E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU2
- #1
Yorgun bir yolcunun soluğunda gezinir gibiyim adeta...
Öylesine kesik kesik ve öylesine tıkanırcasına...
Sessiz çığlıklarımda ki acı yanımı bir duysan kanayan yanımı bırakır, çığlıklarımdan oluşan boğaz yırtılmasıyla ilgilenirsin. Hatırlayamadığım o kadar çok gece var ki, gidişinin ardından ağlayıp, karalar bağladığım. Hani her bir göz yaşımı tek tek saymaya kalksam ömrümden ömür geçer.
Kırılganlığı, savurganlığımı, kalp ağrılarımı ve kanayan yanlarımı bir kenara koydum diyelim hadi, peki ya ihanetin bedeli...
Onu nereye koyacağım ki ey sevgili...
Aldatmıştın unuttun mu? bir zamanlar beni...
Oysa ki kaçamak yorgun bakışlar emanet ederken gözlerimin derinliklerine, beni sevdiğini sanırdım. Aslında biraz da ben aptaldım. Sorgusuz, sualsiz sana bağlandım ve o sahte sözlerine nasıl oldu da inandım.
Ben günah işlemedim, sadece seni sevdim... Bu ihanetini hele hiç mi hiç hak etmedim. İhanetinle beyaz sabahlarıma geceyi kattın, karalar çalarak.... Pembemsi renklere bürünmüş hayatımın rengini koyulaştırdın, çamurlar sıçratarak... Susma fasıllar yaşattında bana, konuşamadım istesem de daha...
Ceylanın ürkek bakışlarını bakışlarıma mühürledin adeta.. Senden sonra etrafa hep o ürkeksi bakışlarla bakar oldum. Gönül ektiğini biçer derler bir de, hani nerede? Ben mi kör oldum yoksa... Ben bu sonu hak etmedim sevgilim, hak etmedim... Artık istediğin kadar dönmeye çalış dur sen...Pişman olsan da nafile canım, bu yürek seni kustu bir kere...
İsyan bayraklarını çektim seni bekliyorum sevgilim. Yolun sonunda uçurum var ve bir de bir zamanlar uçurumlara savurduğun sefil yüreğim...
Şimdi gönül gözünü aç ve beni iyi dinle sevgilim; Çekil artık yolumdan, vazgeç önüme devamlı gitmemen için tabular koymaktan.. Ben, ihanet ederken hesap sordum mu, giderken engel oldum mu ben sana... Peki ya şimdi senin bu yaptığın ne öylesyse.... Artık seni ne ben, ne de ihanetinle sefilleşen yüreğim istiyor.Yeter ne olursun, bırak şimdi beni de bulayım kaybolmuşta ki benliğimi...
Dayanamıyorum anlasana, kime diyorum ben ya...
Çek o ellerini sefil yüreğimden...
Öylesine kesik kesik ve öylesine tıkanırcasına...
Sessiz çığlıklarımda ki acı yanımı bir duysan kanayan yanımı bırakır, çığlıklarımdan oluşan boğaz yırtılmasıyla ilgilenirsin. Hatırlayamadığım o kadar çok gece var ki, gidişinin ardından ağlayıp, karalar bağladığım. Hani her bir göz yaşımı tek tek saymaya kalksam ömrümden ömür geçer.
Kırılganlığı, savurganlığımı, kalp ağrılarımı ve kanayan yanlarımı bir kenara koydum diyelim hadi, peki ya ihanetin bedeli...
Onu nereye koyacağım ki ey sevgili...
Aldatmıştın unuttun mu? bir zamanlar beni...
Oysa ki kaçamak yorgun bakışlar emanet ederken gözlerimin derinliklerine, beni sevdiğini sanırdım. Aslında biraz da ben aptaldım. Sorgusuz, sualsiz sana bağlandım ve o sahte sözlerine nasıl oldu da inandım.
Ben günah işlemedim, sadece seni sevdim... Bu ihanetini hele hiç mi hiç hak etmedim. İhanetinle beyaz sabahlarıma geceyi kattın, karalar çalarak.... Pembemsi renklere bürünmüş hayatımın rengini koyulaştırdın, çamurlar sıçratarak... Susma fasıllar yaşattında bana, konuşamadım istesem de daha...
Ceylanın ürkek bakışlarını bakışlarıma mühürledin adeta.. Senden sonra etrafa hep o ürkeksi bakışlarla bakar oldum. Gönül ektiğini biçer derler bir de, hani nerede? Ben mi kör oldum yoksa... Ben bu sonu hak etmedim sevgilim, hak etmedim... Artık istediğin kadar dönmeye çalış dur sen...Pişman olsan da nafile canım, bu yürek seni kustu bir kere...
İsyan bayraklarını çektim seni bekliyorum sevgilim. Yolun sonunda uçurum var ve bir de bir zamanlar uçurumlara savurduğun sefil yüreğim...
Şimdi gönül gözünü aç ve beni iyi dinle sevgilim; Çekil artık yolumdan, vazgeç önüme devamlı gitmemen için tabular koymaktan.. Ben, ihanet ederken hesap sordum mu, giderken engel oldum mu ben sana... Peki ya şimdi senin bu yaptığın ne öylesyse.... Artık seni ne ben, ne de ihanetinle sefilleşen yüreğim istiyor.Yeter ne olursun, bırak şimdi beni de bulayım kaybolmuşta ki benliğimi...
Dayanamıyorum anlasana, kime diyorum ben ya...
Çek o ellerini sefil yüreğimden...