Desteğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hayatım boyunca hareketlerime, davranışlarıma hep dikkat etmeye çalıştım. Pişman olacağım hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmamaya ve ahlaki olarak düzgün yaşamaya çalıştım çalışıyorum. Buna rağmen böyle bir iftiraya maruz kalmış olmak. Bunu atlatamıyorum. Allah hepimizi bu tarz insanlardan korusun.Bakın her lafı palavra yalan olan, son derece şahsiyetsiz biriymiş. Nasıl siz onun karaktersiz bir yalancı olduğunu gördüyseniz bu iftiraları dinleyenler de anlamıştır zaten.
Hem onu geçtim sizin arkadaşlarınız sizi dinlemeden bu pisliğe hak verdilerse, onlar zaten arkadaş değil, ne düşündükleri hiç önemli değildir.
Son olarak gerçek hayatta öyle tuhaf şeyler duyuyoruz ki ama 3 gün sonra kimse bişey hatırlamıyor, umursamıyor. Çünkü herkesin kendi hayat telaşı var. Yıllar önce olmuş bitmiş bişey için kendinizi heba etmeyin.
Yeni bir çirkinlik yaparsa da şikayet edersiniz bu sefer
Bir kere şunu söyleyeyim; böyle tipler siz tedirgin oldukça zevk alır, üzerinize gelir. O yüzden biç tedirgin olmayın, denk gelirseniz varlığını önemsemeyin, ya da hakkınızda konuştuğunu duyarsanız tepkisiz kalın, kimseden sizin sinir krizi geçirdiğinizi vs duymasın.Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Çok teşekkür ediyorum. Yapı olarak da umursamaz biri olamadım hiçbir zaman. İnsanlara çamur atmak bu kadar kolay olmamalı. Kimse bu tür insanlarla karşılaşmaz umarım.Ohoo ona bakarsan burda dahi insana iftira atabiliyorlar kurdugun cümleleri farkli yerlere cekerek
Heryerdeler kuzum. Baskasinin söyledigi seyler bizi baglamamali. Kisaca baskasinin senin hakkinda söyledigi veya kurguladigi seyler senin sorunun degil.
Yani basa cikacak birsey de yok demek.
Keyfine bak hayatini dolu dolu yasa.
Ilahi adalet diye birsey var birde. Elbet kim ne yasattiysa yasayacak birgün.
Boşver canım dusunme bıle .Yıne bı sey yaparsa dırek suc duyurusunda bulun.Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Geçmişe takılma bu kadar.Bu seni üzmekten başka bir şeye yaramazLise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
O zaman denk geldi de arkadaşı bana söyledi. Yoksa hiç bilmeyecektim hakkımda attığı iftiraları. Şimdiki aklım olsa asla yanına bırakmazdım gerekli yerlere şikayet ederdim. Bu kadar kolay olmamalı bir insana çamur atmak. Böylesine hastalıklı bir zihinden neler çıkabileceğini tahmin etmek çok zor gerçekten.Boşver canım dusunme bıle .Yıne bı sey yaparsa dırek suc duyurusunda bulun.
Hiç muhattap bıle olmaO zaman denk geldi de arkadaşı bana söyledi. Yoksa hiç bilmeyecektim hakkımda attığı iftiraları. Şimdiki aklım olsa asla yanına bırakmazdım gerekli yerlere şikayet ederdim. Bu kadar kolay olmamalı bir insana çamur atmak. Böylesine hastalıklı bir zihinden neler çıkabileceğini tahmin etmek çok zor gerçekten.
İlk hamlesinde şikayetci olun.Susmayin artik hic bir seyine artik 15 16 yaşında degilsiniz yüzleşme yapij gerekirse rezil edinLise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Desteğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hayatım boyunca hareketlerime, davranışlarıma hep dikkat etmeye çalıştım. Pişman olacağım hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmamaya ve ahlaki olarak düzgün yaşamaya çalıştım çalışıyorum. Buna rağmen böyle bir iftiraya maruz kalmış olmak. Bunu atlatamıyorum. Allah hepimizi bu tarz insanlardan korusun.
Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Bu tarz insanlarla onlardan korkmayarak, onları umursamayarak baş edilir. Zaten aileniz tepki gösterince bi daha hamle yapamamış. Şöyle düşünün mesela bazı sokak köpekleri yoldan geçen insana saldırmaya kalkar. Eğer korkunu belli edersen, kaçarsan veya bikaç adım geri atarsan üstüne saldırır tüm gücüyle. Ama sen dik durursan kaçmazsan, hatta korkmadan ona doğru adım atarsan asla ısırmaya cesaret edemez. Bi süre sonra da pes eder o geri çekilir. Kısacası hayatınızı bu korku üzerine kurmayı bırakın, onun beslenip cesaret aldığı şey bu belliki. Başka türlü yaşamayı bilmiyo, sorunlu. Siz ise artık o küçük ergen kız değilsiniz. Aileniz de öğrenmiş arkanızda durmuş ona karşı. Karşılaşsanız da karşılaşmasanız da onun hasta ruhlu bir zavallı, sizin de aklı başında güçlü bir birey olduğunuzun farkına varın, duruşunuz yaşamınız ona göre olsun. O zaman dibinize de gelse hiçbir şey yapamaz.Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?