- 21 Ocak 2012
- 6.954
- 19.360
- 498
Durmadan basın karşısına çıkmak veya gerektiğinde çıkmak görgü,
TVlerde rakibinle tartışmaya çıkmak bilgi ve özgüven gerektirir.
Ben RT Erdoğan dışında tartışmaktan kaçan bir başbakan görmedim şimdiye kadar. Niye?
Orda prompter işe yaramadığı için olabilir mi?
Basinin cata cat ozgurce soru sorabildigi gunler mazide kaldi. Ancak bizim gibi eskiler hatirlar onlari ve o her secim donemi bir o kanalda bir bu kanalda sabahlara kadar yapilan liderler zirvelerini.. Herkes etegindeki taslari dokerdi. Oyle televizyonda birbirlerinin arkasindan degil, yuzlerine karsi derlerdi diyeceklerini ve resmen bir hesaplasma olurdu. Sorular en can alici yerlerden sorulurdu, kacacak delik olmazdi. Simdi nerde? Diktator daha geldiginin ertesi, ikinci genel secimlere kadar almisti zaten ipleri eline.. Tartisma programlari artik yoktu. Erdogan tek basina kanal kanal dolasti elindeki cevap listesi ile.. Her kanalin sunucusu bikmadan, usanmadan ayni sorulari sordu, ayni cevaplar eldeki cevaplar listesinden okundu. Evlere senlikti.. Ali Kirca yanlislikla bir soru ilaveten sormaya kalkmisti, cevabini alamadigi gibi paylandigiyla kalmisti. O zaman bile "pes, bu kadar da olmaz" demistim. Turkiye demokrasisinin AKP iktidarinda geldigi nokta, yazik oldu ulkeye...
Hakkinda bu kadar yolsuzluk ve rusvet iddialarinin dolasan ve aklanmadan koltugunda hala oturan, "hirsiz" deyince akla ilk gelen biri bu memleketteki en yuksek rutbeye ulasacak, bu millete Cumhurbaskani olacak.. Saibeli Cumhurbaskani... Bundan beteri ne olabilir? Tek kelime ile rezillik..
