Doğumum sezeryan oldu. 33+6 da usg çekildi ve suyumun azaldığı görüldü. 33+7 de doppler çekildi ve doğuma müsait olduğu raporlandırıldı. Doktorum o gün gelip seni doğurtalım mı diye sordu çünkü ben artık çok ağlamaya başlamıştım. Tek kişilik özel odada yatıyordum ve artık duvar kağıdının üzerindeki kabartma kareleri sayıyordum. psikolojim alt üsttü. Ağlayarak evet dedim. Vizitteki tüm doktorların benimle birlikte gözleri dolmuştu. O anı anlatamam. 2 kg doğdu oğlum. Küveze ihtiyacı olamdığı için doktorum aldı. Suyum azalmasa yine de almazdı çünkü sürekli ha gayret 36 haftaı bitir diyordu. Suyum bitince gece birşey olur ne olur alın diye ağlamaya başladım çünkü beni Erol Hoca'mın dışında biri doğurtsaydı korkudan ölebilirdim. Epidural sezeryan oldum. Doktorumla konuşa konuşa şakalaşa şakalaşa.. Tam planlandığı gibi oldu. Sadece özel hastanede doğuramadım, doğum fotoğrafçım üniversite hastanesi olduğu için giremedi o kadar. Ama özel hastane konforunda doğurdum. Bir gece yoğun bakımda kaldım. Şansıma o gece hocamın asistanı nöbetçi idi. Zaten tüm doktor ve asistanlarla 3.5 ay boyunca akraba olmuştum. Sürekli başımdalardı. O nedenle doğumum çok kolaydı. Sonrasında ağrım sızım olmadı. Şimdi ne izim var ne de karnım :) Doktorum mükemmeldir çünkü.. Gelelim çarpıntı ilacına. Dozunu bilmiyorum çünkü seruma karıştırmışlardı rahimi diktikten sonra. İşte böyle benim doğum maceram. Herşey geçiyor unutluyor. Kazık kadar oldu oğlum.. Allah sabrını veriyor. Ayaklarını uzat ve dinlen. Hiç iş yapma. Sıcak suyla yıkanma. Çok çabuk ve ayakta yıkan. Ayrıca kasılmaların mutlak olacak ama ritmik olması önemli. Mutlaka doktorunla paylaş. Görünümlerine gelince normal bebek gibiler ama sadece ufaklar. Hoş benim oğlum vaktinde doğsa 4 kilo olurdu dedi doktorum ama nasıl minikti. Bana hep şunu derdi küçük bebeği doğurmakta zor, büyütmekte. Sık dişini. Gerçekten ufak bebek çok zor. İlk zamanlar üstünü değiştiremiyordum, annemde değiştiremiyordu babam sağolsun imdadıma yetişiyordu. Hala daha dedecidir oğlum. Sende sık dişini. 34'ü bulacaksın.