• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

CHP'li Loğoğlu: Seçimde birleştik

andro sana yeminle söylüyorum ben doguda doğup büyüyen bir Türküm..

Uni.hayatımda dogu da geçti..

Evlendim İzmir ve İstanbul'da ikamet ettim..

Bana sorulan ilk soru Erzincan'lıyım deyince mahcup bir ifade ile Kürt müsün ?

Değilim abi değilim..

Bıktım yemin ederim:ssz:

Olsan ne fark edecek ki? Ben Türk milliyetçisi bir insanım ama ırkçı da değilim. Ben de Ermenilerin arasında büyüdüm ne düşmanlık ne bir şey. Hepimiz farkındayız bu düşmanlığı insanlar kendileri çıkartmıyor. :19:
 
Biz massal anlatmayiz ya:))
Gercekleri arastirir ve gercekleri konusuruz..

Bakin emekli Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral in anlattiklari;

Devlet içindeki paralel yapıyı 1999 yılında hazırladıkları raporla ortaya koyduklarını belirten Cevdet Saral, raporun o dönem gerekli etkiyi yaratmadığını belirtti. Saral sözlerine şöyle devam etti.

"1980'den itibaren polis akademileri Cemaatin kontrolüne girmeye başladı. Şimdi ise oralardaki varlıkları daha da yoğun. Şuan ki mahiyetini tam olarak tarif bile edemem.
O dönem hazırladığımız raporu siyasi mekanizmada sonuca kavuşturamadık. Gerekli algıyı oluşturamadık. Biz o dönemde devleti ele geçirme konusuna dikkat çektik. Raporumuzda da belirttik. Bir cemaat önderinin sözleri açıkça parelel yapıya işaret ediyordu. Biz o dönem isim olarak parelel yapı demedik ama oluşan tehlikeyi gördük ve raporumuzda açıkça ortaya koyduk. Eğer bizim raporumuz dikkate alınsaydı olaylar kesinlikle bu noktaya gelmezdi.

"RAPORDAN SONRA BİZİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR"
Saral "Biz o raporu yazdığımız için çok büyük sorgulamalar yaşadık. Bir takım dizilerde bize ait roller biçilerek kötü adam ilan edildik. Bir takım gazeteler bizi halen daha 28 Şubatçı ilan ediyorlar.
1999'daki raporumuzdan sonra cemaat bizim yok edilmemizle birlikte rahatlayıp kendini devlet yerine koyma aşamasına geldi. Şimdiki yaşanılan süreçte ilk defa cemaat devlet yönetiminde ciddi bir karşı duruşla ve bir irade ile karşı karşıya kaldı. Bilinmelidir ki, yargı mekanizması şöhret sevdalısı kişilerle yürütülmez." Şeklinde konuştu.

Cemaat 1980 lerde yerlesmeye baslamis, Emniyettekilerde bunu o zamanki hükümetlere raporlarla bildirmis ama hicbirsey yapilmamis cemaate hatta bu insanalar itibarsizlastirilmis..

Ama Erdogan " ben size boyun egmem" dedi ve gerekeni yapti..
Yani ne demistik???
Bundan önce Türkiye de yapilmis olan her carpikligi, her yanlisi her pisligi AKP temizledi, temizliyor:))

http://www.aksam.com.tr/guncel/emekli-emniyet-mudurunden-sok-cemaat-iddiasi/haber-278507
 
Son düzenleme:
Biz massal anlatmayiz ya:))
Gercekleri arastirir ve gercekleri konusuruz..

Bakin emekli Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral in anlattiklari;

Devlet içindeki paralel yapıyı 1999 yılında hazırladıkları raporla ortaya koyduklarını belirten Cevdet Saral, raporun o dönem gerekli etkiyi yaratmadığını belirtti. Saral sözlerine şöyle devam etti.

"1980'den itibaren polis akademileri Cemaatin kontrolüne girmeye başladı. Şimdi ise oralardaki varlıkları daha da yoğun. Şuan ki mahiyetini tam olarak tarif bile edemem.
O dönem hazırladığımız raporu siyasi mekanizmada sonuca kavuşturamadık. Gerekli algıyı oluşturamadık. Biz o dönemde devleti ele geçirme konusuna dikkat çektik. Raporumuzda da belirttik. Bir cemaat önderinin sözleri açıkça parelel yapıya işaret ediyordu. Biz o dönem isim olarak parelel yapı demedik ama oluşan tehlikeyi gördük ve raporumuzda açıkça ortaya koyduk. Eğer bizim raporumuz dikkate alınsaydı olaylar kesinlikle bu noktaya gelmezdi.

"RAPORDAN SONRA BİZİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR"
Saral "Biz o raporu yazdığımız için çok büyük sorgulamalar yaşadık. Bir takım dizilerde bize ait roller biçilerek kötü adam ilan edildik. Bir takım gazeteler bizi halen daha 28 Şubatçı ilan ediyorlar.
1999'daki raporumuzdan sonra cemaat bizim yok edilmemizle birlikte rahatlayıp kendini devlet yerine koyma aşamasına geldi. Şimdiki yaşanılan süreçte ilk defa cemaat devlet yönetiminde ciddi bir karşı duruşla ve bir irade ile karşı karşıya kaldı. Bilinmelidir ki, yargı mekanizması şöhret sevdalısı kişilerle yürütülmez." Şeklinde konuştu.

Cemaat 1980 lerde yerlesmeye baslamis, Emniyettekilerde bunu o zamanki hükümetlere raporlarla bildirmis ama hicbirsey yapilmamis cemaate hatta bu insanalar itibarsizlastirilmis..

Ama Erdogan " ben size boyun egmem" dedi ve gerekeni yapti..
Yani ne demistik???
Bundan önce Türkiye de yapilmis olan her carpikligi, her yanlisi her pisligi AKP temizledi, temizliyor:))

http://www.aksam.com.tr/guncel/emekli-emniyet-mudurunden-sok-cemaat-iddiasi/haber-278507

işte bu komikliği yapmayın!


insanlara saçma sapan cdler üreterek ergenekon balyoz adı altında o kadar kişiyi içeri atarlarken alkışladığınız AKP değilmiş, cemaati ne istedilerse verdim,

diyen bizzat RTE değilmiş gibi


bize şimdi paralel cemaat raporları sunup komik olmayın.
 
2009 Newsweek-Karayılan görüşmesinden bir parça



Newsweek Türkiye: Kürt sorununun çözümü için tarihi bir fırsatın yakalandığını düşünüyor musunuz?

Karayılan: "İyi şeyler olacak' ifadesi umuttur. Olumsuzluklara rağmen, koşullar gerçekten fırsat var. Sorunun şimdiye kadar çözülememesinin en büyük nedeni dış koşulların müsait olmamasıydı. Dünyada bilinen uluslararası sermeye güçlerin tutumları, çözümsüzlük politikalarını cesaretlendiriyordu. Fakat makul olabilecek çözüm formülüyle gündem oluşturarak çözümsüzlük politikalarını arkaya attık. Geçmişte de ateşkesler ilan ettik, barış çağrıları yaptık. O zamanlar zayıflığımıza yorumlanarak dikkate alınmadı. Son iki yılda barış çağrılarımızı Türkiye'nin hassasiyetlerini dikkate alarak tekrarlıyoruz.

çözüm konusundaki beklenti ve önerilerinizi nelerdir?

Türkiye'nin demokratikleşmesi temelinde Kürt sorunun demokratik özerklikle çözülebileceğini düşünüyoruz. Demokratik özerklik örnekleri; Brüksel, Belçika ve İspanya'dır. Kürt halkının eşit, özgür koşullarda, kendi kültürel ve kimliksel gerçekliğini yaşayabilecek koşulların olmasını istiyoruz. Bir takım yasaların hazırlanması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine ve kendi yapısındaki sorunlarını kendi kendine çözebilecek bir idari düzenlemenin yapılmasını arzu ediyoruz. Bu amaçla hataları gideren, iki toplumun birbirini kabulüne dayanan ve saygı temelinde bütünleşen, kaynaştıran bir özellik taşıyan toplumsal uzlaşma projesi imzalanabilir. Türkiye'nin bizi affettiğini düşünelim. 17 bin faili meçhulü kim affedecek?
...


Bağımsız Kürdistan hayalinden vazgeçtiniz mi?

örgütte, 1993- 2000 yılları arasında köklü değişiklikler yaşandı. İlk kuruluşunda Marksizmin etkisinde olan PKK, 1993'teki PKK değildir. örgüt dogmatizmin ve Marksizmin etkisinden kurtulmuştur. Şimdi ki PKK, gerçekçi, çağcıl, daha demokratik sistemi esas almıştır. Demokratik siyasal mücadele yöntemini temel kabul etmiştir. Zorunlu meşru savunma dışındaki eylemleri terörist girişimler olarak görüyoruz.

....

Neden "silahları topyekün susturabiliriz' demiyorsunuz?

Bu kapsayıcı toplumsal bir uzlaşma ile olur. Bu anlaşma silahlara tümden veda etmeyi gerektirse o da yapılır. O zaman bu şekildeki gerillada kalmaz. Toplumsal uzlaşmanın çizeceği çerçevenin dışına çıkmayacağımızı ilan ediyoruz. Onun için diyoruz ki; Türkiye Devleti yetkilileri, demokratlar, dindarlar ve bu ülkeyi gerçekten sevenler devreye girin ve barışı sağlayın.

1984 yılından bu yana çözüme en yakın olunan dönem hangisidir?

Turgut özal döneminde 1993 yılı çözüme yaklaşıldı. Her iki taraftan da bu çözüm yöntemlerini boşa çıkaran uygulamalara imza atıldı ve başarılı bir netice elde edilemedi. 1999 yılı yine barışın yakınlaştığı bir dönemdi. Türkiye bunu değerlendirmedi. Bana göre diğerlerinden çok fazla çözüme yakın olduğumuz zaman bu dönemdir. Ama maalesef, 1993 yılından sonra günümüze kadar tarafların çözüm becerisini gösterememesinden kaynaklı kendini tekrar yaşanmış ve fazladan zayiat verilmiştir.

Türkiye ne tür atımlar atarsa "bu iş bitti' dersiniz?

öncelikle operasyonlar durdurulmalı. Hükümet, sorunu siyasal yöntemlerle çözmekten yana olduğu açıkça ortaya koymalıdır. Diyalog kapısını açık tutmalı. ümit verici açıklamalar yapma yerine pratik adımlar atılmalı. öncelikle güveni artırıcı bazı adımlara ihtiyaç var ve hükümet bunları atmalıdır. Uzatılan barış elimizi tutmalı. Devlet ya da hükümet bu yönden adım atarsa biz de atmaya hazırız. Anayasal kimlik, kültürel haklar ve toplumsal uzlaşma projesi sorunu çözer.

Ankara-Erbil-Bağdat-Washington hattındaki tasfiye planlarından ne ölçüde haberdarsınız?

Böyle bir tasfiye planı uygulamaya konuldu. Şu anda aktif olarak yürütülmediğini biliyorum. O tasfiye planı sonuç alıcı olmadı. Yeni plan; Irak, Suriye, İran ve Güneyli Kürtlerle yürütülüyor. Deniliyor ki, eğer bölgedeki güçler, PKK'yı sıkıştırırlarsa sorun çözülür. örgütün tasfiyesi neticesinde üst düzey yöneticilerinin başka ülkelere gönderileceği planlarını da ret ediyoruz. Bunlar beyhude girişimlerdir.
İran ve Suriye faaliyetlerinize göz yumuyordu. Irak'ta ise yönetim boşluğu olduğu için rahat hareket edebiliyordunuz. Şimdi durum böyle mi? Kandil'e sıkışmış değil misiniz?

Suriye'de şu anda yine en güçlü örgüt biziz. Devlet bizi sıkıştırmaya çalışıyor ama oradaki Kürtler bizden yanadır. İran'da ise çizgimizde örgütlenen PJAK, İran coğrafyasında ciddi bir örgütlenmeye gitti. Tarhan yönetimi bundan rahatsız oldu ve aramız bozuldu. Ancak karşı tarafta çok iyi biliyor ki, sıkıştığımızda bize kapılarını açacak büyük bir kitle var İran'da.

"Talabani ve Barzani güçleri istemedikçe PKK, Kandil'de tutunamaz' diyen eski PKK yöneticileri var. Kürt liderler dilediklerinde sizi ülkelerinin sınırları dışına çıkaramazlar mı?

Buradaki güçler, 1992 yılında bizi buradan çıkarmak için 34 gün savaştı. 1995'te ve sonrasında 1997'de 2 yıl boyunca aralıksız savaştı. 2000 senesinde burada her yer yanıyordu. Savaş almış başını gitmişti. Ama bütün çabalarına rağmen bizleri çıkaramadılar.

"PKK için en doğru yolun ön şartsız silah bırakmasıdır' deniliyor. ön şartsız silah bırakılamaz mı?

Bu düşünce havaya sıkılmış mermi gibidir. Olmayacak bir taleptir. Kürtler, 1984 yılından önce silahsızdı. Ne oldu? İnkâr edildiler. Anayasal güvence olmadan, böyle bir istekte bulunmak işi yokuşa sürmektir. Uzlaşmak için diyalog gerekiyor. Silah bırakılsın deniliyor. Ne güzel. Bırakalım. Ama Nereye? Bu silahların bırakılması için de diyalog gerekmiyor mu? Devlet, kapıları kapatmış. Sorunu tıkamış. Bu gerçeğin görülmesi lazım.

...

Bu meselenin çözümünü istemeyen uluslar arası güçler var mı?

Avrupa Birliği üyesi bazı devletler, Türkiye'nin birliğe üye olmasını istemiyor. Bunlar aynı zamanda Kürt sorunun çözümünü de istemiyorlar. çünkü Kürt sorunu çözülürse Türkiye daha fazla demokratikleşir. Kaygısız bir toplum olur ve dolayısıyla Avrupa Birliği normlarını bile geride bırakabilir. Böyle bir durumda Türkiye'yi birliğe kabul etmek zorunda kalabilirler. Ondan dolayı Kürt sorunun hep devam etmesini arzularlar. özellikle Fransa ve Almanya bu noktada iyi yüzlü. Bir taraftan Türkiye'ye baskı yaparken diğer taraftan bize zaman zaman kapı aralıyorlar. Bu Avrupalıların çok kirli ve ikiyüzlü bir politikasıdır. Maalesef, Kürt sorununda 150 yıldan bu yana Avrupalıların bu politikası daha fazla geçerli olmuştur.

...

Kürt sorununu çözmüş bir Türkiye'nin nasıl bir ülke olacağını hayal ediyorsunuz?

Türk-Kürt birliği her zaman Türkiye'yi güçlendirmiştir. Bunun örnekleri tarihte çok. Rızaya dayalı bir birlikteliğin sağlanması halinde tarihteki gibi güzel gelişmeler yaşanır. Kürt sorunu çözülürse Türkiye gerçekten bölgede önder bir ülke olabilir. Ekonomisi, demokrasisi, insan hak ve hürriyetleri bakımında çok önemli mesafeler kat edilebilir. Türkiye'nin Avrupa'ya benzemesine gerek yok. Türkiye, Avrupa'nın gelişmiş bir modelini Ortadoğu'da yaratabilir. Ortadoğu kimliğiyle bu bölgede zengin ve tarihi kültürel mirasla inanılmaz işler yapılabilir. Daha gelişmiş bir demokrasi ve özgürlük düzeyini ortaya çıkarmak mümkündür. Kürt sorunun çözülmesi Türkiye'ye çok şey kazandıracak ve Türkiye halkı karlı çıkacaktır.
Ergenekon II. İddianamesinde, PKK'nın bu yapı tarafından kullanıldığı yer aldı. Bu yapıyla hiç birlikte hareket edildi mi?

Ergenekon'un geçmişi, eskiye dayansa da esas olarak hareketimizin ortaya çıkmasından bu yana, bize karşı savaşmıştır. Tutuklu bulunan mensuplarından birçoğu bizatihi onlarca insanımızı öldürmüştür. Ergenekon, devletin kurmuş olduğu bir teşkilattır. Devlet içinde devletleşen bu çete bize karşı çok kullanıldı. Bu yapının bir uzantısı olan JİTEM yıllarca bize karşı savaştı. Şu anda yürütülen Ergenekon davalarının Kürtlerin yaşadığı bölgeye kaydırılmaması da bir devlet politikasıdır. Bir bütün olarak Ergenekon davası eğer iyi yürütülür ve ilerletilirse Türkiye'deki çetecilik sistemi önemli oranda deşifre olur. Ayrıca şimdiye kadar meydana çıkanlar, Ergenekon'un tümü değil. Bu Ergenekon'un artık istenmeyen anti-amerikancı kesimidir. Esas Ergenekon devlet içinde daha da pekiştiriliyor. Böyle de olsa bunların çok ağır suçları vardır. Eğer, bu dava Fırat'ın doğusuna kaydırılmazsa gerçek anlamda bir çözülme de olmaz.

http://tv5haber.com/1712_Ocalan-paketinin-Kandil’deki-ipuclari.html
 
Son düzenleme:
ehe ehe:))
Sahte CD lerle mi?

Tabi Türkiye de hic darbe olmadiya:))

Size bir gercek söyleyeyim mi?
1980 darbesinin iki ürünü var.

Biri PKK biri Cemaat..

Simdi Erdogan, darbe ürünü olan bir cemaate darbe yapip ülkeyi perisan edenleri KIRDIRDI diye üzülecek degilim:))

Ne akilli adammis ki, darbe ürünülerinden birine darbe sevdalilarini ve darbe yapanlari kirdirdi sonrasindada o darbe ürünü cemaatin icabina bakti:))

Iste bunlar hep zeka ister...:ssz:
 
ehe ehe:))

Size bir gercek söyleyeyim mi?
1980 darbesinin iki ürünü var.

Biri PKK biri Cemaat..


Pişkin bir bakış açısı.

Sizin görüşlerinizi çok daha iyi polemik yaparak -tabii çok para bunu sağlıyor- Nagehan Alçı bağırarak anlatmaya çalışıyor televizyonlarda.

Satır aralarında noooolur bana hak verin diye yalvararak.

Şu ana kadar herhangi tutarlı bir fikir ileri sürdüğünü gören olmadı ama sanırım o aldığı parayı hak edebilmek için, en azından, ay evet ya ergenekon ve balyozluktaki hukuksuzluklar için özeleştiri yapmalıyız falan diyor.

PKK ve Cemaat dediğiniz AKP'nin bastonudur,
bunu dünyada bilmeyen yok artık.

Ancak elbette kimse görmek istemeyenler kadar kör, duymak istemeyenler kadar sağır olamaz.

Laf kalabalığı içinde gerçek dışı şeyler yazıp da sonuna sırıtma işareti koymakla haklı olunmuyor ne yazık ki! :6:
 
Cemaat ile biz göbekten birbirimize bağlıyız deniliyordu. Bu naraları kaç yıldır dinledik..:51: Sonra birden boşanma davası başladı. öncesinde rte nin başbuğun tutuklanması için talimat verildiği, sonrasında tutuklanmalıydı, tsk ya kumpas düzenlendi demeçleri. Körler sağırlar birbirini ağırlar. zamanın yol arkadaşları bugünün düşmanı oldular. :51: Aslında Amerikanın ortadoğudaki değiştirdiği politika akp cemaat kavgasını başlattı. Kısacası cemaat Abd nin maşası, bopçu akp ise ortadoğudaki taşeronudur. :ssz:
 
andro sana yeminle söylüyorum ben doguda doğup büyüyen bir Türküm..

Uni.hayatımda dogu da geçti..

Evlendim İzmir ve İstanbul'da ikamet ettim..

Bana sorulan ilk soru Erzincan'lıyım deyince mahcup bir ifade ile Kürt müsün ?

Değilim abi değilim..

Bıktım yemin ederim:ssz:
:))))
Erzincan'lılar derneğine hoşgeldiniz, rahmetli dedeme de sorarlardı bu soruyu, adam artık şakaya vurarak cevap verirdi, bende kaşı gözü kara bir kadınım, sorulan ilk soru Kürt müsün? Nerelisin? Anne tarafım Erzincan'lı deyince hee tamam anlaşıldı o zaman bu kaşın gözün menşei derlerdi:ssz:
Memleketlerin ne önemi var ki, bu ülkenin vatandaşıyız, yetmez mi:ssz:
 
:))))
Erzincan'lılar derneğine hoşgeldiniz, rahmetli dedeme de sorarlardı bu soruyu, adam artık şakaya vurarak cevap verirdi, bende kaşı gözü kara bir kadınım, sorulan ilk soru Kürt müsün? Nerelisin? Anne tarafım Erzincan'lı deyince hee tamam anlaşıldı o zaman bu kaşın gözün menşei derlerdi:ssz:
Memleketlerin ne önemi var ki, bu ülkenin vatandaşıyız, yetmez mi:ssz:

Ah mune ah hemşehrim benim :))

bana da derler aynını kaşın gözün belli ediyor zaten eee o zaman niye soruyorsun

yok türk müyüm kürt müyüm onu öğrenecek :))

Türküm diyorumya bu sefer şaşkın bir ifade

gevrek gevrek

yaa biz ankaradan ötesini kürt biliyok !

Essah mı la diyesim geliyor :60:
 
Son düzenleme:
Ayrıca bir arkadaş demiş ki artık güneyde devlet yok..

Zaten yoktu bacım..

Olsa idi bir ALLAH'ın kulu dağa çıkamaz alayını kurşun manyagı yapardın..Tsk olarak yıllardır boş dagları bombaladık geldik..el kadar bebelerimizin tabutlarını kucakladık..

Köy baskınlarını izledik..Öldürülen siviller için sadece ekran basında ''ah canım,vah canım '' diyebildik..

Hani devlet nerede idi ? Nerede o varlıgıyla övündüğümüz düzenli anlı şanlı ordumuz ?

Yahu biz çanakalle savasını,kurtuluş savasını adını saymadıgım binlerce savaşın zaferini elimizdeki techizat eksikligine ragmen gögüslemiş bir milletin evlatları değil miydik ?

Yoksa bize şişirilmiş kof tarih mi anlattılar ?

Eeeee niye bir avuç çapulcu dedigimiz bu insanlarla ezelden beridir bir savaş verip kazanan tarafı olamıyoruz ?

30 yıldır devlet var mıydı sizce orada ?

Sanırsın topraklarında bir Türk bayragı sallayıp ne mutlu Türküm deyince devletin derin himayesinde idi o topraklar...

Akp'de dahil buna terör konusunu daima sıçmış batırmış sonrada sıvamış milletiz biz...Geçmiş olsun

Bu yazının üstüne söylenecek hiçbir şey yok.Eline sağlık Kontes.
 
Baştaki bu ayrılıkçılığa devam ettikçe çok sürer bu kaybetmeler.Ağrı bile söylüyor yanlış aday diye neyin tartışması bu?
Hala özellikle milleti kışkırtmaya çalışıyorsunuz ya pes.
Köylere yerel seçimde hak tanıyan ben miydim?
Vatan hainin kim olduğunu hepimiz biliyoruz.
Geziye 25 bin polis yığan doğuda memleketimde niye bu vatan hainlerine bir şey yapamıyor?
Kaçırılan çocuklar için artistlik yaparken BDP C planı da B planı da Öcalan'a yalvarmaktır diyor rahaaat rahat.
Sizin aslan dediğiniz o adam korkak kedinin teki.
AKP sayesinde doğuya PKK hakim oldu resmen kürdistan oldu orası.
Cahillik başa bela.

LG-P710 Tapatalk
 
Back