haliyle hayran olduğum biri, çok da yakışıklı, bana bebeği gibi bakıyor. Hiç mi sevmediğin huyu yok diyeceksiniz ufak tefek tabi ki var. Ben dediğim gibi daha dominant insanlardan hoşlanıyorum, oldukça eril özellikleri olsun, arabalardan anlasın, hakkını arayabilsin, yeri geldiğinde hakkını arayabilmek için, yanındakini koruyabilmek için diklenebilsin. Şuan birlikte olduğum kişi zaten evden çalıştığı için ve ihtiyacı olmadığı için hiç araba kullanmamış, insanlara karşı daha ılımlı. Kulağa saçma gelebilir ama herkes konu oraya gelince farklı şeyleri çekici bulabiliyor işte. Bunu bile düşündüm. Hayatımdaki her insanı o ilk aşık olduğum kişiyle kıyasladığım ve bu özellikler bana çok seksi geldiği ve bu şuan birlikte olduğum kişide bulunmadığı için seksi mi bulmuyorum acaba diye. Bunlar dışında seksepaliteyi etkileyecek her fiziki özelliği okey çünkü. Boy pos yakışıklılık vs.
Kızlar bilmiyorum. Geçmişle mi kıyaslıyorum hala, her şeyi çok iyi olmasına rağmen hala yetmeyen bir şeyler mi var, yoksa doktorumun dediği gibi bu psikolojide olduğum için mi ona yaklaşamıyorum yani sorun onda değil kime gidersem gideyim bunları yaşayamayacak mıyım bilmiyorum. Belki de gerçekten benden kaynaklı, insanın canı bu yaşta hadi diyelim ki bu adamda istemiyor başka biriyle bile olsa bir şeyler yaşamak istemez mi, gerçekten ihtiyacını bile hissetmiyorum. Keşke hissetsem diyorum, o eski hallerimi çok özlüyorum ama çok çok uzun bir süredir bu ilişkimden önce de bu böyleydi hissedemiyorum. Böyle deyince konu sensin o zaman diyeceksiniz ama yine de birini tanıyınca normalde hissedesim yoksa bile onu tanıdıktan sonra ona yükselmem gerekmez mi? Kulağa her şey çok mantıklı geliyor çıldırmak üzereyim lütfen bi yardım edin yanlış bir evlilik yapmak istemiyorum.
Geçenlerde bir arkadaşım ilk aşkı unutamamak, ona çok aşık olmak gibi olsa vajinismus filan etkilemezdi seni onunla bir şeyler yaşardın sen onunla da yaşamadın bence senin problemin direkt şimdiye kadar bir şey yaşamamış olmak, tatmamak dedi, düşünününce o da mantıklı. Gerçi vajinismus için de evli arkadaşlarım çok isteyince o anın büyüsüyle insanın gözü acı macı görmüyor insan olsun istiyor diyor. Bu mantıkla ben kimseyi aşırı çekici bulmadım mı yani şimdiye kadar. İlk sevgilimi o açıdan gerçekten çok çekici bulduğumu düşünürdüm halbuki. Bi el atıverin bi akıl verin lütfen
30 yaşındayım, bekarım, iyi bir şirkette makine mühendisiydim (kendi isteğimle ayrıldım şuan için çalışmıyorum) fakat gerçekten iyi bir kariyerim var. Şimdiye kadar her insan gibi birkaç ilişkim oldu ama tesadüf ya ben hiçbirinde mutlu olamadım ta ki şu anki ilişkime gelene dek. Karşıma çıkan insanları da özenle seçmedim hiç, anlatacaklarımda geçmişimdeki kötü deneyimlerin de etkisi çok, yani ben böyle düşünüyorum. Uzun olacak biraz ama okursanız çok sevinirim, dışarıdan birilerinin görüşlerine ihtiyacım var.
Mutaassıp bir ailede büyüdüm daha önce kimseyle cinsel bir deneyimim olmadı. Nedense ben de bu yaşıma kadar ah keşke olsa da demedim. Bu da garip mesela, hani duyarız ya insanlar belirli bir yaştan sonra bir şeyler yaşamak filan isterler ben de böyle cinsel güdüler hiç olmadı. Psikolojik de olabilir çünkü hep evlenmeden önce asla olmaz, bir yere giderken aman kızım kendini kötü vs hep sürekli böyle tembihlerle büyüdüm, biraz abartı biçimde hatta. Üniversite hazırlanma süreci, ardından eğitim sonra yaşadığım birkaç kötü olay (onlardan da bahsedeceğim) gibi konuların da etkisi var tabi. Zor bir bölüm okudum, iyi bir üniversitede makine mühendisliği, zaten üniversite yılları hep ders çalışarak geçti. Yani ne biliyim belki de bir erkeği ya da cinsel hazları düşünmeye gelene kadar farklı dertlerim vardı bilemiyorum ama dediğim gibi hiç eksikliğini hissetmedim. Arada yüzeysel mastürbasyon yaptığım tabi ki oluyordur ama hani ileri düzey bir şeyin eksikliğini hissetmedim, illa seks yapayım demedim yani açıkçası. Kusura bakmayın en net haliyle anlatmak için açık açık yazıyorum.
Neyse üniversitede birine çok aşık oldum klasik genç kız hayırsız erkek ilişkisi. İlişki bile denemez yarım kalmış bir şey. Panik atak ve okb ye sahibim bu arada, yani zararsız şeyler ama hayat kalitemi çok düşürebiliyor, her şeyi çok kafama takar bin kere düşünürüm. Her gece 6-7 rüya görürüm çocukluğumdan beri o derece. Saplantı mıydı gerçek aşk mı bilmiyorum ama çok aşık oldum. Sevgi de değil düpe düz aşk, böyle dokununca kolum uyuşurdu öyle bir kalp çarpıntısı, karın ağrıları. Tutunacak yer arardım karşıdan gelince. Ama bitti, güvenilmez, çapkın fakat bir yandan çok korumacı, sözlerine baksan seviyor gibi de kıskanç vs. Neyse bildiğiniz toksik ilişki. Normal hayatta da çok gerçekçiyimdir bu arada, saflığa salaklığa katlanamam. Ben bununla bir ömür yapamam dedim ayrıldım. Ayrıldım ama yıllar yılı unutamadım. Mantığım başka söyledi kalbim başka. Kime gitsem ona duyduğum tutkuyu, çekimi aradım. Onu değil aslında ona hissettiklerimi özledim hep. Şans ya benim de karşıma çıkan insanlar hep çok tuhaf insanlar oldu. Birinin şimdi böyle söylemek istemiyorum ama anlatabilmek için söylüyorum cinsel problemleri vardı hiç bir şey yapamıyordu, diğerinin cinsel hiçbir isteği yoktu ona bıraksan yanıma bile oturmayacak başbaşa kaldığımız evde, bir diğeri çok bencil hani bir şeyler yaşarken bile kendi isteği arzusu olsun hadi bitti gitti. Böyle olunca ben daha da bi uzaklaştım cinsel konulardan. Hiç çekici gelmemeye başladı. Cinselliği geçtim karakter olarak da ondan sonrakiler beni hiç etkileyemedi. Ben biraz daha sert insanlardan hoşlanırım, kendim çok dominantımdır çünkü. Bana sözünü geçirsin, benden daha baskın olsun isterim. Hani erkek dediğin cesur olur, bir yerde bir şey olur seni korur, bir konuda lafını geçirtir, tabi ki tatlı tatlı yapar bunları ama bir şekilde yapar. Bahsettiğim ilk kişiyi bu özellikleri nedeniyle senelerce unutamadım galiba. Çok yakışıklı, gerçekten çok ama çok yakışıklı, karakter olarak çok alfa biriydi. (Güvenilmez biriydi de dediğim gibi ama beni çeken özelliklerinden bahsettim burada.) Neyse yani böyle biri geldi geçti hayatımdan sonra da kimseye odaklanamadım, karşıma çıkanlar da hep aksi gibi tam tersi insanlar oldu, bu durum bu sebeple gittikçe daha da büyüdü. 7-8 yıl boyunca her gün onu düşündüm. Dinlediğim her şarkıda, her boşluğumda. Bu arada bu olay bence zamanla tamamen okb ye döndü. Yani onu özlemesem bile aklıma sürekli geliyor, tik gibi bir şey haline dönüştü. Elim onun sayfasına otomatik gidiyor öyle bir şey. Özlediğim de oluyor (onu değil aslında ondaki hislerimi, heyecanı ) ama özlemesem de onun adı hep aklımda, ne biliyim günlük rutin bir takıntıya dönüştü zararsız. Yani günde birkaç kez mutlaka aklıma gelirdi. Twitter’a bakar gibi onun sayfasına otomatik gidiyordu elim.
Ta ki şuan hayatımdaki insanla tanışana kadar. Ben biriyle tanıştım, anlatsam inanamazsınız. Yakışıklı, kültürlü, iyi bir mesleğe ve iyi bir gelire sahip, çok güzel ve eğitimli bir aileden gelen, anlayışlı, romantik, bakımlı, ne bileyim işte bir kadın nelerden hoşlanırsa kaslı maslı dalyan gibi, hafiften kıskanç, son derece sahiplenici ama bir o kadar da sadık. Gözümün içine bakıyor öyle diyim. Bunları gereksiz ayrıntı anlatıyorum ama birazdan yorumlayabilin diye. Uzun bir zamandır birlikteyiz. Ben bu adamı çok seviyorum. Benim vajinismusum var diye hiç birlikte olamadık. Muhtemelen dedim ya yetiştirilme tarzımız böyleydi diye, bende o işi yapmak kafada yasak gibi bir şey oldu bilmiyorum, yani kendim bile dokunamıyorum oraya o derece.
Şimdi asıl mevzuya geliyorum, bu kişiyle evlilik aşamasına geçmek üzereyiz yani teklif etti edecek ama ben hayatımdaki bu mükemmel insana cinsel olarak hiçbir çekim duymuyorum. Delireceğim bir kadın böyle birine bu kadar yakışıklı, boylu poslu, kariyerli üstelik her şeyi geçtim sevdiği birine nasıl cinsel çekim duymaz. Ama sebebini anlayamadan onu bırakmak istemiyorum. Çünkü hakikaten mükemmel biri, ya kendi psikolojik sebeplerim sebebiyle bir çekim duyamıyorsam diye korkuyorum, bu durum benimle ilgiliyse kime gidersem gideyim hep benimle olacak çünkü. Geriye bakıp ah keşke onu bırakmasaydım demek istemiyorum.
Tabi ki her şey yukarıda bahsettiğim iyi kriterlerden ibaret değil, iki insan bunlara rağmen uyuşmayabilir ama ben de normal bir psikolojide değilim son birkaç senedir öyle diyim. Şimdi şöyle söyliyim, işten ayrılma sebebim yüksek lisans yapmak istememdi ve son iki yıldır yüksek lisans yapacağım diye tüm düzenim alt üst oldu. Tekrar bir üniversite hayatı, kazandığım geliri bu yaşımdan sonra geride bırakıp üniversiteye geri dönmek, vajinismus, o eski kişiyi özlemesem bile ondaki duyguları niye yaşayamıyorum bir daha yaşayamayacak mıyım takıntısı vs. Bir de bunun üzerine fiziken hissizlik. Göğüs estetiği olmuştum zamanında, daha bu son erkek arkadaşımla tanışmadan birkaç sene önce. Göğüslerimden rahatsızım, sırt üstü yatınca hissizlik var o yüzden zaten sevişmekten de yakınlaşmaktan da iyice bir soğudum. Yani ben içinde bulunduğum mental durumdan dolayı mı cinsel her şeyden soğudum yoksa onunla aramda bir çekim mi yok anlayamıyorum.
Bu arada yüksek lisans bitti şuan için iş arıyorum ama gönlüme göre güzel bir iş de bulamadım bir iki aydır. O yüzden hep evdeyim ve aynı evde yaşıyoruz. Hep aynı evdeyiz o da evden çalışıyor. 7/24 birlikteyiz düşünün. Buna rağmen o bana hala ilk günki gibi davranıyor ama ben çok bunaldım. Sürekli kimle aynı yerde olsa insan bi bunalır, iki emekli gibi sürekli ikimiz de evdeyiz düşünün, istediğim işi bulabilecek miyim stresi, sürekli evde otur otur psikolojik olarak bunalım ki zaten bundan önce de yüksek lisansın bunalımı vardı o bitti bu işsizlik durumu başladı yani. 2 senedir bir rahat yüzü bu açıdan zaten göremedim. Bir de üstüne vajinismus, ailemle kavgalıyım görüşmüyorum onun stresi, yok efendim ayda yılda bir birşey yaşayacağım onda da hissizlik durumu, yok efendim okb si. Bende ileri düzey okb var bu arada yani çok takıntılıyım. Bazen ya bunu kafama takarsam diyip takma korkusunu kafama takıyorum o derece. Bu cinsel durum olayı da öyle oldu, baktım sevişirken filan hiç zevk almıyorum ya ötekinde de alamazsam diye diye artık hiç hiç alamaz oldum. Ve okb ile birlikte çok büyük dikkat dağınıklığı problemim var. Yakınlaşmış haldeyken bile ben içimden şarkılar söylüyorum o derece bi orada değilim. Hiçbir şeye adapte olamıyorum, filmleri bile anlamak için durdurup aynı sahneyi üç kere izlemem lazım o derece. O olaya da ya yine odaklanamazsam takıntısı da gelişti tahmin edeceğiniz gibi ve bu olay böyle tavuk yumurta misali o onu büyüttü, o onu tetikledi derken ben artık gram zevk almaz oldum.
En başta da çok çok azdı bu arada ama artık hiç. Yani en başta şöyleydi ben hiçbir zaman bir şeyleri başlatan taraf olmadım bir kere bile, dedim ya aklıma bile gelmez ilişkimden önce de uzun zamandır böyleydi bu ama benim derdim ilişkim olunca karşı tarafa illa bir şey hissetmem gerekmez mi yani. Ama en azından ilişkimin başlarında (ilişki derken hep bu son ilişkimden bahsediyorum) ben başlatmamış dahi olsam başlayınca zevk almaya başlıyordum. Ama öyle öpüşmekten filan değil sadece dokunduğu bazı yerlerden. Ama fazlaca zevk aldığım oluyordu o noktalardan. Şimdi o da yok, o başlattı mesela, yok ortalarında da yok sonunda da yok. Seksi bıraksın sevişmek bile istemiyorum. Mesela insan sevdiğiyle bir öpüşmek vs ister bende sıfır. Yani çekime dair her şey sıfır.
Yani kısacası ben aynı anda bir çok sorunla mücadele ediyorum, ileri düzey okb, dikkat dağınıklığı, psikolojik sıkıntılar, vajinismus, 30 yaşına kadar hiç seks yapmamışlığın da etkisi vardır belki diyorum hani insanın tatmadığı meyveyi canı istemez zaten mantığıyla. Ama bir yandan da hala kendi kendime ayıp olacak kusura bakmayın ama yalnız kaldığımda filan ne bileyim canım o tür filmler filan izlemek istiyor. O zaman da diyorum ki bak demek bunu tek yapmak istiyorsan sorun o kişiyle yapmak istememen de. Fakat sonra da diyorum ki ben film izlerken filan da o kısma çok dokunamıyorum vajinismustan dolayı, yani aslında bunları aynı kefeye koymak da doğru değil. Biri cinsel bir deneyim diğeri tatmin gibi bir şey sadece. Yani belki de ben seksten tüm bu sebeplerden ötürü soğuduğum ya da korktuğum için seks yapmıyorum ve bu benim psikolojimle ve kötü giden hayatımla ilgili olabilir neden ilişkimi mahvedeyim, koşullar düzelince biz de düzeleceğiz belki? Yine de bu kadar hissizlik karşı tarafa normal mi bilmiyorum. Psikiyatriye gittiğimde okb ve stres için ilaç yazacak olduğunda zaten cinsel isteğim çok az onu etkileyecek bir şey yazmayın lütfen demiştim çünkü bu tarz ilaçlar daha da düşürüyor. O da bana sen bu dolu kafayla normalde o işleri düşünebileceğini mi sanıyorsun zaten demişti. O da haklı belki de gerçekten sadece psikolojik. Bilmiyorum çok kararsızım.
30 yaşındayım artık, ve etrafımda 40 yaşlarında çok arkadaşım var hala bir ilişki olmayan ve olmasını çok isteyen, ya da bir ilişkisi olan ama böylesi düşman başına dediğim. Yani böylesine harika biri benim bile 30 yaşımda ancak bulabildiğim biri, çoğu insan geç yaşı bırakın böylesine birini ömrü boyunca bulamaz belki, ailemde arkadaşlarımda bile herkes erkek arkadaşıma imrenerek bakar bu nasıl biri diye öyle biri. Kaç insanla tanıştım gerçekten etrafta doğru dürüst insan kalmadı diyorlar ya çok haklılar. Ben mantıksız bir şey yapmam ama aşk evliliğine inanırım yani tutup bunun her huyu ideal bununla evlenilir mantığıyla da söylemiyorum, seviyorum ben bu insanı tek problem çekim problemi o da acaba diyorum ya benden kaynaklanıyorsa. Hem sevdiğiniz hem böylesine mükemmel birini bulmak çok zor bundan bahsediyorum. Kaybetmek istemiyorum, ona bağlanmak istiyorum. O birkaç gün eve gelmediğinde onu özlemek, yani o manada da onu özlemek istiyorum. O yıllar öncesindeki ilk ilişkimdeki duygularımı özlüyorum, kalp çarpıntılarımı, öpüşürken içimin titremesini. Tabi o zamanlar çocuktuk neredeyse diyor bir yanım, kimle olursam olayım o kadar yoğun hissedememek ihtimali de var. Ama ne bileyim böyle bir durum işte. Ayrılmalı mıyım? Bu durumu zamana bırakmak istemiyorum çünkü hiçbir şey pat diye düzelmiyor insanın hayatında, benim psikolojik problemlerim de hemen düzelmeyecek belki. 2 sene daha bekleyip 32 yaşıma kadar ya düzelirse diye, 32 den sonra yeni birini tanımak istemiyorum yaş gidiyor. Şimdi bir karar vermem lazım, yaş gidiyor. Yanlış bir ilişkide vakit kaybetmek istemiyorum. Her haliyle hayran olduğum biri, çok da yakışıklı, bana bebeği gibi bakıyor. Hiç mi sevmediğin huyu yok diyeceksiniz ufak tefek tabi ki var. Ben dediğim gibi daha dominant insanlardan hoşlanıyorum, oldukça eril özellikleri olsun, arabalardan anlasın, hakkını arayabilsin, yeri geldiğinde hakkını arayabilmek için, yanındakini koruyabilmek için diklenebilsin. Şuan birlikte olduğum kişi zaten evden çalıştığı için ve ihtiyacı olmadığı için hiç araba kullanmamış, insanlara karşı daha ılımlı. Kulağa saçma gelebilir ama herkes konu oraya gelince farklı şeyleri çekici bulabiliyor işte. Bunu bile düşündüm. Hayatımdaki her insanı o ilk aşık olduğum kişiyle kıyasladığım ve bu özellikler bana çok seksi geldiği ve bu şuan birlikte olduğum kişide bulunmadığı için seksi mi bulmuyorum acaba diye. Bunlar dışında seksepaliteyi etkileyecek her fiziki özelliği okey çünkü. Boy pos yakışıklılık vs.
Kızlar bilmiyorum. Geçmişle mi kıyaslıyorum hala, her şeyi çok iyi olmasına rağmen hala yetmeyen bir şeyler mi var, yoksa doktorumun dediği gibi bu psikolojide olduğum için mi ona yaklaşamıyorum yani sorun onda değil kime gidersem gideyim bunları yaşayamayacak mıyım bilmiyorum. Belki de gerçekten benden kaynaklı, insanın canı bu yaşta hadi diyelim ki bu adamda istemiyor başka biriyle bile olsa bir şeyler yaşamak istemez mi, gerçekten ihtiyacını bile hissetmiyorum. Keşke hissetsem diyorum, o eski hallerimi çok özlüyorum ama çok çok uzun bir süredir bu ilişkimden önce de bu böyleydi hissedemiyorum. Böyle deyince konu sensin o zaman diyeceksiniz ama yine de birini tanıyınca normalde hissedesim yoksa bile onu tanıdıktan sonra ona yükselmem gerekmez mi? Kulağa her şey çok mantıklı geliyor çıldırmak üzereyim lütfen bi yardım edin yanlış bir evlilik yapmak istemiyorum.
Geçenlerde bir arkadaşım ilk aşkı unutamamak, ona çok aşık olmak gibi olsa vajinismus filan etkilemezdi seni onunla bir şeyler yaşardın sen onunla da yaşamadın bence senin problemin direkt şimdiye kadar bir şey yaşamamış olmak, tatmamak dedi, düşünününce o da mantıklı. Gerçi vajinismus için de evli arkadaşlarım çok isteyince o anın büyüsüyle insanın gözü acı macı görmüyor insan olsun istiyor diyor. Bu mantıkla ben kimseyi aşırı çekici bulmadım mı yani şimdiye kadar. İlk sevgilimi o açıdan gerçekten çok çekici bulduğumu düşünürdüm halbuki. Bi el atıverin bi akıl verin lütfen
Son düzenleme: