• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bu iftira travmasını atlatamıyorum...

dryfc

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
29 Haziran 2014
2.568
1.628
133
35
Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bakın her lafı palavra yalan olan, son derece şahsiyetsiz biriymiş. Nasıl siz onun karaktersiz bir yalancı olduğunu gördüyseniz bu iftiraları dinleyenler de anlamıştır zaten.
Hem onu geçtim sizin arkadaşlarınız sizi dinlemeden bu pisliğe hak verdilerse, onlar zaten arkadaş değil, ne düşündükleri hiç önemli değildir.
Son olarak gerçek hayatta öyle tuhaf şeyler duyuyoruz ki ama 3 gün sonra kimse bişey hatırlamıyor, umursamıyor. Çünkü herkesin kendi hayat telaşı var. Yıllar önce olmuş bitmiş bişey için kendinizi heba etmeyin.
Yeni bir çirkinlik yaparsa da şikayet edersiniz bu sefer
 
Bakın her lafı palavra yalan olan, son derece şahsiyetsiz biriymiş. Nasıl siz onun karaktersiz bir yalancı olduğunu gördüyseniz bu iftiraları dinleyenler de anlamıştır zaten.
Hem onu geçtim sizin arkadaşlarınız sizi dinlemeden bu pisliğe hak verdilerse, onlar zaten arkadaş değil, ne düşündükleri hiç önemli değildir.
Son olarak gerçek hayatta öyle tuhaf şeyler duyuyoruz ki ama 3 gün sonra kimse bişey hatırlamıyor, umursamıyor. Çünkü herkesin kendi hayat telaşı var. Yıllar önce olmuş bitmiş bişey için kendinizi heba etmeyin.
Yeni bir çirkinlik yaparsa da şikayet edersiniz bu sefer
Desteğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hayatım boyunca hareketlerime, davranışlarıma hep dikkat etmeye çalıştım. Pişman olacağım hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmamaya ve ahlaki olarak düzgün yaşamaya çalıştım çalışıyorum. Buna rağmen böyle bir iftiraya maruz kalmış olmak. Bunu atlatamıyorum. Allah hepimizi bu tarz insanlardan korusun.
 
Ohoo ona bakarsan burda dahi insana iftira atabiliyorlar kurdugun cümleleri farkli yerlere cekerek :KK51:

Heryerdeler kuzum. Baskasinin söyledigi seyler bizi baglamamali. Kisaca baskasinin senin hakkinda söyledigi veya kurguladigi seyler senin sorunun degil.

Yani basa cikacak birsey de yok demek.
Keyfine bak hayatini dolu dolu yasa.
Ilahi adalet diye birsey var birde. Elbet kim ne yasattiysa yasayacak birgün.
 
Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Bir kere şunu söyleyeyim; böyle tipler siz tedirgin oldukça zevk alır, üzerinize gelir. O yüzden biç tedirgin olmayın, denk gelirseniz varlığını önemsemeyin, ya da hakkınızda konuştuğunu duyarsanız tepkisiz kalın, kimseden sizin sinir krizi geçirdiğinizi vs duymasın.
Ayrıca “iftira attı” dediğiniz şeyler eğer aranızda cinsellik yaşadığınız ile ilgiliysebu zaten kimseyi ilgilendirmez, deli o bana kafayı takmış hayl görüyo deyin geçin. Bu kadar üzerinde yorulmaya değecek birşey yok.
 
Ohoo ona bakarsan burda dahi insana iftira atabiliyorlar kurdugun cümleleri farkli yerlere cekerek :KK51:

Heryerdeler kuzum. Baskasinin söyledigi seyler bizi baglamamali. Kisaca baskasinin senin hakkinda söyledigi veya kurguladigi seyler senin sorunun degil.

Yani basa cikacak birsey de yok demek.
Keyfine bak hayatini dolu dolu yasa.
Ilahi adalet diye birsey var birde. Elbet kim ne yasattiysa yasayacak birgün.
Çok teşekkür ediyorum. Yapı olarak da umursamaz biri olamadım hiçbir zaman. İnsanlara çamur atmak bu kadar kolay olmamalı. Kimse bu tür insanlarla karşılaşmaz umarım.
 
Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Boşver canım dusunme bıle .Yıne bı sey yaparsa dırek suc duyurusunda bulun.
 
Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Geçmişe takılma bu kadar.Bu seni üzmekten başka bir şeye yaramaz
 
Boşver canım dusunme bıle .Yıne bı sey yaparsa dırek suc duyurusunda bulun.
O zaman denk geldi de arkadaşı bana söyledi. Yoksa hiç bilmeyecektim hakkımda attığı iftiraları. Şimdiki aklım olsa asla yanına bırakmazdım gerekli yerlere şikayet ederdim. Bu kadar kolay olmamalı bir insana çamur atmak. Böylesine hastalıklı bir zihinden neler çıkabileceğini tahmin etmek çok zor gerçekten.
 
O zaman denk geldi de arkadaşı bana söyledi. Yoksa hiç bilmeyecektim hakkımda attığı iftiraları. Şimdiki aklım olsa asla yanına bırakmazdım gerekli yerlere şikayet ederdim. Bu kadar kolay olmamalı bir insana çamur atmak. Böylesine hastalıklı bir zihinden neler çıkabileceğini tahmin etmek çok zor gerçekten.
Hiç muhattap bıle olma
 
Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
İlk hamlesinde şikayetci olun.Susmayin artik hic bir seyine artik 15 16 yaşında degilsiniz yüzleşme yapij gerekirse rezil edin
 
15 yaşındaki halinize fazla takmıyor musunuz? Aileniz de destek olmuş o dönem. Ne derse desin, kim inanırsa inansın üstünden dünya zaman geçmiş. Hala kafanıza takıyorsanız tedavi olun. Şimdi belki karşı taraf da değişti ki değişmediyse de şikayet edersiniz bir mevzu olursa. Geçmişe bağlı yaşamayın.
 
Anladığım kadarıyla şu an belli bir eğitim almış,iş güç sahibi bir kadınsınız.O yaşlarda bilmiyordunuz ama şu an bahsettiğiniz adamın ruhsal sağlığının pek de yerinde olmadığını biliyorsunuz dur. Bu adam yine bir şekilde sizinle temas kurmaya çalışırsa suç duyurusunda bulunur uzaklaştırma kararı çıkartırsınız..etrafınızdaki kişilere de adamın rahatsız olduğunu fark ettiğinizi bu yüzden kişisel olarak olabildiğince uzak durmaya çalıştığınızı,zaten yakında kendilerinin de bunu gözlemleyecek yaşantılarının olacağını söyler konuyu kapatırsanız.
 
Desteğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hayatım boyunca hareketlerime, davranışlarıma hep dikkat etmeye çalıştım. Pişman olacağım hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yapmamaya ve ahlaki olarak düzgün yaşamaya çalıştım çalışıyorum. Buna rağmen böyle bir iftiraya maruz kalmış olmak. Bunu atlatamıyorum. Allah hepimizi bu tarz insanlardan korusun.

Tamam hasassiniz fakat bu nasil bir düsünce yapasi? Adami öpsen, sevissen bunlari hak mi etmis oluyorsun? Ahlaki düzgün yasamak nedir? Hangi hayat yasarsan yasa, hiç kimse iftirayi asla hak etmez. Bu düsünce tarzini degistirmen lazim. Psikolog destegide alman lazim, tek basina atlatabilcegin bir konu degil.
 
O zaman yaşınız küçüktü. Şimdi o küçük kız değilsiniz. Dik durun ve yok sayın. Utanması gereken siz değilsiniz.
 
Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?

İnsanlar zannettiğiniz kadar salak değil (En azından bazıları), bu yüzden kimin boşboğaz bir iftiracı olduğunu o kişiye ve hakkında konuştuğu kişinin hareketlerine bakarak çözerler. Çeşitli iftiraları, (dedikoduları diyelim) dinleyip direkt "Aaa, vaa, yaağğ" yapacak insanları zaten arkadaş olarak seçmeyin.

Neyin ne kadar doğru olduğunu, duruşunuz da belli eder.
Bunları sürekli aklınızda evirir çevirir, omuzlarınızı düşürür, gözlerinizi kaçırır vb endişeli-yılgın hareketlerde bulunursanız, arkanızdan söylenen şeyler üzerinize tam olur. Bu yüzden dik duruş, güleç yüz, yok saymak devam.
Kulağınıza gelirse de ciddi ve fakat umursamaz/alaycı bir tepki ile konuyu kapatırsınız, size laf getirenleri uyarır, gerektiğinde ayıklarsınız, doz artarsa da haklarında şikayetçi olur geçersiniz. Çözüm bu.

Artı: Kendinizi açıklamaya da girişmeyin kimseye, "Öyle değil böyle bak vallağ, arkadaşım vallağ billağ böyle üü" filan, asla. En fazla üstünden basit bir info gerekirse "Vaktinde internetten musallat oldu işte klasik, sonra uydurmuş bir şeyler" filan. Dik duracak devam edeceksiniz, kimin neye inandığına göre de otomatik arkadaş ayıklamanızı yaparsınız. Bu olayların böyle güzel özellikleri vardır.
 
Son düzenleme:
Sen rahat ol. Karşılaşırsan da dik dur ve gözünün içine bak. Utanması gereken o. En ufak bir laf ederse de haddini bildir.


Bizim Türk kadınları olarak hatamız böyle tiplerden tedirgin olup tırsmamız. Asla korkma. Ve alttan alma
 
Lise dönemlerimde sevdiğim ilk ve son kişiden ayrıldığım ergenlik psikolojisiyle büyük aşk acısı çektiğim zamanlarda internetten biriyle tanışmıştım. 20’li yaşlarının ortalarındaydı büyüktü benden. Dertleşme ile başlayan muhabbetin sonunda bu kişi bana aşık olduğunu söylemişti. Ben asla öyle düşünmediğimi olmayacağını filan söylerdim. O zamanlar da aslında kendi hikayelerini anlatırken yalanlar uydururmuş da ben anlayamamışım. Neyse bir şekilde yüz yüze görüştük. Kırmamak için görüşmeye devam ettim ama hiçbir şekilde yakın durmamaya çalıştım sevgisine karşılık verecek bir harekette bulunmadım bu defa ben senden ayrılamam ölürüm ya benimsin ya kara toprağın gibi bir sürü şey söylemeye başladı. Kanser olduğunu bile söylemişti inanıp inanmamak arasında kalmıştım. Tabii ki gerçek değilmiş bu da. Kendi kendine o kadar çok yalan söylerdi ki bozmamak için yok artık uydurma diyemezdim çekinirdim bazen de gerçek mi acaba derdim. Bu süre içerisinde arkadaşlarımdan bazıları ile ilgili çok çirkin şeyler söylemişti ama ben inanmamıştım farkına varamamışım benim arkamdan da aynı çirkinlikte iftiralar attığının. Hiçbir zaman ona sevgi sözcüğü söylemedim çünkü sevmiyordum ancak kurtulamıyordum da. Çocuktum 15-16 yaşlarındaydım. Bir gün bu kişinin bir arkadaşı bana bir şeyler yazdı senin hakkında şunu şunu söyledi diye. İftiralar o kadar çirkindi ki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Güya imam nikahı kıymışız vs. bel altı bir sürü çirkin iftira. O an bu kişiye söyledim nasıl bu iftiraları atarsın diye, saçma sapan gerekçeler sundu ama sonrasında öğrendim ki arkadaşlarıma da benimle ilgili bir sürü çirkin şeyler söylemiş. İnanın o kadar çok dikkat ederdim ki davranışlarıma, hiçbir şekilde kendisine cesaret verecek bir harekette bulunmazdım yanındayken. Değer yargılarım olduğunu çok iyi bilirdi. Bir kez bile kendisine sevgi sözcüğü kurmadım. Bu kişi ben ondan uzaklaştıktan sonra aileme de ulaştı ailem tepki gösterdi ve bir daha karşıma çıkamadı. Bu süreçte sosyal medyadan ekleme teşebbüsünde bulundu ancak hep engelledim.
Bu insan vasıfsız biriyken, çalıştığım kuruma bağlı başka şehirde bir şekilde işe başlamış. Bulunduğum yere gelse karşılaşma ihtimali bile beni tedirgin ediyor hakkımda iftiralar atan, türlü senaryolar yazan biri bu. Kendime gelemiyorum düşündükçe. Nasıl bir zihni varsa binbir türlü yalan, kurgu ve iftira çıkıyor o zihinden. Karşı tarafın ruhu bile duymuyor. Nasıl atlatabilirim bu travmayı bilmiyorum aklıma geldikçe o kadar üzülüyorum ki. Şimdi olsa her türlü yola başvurur şikayet ederdim, sessiz kalmazdım asla. Seneler geçti hala atlatamıyorum maruz kaldığım iftiranın travmasını. Hiç böyle biriyle karşılaştınız mı? Bu tarz insanlarla nasıl baş edilir?
Bu tarz insanlarla onlardan korkmayarak, onları umursamayarak baş edilir. Zaten aileniz tepki gösterince bi daha hamle yapamamış. Şöyle düşünün mesela bazı sokak köpekleri yoldan geçen insana saldırmaya kalkar. Eğer korkunu belli edersen, kaçarsan veya bikaç adım geri atarsan üstüne saldırır tüm gücüyle. Ama sen dik durursan kaçmazsan, hatta korkmadan ona doğru adım atarsan asla ısırmaya cesaret edemez. Bi süre sonra da pes eder o geri çekilir. Kısacası hayatınızı bu korku üzerine kurmayı bırakın, onun beslenip cesaret aldığı şey bu belliki. Başka türlü yaşamayı bilmiyo, sorunlu. Siz ise artık o küçük ergen kız değilsiniz. Aileniz de öğrenmiş arkanızda durmuş ona karşı. Karşılaşsanız da karşılaşmasanız da onun hasta ruhlu bir zavallı, sizin de aklı başında güçlü bir birey olduğunuzun farkına varın, duruşunuz yaşamınız ona göre olsun. O zaman dibinize de gelse hiçbir şey yapamaz.
 
Bir şey yaşamış olsan da bu seni suçlu yapmazdı. Suç başkasına karşı işlenir. Kendi hayatınla ilgili küçük yaşta attığın yanlış adımlar, aldığın yanlış kararlar ancak hata olabilir. Bu da sadece seni ilgilendirir. Kimseye karşı kendini aklamak, savunmak zorunda hissetme. Yapmış da olabilirdin bu bir şeyi değiştirmezdi. Yani işte bizler böyle pısırık yetiştirildik. Yoksa o alçak herif onları söylediğinde yaa öyle mi deyip sağlamca kızının arkasında duracak bir aile olacaktı ve madem senin anlattığın gibi benim kızımla 15 yaşında imam nikahı kıydın birlikte oldun deyip açacaktı küçük yaşta çocuğa karşı cinsel istismar davasını. Bu pislik de en azından bir aklını başına toplardı. Ama ailelerin birçoğu aman olayın üstü kapansın modunda. Yok kardeşim bir iftira varsa gerçekmiş gibi sürtseydi burnunu
 
Bunca zaman bu travmayı atlatamadıysanız psikolojik destek almanızı öneririm. Ama şunu bilin, çok şanslısınız ki aileniz yanınızda olmuş. Muhtemelen bu kişi ailenizden böyle bir destek beklemiyodu. Artık siz de önünüze bakın. İftira her yerde. O kişi de amacına ulaşamadı bitti gitti. Bundan sonra karşılaşırsanız da muhatap olmayın görmezden gelin.
 
Back