size çok büyük bir derdimden söz etmek istiyorum. lütfen yardım edin.
ben kayakçıyım. bir süredir işimi yapmıyordum. ne yarışmalara ne de eğitimlere katılıyordum. zaten çok sevdiğim bu mesleği bırakmam da zor oldu. önceki haftalarda yoğun kar yağdığı zaman dedim ki tekrar başlıyorum. tekrar kavuşacağım beyazlara. kayak takımlarımı, kıyafetlerimi, gerekli olan her şeyi aldım ve döndüm yola. öyle mutluydum ki. zaten kış ayında doğmuşum sanırım bu yüzden kışı bu kadar sevmem. bazı görüşmelere de katılacaktım orda. tanıdık birkaç arkadaşım vardı eskilerden. onların da yardımıyla tekrar kayak eğitimi verebilirdim. ilk gittiğimde odama yerleştim. arkadaşlarım bekliyordu zaten onlarla vakit geçirdim. akşam üstü de kaymak için dışarı çıktım. kafeler, dışarısı her yer kalabalık. küçücük çocuklar.. bu görüntüyü görmeyeli o kadar çok olmuştu ki. yoğun bi şekilde yağan kar vakit ilerledikçe artmaya başladı. tanıştığım üç kişi oldu. hepsi de güzel kaydığım için yorum yapmaları ile oldu. biri rustu. rus bir erkek. bu halde olmama neden olan erkek. tanıştığım diğer iki kişiden biri kızdı öbürü de erkek. kız o kadar tatlı, konuşkan biriydi ki.. dördümüz birden kafede otururken anladım. rus olan adam bembeyaz tenli ve kahverengi saçlıydı. pek rusa benzemiyor, hatta gözleri de çekikti. yarın sabah birlikte kahvaltı yapmak için sözleştik ve hepimiz ayrıldık o gece. kafenin turuncumsu ışığında o adam o kadar mükemmel görünüyordu ki. içim hep huzur, huzurla doldu. ikinci günümüz de birlikte geçti. birlikte motora bindik. böyle gözlerine baktığımda o kadar derin bakıyor ki. ama çok konuşmuyor. soğuk bi ülkede yaşadığından böyle soğuk sanırım. ama biliyorum bi tuhaflık var. konuşmuyor sadece hep yanımda oluyor. gece odama bırakıyor. sabah odamdan alıyor. tanıştığım kız arkadaşımla aynı semtte oturuyorduk. bundan sonra hep görüşecektik. öyle konuşmuştuk. aradan çok uzun zaman geçmesine, tatilim bitmesine rağmen görüşüyoruz. hep ondan bahsediyoruz. hep ben bahsediyorum doğrusu. ayın 15inde kendi ülkesine dönecek. yazın tekrar gelecek. ama o gitmeden önce teklifini kabul etmeli miyim bilmiyorum. ya bi daha dönmezse diyorum. o çok farklı. gözleri ile konuşuyor sanki. saçlarıyla, yürüyüşüyle...