- 2 Kasım 2007
- 114
- 0
- 44
selam arkadaşlar, 13. 08 tarihinde ameliyat oldum ben de. kk sayesinde oldum desem abartı olmaz, aylarca forumları okuyup kendimi hazırladım ameliyata. bugün 4. günüm, biraz halsiz olmanın dışında halimden memnunum. ameliyat olmadan önce ameliyat olanların tecrübelerini okumak benim için çok önemliydi, o yüzden ben de ayrıntılı biçimde yazmak istiyorum. soruları da seve seve cevaplarım. fotoğrafları alçı çıktıktan sonra ekliycem.
gelelim hikayemeee;
kemerli ve ucu düşük olan, nazik insanlarca karakteristik olarak nitelendirilen, tarafımdansa her kendimle gözgöze gelişimde "kestireceğum senu" tehditleri alan bir burnum vardı efenim.
ayrıca nefes alamama, kemik eğriliği gibi mantıken de beni rahatlatan sebepler vardı. ama ne yalan söyleyeyim bakıp bakıp içimin açılacağı bi yüzümün olması da benim için çok önemli, güzeli severim, güzelliği, iç güzelliğini, dış güzelliği... opuyorumnanaktan
ameliyat günü yaklaşık 2 saat önce boğaziçi tıp merkezine gittik ailece. çok sakindim ve hala ameliyat olacakmışım gibi gelmiyordu. ki normalde kan aldıracak olsam bile strese girerim günler öncesinde,öyle tavuk ruhlu bi insanım:)
ameliyata dakikalar kala hemşire bacım ameliyat kıyafetini giymemi söyledi, sadece iç çamaşırınız kalıyor (alttaki). oje vs. varsa çıkarmış oluyorsunuz. sonra beni sedyeye aldılar, hemşire daha öncesinde koluma iğne yolu için plastik materyali takmıştı - adını bilmiyorum-, oradan bir iğne yaptılar, sanırım sakinleştirici, zaten sakindim, oldum kuzu. asansöre sedyeyle bindim. sonrasında iki anestezi uzmanının etrafımda bi şeyler yaptığını hatırlıyorum, doktorlarla fln şakalaşmadım, hemen uçmuşum. gönül isterdi ki güldürüşlü ameliyathane anılarım olsun, yok:))
uyandığımda sedyeyle odaya getiriliyordum, ilk sorum "bitti mi oldu. görmüyor fekat etrafımdakileri duyuyordum. annemden içli sesler, "çocummm" fln tarzı. bi yandan da elimi burnuma götürüyorum, millet beni tutuyor. öyle de garantici bi insanımdır, somut olarak hissetmek istedim bittiğini:)
efendime söyliyim, sonra yatağıma yerleştirildim. ve ameliyatın çileli kısmı başladı. zormuş be bacılar:) o gece saat başı uyandım. ağrı yoktu ama bünye sarsıldı tabi. nazlıyımdır ben zora gelemem, ayyy, sabah olmak bilmedi.
aaa, bu arada anestezi etkisinde kurtulmak da bi iş. odaya ilk geldiğimde öyle derin nefes alıp veriyordum ki, ağzımı kapattım herhal, anam yine panikledi "niye böyle nefes alıyo" diye. anestezinin etkisi 5 saatte fln geçti. bi ara ayağa kaldırıp yürüttüler, tansiyonum düştü, normal bi şeymiş, emme hoş bi his değil tabi.
neyse, sabah yeni gün yeni umutlar demekti. sabırla doktoru bekledim. neyse ki tamponumu sabah çıkardı. tampon fobisi olanlar iyi okuyun, hiiiiiiiç acımadı, iki tampon iki saniyede çıktı, hiç bi şey hissetmedim. başta da söyledim, " tavuk ruhlu nane bünyeliyimdiiir", korkmayın gızlar zemuszemus
bu arada tampon alınırken canımın çok yanacağından korkan cefakar anam odadan çıkıp iki kat aşağı kaçtı, geldiğinde gözleri dolu doluydu, annelik ne zor zanaat.
efenim, bu aksiyon dolu gece ve sabahın ardından evimize geldik. alnım, sanki yarılıp da içerisinden küçük küçük busybee'ler çıkacakmışçasına yamuk yumuk şişmişti. geleneklere bağlı, büyüklerin bir bildiği olduğuna inanan bir Türk genciyim, kafama bağlanan patates dilimleriyle bir kaç saat geçirdikten sonra şişlerimi indirmiştim. (veya ben uyurken kafamı yarıp dışarı çıktılar laelaelaelaelae)
bundan sonra dik oturma ve uyuma çalışmalarım başladı. ve tabi aynam elimde hangi saatte yüzümün neresi şişti, neresi morardı tetkikleri. gözlerim çok morarmadı. şişler yukarıdan aşağıya doğru ilerledi. ilk gün yüzüm şiş değildi mesela, ikinci gün göz altlarım, sonra yanaklarım şişti filan, bugün 4 . gün, şişlerim dudak hizamda, sanki ağzımda datlı varmış da yutmamışım gibi. çocuksu ve muzip bi görüntü deseeem çok pozitif olur, kötü görünüyo bea
ağrı olmadı bu arada . yine de gece ağrır uyutmaz korkusuyla ağrı kesici içtim bir iki tane. ilk gün dahil kanama veya sızıntı da olmadı. bugün 4. gün ama hala ara ara buz uyguluyorum, ferahlatıyor beni.
bence çok önemli, booool booool su için, hem anestezi etkisi azaltıyor, vücut kendini topluyor hem de ödem çözüyor. düz yatmak büyük hata, eğilmek ve ağır kaldırmak da. dinlenmek ve iyi beslenerek vücudun kendini toparlamasına izin vermek lazım. katı gıda yiyemiyorsunuz, korkuyor insan zaten, o kadar çile çektiniz o buruncuk için. bi de beni zorlayan kısmı, gülemiyorsunuz, kıkırdaklar oynamasın diye. gülmemek ne zormuş ve gülmek ne güzel dostlar! ellerimle yanaklarımı tutarak, hoo hoo hoo diye gülüyorum, noel baba misali. şööyle, dadını çıkara çıkara gülmeyi özledim.
üç gün sonra alçım çıkacak, merakla bekliyorum. zor bir ameliyat, ama pişman değilim, şimdiden. doktorum tuğrul maral, sempatik, güvenilir bir insan. hastane ve hemşirelerden memnun kaldım, fiyat peşin 1500, 10 taksitle 1990 lira. bence mutlaka bir gece hastanede kalınmalı, müşahade altında olmalı hasta. tansiyonunuzu ölçüyorlar sık sık, güvenli ellerdesiniz sonuçta.
şimdilik aklıma gelenler bunlar, sorunuz varsa yanıtlarım. herkese sevgiler, geçmiş olsun, güzel iyileşmeler, az morarmalar, az şişmeler. mucuk mucuk mucuk opuyorumnanaktan
gelelim hikayemeee;
kemerli ve ucu düşük olan, nazik insanlarca karakteristik olarak nitelendirilen, tarafımdansa her kendimle gözgöze gelişimde "kestireceğum senu" tehditleri alan bir burnum vardı efenim.
ayrıca nefes alamama, kemik eğriliği gibi mantıken de beni rahatlatan sebepler vardı. ama ne yalan söyleyeyim bakıp bakıp içimin açılacağı bi yüzümün olması da benim için çok önemli, güzeli severim, güzelliği, iç güzelliğini, dış güzelliği... opuyorumnanaktan
ameliyat günü yaklaşık 2 saat önce boğaziçi tıp merkezine gittik ailece. çok sakindim ve hala ameliyat olacakmışım gibi gelmiyordu. ki normalde kan aldıracak olsam bile strese girerim günler öncesinde,öyle tavuk ruhlu bi insanım:)
ameliyata dakikalar kala hemşire bacım ameliyat kıyafetini giymemi söyledi, sadece iç çamaşırınız kalıyor (alttaki). oje vs. varsa çıkarmış oluyorsunuz. sonra beni sedyeye aldılar, hemşire daha öncesinde koluma iğne yolu için plastik materyali takmıştı - adını bilmiyorum-, oradan bir iğne yaptılar, sanırım sakinleştirici, zaten sakindim, oldum kuzu. asansöre sedyeyle bindim. sonrasında iki anestezi uzmanının etrafımda bi şeyler yaptığını hatırlıyorum, doktorlarla fln şakalaşmadım, hemen uçmuşum. gönül isterdi ki güldürüşlü ameliyathane anılarım olsun, yok:))
uyandığımda sedyeyle odaya getiriliyordum, ilk sorum "bitti mi oldu. görmüyor fekat etrafımdakileri duyuyordum. annemden içli sesler, "çocummm" fln tarzı. bi yandan da elimi burnuma götürüyorum, millet beni tutuyor. öyle de garantici bi insanımdır, somut olarak hissetmek istedim bittiğini:)
efendime söyliyim, sonra yatağıma yerleştirildim. ve ameliyatın çileli kısmı başladı. zormuş be bacılar:) o gece saat başı uyandım. ağrı yoktu ama bünye sarsıldı tabi. nazlıyımdır ben zora gelemem, ayyy, sabah olmak bilmedi.
aaa, bu arada anestezi etkisinde kurtulmak da bi iş. odaya ilk geldiğimde öyle derin nefes alıp veriyordum ki, ağzımı kapattım herhal, anam yine panikledi "niye böyle nefes alıyo" diye. anestezinin etkisi 5 saatte fln geçti. bi ara ayağa kaldırıp yürüttüler, tansiyonum düştü, normal bi şeymiş, emme hoş bi his değil tabi.
neyse, sabah yeni gün yeni umutlar demekti. sabırla doktoru bekledim. neyse ki tamponumu sabah çıkardı. tampon fobisi olanlar iyi okuyun, hiiiiiiiç acımadı, iki tampon iki saniyede çıktı, hiç bi şey hissetmedim. başta da söyledim, " tavuk ruhlu nane bünyeliyimdiiir", korkmayın gızlar zemuszemus
bu arada tampon alınırken canımın çok yanacağından korkan cefakar anam odadan çıkıp iki kat aşağı kaçtı, geldiğinde gözleri dolu doluydu, annelik ne zor zanaat.
efenim, bu aksiyon dolu gece ve sabahın ardından evimize geldik. alnım, sanki yarılıp da içerisinden küçük küçük busybee'ler çıkacakmışçasına yamuk yumuk şişmişti. geleneklere bağlı, büyüklerin bir bildiği olduğuna inanan bir Türk genciyim, kafama bağlanan patates dilimleriyle bir kaç saat geçirdikten sonra şişlerimi indirmiştim. (veya ben uyurken kafamı yarıp dışarı çıktılar laelaelaelaelae)
bundan sonra dik oturma ve uyuma çalışmalarım başladı. ve tabi aynam elimde hangi saatte yüzümün neresi şişti, neresi morardı tetkikleri. gözlerim çok morarmadı. şişler yukarıdan aşağıya doğru ilerledi. ilk gün yüzüm şiş değildi mesela, ikinci gün göz altlarım, sonra yanaklarım şişti filan, bugün 4 . gün, şişlerim dudak hizamda, sanki ağzımda datlı varmış da yutmamışım gibi. çocuksu ve muzip bi görüntü deseeem çok pozitif olur, kötü görünüyo bea
ağrı olmadı bu arada . yine de gece ağrır uyutmaz korkusuyla ağrı kesici içtim bir iki tane. ilk gün dahil kanama veya sızıntı da olmadı. bugün 4. gün ama hala ara ara buz uyguluyorum, ferahlatıyor beni.
bence çok önemli, booool booool su için, hem anestezi etkisi azaltıyor, vücut kendini topluyor hem de ödem çözüyor. düz yatmak büyük hata, eğilmek ve ağır kaldırmak da. dinlenmek ve iyi beslenerek vücudun kendini toparlamasına izin vermek lazım. katı gıda yiyemiyorsunuz, korkuyor insan zaten, o kadar çile çektiniz o buruncuk için. bi de beni zorlayan kısmı, gülemiyorsunuz, kıkırdaklar oynamasın diye. gülmemek ne zormuş ve gülmek ne güzel dostlar! ellerimle yanaklarımı tutarak, hoo hoo hoo diye gülüyorum, noel baba misali. şööyle, dadını çıkara çıkara gülmeyi özledim.
üç gün sonra alçım çıkacak, merakla bekliyorum. zor bir ameliyat, ama pişman değilim, şimdiden. doktorum tuğrul maral, sempatik, güvenilir bir insan. hastane ve hemşirelerden memnun kaldım, fiyat peşin 1500, 10 taksitle 1990 lira. bence mutlaka bir gece hastanede kalınmalı, müşahade altında olmalı hasta. tansiyonunuzu ölçüyorlar sık sık, güvenli ellerdesiniz sonuçta.
şimdilik aklıma gelenler bunlar, sorunuz varsa yanıtlarım. herkese sevgiler, geçmiş olsun, güzel iyileşmeler, az morarmalar, az şişmeler. mucuk mucuk mucuk opuyorumnanaktan