Karnımda kıpırdayan pembe ve mavi kelebeğime merhaba!
Ne kadarda çabuk geleceğe yol alıyormuş zaman. Daha dün gibi annemin kanatlarının altında olduğum günler. Beyaz meleğim annem benim; bende büyümüşüm. Ve şimdi benimde yola çıktığım annelik yolculuğum başlıyor. Kendimi öylesine önemli, öylesine özel hissediyorum ki; bu serüven kadın olmanın en güzel tarafıymış meğer. Gebe olmak ne büyük bir ayrıcalıkmış. Karnını gere-gere dışarıda dolaşmak çok keyifli bir duyguymuş. Belki kimsenin umurunda değil benim göbeğim ama ben bir gebeyim. Bu keyifli zamanların tadını çıkarmak istiyorum. . Kıpırdayan iki minik kalbi görünce zaman durdu sanki. Monitördeki iki minik can biz buradayız dedi. Ağlamakla gülmek arasında bir duyguya kapıldım. İki tane minicik kalp. Doktor koltuğunda saatlerce kalabilir o minik atışları saatlerce izleyebilirdim. Annelik işte o an başladı. Bu ne bir meslek, ne de çalışılarak elde edilebilecek bir mutluluktu. Bu annelikti Tanrının kadına verdiği en büyük lütuftu. Öncelikle yaşamımıza; yani bizim hayatımıza hoşgeldiniz bebekler. Aldığımız bu güzel haber ben buna çifte mutluluk diyorum; tam da Aralık ayının son günlerine rastladı. Yani dede ve ninelere verilebilecek en güzel yeni yıl hediyesiydi. Babanızla bir karar aldık ve bir kaç gün bekleyip aynı anda bir çok kişiyi mutlu etmeyi planladık. Mutluluğu gizlemek, paylaşmak için dört günde olsa beklemek çok zormuş meğer. O gece saatler geçmek bilmiyordu. Nihayet zaman 1 Ocak ı işaret ettiği sırada babanız ile birlikte bombayı patlattık. Torun haberiyle şaşkına dönen dede ve nineleriniz, hepinize yetecek kadar var dediğimizde ise; en büyük şaşkınlığı yaşadılar ve herkez birbirine baktı. Nasıl yani? Cevap çok basitti bizde bu bebişlerden iki tane var dedik. O an herkezin en kıymetlileri siz oldunuz...
Bir kaç zaman sonra yaşanan bu mutluluk yerini büyük meraklara bıraktı. Acaba nasıl bebeklerdiniz? Kimlere benziyordunuz? Ama en büyük merak konusu cinsiyetleriniz oldu ve tahminler yapılmakta gecikmedi. Tek bebeğe nazaran daha çok şık vardı kafalarda; ikisi de kız, hayır ikisi de erkek, yok yok biri kız biri erkek. Bu meraklı bekleyiş 16.haftada son buldu. Aslında bu haberde ikinci bir süpriz oldu! Çünkü karnımda ki minik kelebeklerimden biri kız, diğeri erkekti. Bir anne öncelikle bebeklerinin sağlıklı olmasından başka ne isteyebilir ki...
Gebelik yolculuğumuzun artık 27. haftasındayız. Büyüyen karnımda tekmelerinizi dışarıdan gözle görmek bile mümkün artık. Babanız iş yorgunluğunu sizin tekmelerinizi hissederek gideriyor ve çok mutlu oluyor. Önceleri biraz kıskançlık yaşadı. Çünkü ilk kıpırdanışlarınızı ben karnımda hissediyordum ama o eliyle dokunuyor hissedemiyordu ve her seferinde galiba bu bebekler beni sevmiyor diyordu. Birden başa çıkmam gereken tam üç bebek olduğunu o an hissettim. Ama şimdi herşey yolunda.
Diliyorum ki; bu anneler gününde sebepler ne olursa olsun birbirinden ayrı düşen bir çok anne ve çocuk bir birbirine kavuşur. Hiç bir sevgi anne sevgisinin yerini tutamaz; ve hiç bir çiçek susuz büyüyemez.
Bu anneler günü daha bir özel benim için; sizler varsınız bana o gün vereceğiniz en güzel hediye varlığınızı hissettirmek olacak. O minicik varlığınızla yaşantımıza kattığınız güzellikler ve bize yaşattığınız mutluluklar için teşekkürederim kelebeklerim...