arkadaşım boşver yaaa
onlar öyle dedikçe sende evet ama evin şurası hoşuma gitmiyor
işte ne bilim güneş almiyor yada aliyor çok güneş aliyor hep eşyalaım eskidi soldu felan de
aslında ev güzel ama ben x semte oturmayı daha çok isterdim gibi şeyler de
at işte bişeyler
sende onları sınır et
bu ev senin için çokda önemli olmadiğini göster bi şekilde
kişisel konuşup rencide etmektense böyle yap dahah iyi
eşinede anlatma
sonra gider annesine yada teyzesine bişey der kırar onları ne gerek varkı
bak hamilesin böyle şeyleri kafana takma
yakında bebeğim olacak bu ev bize dar gelecek felan de daha büyük eve taşınmayı düşünüyorum gibi şeyler söyle
Bak tutamadım kendimi ben de anlatıcam...
Eşimle evlenmeden önce nişanlılık dönemimizde kayınpederim ev beğenin alalım, ben emekli tazminatımla ödeyeceğim diye ısrar etti devamlı.
Ben kiraya çıkmak, ilerde paramız olunca ev almak istediğimi söylesem de dinletemedim.
Sonra ev bulundu, kayınpeder yan çizdi.
Emekli olmak istemiyorum, siz kredi çekin taksitleri yarı yarıya öderiz seneye de emekli olur borcu kaparım dedi.
Peki dedik ben kendi adıma kredi çektim düğünümden 3 gün önce evi aldık.
O sırada eşim işten ayrıldı, sadece benim gelirim vardı.
Üstelik tüm eşyaları ve arabamızı falan da biz aldığımız için eşya ve araba borcu da vardı.
Neyseee, sonra kayınpederim bırak yarıyarıya taksit ödemeyi tek bir kuruş dahi vermediği gibi haliniz nedir geçinebiliyor musunuz diye soran da olmadı.
Hadi bunu da bi kenara attım, gezdiği her yerde oğluma ev-araba aldım, düğününü yaptım, eşyalarını düzdüm diye anlattı durdu.
Bildiğim halde sustum, sesimi çıkarmadım uzun zaman.
Ama bir gün kayınvalidem ve komşuları oturmaya geldiler evime.
Herkes bi yandan ayy çok güzelmiş eviniz çok şanslısın, ne kadar iyi bir kayınpederin var size ev aldı deyip duruyordu.
İşte o an patladım.
Ne evi alması kendimiz kredi çektik ödüyoruz, tek bir kuruş da faydaları yok dedim.
Kayınvalidem buz kesti, kırmızıdan mora döndü durdu rengi.
Akşam eve gidince eşine anlatmış tabii, ertesi gün adam hiç üşenmeden eşimin çoook uzaktaki işyerine gitmiş beni şikayete.
Timsah gözyaşları eşliğinde salya sümük ağlayarak anlatmış..
Akşamına evde bir paldırma koptu eşimle...
Neymiş efendim evet sağolsunlar aldılar desem ne olurmuş, eşimi babasıyla benim aramda seçim yapmak zorunda bırakıyormuşum..
O an dedim ki seçim yapmana gerek yok, kapı orda hadi güle güle babanın evine, burası benim evim...
Sonra araya kaynım falan girdi de düzeldi durumlar, neyse geçmiş gün işte...
Ben o borcu tırnaklarımla kazıyarak ödedim, yemin ederim yeri geldi bir tek ekmek alabilmek için param yetişmedi..
Terbiyesiz adam benim çektiğim eziyetten prim yapıp hava atıcak ona bunaa...
Valla canım benim sana akıl vermek için, sen de böyle yap demek için yazmadım yanlış anlama.
Ama ben o kadar sabredebildim anca, insan bi yerde patlıyor artık.
Allah sabır versin ne diyim......
Bak tutamadım kendimi ben de anlatıcam...
Eşimle evlenmeden önce nişanlılık dönemimizde kayınpederim ev beğenin alalım, ben emekli tazminatımla ödeyeceğim diye ısrar etti devamlı.
Ben kiraya çıkmak, ilerde paramız olunca ev almak istediğimi söylesem de dinletemedim.
Sonra ev bulundu, kayınpeder yan çizdi.
Emekli olmak istemiyorum, siz kredi çekin taksitleri yarı yarıya öderiz seneye de emekli olur borcu kaparım dedi.
Peki dedik ben kendi adıma kredi çektim düğünümden 3 gün önce evi aldık.
O sırada eşim işten ayrıldı, sadece benim gelirim vardı.
Üstelik tüm eşyaları ve arabamızı falan da biz aldığımız için eşya ve araba borcu da vardı.
Neyseee, sonra kayınpederim bırak yarıyarıya taksit ödemeyi tek bir kuruş dahi vermediği gibi haliniz nedir geçinebiliyor musunuz diye soran da olmadı.
Hadi bunu da bi kenara attım, gezdiği her yerde oğluma ev-araba aldım, düğününü yaptım, eşyalarını düzdüm diye anlattı durdu.
Bildiğim halde sustum, sesimi çıkarmadım uzun zaman.
Ama bir gün kayınvalidem ve komşuları oturmaya geldiler evime.
Herkes bi yandan ayy çok güzelmiş eviniz çok şanslısın, ne kadar iyi bir kayınpederin var size ev aldı deyip duruyordu.
İşte o an patladım.
Ne evi alması kendimiz kredi çektik ödüyoruz, tek bir kuruş da faydaları yok dedim.
Kayınvalidem buz kesti, kırmızıdan mora döndü durdu rengi.
Akşam eve gidince eşine anlatmış tabii, ertesi gün adam hiç üşenmeden eşimin çoook uzaktaki işyerine gitmiş beni şikayete.
Timsah gözyaşları eşliğinde salya sümük ağlayarak anlatmış..
Akşamına evde bir paldırma koptu eşimle...
Neymiş efendim evet sağolsunlar aldılar desem ne olurmuş, eşimi babasıyla benim aramda seçim yapmak zorunda bırakıyormuşum..
O an dedim ki seçim yapmana gerek yok, kapı orda hadi güle güle babanın evine, burası benim evim...
Sonra araya kaynım falan girdi de düzeldi durumlar, neyse geçmiş gün işte...
Ben o borcu tırnaklarımla kazıyarak ödedim, yemin ederim yeri geldi bir tek ekmek alabilmek için param yetişmedi..
Terbiyesiz adam benim çektiğim eziyetten prim yapıp hava atıcak ona bunaa...
Valla canım benim sana akıl vermek için, sen de böyle yap demek için yazmadım yanlış anlama.
Ama ben o kadar sabredebildim anca, insan bi yerde patlıyor artık.
Allah sabır versin ne diyim......
canım avikapım çok güzel yapmışsın ağzına sağlık arkadaşım.
adama bak bide almış gibi ortalarda dolanıyor. tutmayın beni döverim ben bu adamıklava: