Burcunun Müziğini Dinle Şifa Bul

EcrinZeybek

Üye
Kayıtlı Üye
15 Mayıs 2012
26
0
Türk müziğinin 6 bin yıl öncesinden bugüne yansıyan repertuvar ve icra şekilleri, günümüz tıbbında, fiziksel ve ruhsal birçok hastalığın tedavisinde yeniden umut oldu.

Yurt dışında ve yurt içinde açtığı müzik terapi merkezinde çalışmalar yapan yüzlerce müzik terapist yetiştiren etnomüzikolog ve müzik terapisti Türk musikisi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan makam müziği ile tedavinin, günümüz tıbbında yeniden güncellendiğini söyledi.

Batı'da birçok ülkede, müziğin, tedavi yöntemi olarak kullanıldığını ve modern tıbbın içinde yer aldığını vurgulayan Güvenç, müzikle terapinin ilk izlerinin Azerbaycan'daki Gobustan Kayalıkları'nda görülen dans eden insan figürlerinden, 14 bin yıl öncesine dayandığının ortaya çıktığını kaydetti.

Türk müzik ve hareket terapisinin, Asya'daki Türk illerinde, şaman veya kam adı verilen hekimler tarafından 'çeng' adı verilen müzik aleti kullanılmak suretiyle binlerce yıl öncesinden kullandığını anlatan Güvenç, kutsal bir atın yürüyüşünü taklit eden ve baksı adı verilen bu dansın günümüze ulaşan müzik ve hareket terapisinin en eski örneği olduğunu ifade etti.

Kamların kılkopuz, dombra, şankopuz, asatayak ve davuk gibi müzik aletleri ile trans ve tedavi eylemini pentatonik müzik tonları kullanarak (5 sesli müzik) gerçekleştirdiklerini belirten Güvenç, İngiltere'deki Londra Nordoff Robbins Müzik Terapi Enstitüsünde uygulanan tedavi sisteminde de pentatonik müziğin kişilerde kendine güven ve kararlılık oluşturduğu bulgusu ile otistik çocukların tedavisi ve eğitiminde kullanıldığına dikkati çekti.

Modern fizyoterapide, hareketlerin yavaştan başlayıp hızlandığını ve tekrar yavaşlayarak bittiğini, hareketlerin detay organdan başlayarak bütüne doğru gittiğini ifade eden Güvenç, baskı dansında da bu metotların yer aldığını vurguladı.

Güvenç, Horasan bölgesinde bin yıl önce makam müziğinin ortaya çıkmasından bugüne kadar yaklaşık 500 makam oluştuğunu ve bu makamların 40'ının müzik terapi literatürüne girdiğini söyledi.

Şam'da, 900 yıl önce Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi tarafından yaptırılan Nureddin Hastanesinde, musiki makamlarının tedavi amacıyla kullanılmaya başlandığını anlatan Güvenç, daha sonra Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi) ve Edirne'de açılan şifahanelerde ud, keman, ney, rebab, çeng, dombra ve vurmalı aletlerle icra edilen makam müziği ile ruhsal ve fiziksel hastalıkların tedavi edildiğini kaydetti.

Uyguladığı tedavi tekniğinde geleneksel esaslara sadık kaldıklarını ifade eden Güvenç, şöyle dedi:

'Dünyada müzikle tedavi konusu bugün gündemde olan bir konudur. Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan makam müziği ile tedavi, yeniden keşfedilerek, günümüz tıbbında yeniden güncellendi.

Uygun tekniklerle yaptığımız Türk müziği terapi uygulamalarında, otizm ve psikolojik çocuk hastalıklarından geriatriye kadar çeşitli psikolojik ve fiziki hastalıklarda, olumlu değişmeler ve iyileşmeler gözlemlendi.

Viyana'da Meidling Rehabilitasyon Merkezinde, komada bulunan hastalar, Türk musikisi makamları dinletilerek yapılan terapi uygulamalarında, beyindeki alfa ve teta dalgalarının değiştiği tespit edildi. Bu çalışmalarda birçok hastanın müzik terapi seansları ile komadan çıktıkları gözlemlendi.'

Güvenç, 2007 yılında Gazi Üniversitesi algoloji ve çocuk psikiyatrisi bölümleri ile ortaklaşa yaptıkları araştırmada da kronik ağrılı hastalara, otistik ve spastik çocuklara yapılan müzik terapisinde ağrılı hastalardaki stres hormonlarının seans sonrasında yüzde 40 azaldığının görüldüğünü kaydetti.

Müzikle tedavi yöntemine, özellikle yurt dışında büyük ilgili olduğunu ifade eden Güvenç, yılda ruhsal ve bedensel rahatsızlığı bulunan 40-50 hastayı bu yolla tedavi ettiğini belirtti.

Güvenç, tedavilerin genelde 10 seans üzerinden yapıldığını ve her bir seansın, hastalığın türüne göre 40 dakika ile 2 saat arasında değiştiğini kaydetti.

Vücuttaki organların, günün bazı saatlerinde daha aktif olduklarını belirten Güvenç, Türk musikisindeki her makamın da burçlarına göre kişilerde farklı duyguları açığa çıkardığını, etki ettiği organların ve uygulama saatlerinin farklı olduğunu ifade etti.

-Makamların vücuda etkileri ve faydalı olduğu zamanlar-

Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Razi, Hasan Şuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız Hasan Efendi ve Haşim Bey'in bazı çalışmalarında, Türk musikisindeki bazı makamların, hastaların burçlarına göre etkileri de ortaya kondu. Buna göre, bazı makamların organlarla ve günün saatleriyle ilişkisi şöyle:

'Nihavent makamı (oğlak, yay burcu): Öğleden sonra ikindi zamanı etkisi fazla. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerinde etkili. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarında faydalı. Kuvvet ve barış duygusu veriyor.

Rast makamı (koç burcu) : Gece yarısı ve seher zamanları etkili. Kas, kemik, baş, göz, beyin ve yağlara etki ediyor. Fazla uyumayı engelliyor, düşük nabzın yükselmesine yardımcı oluyor. Akıl ve felç hastalıklarına iyi geliyor. Tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan biri olan rast makamı kişilerde sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık hissi veriyor.

Rehavi makamı (terazi burcu): Seher zamanı ve ikindi ile yatsı arası etkili. Sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız çarpıklığı, balgamdan gelen hastalıklara ve akıl hastalarında faydalı. Doğuma yardımcı oluyor. Göğüs, mide ve basen için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu veriyor.

Hüseyni makamı (akrep burcu) : Sabah ile öğlen arası etkisi daha fazla. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği var. Karaciğer, kalp ve mide için faydalı. Kendine güven ve kararlılık duygusu veren bu makam iç hastalıklara iyi geliyor. Otistik ve spastik hastalıklarda faydalı.

Hicaz makamı (yay burcu) : Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi var. Kemik, beyin ve çocuk hastalıklarında tedavi edici etkisi var. Üro–genital sisteme ve böbreklerde etki gücü fazla. Göğüs bölgesi diğer önemli etki alanı. Düşük nabız atımını yükseltir. Alçak gönüllülük duygusu verir.

Acemaşiran makamı: Güneşin doğmasından önceki alaca karanlıkta etkilidir. Kemiklere ve beyne etkili. Vücutta yağ dengesine yardımcı oluyor. Yaratıcılık duygusu ve ilham veriyor. Durgun düşünce ve duyguları canlandırıyor. . Doğumu kolaylaştırıyor ve anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardımcı oluyor. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği var. Lezzet hissi veren bu makam vücudun gevşemesine yardımcı oluyor.

Uşşak makamı (balık burcu) : Fecirden kuşluk vaktine kadar, gün batımında ve perşembe günleri daha etkili. Kalp, ayak rahatsızlıkları, damla ağrılarında faydalı. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları veriyor. Derin aşk ve mistik duyguların ifade aracı olan bu makam uyku ve istirahat için faydalı, gevşeme hissi veriyor.

Segah makamı: Kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkili. Hararetten meydana gelen şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kalp, ciğer ve kas rahatsızlıklarına faydalı. Beyin nöronlarına etkisi var. Mistik duygular oluşturuyor.

Saba makamı: Yiğitlik, cesaret, kuvvet ve rahatlık veriyor. Seher vaktinde daha etkili.

Zengüle makamı (başak burcu) : Gün batımından sonra etkili olan bu makam kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunuyor. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkili oluyor. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok ediyor. Uyku ve masal duygusu veriyor.

Zirefkend makamı (yengeç burcu): Uyku vakti etkili. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalı. Beyinle ilgili ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ omuza etkili. Dinleyen topluluğun neşesini arttırıyor ve derin duygu hissi veriyor.

Büzürk makamı: (aslan burcu): Güneşin doğmaya başladığı zamandan kuşluk vaktine kadar etkili. Kişilerde vesvese ve korkuyu yok ediyor. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklarda yararlı. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkili.

Milliyet
 
Türk müziğinin 6 bin yıl öncesinden bugüne yansıyan repertuvar ve icra şekilleri, günümüz tıbbında, fiziksel ve ruhsal birçok hastalığın tedavisinde yeniden umut oldu.

Yurt dışında ve yurt içinde açtığı müzik terapi merkezinde çalışmalar yapan yüzlerce müzik terapist yetiştiren etnomüzikolog ve müzik terapisti Türk musikisi AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan makam müziği ile tedavinin, günümüz tıbbında yeniden güncellendiğini söyledi.

Batı'da birçok ülkede, müziğin, tedavi yöntemi olarak kullanıldığını ve modern tıbbın içinde yer aldığını vurgulayan Güvenç, müzikle terapinin ilk izlerinin Azerbaycan'daki Gobustan Kayalıkları'nda görülen dans eden insan figürlerinden, 14 bin yıl öncesine dayandığının ortaya çıktığını kaydetti.

Türk müzik ve hareket terapisinin, Asya'daki Türk illerinde, şaman veya kam adı verilen hekimler tarafından 'çeng' adı verilen müzik aleti kullanılmak suretiyle binlerce yıl öncesinden kullandığını anlatan Güvenç, kutsal bir atın yürüyüşünü taklit eden ve baksı adı verilen bu dansın günümüze ulaşan müzik ve hareket terapisinin en eski örneği olduğunu ifade etti.

Kamların kılkopuz, dombra, şankopuz, asatayak ve davuk gibi müzik aletleri ile trans ve tedavi eylemini pentatonik müzik tonları kullanarak (5 sesli müzik) gerçekleştirdiklerini belirten Güvenç, İngiltere'deki Londra Nordoff Robbins Müzik Terapi Enstitüsünde uygulanan tedavi sisteminde de pentatonik müziğin kişilerde kendine güven ve kararlılık oluşturduğu bulgusu ile otistik çocukların tedavisi ve eğitiminde kullanıldığına dikkati çekti.

Modern fizyoterapide, hareketlerin yavaştan başlayıp hızlandığını ve tekrar yavaşlayarak bittiğini, hareketlerin detay organdan başlayarak bütüne doğru gittiğini ifade eden Güvenç, baskı dansında da bu metotların yer aldığını vurguladı.

Güvenç, Horasan bölgesinde bin yıl önce makam müziğinin ortaya çıkmasından bugüne kadar yaklaşık 500 makam oluştuğunu ve bu makamların 40'ının müzik terapi literatürüne girdiğini söyledi.

Şam'da, 900 yıl önce Selçuklu Sultanı Nureddin Zengi tarafından yaptırılan Nureddin Hastanesinde, musiki makamlarının tedavi amacıyla kullanılmaya başlandığını anlatan Güvenç, daha sonra Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi) ve Edirne'de açılan şifahanelerde ud, keman, ney, rebab, çeng, dombra ve vurmalı aletlerle icra edilen makam müziği ile ruhsal ve fiziksel hastalıkların tedavi edildiğini kaydetti.

Uyguladığı tedavi tekniğinde geleneksel esaslara sadık kaldıklarını ifade eden Güvenç, şöyle dedi:

'Dünyada müzikle tedavi konusu bugün gündemde olan bir konudur. Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan makam müziği ile tedavi, yeniden keşfedilerek, günümüz tıbbında yeniden güncellendi.

Uygun tekniklerle yaptığımız Türk müziği terapi uygulamalarında, otizm ve psikolojik çocuk hastalıklarından geriatriye kadar çeşitli psikolojik ve fiziki hastalıklarda, olumlu değişmeler ve iyileşmeler gözlemlendi.

Viyana'da Meidling Rehabilitasyon Merkezinde, komada bulunan hastalar, Türk musikisi makamları dinletilerek yapılan terapi uygulamalarında, beyindeki alfa ve teta dalgalarının değiştiği tespit edildi. Bu çalışmalarda birçok hastanın müzik terapi seansları ile komadan çıktıkları gözlemlendi.'

Güvenç, 2007 yılında Gazi Üniversitesi algoloji ve çocuk psikiyatrisi bölümleri ile ortaklaşa yaptıkları araştırmada da kronik ağrılı hastalara, otistik ve spastik çocuklara yapılan müzik terapisinde ağrılı hastalardaki stres hormonlarının seans sonrasında yüzde 40 azaldığının görüldüğünü kaydetti.

Müzikle tedavi yöntemine, özellikle yurt dışında büyük ilgili olduğunu ifade eden Güvenç, yılda ruhsal ve bedensel rahatsızlığı bulunan 40-50 hastayı bu yolla tedavi ettiğini belirtti.

Güvenç, tedavilerin genelde 10 seans üzerinden yapıldığını ve her bir seansın, hastalığın türüne göre 40 dakika ile 2 saat arasında değiştiğini kaydetti.

Vücuttaki organların, günün bazı saatlerinde daha aktif olduklarını belirten Güvenç, Türk musikisindeki her makamın da burçlarına göre kişilerde farklı duyguları açığa çıkardığını, etki ettiği organların ve uygulama saatlerinin farklı olduğunu ifade etti.

-Makamların vücuda etkileri ve faydalı olduğu zamanlar-

Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir Razi, Hasan Şuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız Hasan Efendi ve Haşim Bey'in bazı çalışmalarında, Türk musikisindeki bazı makamların, hastaların burçlarına göre etkileri de ortaya kondu. Buna göre, bazı makamların organlarla ve günün saatleriyle ilişkisi şöyle:

'Nihavent makamı (oğlak, yay burcu): Öğleden sonra ikindi zamanı etkisi fazla. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerinde etkili. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarında faydalı. Kuvvet ve barış duygusu veriyor.

Rast makamı (koç burcu) : Gece yarısı ve seher zamanları etkili. Kas, kemik, baş, göz, beyin ve yağlara etki ediyor. Fazla uyumayı engelliyor, düşük nabzın yükselmesine yardımcı oluyor. Akıl ve felç hastalıklarına iyi geliyor. Tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan biri olan rast makamı kişilerde sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık hissi veriyor.

Rehavi makamı (terazi burcu): Seher zamanı ve ikindi ile yatsı arası etkili. Sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız çarpıklığı, balgamdan gelen hastalıklara ve akıl hastalarında faydalı. Doğuma yardımcı oluyor. Göğüs, mide ve basen için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu veriyor.

Hüseyni makamı (akrep burcu) : Sabah ile öğlen arası etkisi daha fazla. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği var. Karaciğer, kalp ve mide için faydalı. Kendine güven ve kararlılık duygusu veren bu makam iç hastalıklara iyi geliyor. Otistik ve spastik hastalıklarda faydalı.

Hicaz makamı (yay burcu) : Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi var. Kemik, beyin ve çocuk hastalıklarında tedavi edici etkisi var. Üro–genital sisteme ve böbreklerde etki gücü fazla. Göğüs bölgesi diğer önemli etki alanı. Düşük nabız atımını yükseltir. Alçak gönüllülük duygusu verir.

Acemaşiran makamı: Güneşin doğmasından önceki alaca karanlıkta etkilidir. Kemiklere ve beyne etkili. Vücutta yağ dengesine yardımcı oluyor. Yaratıcılık duygusu ve ilham veriyor. Durgun düşünce ve duyguları canlandırıyor. . Doğumu kolaylaştırıyor ve anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardımcı oluyor. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği var. Lezzet hissi veren bu makam vücudun gevşemesine yardımcı oluyor.

Uşşak makamı (balık burcu) : Fecirden kuşluk vaktine kadar, gün batımında ve perşembe günleri daha etkili. Kalp, ayak rahatsızlıkları, damla ağrılarında faydalı. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları veriyor. Derin aşk ve mistik duyguların ifade aracı olan bu makam uyku ve istirahat için faydalı, gevşeme hissi veriyor.

Segah makamı: Kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkili. Hararetten meydana gelen şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kalp, ciğer ve kas rahatsızlıklarına faydalı. Beyin nöronlarına etkisi var. Mistik duygular oluşturuyor.

Saba makamı: Yiğitlik, cesaret, kuvvet ve rahatlık veriyor. Seher vaktinde daha etkili.

Zengüle makamı (başak burcu) : Gün batımından sonra etkili olan bu makam kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunuyor. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkili oluyor. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok ediyor. Uyku ve masal duygusu veriyor.

Zirefkend makamı (yengeç burcu): Uyku vakti etkili. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalı. Beyinle ilgili ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ omuza etkili. Dinleyen topluluğun neşesini arttırıyor ve derin duygu hissi veriyor.

Büzürk makamı: (aslan burcu): Güneşin doğmaya başladığı zamandan kuşluk vaktine kadar etkili. Kişilerde vesvese ve korkuyu yok ediyor. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklarda yararlı. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkili.

Milliyet

benim burcum yooook:KK43:(
 
X