- 27 Mayıs 2013
- 4.845
- 8.817
-
- Konu Sahibi bogurtlenkusu
- #1
Önce Zorlu Center'daki konserleri iptal edildi, sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılacak olan konsere, başka bir üniversitenin rektörü sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.
ABD'de 33 yıldır sahneye çıkan Boston Gay Erkekler Korosu (Boston Gay Men Chorus), nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede verecekleri ilk konserleri henüz yapılmadan gelen tepkiler karşısında endişeli olmadıklarını, aksine Türkiye'de olacakları için coşku dolu olduklarını söylüyor.
Koronun 18 yıllık müzik direktörü Reuben Reynolds "Koro üyeleri ve siz endişeli misiniz?" sorusuna gülüyor ve "Bunu aramızda çok konuştuk. Hiçbir endişemiz yok, orada olacağımız için coşku içindeyiz" diye karşılık veriyor.
Medyaya da yansıyan tepkiler dizisi, konser henüz Zorlu'da iptal edilmemişken, Yeni Akit gazetesinde geçen ay yer alan haberle başladı.
Zorlu Center'daki konserin iptalinin ardından, Yeni Akit ve Yeni Şafak konserin Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu tarafından iptal edildiğini iddia etti. Reynolds kendilerine sadece iptalin bildirildiğini ancak bir sebep sunulmadığını söylüyor.
Reynolds "Tam olarak (nedenini) bilemiyorum. Seçim dönemi nedeniyle yaşanan siyasi tansiyondan kaynaklanabileceğine dair dedikodular duyduk" diyor.
Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nden konuyla ilgili bir yanıt almak ise haberin yayınlandığı saat itibarıyla mümkün olmadı.
Konserin Boğaziçi'nde olacağının duyulmasının ardından ise Medeniyet Üniversitesi Rektörü İhsan Karaman sosyal medya hesabından, konseri "rezalet" olarak tanımladı, destekleyenleri "ahlak düşmanı" olmakla suçladı ve yetkili kurumları konseri engellemeye çağırdı.
Reuben Reynolds, protestoların umurlarında olmadığını söylüyor:
"Bu koroda 25 yıl önce çalışmaya başladığımdan bu yana protesto ediliyoruz. İlk protestocular AİDS'le mücadele konusunda farkındalık yaratmaya ya da AİDS'ten ölen insanlar için para toplamaya çalışmamızı protesto ediyordu. O günden bu yana sürekli olarak protesto edildik ve öyle bir noktaya geldi ki, artık protestocuları dinlemiyorum çünkü anlayamadıkları birşey karşısında, sadece nefret saçıyorlar."
Zorlu'daki konser iptal olunca, gruba kapılarını Boğaziçi LGBTİ Çalışmaları Kulübü adlı öğrenci grubu açmış. Koroyla iletişime geçen grup, Reynolds'un aktardığına göre, "Size kapımız açık" demiş ve onlar da memnuniyetle karşılamışlar.
"Biz birşey yapmak zorunda kalmadık. Onlar bize geldi ve bizi sunmaktan onur duyacaklarını söylediler. Üniversite yönetimi de 'Tabii ki' dedi" diye anlatıyor.
Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü'nden tarih bölümü öğrencisi ve kulübün yönetim kurulu üyesi Beren Azizi, koroya kucak açma sebeplerini şu sözlerle ifade ediyor:
"Tüzüğümüzde de yer aldığı gibi homofobik ve cinsiyetçilik karşıtı kulüp olma esasıyla biz aslında faaliyetimizi gerçekleştirdik. Bunun ötesinde bu konserin gerçekleşmeme nedeni bizim için asıl önemli. Nefret medyasının hedef göstermesi sonucu oluşan bu sansür, homofobik bir sansür. Herhangi bir organizasyon aksaklığı değil kara propagandayla iptal edilmiş, nefret söylemiyle iptal ettirilmiş. Bu alanı boş bırakırsak bu sansürlerin sonucunun nefret suçuna varacağını biliyoruz."
Azizi, üniversite rektörü düzeyinde gelen tepkilerin Türkiye'de nefret suçları yasasının da yokluğunda LGBT toplumuna tehdit oluşturduğunu, bu nedenle konser açısından endişe duyduklarını ve gereken önlemleri aldıklarını söyledi.
Bu hafta kutlanan 2015 Onur Haftası'nın sloganı da, nefret suçlarını önlemek amacıyla bir yasa çıkarılmasını isteyen "Bize Yasa Lazım."
Türkiye'deki LGBT toplumu 'sevgi dolu'
Reynolds Türkiye'deki LGBT toplumunun kendilerine yaklaşımını "sevgi dolu" olarak tanımlıyor.
"Bu konseri başarıya ulaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz çünkü bu, onların topluma açılabilmeleri ve 'Biz de herkes gibiyiz' diyebilmeleri için çok önemli" diyor.
"Biz kimseye ne düşünmeleri gerektiğini söylemiyoruz, biz sadece kendi hayatlarımız hakkında şarkı söylüyoruz."
Reynolds koronun ABD'de kurulduğu dönemi LGBT hakları açısından bugünün Türkiyesine benzetiyor ve şöyle diyor:
"İnsanlar açılamıyordu, eşcinsel olduklarının bilinmesini istemiyordu. Eşcinsel hakları hareketi henüz başlıyordu ve bir grup gay erkeğin sahneye çıkıp şarkı söylemesi ve 'Biz erkekleri seviyoruz, biz gay'iz ve biz de herkes gibiyiz' demeleri çok radikaldi. Bu tabiri caizse kendi gücümüzü elime almamız demekti, hayatlarımız hakkında şarkı söylemek, dürüst olmak ve bu dürüstlüğü elimizden kimsenin almasına izin vermemek ve insanların bizim gerçekten kim olduğumuzu bilmesine izin vermek demekti."
http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/06/150623_boston_gay_erkekler_korosu
Son düzenleyen: Moderatör: