Kendi küçücük hatta avuç içi kadar dünyamda, elimdekinin en iyisini kendime sunarak yaşıyorum ve mutlu kalabiliyorum.
Burada en önemli şey, mutlu kavramı kriterleriniz.
Dünya, ülke, çevre vs hepsi b.ktan, buna diyecek bir şey yok zaten ama ördüğünüz duvarlar içinde sadece siz, neyden mutlu olursunuz?
Buna odaklanmanız lazım.
Mesela geldi yine benim mevsimler, 7 8 aydır silinmeyen camımı dün sildim çünkü yağmurlar başlayacak
Kahvemi kitabımı alıp, yağmur seyri yapacağım huzur bulacağım diye bir koşturmaca içindeyim evde.
Birkaç zamandır da kuş sürülerinin göçlerine denk geliyorum, onları izliyorum.
Camımda beslediğim güvercinlerim var, izlediğim ve okuduğum ruh besleyici sadece ‘iyi insan’ temelli hikayeler mevcut.
Dünya güzelliklerinin belgesellerine bayılırım, birkaç gün önce everest zirvesi tırmanışı izledim hayatında yokuş çıkamayan ben.
O kadar ilgi alanım değil ama izlemek bile ferahlattı.
Koskoca bir evrende ömrümüzün görmeye yetmeyeceği kadar güzellik ve hissiyat olduğunu düşünüp, küçücük nefesimle oturduğum yerden bir ısırık almaya çalışıyorum.
Böyle küçücük şeyler işte, fazlasına lüzum da yok.