Aynı yaştayız sizinle, bir arkadaşım anlatsa ne söylerdim onu düşündüm ve öyle yazıyorum.
Karşınızdaki adamın karakterinden ve yaptıklarından bağımsız olarak hem anlattıklarınızdan hem de yorumlara verdiğiniz cevaplardan dolayı duruma bakış açınızın biraz çarpık olduğunu düşündüm. Görünen köyü görmemek için gözünüzü kapatıyorsunuz.
Size o bir şey yapmıyor, siz kendinize acı çektiriyorsunuz. Bunun nedeni üzerine kafa yorun çünkü bunu çözemezseniz yarın öbür gün bu kişiyi atlatıp başkasıyla olunca, bu sefer onu da takıntı haline getirirsiniz. Hepimizin duygusal açlıkları, boşlukları, yanlış düşünme ve davranış kalıpları var özellikle iliskiler konusunda. Ama çözmek de bizim elimizde, kimse anasının karnından harika bir duygusal olgunlukla doğmuyor.
O size ulaşıyorsa siz izin verdiğiniz için. Benim bana ulaşamasın diye telefonu numarası değiştirdiğim de oldu, tacizden dava açmakla ya da ailesine şikayet etmekle, arkadaşlarına rezil etmekle tehdit ettiğim de oldu. Tıpkı sizin gibi 19-20 yaşlarında çok aşık olduğumu düşündüğüm birine karşı yapmıştım hatta.
Tamamen size ulaşacağı her yolu engelleyip, kapınıza gelirse de bağırıp çağırıp kovacaksınız. (Bana biri bunu yapsa bunu tacizden sayardım.) Uzun uzun duygusal açıklamalar yapmadan "Defol git" diyeceksiniz. Bu güçsüzlük değil, sınır çizmek. Asıl seneler sonra kapınıza elinde kahveyle gelen adamın teyze kızı dertlerini dinlemek güçsüzlük, eziklik olarak algılanır karşınızdaki tarafından. Emin olun yine yapacaktır çünkü neden yapmasın ki? Kuzu kuzu gidip derdini dinlemişsiniz. Siz kendi sınırınızı çizmez, değerinizi belirlemezseniz kimse maalesef saygı duymaz.
Terapi görmeniz lazım kesinlikle, bu yaşananlar normal değil. Bu kadar aşamama sebebiniz bu konuyu paylaşacak, size sacmalama diyip çekip çıkaracak arkadaş eksikliği bile olabilir diye düşündüm. İnsan baska fikirler duymayinca, kendiyle kalınca kalınca kendini de manipüle ediyor, düşünceler çarpıklaşıyor.
Umarım en kısa sürede atlatıp, daha mutlu olursunuz.