Bitkisel ilaçlar kansere ne kadar etkili %100 sonuç verir mi?

selin_as

mutluyum :)
Kayıtlı Üye
19 Haziran 2008
5.777
9
arkadaşlar kanser günümüzün en yaygın hastalıklarından birisi.peki bu hastalığı bitkisel yollarla çözebilmek mümkün mü?kullananlar çözüm bulanlar yada bır faydasını göremeyenler.buyrun paylaşalım.
 
ben ilkönce kendımden örnek vereyim.benım babam 2 sene once mide ca nedeniyle opera oldu ve mıdesı komple alındı.2 sene sonra hastalığı tekrar bu sefer karaciğere metastas yaptı.ben bile bır sağlıkçı olarak bababım bu aşamadan sonra kemoterapi görmesını istemedım çünkü karaciğerin heryerinde tümorleri vardı.en son çare olarak bitkisel ilaç kullandık.AMA en son evreye geldıiğimiz için bır faydasını bulamadık ve babam vefat etti.işte buyuzden bende bu konu hakkındakı düşüncelerinizi almak istedim.
 
bak sana nasil ovduklerini yaziyorum asagida belli olmaz denemek lazim



Kanser ve Kantoron Otu

Kanser ve Kantoron Otu

Çağımızın vebası kanser, herkesin yüreğini ağzına getiren tehlikeli bir hastalıktır. Kanser'in ne
kadar ağır bir hastalık olduğunu eşim kanser hastalığına yakalanınca anladık.

Önce göğsü alındı. Sonra 6 kür kemoterapi uygulandı. Bir yıl sonra kemiklere sıçradı. Hem
radyoterapi, hem kemoterapi uygulandı. Maaselef hiçbir faydası olmadı. Tek faydası ağrılarının
azalmasıydı. Ancak kanser vücut üzerinde yayılmaya devam ediyordu. Kemoterapi sırasında eşimin
karnında yaklaşık 25 cm büyüklüğünde bir tümor oluştu. Normal tedaviden umudu kesmiştik.

İşte bu sırada alternatif kanser tedavisine yöneldik. A, C, E vitaminleri ile birlikte DMSO, Beres
Csep damla, Prolysin C, İmmunex gibi bağışıklık sistemini tavkiye edici ilaç ve bitkisel destek
ürünlerine yöneldik.

İşte tam bu sırada değerli dostum Gazi Üniversitesi KBB Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdoğan İnal hoca;
"Kayınpederim mesane kanseri olmuştu. Tam 7 kere ameliyat oldu. Fakat bir türlü iyileşmedi. En
sonunda birisinin tavsiyesi ile kantaron otunu kaynatıp suyunu içirdik. 3,5 ay sonra çekilen
filmlerde ve tetkiklerde kayınpederimde mesane kanserinden eser kalmadığını gördüm. Sen de eşine
kantaron otunun suyunu içir. " dedi.

Prof. Dr. Erdoğan İnal hocanın tavsiyesine uydum. Ozon tedavisi ile birlikte kantaron otu suyunu
eşime içirdim. Yaklaşık 50 gün sonra karnından alınan doku örnekleri üzerinde yapılan patalojik
incelemelerde "kanser tümöründen" eser kalmadığını, geriye sadece yağ dokusunun kaldığını gördük.
Eşimin kemiklerinde de mevcut olan kanser hastalığının, kemiklerdeki son durumunu bilmiyoruz. Bu
durumu ancak, kemiklerde MR çekimi sonrası anlayabileceğiz. Ancak eşimin karnındaki o kocaman
kitlede kanser hastalığından eser kalmadı.

Böylesine önemli bir konuyu herkesle paylaşmak istedim. Allah tüm hastalara acil şifalar versin.
 
ya canım inanmıyorum ya varya bilseydik bizde içirirdik.insanın aklına o an gelmıyor ve biz bitkisel ilaç kullandık ama geç kalmıstık allah kimsenni basına vermesın bence sizde kontrllere devam edin çünkü bizim ki 2 yıl sonra tekrar etti.sürekli kan tetkiklerı ve bt usg sını çektırın
geçmiş olsun sizede atlatmıssnz umarm üzülmesizniz
 
Arkadaslar yukardaki yazıları okudum ,YALNIZ BEN ERKAN TOPUZ HOCAYI COK SIKI TAKİP EDİYORUM VE YAZILARINI BULDUKCA BŞR BASLIK ALTINDA EKLİYORUM BURAYA.YALNIZ SUNU SOYLEYEYİM KENDİSİNİN KANTARONDAN BAHSETTİGİ YAZIYI BURAYA KOYACAGIM "KANTARON YAGI" KEMOTERAPİNİN ETKİLEİRNİ AZALTTIGI VE HASTAYA TOKSİK ETKİ YAPTIGINI DEFALARCA SOYLEDİ.ya nasıl bir anlayıstır anlayamıyorum kanser hastası zaten umitsiz ,zor bir tedavi surecinde ve buna alısmauya calısırken kantaron yagı,zakkumun suyu vb. seyleri herbalist aktarlar tarafından satılabiliyor.Bunlar bu aciz durumdan kazandıkları parayı nasıl harcayacaklar .Nasıl bu insanları somuruyorlar.Ya bu tip insanlara inanmayın ,bakın Prof.Dr.Erkan Topuzun bir yerde yer alan yazısını ekliyorum buraya:Herbalist ve Aktarlardan Uzak Durun.....
Özellikle kanser hastalarına sesleniyorum.Kendini "HERBALİST " olarak nitelendiren şarlatanlardan uzak durun.Esas olan bilimsel tedavidir.Bu insanlar iyleşecek olan hastalara tedavilerini yarıda kestirip kısa zamanda ölmelerine neden oluyorlar.Halkımız soruyor bunlar nasıl yargılanmıyor diye?Bunların verdikleri karışımlar hastaların özellikle elektrolit dengelerinin bozulmasına veya kemoterapinin etkilerini azalmasına neden olup kısa zamanda ölümlerine neden oluyor .Kanser hastaları öldüklerinde ise sağlık raporlarında kanser teshisi oldugundan otopsi yapılmıyor ve bu herbalistler yargılanamıyor.Lütfen bu şarlatanlara inanıp paranızı kaptırmayın,hem paranız hemde sağlığınızdan sevdiklerinizden olursunuz.KANSER ÇARESİZ BİR HASTALIK DEĞİLDİR,DOKTORUNUZA GÜVENİN VE BU TİP BİTKİSEL GIDA TAKVİYELERİ ALACAKSANIZ ECZANELERDEN ALIN.....

Esas olan bilimsel tedavidir.Bitkiler ise bilimsel tedaviye destek olarak kullanılır....
Alternatif tıp yoktur,Tamamlayıcı tıp vardır.Tamamlayıcı tıp bitkilerin bilimsel tedaviye destek olarak doktorların ve eczacıların kontrolünde kullanılır.Kontrolsüzce kulaktan duyma veya internetten,herbalisten,aktardan alınan bitkilerin kullanımı,sağlığınızı tehlikeye atmanıza hatta ölümlere neden olmaktadır.Bitkisel gıda takviyesini ancak doktorunuza ve eczacınıza danısarak ve yalnızca eczanelerden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı izni olan ürünleri kullanın....

ARKADASLAR ESAS OLAN BİLİMSEL TEDAVİ LÜTFEN BURDAN İYİLESECEK OLAN HASTALARI,YADA UZUN SURE YASABİLECEK KANSER HASTALARINI YANLIŞ YÖNLENDİRMEYLEN ÜMİTLENDİRMEYELİM,ÇÜNKÜ BU HASTALARIN TEK İHTİYACI UMUT BUNUDA SÖMÜRTMEYELİM KİMSEYE....
 
Son düzenleyen: Moderatör:
MEHMET ALİ ÖNEL SORDU, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROFESÖR DOKTOR ERKAN TOPUZ YANITLADI

SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN HANGİ BESİNLER KULLANILMALI?
ALTERNATİF TIBBI, ŞARLATANLAR NASIL İSTİSMAR EDİYOR?
Mehmet Ali ÖNEL: Değerli hocam kanserle ilgili söyleyecek çok şey var herkes birçok şey söylüyor ama herkesin dedikleri bir tarafa biz sizi dinlemek istiyoruz. Bu güne kadar alternatif tıp konusunda da bilimsel tıp konusunda da çok çeşitli tartışmalara tanık olduk ama her zaman son noktayı koyacak birileri olmalı ve bize göre bu sizsiniz. Bugün kanserle ilgili bilimsel tedavinin geldiği nokta nedir önce bundan bahsedelim, sonra alternatif tıp ya da destekleyici tıp olarak nasıl adlandıracaksınız siz onu. O konulara değinelim ayrıca.

Prof. Erkan Topuz: Çok teşekkür ederim bir kere bilimsel tıpla bu işe başlamamız çok güzel bir olay. Bu vereceğimiz anonslar bütün Türkiye için ve Türkiye dışında bir çok vatandaşımız bunu takip ediyor, onlar için de çok faydalı olacağını inanıyorum. Bizim bilimsel tıbbı 3 evrede incelemeniz gerekir. Ben 3 evreyi de yaşadım 30- 35 senelik kanser üzerinde bir geçmişim var. İlk zamanlar yani 1980'lere kadar 3 taneyi geçmeyen 4 taneyi geçemeyen kanserle savaş yapabilen ilaçlarımız vardı. 1980'lerden sonra ikinci aşama dediğim kanser ilaçları çıkmaya başladı ki bunlar hakikaten mucizeler yarattı başladı. Her ne kadar sağlam dokuya da zarar veriyorlardı ise de eskiden 3 aylık, 6 aylık ömrü kalmış hastalarda şifa imkanı sağladılar. Tabi ki kemoterapiyle beraber radyasyon onkolojisindeki ilerlemeler yani radyoterapideki ilerlemeler gene cerrahi tekniklerin ilerlemesi ve umino terapideki ilerlemeler birleşerek multisiner bir tarzda yapılan bir yaklaşımla kanserde çok büyük başarılar elde edildi. Gene kolon kanserlerinde inanın her sene yeni bir ilaç çıkmakta eskiden %30-40 olan hastalar bugün %80 90ara çıkmakta hatta karaciğer metaztazı yapmış olan hastaları bile temelli kurtarabiliyoruz. Kemoterapi arkasından cerrahi ve gene kemoterapiyle bu onların sıfır olan şanslarını 5 senelik yani temelli kurtulma şanslarını %65 75’lere çıkarma şansımız var. Bunun dışında pek çok kanser sayabilirim. Çarpıcı sonuçlar yönünden bunları sayıyorum ama biz her kanseri kurtarıyor muyuz; hayır, çok geçmiş zamanı geçmiş hasta artık ileri devreye gelmiş hastaya artık dokunamayacağımız devreye gelen hastalara fazla bir şey yapamıyoruz ama bunlar da destek tedavilerle gene ufak çapta kemoterapilerle çok da ufak da olsa bunlarda bile kurtulma şansını deneyebiliyoruz. Mesela son zamanlarda çıkan kan tablosunu tamamen düzelten, büyüme faktörü dediğimiz bazı maddelerle kan tablolarını düzeltebiliyoruz hastalara kilo aldırabiliyoruz genel durumunu toparlayabiliyoruz. Eskiden lakositle düşümüyle kaybettiğimiz binlerce hastayı şimdi 3 tane aşıyla toparlayabiliyoruz. Yani tıp bu kadar da ilerledi.
Mehmet Ali Önel : Hastanın tamamen çözümü yok ama en azından yaşam kalitesini yükseltiyorsunuz.
Prof. Dr. Erkan Topuz: Evet yine bu hasta 3 ay yaşayacağına veya 30 gün yaşayacağına bu hastayı 1 sene 2 senenin üzerinde yaşatma şansımız oluyor. Her hastayı kurtarıyoruz demiyoruz ama büyük oranda hakikaten başarılar elde ettik. Ama son zamanlarda başarılarımız çok daha güzel ve çok daha ufku geniş. Bu son ilaçlarımız ise son 4-5 senedir çıkan hedefe yönelik tedavi.

Mehmet Ali Önel : Yani nokta atışı mı diyelim?
Prof. Dr. Erkan Topuz: Nokta atışı da diyelim hedefi bulan aynı kilit anahtar meselsi gibi. Anahtar nasıl gidip kilide uyu sağlayıp tak çevirip onu açıyorsa.
Mehmet Ali ÖNEL: Yani sağlıklı hücrelere zarar vermeden...
Erkan Topuz: Çok güzel söylediniz, sağlıklı hücrelere zarar vermeden gerekli tümörü buluyor ve yok ediyor. Bu özellikle memede, kolon kanserlerinde, akciğer kanserlerinde, lenf bezi kanserlerinde hakikaten mucize ilaçlar bulundu. Bunlarla eskiden %65-75 olan sınırları %95’lere çıkartabildik bazı tip kanserle vardı ki memelerde biz bunlara hiç çare bulamazdık. Ki bunlar %30’u teşkil ederdi bu tip kanserlerde. Bu yeni çıkan hedefe yönelik ilaçlarla bunları artık kür elde edebilir temelli kurtarır hale geldik. Ki bunlara biz çare bulamıyorduk. Bir grup var diyorduk ve bu grup ne hiçbir etkisi yok. İşte bu tedavilerle bunları yok edebiliyoruz. Gene böbrek tümörlerinde sayabileceğim pek çok tümörlerde bunlar için pek çok çalışmalar var.ama bu ilk dördünde büyük adımlar attık ve çok başarılıyız.

Mehmet Ali ÖNEL: Peki hocam Dünya ile kıyasla Türkiye nerde? Yani örneğin Amerika’da onkoloji servisinde uygulanan bütün tedaviler Türkiye’de uygulanabiliyor mu? O ölçüde yeterli miyiz?
Erkan Topuz: Bakın şöyle söyleyebilirim Türkiye’de inanın bu ilaçların %70-80'i Amerika’da çıktıkta ya da Avrupa’da kabul edildikten sonra, Onayı aldıktan sonra Amerika’da türkiye’ye girmesi 1 - 1,5 seneyi geçmiyor, bu hakikaten türkiye için iftihar edilecek bir durum. Bu çalışmalar çeşitli hayvan deneylerinden geçiyor dozaj ayarlanıyor insan çalışmaları yapılıyor. Bizim türkiye’deki sahtekarlar gibi ben şunu buldum sana olur diye bir şey yok. Bu bir ilacın bir ilaç olarak insanda kullanılması en az 5 sene alır. İşte bu devreleri geçirmiş ve FTA tarafından kabul görmüş ilaçlar bizim hocalar tarafından gerekli görülüp arkasına bu dünyadaki faz 3 çalışmasını gösterdiği örneklendirdiği takdirde devlet tarafından getiriliyor ve parası karşılanıyor. Hakikaten bu yönden Türkiye çok ileride ve belki bazı avrupa ülkelerinden çok ileride
Mehmet Ali ÖNEL: Hocam bilimsel tıpla ilgili bu toparlayıcı bilgilerden sonra alternatif tıp olarak bilinen ama sizin daha çok destekleyici tedavi yöntemleri olarak sanıyorum tanımladığınız alana girmek istiyorum izninizle çünkü bu alanda insanlar çok kişi merak ediyor çok hastamız var ne yazık ki. Ve onların kafası bulanık çünkü herkes bir şey söylüyor doğru ve yanlış birbirine girmiş durumda. Öncelikle siz saygın bir bilim adamı olarak alternatif tedavi yöntemleriyle ilgili daha çok bitkisel tedavi yöntemleri için neler söyleyeceksi
Prof. Dr. Erkan Topuz: Bir kere şunu söyleyeyim bu lafı şu ara pek çok kullanmaya başladım. 30 -35 senelik hayatımda benim için en öneli öğretmenim hastalarım olmuştur. Tabi ki teorik bilgilerimiz her yerden almışızdır ama beni hakiten eğiten hastalarımdır. Şimdi hastaların soruları hastalarla bire bir münasebetler benim hakikaten şu yere gelmemde ve tecrübelerim artmasında en büyük rolü hastalarım üstlenmiştir. Yani benim öğretmenlerim hastalarımdır. Ben 30 senden beri hastalarımdan daima şunları almışımdır. “Hocam ben ne yiyeyim ben ne içeyim, şurada şöyle bir madde varmış kansere çareymiş ben bunu nasıl kullanayım?” Hastanın doktora açılması lazım. Doktorun da ketum olmaması lazım. Yani doktorla şunu hemen bir anti parantez söyleyeyim alternatif tıp yoktur alternatif tıp ispat edilmemiş tıptır. Ama biz tamamlayıcı tıbbı kabul ediyoruz. Tamamlayıcı tıbbın içinde bütün diyetler vardır, müzik tedavisi vardır, akupunktur, meditasyon, aurora bunların hepsini kabul ediyoruz ama bunları bir ölçüde bir kabul ediyoruz. Hasta tedavi edici değil tamamlayıcı destek olarak kabul ediyoruz. Normal bilimsel tıbba bunlar destek olurlar yardımcı olurlar. Destek tedavilerin içinde tamamlayıcı tıbbın içinde bazı maddeler vardır ki tabi bunları da reddetmiyoruz. Bunlar bizim birçok kanser ilacımız bitkilerden elde edilmiştir zaten. Ama bunu biraz evvel yine söyledim pek çok aşamalardan geçerek ilaç haline gelemesi gerekir. Bunun içinde türkiye’de ve dünyadaki şarlatanlık yalnız türkiye’de değil almış başını giderken. Bunu hukuk kuralları içinde oturtup cezalandırarak bunu köşelemek gerekir. Çünkü tamamlayıcı tıbbı hakikaten doktor tam olarak hastasına anlatamıyorsa. Anlatsa da hasta bu yoldan çıkıyorsa, burada hastanın en büyük şanssızlığı burada az evvel şöyle bir laf ettim. Bazı hastaları %95 kurtarabiliyoruz genel anlamda bazı tümörleri %90 temeli kurtarabiliyoruz. Yani bilimsel tıbbı terk edip doğrudan doğruya bu şarlatanların kucağına düştüğü takdirde, temelli kurtarabileceği bu hastalıktan maalesef gider.

Mehmet Ali ÖNEL: Hocam şöyle bir duyum alıyorum ben bunu hastalardan duyuyorum çoğu zaman bilimsel tıp bu tanımlayıcı tedavi yöntemlerini yada bu halkın alternatif tıp olarak bildiği o alana çok mesafeli duruyor. Doktorlar “şurada işte bir ot var hastalığa iyi geliyor” lafını duyduklarında hemen “aman onlar şarlatan gitmeyin” diye kestirip atıyorlar. Buradan da şarlatanlara gün doğuyor belki de gerçekten çok yararlı olan bitkilerin tedavi şansını onlara ihale etmiş oluyoruz.
Bizde onkoloji enstitüsünde bu tamamlayıcı tıp birimi aşağı yukarı 5 sene evvel kuruldu bunun dışında sağlık bakanlığı da tamamlayıcı tıp dalını tanıma kurumu kurdu. Aynı zamanda bunun görevi nedir, yine İstanbul Üni. Onkoloji Enstitüsü’ne verdi. Prof. Dr. Erkan Topuz: Halkımızı uyarıyorum internetten satarken diyor ki mesela kantaron şu ara çok meşhur bütün hastalarımız kantaron yağı içiyor ve çiçeği alıyor kimse tabi internette benim kantaronumu alacaksınız diyor. Çünkü benim kantaron çiçeğimin ayrı bir özelliği vardır diğerlerine benzemez diyor. Internet kanalıyla satıyor adam bunu 50 dolar 5 milyon kaça satıyorsa internetten satarken benim kantaronumu alın diyor sahtekarlık burada başlıyor eğer internetten satıyorsa %99 şarlatandır. Eğer bir kişi diyorsa ki benim ilacım her derde devadır diyorsa, en büyük şarlatan bunlardır. Zaten biz ona noktayı koyarız ama diyorsa ki benim ilacım tek diyabetli hastalarda şeker oranını hafif düşürebilir e bende bunu diyorum ginseng düşürür acı badem düşürür sayabileceğim pek çok maddeler zerdeçal az miktarda düşürür. Efendim ama meyan kökü yükseltir, biz bunları zaten biliyoruz bunlarla takviye ediyoruz hastaları tek bir şeye söylüyorsa haklı olabilir ama benim çayım bin derde deva yada 10 hastalığa deva diyorsa işte o zaman bizim şarlatan listemizin birincisi odur her derde deva der. İşte o zaman kaybeder
kaynak: deşifre haber
 
Evet ben de tatlışkonun yazdıklarına aynen katılıyorum. Erkan Topuz Hocayı ben de çok takip ettim, kesinlikle doktor önerisinin dışında bitkisel herhangi birşey kullanmamak gerekiyor.
Hele o kantaron yağı ve ya otu kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkilerini tamamen bloke edebiliyor. Erkan Bey televizyonda anlattı. Bir hastası ondan habersiz kantaron kullanmış bir süre sonra kontrolde tathil sonuçları bir geliyor, tedavi hiç etki etmemiş...

Belki bu tip bitkiler tedaviyi sadece DESTEKLEYİCİ olarak DOKTOR GÖZETİMİNDE VE ÖNERİSİ DOĞRULTUSUNDA kullanılabilinir ama sakın kendi başınıza birilerine inanıpta paranızı harcamayın.

Dünya üstünde bu kadar bitki var. Gerçekten işa yarıyor olsa bu kadar insan kanserden vefat ediyor olmazdı.

Allah korusun...
 
Allah Kimseyi Dusurmesin Bu Sekilde Ovuyolar Baskada Alternatif Tip Bilmiyorum Ama Tabiki Dr Danismak Lazim Allah Korusun Haklisiniz Kizlar Bole Onemli Bir Hastalikta Cok Cok Dikkat Etmek Gerekir Ben Herseye Inaniyorum Salak Gibi
 
annemi 6 ay önce kanserden kaybettim. Alternatif tıp olarak, marmaristen, adanaya, ankaradan bursaya kadar altı ay boyunca yüreğim yana yana ilaç, bitki, ot aradım. Ama malesef hiç biri işe yaramadı. Hele ki eğer diğer organlana sıçradıysa çok çok zor.
bu hastalıkta erken teşhis çok önemli. Yani hata yine bizde. arabamızdan farklı bi ses gelse hemen sanayiye koşarız. ama başımız, midemiz bir yerimiz ağrısa alırız bir ağrı kesici, önemsemeyiz bile...
annemin hastalığı döneminde , ki bizim için tıbben yapılacak birşey yok dedikleri noktada tek şansımız alternatif tıpçılardı. bu sayede yüzlerce kanser hastası, ve yakınıyla tanıştım, konuştum, iyileşende olmuş, Ama taktir işte, Allah şifayı kimisine, ısırgan otundan vermiş kimisine zakkumdan . ama bizde hiç birisi işe yaramadı. Yani iyileşenler olsa bile bu yöntemle, herkeste işe yaramıyor malesef:1no2:
 
X