Bir bebek gözüyle panik atak mı?

Bir bebek panik olduğunda şunları yaşar. Biz de parantez içindekilerin KENDİLERİNİ DEĞİL, KORKULARINI yaşarız.

NABZI HIZLANIR, (KALP KRİZİ)
NEFESİ HIZLANIR, NEFES ALAMAYACAKMIŞ GİBİ OLUR (NEFES DARLIĞI)
AĞLAMAYA, BAĞIRMAYA BAŞLAR, (ÇARESİZLİK, GÜVENSİZLİK HİSSİ)
BEYNİ KARINCALANIR, (BEYİN TÜMÖRÜ)
KOLLARINDA, AYAKLARINDA UYUŞMALAR, İĞNELENMELER OLUR, (SİNİR İLTİHAPLANMASI)
DİLİ ŞİŞER GİBİ OLUR, (ALERJİ, ANAFLAKTİK ŞOK)
ŞAŞIRIR, (DELİLİK, KONTROL BOZUKLUĞU, KONFÜZYON)
ADIMLARINI KARIŞTIRIR, (SİNİR SİSTEMİ HASTALIĞI, HALSİZLİK)
YERİNDE DURUR KALIR, (KİLİTLENME, DEREALİZASYON)
NEREYE GİDECEĞİNİ ŞAŞIRIR, (DEPERSONALİZASYON)
MİDESİ BULANIR, (MİDE KANSERİ)
GAZI OLUR, (BAĞIRSAK SORUNLARI KORKUSU)
ALTINA KAÇIRIR, (ALTINA KAÇIRMA KORKUSU)
İÇİNDE BULUNDUĞU ORTAMDAN KAÇMAYA ODAKLANIR... (PANİK)

HİÇBİR FARK YOKTUR...

HİÇ BİR FARK YOK TUR...

PEKİ BİZ İÇİMİZDEKİ BEBEĞE, "AAA NE KADAR AYIP, KORKMA, HİÇ BÖYLE ŞEYLERDEN KORKULUR MU??" DİYOR MUYUZ???

HAYIR...

BİZ "AMAN TANRIM, BÜTÜN BUNLARI YAŞIYORSAM BEN KESİN BİR AKIL HASTASIYIM, DELİRİYORUM YA DA ÖLÜMCÜL BİR HASTAYIM!!" DİYORUZ...

YANİ, HİSSETTİKLERİNİ GERÇEK SANAN KOCA BEBEKLERİZ...

ÇÜNKÜ İÇİMİZDE BİR BEBEK OLABİLECEĞİNİ AKLIMIZIN UCUNDAN BİLE GEÇİRMİYORUZ...

İÇİMİZDE KORKULARINI AÇIĞA ÇIKARMIŞ BİR BEBEK OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUZ BİLE...

BİZ KOCAMAN İNSANLARIZ, DEĞİL Mİ? NE BEBEĞİ, NE ÇOCUĞU??

ŞUNU UNUTMAYALIM:

PANİK ATAK VE ANKSİYETE YAŞARKEN BİZ, OLGUN İNSANLAR GİBİ DÜŞÜNMEYİZ...

BİR BEBEK GİBİ DÜŞÜNÜRÜZ...

O YÜZDEN, EVLER, ARABALAR, PARA, PUL, HATTA BAZEN ANNEMİZ VE BABAMIZ BİZE YABANCI GELİR...

O YÜZDEN DIŞARI ÇIKTIĞIMIZDA ÖZGÜRCE DOLAŞMAK YERİNE KAYGIYLA KORKA KORKA BİR YERDEN BİR YERE KAÇARIZ...

O YÜZDEN VÜCUDUMUZDAKİ KÜÇÜK BİR TEPKİ BİZİ PANİĞE, KORKUYA SÜRÜKLER...

O YÜZDEN SABIR ÇİPİMİZ YANMIŞ GİBİDİR, HİÇBİRŞEYE SABREDEMEYİZ...

ÇÜNKÜ BEBEKLER SABIR NEDİR BİLMEZZ!!! SABREDEMEDİKLERİ HERŞEYE AĞLARLAR...

HER ANKSİYETE YAŞADIĞINIZDA, YA DA BİR PANİK ATAĞIN YAKLAŞTIĞINI HİSSETTİĞİNİZDE,

İÇİNİZDEKİ BEBEĞİN GÜZEL UYKUSUNDAN UYANDIĞINI DÜŞÜNÜN...

YAPACAĞINIZ ÇOK BASİT BİR ŞEY VAR...

ONA GÜLÜMSEYİN, KOLLARINIZA ALIN VE TEKRAR UYKUYA DALMASINI SAĞLAYIN...

AMA LÜTFEN BUNU GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN... LÜTFEN...

BUNU İNKÂR EDEREK KENDİNİZİ KANDIRMAYIN, KENDİNİZE UKALALIK ETMEYİN...

BİZ, DÜŞÜNDÜKLERİMİZDEN İBARETİZ...

LÜTFEN, UNUTMAYIN...

SEVGİLERLE,



alıntıdır...

Çok beğenrek okudum ve paylaşmak istedim ne kadar güzel ifade edilmiş değil mi?

Şimdi alttakileri okuyun lütfen...

1. Alkol, Nikotin, Kafein bağımlılıklarından kurtulmaya çalışın... Bırakın demiyorum, azaltın ve başka yönlere kayın... Kafeinsiz Kahveye, Çok yoğun bitki çaylarına, daha hafif sigaralara ya da sigarasız mekanlarda kalmaya (sinemalar, kitaplıklar, kütüphaneler, okullar, bebekli evler vs...) özen gösterin.. Alkol, zaten bu ilaçlarla hoş değil... O yüzden mümkün olduğu kadar azaltın... Bazı pskiyatristler bir damla ethanolün (içki alkolü) bile kötü olduğunu söylerler... Bazıları ise, "haftada 2-3 kez 2-3 kadeh beyaz şarap içebilirsin" derler... Ama hiçbirisi "hadi dağıt ortalığı, kusuncaya kadar iç" demez haliyle

2. Hurma, Ceviz, Muz yiyin, Süt için (mümkünse Keçi Sütü (kokmuyor, korkmayın ))

3. Su için... Bol Bol...

4. Güneşe çıkın en az güneş altında 25-30 dakika geçirin ama Rexapin alıyorsanız dikkatli olun, kaz gibi yanarsınız...

5. Anti-depresanlar konu üzerinde ters tepki yapabilir ama cinsellik yaşamaya çalışın, başarabilirsiniz, merak etmeyin, yeter ki isteyin... Hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar etkili olacaktır...

6. Sizi güldüren şeylere odaklanın, hafif, rahatlatıcı maceralara odaklanın, psikolojik filmlere, korku filmlerine, sevseniz bile odaklanmayın...

7. Çok rahat kitaplar okuyun, çok satanlarla ilgilenin, kendinizi kitap okumalıyım diye Dünya Klasiklerine kapamayın...

8. TV, Parlak Monitörler, Yanıp Sönen Işıklar, Çok gürültülü ortamlar, tekrar eden seslerin (matkap, akarsu, eski otobüs, motosiklet vs.) içinde/onlara uzun süre maruz kalmayın...

9. Puzzle/Zeka Oyunları/Bilmeceler vs. çözmeyin... Altını çiziyorum çözmeyin... Beyniniz yeteri kadar açık, fazlasına gerek yok şimdilik...

10. Çok büyük projeler, içinden çıkılamayacak işlere girmemeye çalışın...

11. Kavgaların üzerine gitmeyin, sıkıldığınızda sıkıldım diyin ve uzaklaşın...

12. Umutsuzluk, güçsüzlük, çaresizlik, sonuçsuzluk kavramlarına takılmayın, ucunda ölüm yoksa sizin güçlenmenizi sağlayacak şeylerdir, geçecektir...

13. Neyin korkusunu yaşıyorsanız, bir sonraki günü, bir sonraki saati düşünün... Hepsi geçiyor, değil mi? Bugüne kadar korktuğunuz hangi şey başınıza geldi...

14. Evde tıkılı kalmayın... Agorafobi yaşıyorsanız öncelikle ailenizle, sevdiklerinizle, arkadaşlarınızla, dışarıya çıkın... Sonra yavaş yavaş kendinizi dışarıya atın... İlk adım en önemlidir... Sonrası çorap söküğü gibi geliyor...

15. Ağlamaktan, gülmekten, bağırmaktan, öfkelenmekten çekinmeyin, bu hislerin size verdiklerini doyasıya yaşayın...

16. Çok çay içmeyin...

17. Evinizin mobilyalarının yerlerini tamamen değiştirmeye çalışın, tamamen farklı bir evle karşılaşın uyandığınızda...

18. Yorulun... Egzersiz yapın, yürüyün, aerobik yapın, birşeyler yapın...

19. Yoga, Meditasyon, Pilates, ne varsa gitmeye çalışın...

20. Ilık duşlar alın... Kokulu mumlar yakın, güzel sabunlar kullanın...

21. Ana haber bültenlerini seyretmeyin, onun yerine belgesel seyredin, komedi dizisi seyredin.. Bir süre dünya haberlerinden uzak kalmanız hiçbir sorun yaşatmaz size...

22. Hiç gitmediğiniz yerlere gidin... Hiç yapmadığınız şeyleri yapın...

23. Denize, havuza girin...

24. Abartmadan çok güzel, çok farklı çikolatalar yiyin...

25. Bebek sevin... Önce onların gözlerinin içine bakmayı öğrenin...

26. Aynaya bakın... Gözlerinizin içine bakın... Kendi gözlerinizin içine bakabilirseniz, başkalarının da gözlerinin içine bakabilirsiniz...

27. Hissettiklerinizi söylemekten çekinmeyin... "Hayır, ben böyle düşünmüyorum" demeye başlayın... Sessiz kalmayın, karşınızdaki sizi sevmek zorunda değil... Eğer hasta olduğunuza inanıyorsanız, sizi iyileştirecek şeyin bu olduğunu bilin...

28. Hepimiz "iyilik hastasıyız"... İyi olmak, içimize atmak en iyi bildiğimiz şey... Artık iyi olmak zorunda olmadığınızı bilin... Hatta birçok zaman iyi olmamanız gerektiğini bilin... Çevrenizde kendisini sizden önemli gören ve ona göre davranan herkesin canı cehenneme...

29. Gün batımları, gün doğumları seyredin... Kendinize bazı amaçlar koyun... Küçük amaçlar... Kaçta kalkacaksınız, kaçta uyuyacaksınız, kasaptan ne alacaksınız, manavdan ne alacaksınız, ne okuyacaksınız, ne izleyeceksiniz önceden hayal edin ve onun keyfiyle hareket edin... Birkaç saat sonra yapacaklarınızı önceden planlamaya çalışın... Boş boş oturmayın...

30. Birilerine yardım edin... Aşevlerine gidin, çocuk esirgeme kurumlarına, muhtaçların olduğu yerlere, bildiğiniz şeyleri öğretebileceğiniz, 3-5 kuruş ta olsa yardım yaptığınızda yüzleri güldürebileceğiniz yerlere gidin...

31. Gülün... Gülünebilecek en küçük şeye gülün... Kendinizi zorlayın, biraz zorlama bile gülebilirsiniz, çünkü beynimiz bu konuda biraz aptaldır, zorlama gülüşler bile serotonin hormonu salgılatır bize...

32. Şarkı mırıldanın, kendi kendinize konuşun (kendi kendine konuşmak akıl hastalığı değildir... Olmayan şeylerle konuşmak akıl hastalığıdır...)

33. Herşeyin düzeleceğine emin olun... %95'i tam olarak düzelmiş 500.000.000 vakadan bahsediyoruz... Sizin onlardan biri olma olasılığınız inanılmaz yüksek...

panik atağımızın sebepleri neler oldu hiç düşündük mü?


* Okul/İş/Şehir/Ülke değiştirdik... Böylece Muhit/Arkadaş/Eş/Dost değişti...
* Evlendik/Boşandık...
* Hanımlar Hamile kaldı/Erkekler Evlendi, baba oldu...
* Çok sevdiğimiz bir ya da birkaç insanı kaybettik...
* Aşırı kilo aldık, aşırı kilo verdik...
* Tehdit aldık ve veya ölüm tehlikesi geçirdik...
* Büyük bir haksızlığa uğradık ya da pişmanlık yaşadık...
* Finansal sıkıntılar yaşadık... İflas ettik...
* Duygusal Travmalar yaşadık... Belki terkedildik, aldatıldık, ihanete uğradık, gammazlandık, birisinin ölümüne, sakatlanmasına bilmeden neden olduk...
* Vücudumuzda bir uzvumuzu sakatladık ya da kaybettik...
* Mutsuz bir evlilik yaşadık...
* Mahrem konularda ya tatmin olamadık, ya da tatmin edemedik... Bundan kaçamadık...
* ya da başka bir şey...

belkide paylaşmak istemediğimiz başka bişey..

bu yukardakilerin içinde benim bu hastalığa yakalanma nedenim var ya sizlerin?

tr_lelli .!.:

panik atağımızın sebepleri neler oldu hiç düşündük mü?


* Okul/İş/Şehir/Ülke değiştirdik... Böylece Muhit/Arkadaş/Eş/Dost değişti...
* Evlendik/Boşandık...
* Hanımlar Hamile kaldı/Erkekler Evlendi, baba oldu...
* Çok sevdiğimiz bir ya da birkaç insanı kaybettik...
* Aşırı kilo aldık, aşırı kilo verdik...
* Tehdit aldık ve veya ölüm tehlikesi geçirdik...
* Büyük bir haksızlığa uğradık ya da pişmanlık yaşadık...
* Finansal sıkıntılar yaşadık... İflas ettik...
* Duygusal Travmalar yaşadık... Belki terkedildik, aldatıldık, ihanete uğradık, gammazlandık, birisinin ölümüne, sakatlanmasına bilmeden neden olduk...
* Vücudumuzda bir uzvumuzu sakatladık ya da kaybettik...
* Mutsuz bir evlilik yaşadık...
* Mahrem konularda ya tatmin olamadık, ya da tatmin edemedik... Bundan kaçamadık...
* ya da başka bir şey...

belkide paylaşmak istemediğimiz başka bişey..

bu yukardakilerin içinde benim bu hastalığa yakalanma nedenim var ya sizlerin?

Genişletmek için tıkla...

------------------------------------------------------------------------------------




bu başlık çok hoşuma gitti güncellemek istedim.

saol canım bulduğum yeni bilgileri paylaşmaya devam edicem..

Ya...
Ya bacaklarınız olmasaydı?

PKK'nın koyduğu yumruğum kadar bir mayın bir saniyede bacaklarınızı koparmış olsaydı?

Ya gözleriniz olmasaydı?

5 parça şarapnel şimşek hızıyla pırıl pırıl gözlerinizi kan içinde bırakmış olsaydı?

Ya parmaklarınız olmasaydı?

Şerefsiz eller, pis bir masanın üzerine koyduğu körpe ellerinize ağır kara çekiçler indirmiş olsaydı?

Ya onurunuz olmasaydı?

Sizi bir köle gibi kullanan "Gelişmiş Dünya Ülkelerinin" vatandaşlarına üç kuruş için yaranmak zorunda kalsaydınız?

Ya aklınız olmasaydı?

Mahallenin gerizekalı serserisi sizi üç kuruşluk aklıyla kandırıp sonra arkanızdan kahkahalar atabilir olsaydı?

Ya zekânız olmasaydı?

Başınıza gelebilecekleri önceden göremeyip her türlü aptal maceraya atılmak isteseydiniz?

Ya şerefiniz olmasaydı?

Ailenizin biriktirdiği tüm parayı güzel bir kadına, yakışıklı bir adama ya da kumara, eğlenceye harcasaydınız?

Ya Pakistan'ın ücra bir köyünde doğsaydınız?

Sellerin, kasırgaların, fırtınaların kol gezdiği, 5 kişilik bir ailenin bir pantolonu paylaştığı, 15 kmlik yürüyüş yolundan sonra vardığınız şehir dediğiniz yerde bir dispanserin olmadığı bir köyde doğmuş olsaydınız?

Ya 8 yaşında Padişah olsaydınız?

Entrikaların, ölümlerin, güç oyunlarının, yalanın, dolanın, dev bir imparatorluğun sorumluluğunun döndüğü bir ortamda, daha oyuncaklarına doyamamış bir çocukken tahta oturtulsaydınız?

Ya bir tinerci olsaydınız?

Yağmur altında, buz gibi soğukta, ıssız bir çocuk parkının kaydırağında, titreyen yumruğunuzun içinde sıktığınız bir Bally yapıştırıcı tüpü, çığlıklar atarak, kendi başınıza kaydıraktan kayıyor olsaydınız?

Ya bir dilenci olsaydınız?

70 yaşında, kimsesiz, camlara tıklayan, gerçekten bir ekmek parası isteyen, küfürler yiyen, insanların kendisinden kaçtığı, yaşasa da yaşamasa da bir anlamı olmayacak bir insan olsaydınız?

Ya Atatürk olsaydınız?

Dünyanın tüm büyük kuvvetleri, kirli tırnakları uğruna kurban olunacak küçücük bir ordunun şerefli askerlerinin karşısında olsaydı ve siz, onların, gururundan, zekâsından ve inancından başka hiçbirşeyi olmayan konutanı olsaydınız?

Ya Hz. Muhammed'in Sahabelerinden olsaydınız?

İnandığınız Yüce Allah'ın kudretine El-Emin bir insanın söyledikleriyle ama körü körüne inanıyor olsaydınız ve karşınızda size düşman koca bir ülke olsaydı?

* * *

Ya hiç olmasaydınız?,


.................................................. .................................................. ...

* * *

Siz hâlâ Panik Atak mı düşünüyor olurdunuz?
Hâlâ anksiyete mi düşünüyor olurdunuz?

Hayır...

İki bacağınızın rüyasıyla uyanıyor olurdunuz...
İki gözünüzün...
Sıcak bir ekmeğin...
Size gülümseyen bir çift gözün...
Oyun bahçesinde oynayan arkadaşlarınızın...
Ilık, temiz bir rüzgârın...
Yeni yağmur almış çimenlerin kokusunun...
Neye sahip olduğunuzun farkındasınız...




Karanlıkta yalnız başınıza olduğunuzda...

Karanlık, yalnızlığa bile hükmeder...

Soluk bir mum ışığı...

Karanlığı yok eder...

Bir mum ışığının yüceliğini,

Ancak karanlıkta yalnız başınıza olduğunuzda anlarsınız...


SİZ, YALNIZ DEĞİLSİNİZ...

PANİK ATAK... KÜÇÜKTÜR...
ANKSİYETE.... KÜÇÜKTÜR...
AGORAFOBİ... KÜÇÜKTÜR...
KORKU.......... KÜÇÜKTÜR...

ACINASIDIR....

ACIYIN...........

YÜCELTMEYİN.

ŞÜKREDİN VE YOLUNUZA DEVAM EDİN...

Çok güzel paylaşımlardı hepsini gözümü biran kaçırmadan okudum bıktık bu panikatak ve ankseyiteden hepsinden biranda kurtulmak ve hayatımdan çıkarmak istiyorum emeğine sağlık arkadaşım