Çekilmeyen Fotoğrafın Hikayesi

Elossa

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
1 Şubat 2011
6.684
159
“Merhaba;
Adım Helen
nokta.gif
Sizlerle benim için önemli olan hikâyemi (hayat hikâyemi) paylaşmak istiyorum
nokta.gif


10 Aralık 1958’de İskoçya’nın Glasgow şehrinde doğmuşum
nokta.gif
15 yaşıma kadar bu şehirde yaşadım ve eğitim gördüm
nokta.gif
15 yaşımda İngiltere’ye, kız kardeşim ve ailesinin yanına taşındım ve eğitimimi burada tamamladım
nokta.gif
Okulu bitirdikten sonra bir kolejde bir yıl ön hemşirelik kursu aldım
nokta.gif
Üniversite imtihanını kazanınca, hemşirelik tahsili yapmaya karar verdim
nokta.gif
Tahsilimi tamamlamam iki yıl sürdü
nokta.gif
Bu arada eşimle tanışıp evlendik
nokta.gif
Bir kızımız ve beş oğlumuz oldu
nokta.gif
Mesleğim icabı sakat insanlara bakıcılık yaptım, bundan da büyük bir mutluluk duydum
nokta.gif
Daha sonra eşimden boşandım ve çocuklarıma tek başıma bakmaya başladım
nokta.gif


Hem çalışıp hem çocuklarıma bakmakta zorlandığım için, birkaç ay sonra işimi bırakmak durumunda kaldım
nokta.gif
En küçük oğlum lise çağına gelince, tekrar çalışmaya karar verdim ve bir restorantta işe başladım
nokta.gif
Orada çalışanların çoğu Türk’tü
nokta.gif
Zamanla bu insanları tanımaya başladım, hepsi çok iyilerdi
nokta.gif
Ama aralarında üç tanesi vardı ki, diğerlerinden çok farklı görünüyorlardı
nokta.gif
Ben kendimi bu üç gence mânen daha yakın hissediyordum
nokta.gif
Onlar çok nazik, yardımsever ve tanıdıkları herkese sevgi ve saygı gösteren insanlardı
nokta.gif
Çoğu zaman kendi oğullarım bile birbirleriyle tartışıp kavga ederken, onların nasıl bu kadar samimi olabildiklerini merak ediyordum
nokta.gif
Bu üç gençte diğer Türklerden farklı bir şeyler vardı; ama ben bunun sebebini tam olarak çözemiyordum
nokta.gif
Bir gece iş yerinde İslâm’ı anlatan bir kitapla karşılaştım ve bu kitabı okumaya başladım
nokta.gif
Kitabın anlaşılması zordu, bu üç genç bana, herhangi bir sorum olursa, cevaplayabileceklerini söyledi
nokta.gif
O gençlerden biri, bahsettiğim kitabın kafamda oluşturduğu birçok soruyu cevapladı ve bana anlaşılması daha kolay başka bir kitap isteyip istemediğimi sordu
nokta.gif
Böyle bir kitabı istediğimi söylediğimde bana, ‘Asrın Getirdiği Tereddütler-1’ kitabını verdi
nokta.gif
Bu kitapta zihnimi meşgul eden birçok sorunun cevabını buldum
nokta.gif


2005 Nisan’ında bu üç gençten ikincisi beni ‘Kutlu Doğum’ programına davet etti, ben de buna iştirak ettim
nokta.gif
Programdan büyük haz almıştım
nokta.gif
Burada içime düşen bir ateşten olsa gerek, o günden sonra İslâm ve Fethullah Gülen hakkında birçok kitap okudum
nokta.gif
Okuduğum her kitap beni Büyük Hakikat’e biraz daha yaklaştırıyordu
nokta.gif
Müslümanlığın -bu büyük ailenin bir parçası olmanın- nasıl bir his olduğunu merak etmeye başladım
nokta.gif


Ağustos 2005’te üç gencin birincisi İstanbul’a döndü
nokta.gif
Aynı zamanda Ağustos 2005’te üç gencin üçüncüsü bana diyalog derneğinin Türkiye’ye yapacağı geziye katılmak isteyip istemediğimi sordu
nokta.gif
Daha önce hiç Türkiye’ye gitmemiş ve kendi başıma bir yolculuğa çıkmamıştım
nokta.gif
Bu daveti kabul ettiğim zaman, geziye sekiz gün kalmıştı
nokta.gif
Ben ve diğer iki hanım 22 Ağustos 2005’te Londra’dan İstanbul’a uçtuk
nokta.gif
23 Ağustos’ta gezimize muhteşem Sultan Ahmet Camii’ni ziyaretle başladık
nokta.gif
Üç gencin birincisiyle o gün İstanbul’da buluştuk, birçok tarihî yer ve cami gezdik
nokta.gif
Türk Müslüman ailelerle tanıştık
nokta.gif
Bu yerleri ve insanları çok sevmiştim
nokta.gif
Bu gezi bana Türk ailelerin İslâm’ı yaşayışını ve gerçek Türkiye’yi gösterdi
nokta.gif


26 Ağustos’ta Konya’ya geçtik ve Hz
nokta.gif
Mevlâna Müzesi’ni gezdik
nokta.gif
Bu arada ben fotoğraf çekmek istedim; fakat fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söylediler
nokta.gif
Görülmeye ve hatırlanmaya değer o kadar şeyi fotoğraflayamamak beni çok üzmüştü
nokta.gif
Müzede, cam kafesin içinde çok güzel bir kutunun olduğu bölüme gelmiştim
nokta.gif
Bu kutunun içinde Hz
nokta.gif
Muhammed’in (sas) sakalı vardı
nokta.gif
Bu kutunun önünde durdum ve birden titremeye başladım, içimde tarifi imkânsız birçok his uyanmıştı
nokta.gif
Kalbim çok hızlı çarpıyordu
nokta.gif
Ağlayacağımı sandım; ama ağlayamadım
nokta.gif
Oradan ayrılmak istemedim; ama arkadaşım devamlı gitmemiz gerektiğini söylüyordu
nokta.gif
Dışarıda insanlar bizi bekliyorlardı
nokta.gif
Hislerime tam olarak bir mânâ veremiyordum
nokta.gif
Dışarı çıkınca müzeyi arkamıza alarak fotoğraf çektim
nokta.gif
O gün 5-6 fotoğraf daha çektim; fakat günün sonunda fotoğraf makinem bozuldu
nokta.gif


28 Ağustos’ta Topkapı Sarayı’nı ziyaret ettik ve yine çok güzel şeyler gördüm
nokta.gif
Hz
nokta.gif
Muhammed’in (sas) eşyalarının olduğu Mukaddes Emanetler bölümüne gelince, yine çok değişik duygular hissetmeye başladım
nokta.gif
Burada çok enteresan şeyler gördüm ve yine bir cam kabinin önünde durdum
nokta.gif
Önümdeki kutuda Hz
nokta.gif
Muhammed’in (sas) dişi, başka bir kutuda sakalı vardı
nokta.gif
Ayak izi ve yazdığı mektup da başka bir bölmede idi
nokta.gif
Kıpırdayamadım ve yine titremeye başladım
nokta.gif
Kendimi çok huzurlu hissediyordum
nokta.gif
Hz
nokta.gif
Muhammed’in (sas) dişinin önünde durdum ve ağlamaya başladım
nokta.gif
Hemen dışarıya çıkmalı ve arkadaşıma hissetiklerimi anlatmalıydım
nokta.gif


O akşam, yemekte bir Türk ailenin evine davetliydik
nokta.gif
Üç gencin birincisi de bize katıldı
nokta.gif
Biz oradayken, arkadaşım namaz kılması gerektiğini söyledi
nokta.gif
Kendimi çok garip hissediyordum ve ilk olarak orada Müslüman olmak istediğimi söyledim
nokta.gif
Müslümanlığı kabul ettiğim odada arkadaşımın eşi, arkadaşım ve üç gencin birincisi vardı
nokta.gif


Ertesi gün İngiltere’ye dönecektik; fakat uçağı kaçırdık
nokta.gif
Tarih 29 Ağustos idi
nokta.gif
Ayın üçünde, üçüncü genç İstanbul’a ailesiyle tatile gelmişti
nokta.gif
Gelir gelmez otelde beni ziyaret etti ve ertesi sabah da havaalanına bizi yolcu etmeye geldi
nokta.gif
Havaalanındayken namaz vakti gelmişti
nokta.gif
Namazımı bitirirken çok değişik bir koku duydum
nokta.gif
Daha önce hiç böyle bir koku duymamıştım
nokta.gif
Namazın bitmesiyle beraber bu koku da gitmişti
nokta.gif
İngiltere’ye döndüğümde bozulmuş olan fotoğraf makinemin hafızasındaki fotoğrafları tab ettirdim
nokta.gif
Fotoğrafları aldığım zaman müthiş bir şaşkınlık yaşadım; çünkü fotoğrafların arasında Hz
nokta.gif
Mevlâna Müzesi’ndeki cam kafesin içindeki Hz
nokta.gif
Muhammed’in (sas) sakalının olduğu kutunun fotoğrafı da vardı
nokta.gif
Çok düşündüm, bu fotoğrafı ben çekmiş olamazdım; çünkü orada kamera kullanmak yasaktı
nokta.gif
Sonra bir ara fotoğrafı, ‘Ben çekmiş olabilirim
nokta.gif
’ diye düşündüm
nokta.gif
Londrada yaşayan, bizi Türkiye’de gezdiren arkadaşımı arayıp sordum
nokta.gif
O da bana, fotoğrafı benim çekmiş olamayacağımı, çünkü orada kamera kullanmanın yasak olduğunu söyledi
nokta.gif
O gün çektiğim fotoğraflarda, sol alt köşede tarih yazıyordu
nokta.gif
Ama bu çok hususi fotoğrafta tarih yoktu
nokta.gif
Acaba içindeki emanet sebebiyle bana çok tesir eden bu kutunun fotografı Allah tarafından özel bir ihsan olarak mı gönderilmişti?

Bazen namaz kılarken veya kötü bir gün geçirdiğimde o ilk namazda hissettiğim kokuyu yine duyuyorum
nokta.gif
Bu durum bana Allah’ın hep benimle birlikte olduğunu hatırlatıyor
nokta.gif
Allah bana birçok nimetle birlikte, bir de mânevî evlât bahşetti: Üç gencin üçüncüsü
nokta.gif
Mânevî oğlumla beraber artık bundan sonra, Allah’ın rızasını kazanmak için hizmet ede
ceğiz
nokta.gif
”
 
X