tam 2 yıl önce açmışım bu konuyu.. Ağlaya ağlaya yazmıştım.. dün gibi hatırımda herşey. Yaşadıklarım...
04/08/2014 tarihinde o bayanla evleniyor...
Allah mutlu etsin diyorum canı gönülden..
Kız kendinden 12 yaş küçük hem çok güzel hem çok zengin. ama çok ufak.. çok cocuk.. Ama aşk işte.. Karşılıklı.
Yani demek istediğim.. Bu adamlarda sevebiliyor.. Aşık olabiliyor.. Umarım ömrünce sürer mutluluğu..
Yaş 35, yolun yarısı... Hala mı seviyosun yaaa???
Sevme artık... Çok uzun zaman olmuş. Yıpratma kendini daha fazla...
Hani herkes kendi yaşadığı şeyi kimse yaşamadı, en üstünü kendininki zanneder ya? Ben de zannederdim ki hayatta hiç kimse benim kadar ''onu'' sevemez! Deli gibi aşıktım. Yediğim içtiğim yaşadığım her şeyde ''o'' vardı! Aramızda sorunlar vardı sürekli ama ben yine de kör kütük aşıktım ve bu sorunları hiç göremiyordum! Sonra o beni terk etti. Ben tabi intihar etmeye çalıştım, ayıldım bayıldım, kafayı yedim, sakinleştiriciler aldım vs... Aradan 1,5 sene geçti ama ben sanki dün ayrılmış gibiyim! Yemin ederim her gün ama her gün ağladım hiç istisnasız! Sonra bi gün beni aradı. Tabi bu arada bi nişan atmış ve benim kıymetimi anlamış. Yine başladık biz ilişkimize. Üniv. 3. sınıftaydım o zaman. Bizim fakültede 3.000 kişi varsa 3.000'i de biliyodu benim bu aşk acımı çünkü okulda da bi çok kez krizlere girip kendimi rezil etmiştim! Herkes duydu tabii barıştığımızı, tebrik ediyolar falan. ''Beklediğine değdi'' dediler. Ama tabi adam aynı adam, yine kısıtlamalar, yine kavgalar başladı. Yüzüme tükürse şükür diyecektim sanki. Kaç kere ben seni istediğim zaman aldatırım, sesini çıkaramazsın, sana resmi nikah bile yapmam! İmam nikahı yaparım çünkü sen onu da hak etmiyosun (hak etmeme sebebim de onun sözünü dinlemeyip kantine inmem.) Ben bunların arkasından ''Neden benimle birliktesin o zaman?'' diyemiyordum! ''Ya terk ederse, tamam o zaman seninle birlikte olmayayım.'' derse diye. Aynen dediğin gibi; dövsün, sövsün ama yanımda olsun yeterdi... Adam aynı adam da, ben aynı ben değildim artık! Rahatlığa alışmışım, kavga gürültüden uzak 1,5 sene geçirmişim... Bi sabah yine bir kriz gecesinin sabahında uyandım, yüzümü yıkadım, sırılsıklam olmuş yastığıma baktım. O zaman yurtta kalıyodum. 4 kişilik odadayım, kızlar uyuyorlar. Yastığa bakıp ''Hayvan'' dedim sessizce. Hemen telefona sarıldım, onu aradım sabah 9 falandı. İşte benim miladım o dakikaydı! Onu hiç terk edemem, deli gibi aşığım, her şeyine katlanırım zannederken ben telefonu açıp ona şöyle söyledim: (O güne kadar ona en ufak bi saygısızlık etmedim hatta sesimi bile yükseltmemiştim!) ''Hayvan! Ben senin gibi bi hayvanla hayatımı mahvedemem! Benim gibi çıtırı bulmuşsun da hala Allah'tan belanı istiyosun. (Benden 8 yaş büyüktü.) Sana karşı zerre kadar sevgi kalmamış içimde. Yastığıma baktığım anda fark ettim, birdenbire kafama bişey düşmüş gibi dank etti! Benden kıymetli misin sen? Şu anda sana karşı ne sevgi ne nefret hiçbişey hissetmiyorum! Allah yolunu açık etsin. Git başkasının hayatını karart. Ben artık aptal değilim. Çok şükür Allah içimden sana karşı olan sevgimi aldı.'' dedim. Tabi bu yediremedi, ''Allah senin belanı versin, seni bulucam, öldürücem seni, bu iş burda bitmez ve bir yığın küfür...'' (Bunları söyleyen de üniv. hocası) Dedim ki bulursan bul be! seninle yaşamaktansa ölmek daha iyidir! Ama bunları söylerken gülümsüyorum, içim o kadar yaşama enerjisiyle doldu ki!!! Geçen 3 yılın acısını bi anda çıkarmak istiyodum! :) İlk işim gece karaoke partisine gitmek oldu :) Sonra bi daha hiç muhattap olmadık birbirimizle. O aralar sürekli Nil Karaibrahimgil, Ajda Pekkan, Demet Akalın falan dinliyodum. Terapi gibilerdi :) ''Seveceğim, gezeceğim, görürsün sana neler edeceğim!'' diye ortalarda dolanıp duruyordum :)) 70'ler pop müziği hayatıma yön verdi o sıralarda... :) Allah inşaallah bu hazzı, bu hafifleme duygusunu sana da yaşatır :) Böyle kendine güvenen birine tekme atmak kadar eğlenceli bişey yaşamadım hayatımda :) Neredeyse 30 yıla yaklaşan hayatımdaki tek pişmanlığım o adamla kaybettiğim 3 yıl! O yıllar üniv.min en güzel yılları olabilirdi. Ama ben günlerimi ağlamakla ve onu düşünmekle geçirdim! Şimdi düşünüyorum da... kesinlikle psikolojisi normal bi insan değilmiş, hatta ben de değilmişim! Saplantıymış tamamen! Elimde avcumda olmadığı için, sürekli kaçanı kovaladığım için çok sevdim sanmışım ama aslında sadece saplantıymış :) Bu kadar basit, bu kadar kolay unutabileceğime asla inanmazdım! Ama oldu işte! Bu olayın üstünden 4 sene geçti. Ve ben görücü usulü annemin tanıştırdığı çirkin bi adama deliler gibi aşık oldum :) Bence o dünyanın en harika, en mükemmel kocası! :)) Allah sana da o günleri görmeyi nasip etsin :)
Eminim sen de bi gün salak Cem'i unutup, ona hiç benzemeyen harika bi adamla evleniceksin :) Sana tavsiyem sakın çivi çiviyi söker diyerek bi başkasıyla onu unutmaya çalışma. Bu işe yaramaz çünkü hep kıyaslama yaparsın. Bunun yerine önce onu unut. seni ne hale getirdiğini gör. Sonra en çok kendini sev! Öyle ben bunları hak etmedim, ben daha iyilerine layığım falan değil. Tamamen ondan bağımsız bi şekilde sev kendini. Sadece kendin olduğun için sev. Hiç bir şey benim hayatımdan daha kıymetli değil de kendine. Allah inşaallah senin de içinden bi anda alıversin bu aşkı :) Ve karşına ''Allah'ım ben ne kadar acizmişim, küçücük beynimle senden böyle böyle birini istemiştim, ama senin ne mükemmel olduğunu bilememişim, sen bana hayallerimin de ötesinde, benim akıl edemeyeceğim kadar harika bi eş verdin.'' diyebileceğin bi adamla tanışırsın. Bu sefer ''Adam gibi adam'' olsun inşaallah.