- 17 Ağustos 2006
- 4.400
- 1.883
Kadın her sabah olduğu gibi o günde beyaz değneği ve el yordamı ile otobüse binmişti.
Şöför : -Soldan üçüncü sıra boş hanımefendi, dedi.
Kadin 32 yasinda güzel bir bayandı ve eşi oldukça yakışıklı bir hava subayı idi.
Bundan birkaç ay önce yanlış teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini kaybetmişti.
Genç kadın ameliyat sonrası göremiyordu ve asla göremeyecekti.
Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği ögrenince yıkılmıs ve kendi kendine bir söz vermisti.
Asla karısını yalnız bırakmayacak, ona sonuna kadar destek olacak, kendi ayakları üzerinde
durana kadar cesaret verecekti. Günler geçiyordu. Kadın her geçen gün kendini
daha kötü hissediyor, çok sevdigi kocasına yük olduğunu düşünüyordu.
Eşinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok üzüyordu. Bir an önce bir şeyler
yapması gerekiyordu, karısi günden güne kendi içine kapanık dünyasında kayboluyordu.
Bütün gün düşündü koca nasıl yardım edebilirim güzeller güzeli eşime diye...
Birden aklına esinin eski işi geldi. Geri dönmesini isteyecekti.
Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi.
Bütün cesaretini toplayarak aksam karısına konuyu açtı.
Karısı dehşetle gözlerini açtı. - Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye
bağırdı. Kocası ona destek olacağını her sabah ise onu kendisinin birakacağını ve
akşam alacağını ve ona çok güvendiğini söyledi. Çünkü eşini tanıyordu ve bunu başarabileceğini biliyordu. Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü eşini çok seviyordu .
Her sabah eşini işine bırakıyor ve akşamlari alıyordu fedakar koca. Günler böyle ilerledi; karısı eskisinden biraz daha iyiydi. Fakat kocası daha fazlasını istiyordu, kendisine söz vermisti sonuna
kadar gidecekti.
Akşam karısına: - Artık işse kendin gidip gelmelisin, dedi,. Kadın şaşırmıstı. Bunu asla yapamayacağını söyledi. Kocası ısrar edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini
toplayarak kabul etti. Aslında bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu.
Sabahları kadın artık otobüs durağıina kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek işine gidebiliyordu. Günler günleri kovaladı hiçbir problem yoktu.
Yine bir gün otobüse binerken, şöför : - Sizi kıskanıyorum, hanımefendi dedi.
Kadın kendisine söylenip söylenmedigini anlayamadan, "neden" diye sordu.
Şöför, - Çünkü her sabah sizin arkanızdan hava subayı genç bir adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakıyor, otobüsten indikten sonra yesil ışıkta yolun karşısına geçmenizi bekliyor , siz binaya girdikten sonra arkanızdan öpücük yollayıp size her gün sevgiyle el sallıyor , dedi.
YAŞAMINIZDA HERZAMAN ARKANIZDA DURACAK,VE SİZİ BİR ÖMÜR BOYU SEVECEK
HAYAT ARKADAŞI BULMANIZ DİLEĞİYLE...
Şöför : -Soldan üçüncü sıra boş hanımefendi, dedi.
Kadin 32 yasinda güzel bir bayandı ve eşi oldukça yakışıklı bir hava subayı idi.
Bundan birkaç ay önce yanlış teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini kaybetmişti.
Genç kadın ameliyat sonrası göremiyordu ve asla göremeyecekti.
Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği ögrenince yıkılmıs ve kendi kendine bir söz vermisti.
Asla karısını yalnız bırakmayacak, ona sonuna kadar destek olacak, kendi ayakları üzerinde
durana kadar cesaret verecekti. Günler geçiyordu. Kadın her geçen gün kendini
daha kötü hissediyor, çok sevdigi kocasına yük olduğunu düşünüyordu.
Eşinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok üzüyordu. Bir an önce bir şeyler
yapması gerekiyordu, karısi günden güne kendi içine kapanık dünyasında kayboluyordu.
Bütün gün düşündü koca nasıl yardım edebilirim güzeller güzeli eşime diye...
Birden aklına esinin eski işi geldi. Geri dönmesini isteyecekti.
Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi.
Bütün cesaretini toplayarak aksam karısına konuyu açtı.
Karısı dehşetle gözlerini açtı. - Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye
bağırdı. Kocası ona destek olacağını her sabah ise onu kendisinin birakacağını ve
akşam alacağını ve ona çok güvendiğini söyledi. Çünkü eşini tanıyordu ve bunu başarabileceğini biliyordu. Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü eşini çok seviyordu .
Her sabah eşini işine bırakıyor ve akşamlari alıyordu fedakar koca. Günler böyle ilerledi; karısı eskisinden biraz daha iyiydi. Fakat kocası daha fazlasını istiyordu, kendisine söz vermisti sonuna
kadar gidecekti.
Akşam karısına: - Artık işse kendin gidip gelmelisin, dedi,. Kadın şaşırmıstı. Bunu asla yapamayacağını söyledi. Kocası ısrar edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini
toplayarak kabul etti. Aslında bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu.
Sabahları kadın artık otobüs durağıina kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek işine gidebiliyordu. Günler günleri kovaladı hiçbir problem yoktu.
Yine bir gün otobüse binerken, şöför : - Sizi kıskanıyorum, hanımefendi dedi.
Kadın kendisine söylenip söylenmedigini anlayamadan, "neden" diye sordu.
Şöför, - Çünkü her sabah sizin arkanızdan hava subayı genç bir adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakıyor, otobüsten indikten sonra yesil ışıkta yolun karşısına geçmenizi bekliyor , siz binaya girdikten sonra arkanızdan öpücük yollayıp size her gün sevgiyle el sallıyor , dedi.
YAŞAMINIZDA HERZAMAN ARKANIZDA DURACAK,VE SİZİ BİR ÖMÜR BOYU SEVECEK
HAYAT ARKADAŞI BULMANIZ DİLEĞİYLE...