başlığı kısa açmaya çalıştım biraz anlamsız olabilir kusura bakmayın. bir süredir zaten bu konuda bir başlık açmak istiyordum. benzer bir konu görünce orayı işgal etmek istemedim, ertelemeden kendim için açmak istedim.
ben dışarda aktif biriyim. başarılıyım, hırslı olmasam da kendi içimde azmim vardır kolay pes etmem. genelde insanlar takdir eder azmimi. iş dışında mutlaka başka şeyler yaparım falan sadece işle yetinmem. yani dışarda tembel değilim özetle bunu anlatmak istedim.
ama iş eve gelince kendimi bildim bileli aşırı tembelim. çalışan bir annenin çocuğuydum. çok fazla sorumluğum vardı. çoğu kişinin evinde sadece ders yaptığı vakitler temizlik ve yemek yapardım. ama o zaman da önce keyif yapardım annem işten geleceği vakit tutuşurdum. yapardım bir şekilde veya hiç yapmazdım ama kafamda da dururdu.
özetle günümüze geleyim hala öyleyim. hala çok fazla sorumluluğum var. zihnim asla boşalmıyor. ama yine de benden başkası olsa bir şekilde ev işlerini yetiştirir. ben yapamıyorum. kan değerlerim de düşük. b12, d vit, ferritin 3-4 falan o seviyelerde. hatta nerdeyse 3 yıldır böyle ama adam akıllı düzenli ilaçlarımı kullanıp normal seviyeye getirtemedim.
bir şeyi düzenli yapamama sebebim birincisi konforuma düşkünüm. yatmayı seviyorum. ev demek benim için yatmak demek sanki. bir şey yapacak olsam bile bunu yatağımda yapmak istiyorum. ders çalışmak, bir şey izlemek, iş çalışmak vs bunlar hep yatarak yapmak istiyorum.
ikinci sebep çok çabuk yoruluyorum. kalkıyorum mesela diyelim mutfağı temizleyeceğim. salonu temizleyemeden mutfak beni yormuş oluyor geri yatağa geliyorum falan. yorgunluk hem kan değerlerimden, hem hamlıktan olabilir. ama çocukluktan beri de hatırladığım hep düşük enerjili olduğum. hayatımda sadece düzenli dövüş sporu yaptığım dönem enerjik olduğumu ve yorulmadığımı hatırlıyorum. onu da kalbimdeki ufak bir sorundan dolayı bırakmak zorunda kaldım.
üçüncü sebep de her şeyin en iyisini yapmaya çalıştığım için yaptığım her şeyin beni fiziken ve ruhen yorması. mesela ilacı düzenli alamama sebebim de o. sabah aç karnına alıp iki saat bir şey yemeyin yazıyor ya. o gün çok aç uyandıysam yediğim için o gün alamıyorum. peş peşe almayınca unutuyorum. d vit hapı da mesela diyor öğlen alınsa ve güneşe çıkılsa daha iyi olur. dur diyorum çocuğu almaya giderken alayım hem güneş görürüm. o hengamede unutuyorum. kaldı nasılsa yarın öğlen alırım diyorum ve bu böyle devam edip duruyor. temizliği de böyle aşırı titizlik hastalığı olanlar gibi detaylı yapmaya çalışıyorum ama yarım kalıyor sonra daha beter oluyor.
yaptığım hataların farkındayım ama döngümü kıramıyorum. ve uykusuzluk beni çok etkiliyor. yine çocukluğumdan beri aşırı uykuya düşkündüm. annem sırtında okula götürürmüş beni 1. sınıfta falan uyanamadığım için. öss dönemlerinde ve üniversitede zaman çok önemliydi benim için. akapunktura da gittim, her gün 15 dakika azaltmaya da çalıştım olmadı pes ettim. 3-4 gün uykuzluğa direniyorum sonra aptala dönüyorum enerjim bitiyor. bu arada uykusuzluk dediğim çoğu insan için normal saatlerdir.
hayatım boyunca da hep çalıştım. yazları okul dönemlerimde ortaokulda bile çalıştığım oldu. yani rahatsın zorunluluğun yok gibi bir durum yok. sabah mecburen sıfır uykusuz işe gittiğimde oldu ama işten döndüğümde aktif olamıyorum.
theta kısmına geleyim. bio enerji, barış muslu vb şeylere çok inanmasam da anksiyetem sebebiyle arkadaşımın bana uygulaması sonucu biraz ilgimi çekti. kitaplar falan aldım seanslara maddi gücüm yetmediği için. bitiremedim. geçen de başka bir arkadaşım ücretsiz theta healing yaptı. çocukluktan oluşturduğumuz kök inançlarla ilgili falan ufak bir çalışma yaptı. aslında bu yeni nesil popüler durumlar bir açıdan beni rahatsız ediyor. bir açıdan da şans verme isteği uyandırıyor. ama paramı boşa harcamak da istemiyorum. borçlarım var, artırabildiğimi borçlarıma ayırmaya çalışıyorum.
bir yandan da bu halimden, bu iradesiz, döngümden çıkamayan halden sıkıldım.