• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Benim bedenim bakireymiş, peki ya ruhum?

Mükemmel birini asla bulamayacaksınız zaten. Burada mükemmellikten kastınız yüksek ihtimalle kişinin mukemmel olması degil de sizin mükemmel bir uyum yakalamanız. Onu da bulamayacaksınız. Kimse bulamaz boşuna böyle bir beklentiye girmeyin.
bendeki çelişkide bu yönde işte, karşımdaki insanın en ufak sadakatsizliği bana batarken ben kendimi bazen sadakatsiz davranışlar içinde olmaktan alıkoyamıyorum..
 
Bir insan kendisine nasıl böyle bir başlığı kondurabilir değil mi?
4 senelik evliyim ama bakireymişim yani zarım esnek ve kalın olduğu için bozulamamış ki o bile ameliyatla alındı, bedenime eşim bile sahip olamıyorken aklım duygularım hep karışık..

Hep de böyleydim, şıpsevdi, ufak flörtleri seven.. Üniversite yıllarındaki 4 senelik ilişkim de benim ihanetim yüzünden bitmişti.. Evliliğimde ciddi bir ihanetim olmasa da akıl karışıklığı yaşayabiliyorum, duygusal açıdan başkalarından hoşlanabiliyorum..

Ben nefsi güçsüz bir kadın mıyım? Aldatmak genetik midir? Beni eleştirip yermeniz için bu konuyu açmadım ki ağır eleştirenler olacak biliyorum, yok senin psikolojin bozuk ahlakın bozuk vs diyenler de olacak ki umurumda değil onlar; ancak ben sadece kendi içsel çelişkilerimle yüzleşmek ve büyük hatalara yönelmemek için aslında ben kendimi sorguluyorum..
Bakirelik ile o zarın esnek olup yerinde durmasi ayni sey degil oncelikle.. Kaba bi tabir olacak ama anlasilir olmasi açısından kullanmak zorundayim, "bakir"in kelime anlami, "el degmemis, dokunulmamis" demektir, cogunlukla kullanilan anlami ise "cinsel ilişkide bulunmamis"tir.. Hani her seyi yapip, o kisma gelmedikleri icin "bakireyim" diyorlar ya(seni buna dahil etmiyorum, sadece "hala bakireyim" demissin, burda degindigin sey farkli), ona istinaden yazmak istedim.. O "bekaret" olmuyor iste..
Her neyse..
Konuya gelecek olursak, esini gercek manada sevmiyor musun acaba? Begenmiyor musun? Daha iyisinin arayışı mı var icinde? Hep boyleydim demissin, hepsinde ayni duygular olusmus olabilir (yeterince sevmeme/begenmeme vs).. Hic bi sekilde dogru bi davranis degil, sen de farkindasin zaten bunun.. Esin farketti mi hic?
 
Ben de terazi burcuyum :KK43: alakasi var midir burcla bilmiyorum ama genel olarak ilgilendigim herseye karşı hevesim cok cabuk geçer. Kendime bile itiraf edemesem de evliligimden önceki iliskimde benim de gozum disaridaydi. Yanlis bisey yapmadım ama ne bileyim, yeni bir heyecana da hep açıktım. Halbuli karşımda bir dedigimi iki etmeyen dort dörtlük bir insan vardi. Sert, masaya yumrugunu vuran, tepkili, güçlü bi erkek sanki beni daha cezbeder diye düşünürdüm. Ama ona da gelemem çünkü ben de baskin karakterim.
4 yılı geçti evleneli, hic pisman olmadim, esimi cok seviyorum. Kirpigi düşse icim titrer. Kosulsuz, sartsiz, sonsuz, sınırsız sevdi beni. Nankorluk ettigim zamanlarda bile cok sevdi. Bir erkek bir kadini ne kadar sevebilirse, en ust sınır olarak o kadar sevdi. O zaman doydum sevgiye. Fark etmesem de cocuklugumdan gelen bir açlık vardi belki de.
Terazi burcusunuz, mukemmeliyetcilik var mi? Mesela cevap burda da saklı olabilir.
Ben kendimden ornekler verdim. Tabii size uyar uymaz bilemem. Ama sevgiye doymak diye birsey var bence. Her kadinin tatmasi gerekir. Orda bi ozguven, bi kendine yetebilme duygusu var. Ben belki de 24 25 yaşında tattim bunu. Ama hic bisey icin gec ve ulasilmaz degil. Mutlaka bir terapiye gidin, ben gittim, inanın her gun yaptigim ama sebebini kendim bile bilmedigim seyler çıktı ortaya
Kac kez gittiniz.Nasil bir psikologa gitmeli?Gercekten etkili oluyor demek bazisina.Bazisi da yararsiz diyor.Soruyorum cunku birsuru para dokecegiz.Keske referans olsa da kendi sehrimizde ona gitsek;(
 
Ben sizi yadirgamiyorum. Sevmediğiniz biriyle evlisiniz. En buyuk hataniz bu. Önceki ilişkinizde de aşk bitmiş belli ki. Siz ilişkiyi nerede bitireceginizi bilmiyorsunuz ya da dürüst olmaya cesaret edemiyorsunuz. Belki uzmekten belki yalnizliktan belki sevilmemekten korkuyorsunuz. Boyle olunca yanlis iliskiler yasamaniz kacinilmaz oluyor. Erken bir yasta evlilik yapmissiniz. Herkes bir degil. Herkes uzun iliskiler yasamiyor. Belki bir sure sonra hevesinizi aldiginizda sadece sevgi kaldiginda bile devam ettirebileceginiz bir iliskiniz olacakti. Hala gec degil, bu evliligi yuruterek kendinize de esinize de haksizlik etmeyin. Dunyaya bir kez geliyoruz. Daha once de soylenmis uzman yardimi alabilirsiniz.
haklısınız ama ben düzgün bir evliliğim olsun çocuğum olsun istiyorum şu an içinde bulunduğum evlilikte bir gelecek göremiyorum ama bu yaştan sonra bir daha düzgün birisini bulabilir miyim ve düzgün bir yuva kurabilir miyim bu çelişkilerden bir türlü kurtulamıyorum işte :(
 
bunu ancak kanınızdan çalıştırarak öğrenebilirsiniz. Babanızın siZin ve varsa diğer kardeşlerinizin kanından çalışılabilir.
Neeee nasil ya hoc oyle birsey duymadim.Tahlil ki tobe tobe ne diyonuz ya.Var da ben mi bilmiyorum.
 
Bakirelik ile o zarın esnek olup yerinde durmasi ayni sey degil oncelikle.. Kaba bi tabir olacak ama anlasilir olmasi açısından kullanmak zorundayim, "bakir"in kelime anlami, "el degmemis, dokunulmamis" demektir, cogunlukla kullanilan anlami ise "cinsel ilişkide bulunmamis"tir.. Hani her seyi yapip, o kisma gelmedikleri icin "bakireyim" diyorlar ya(sizi buna dahil etmiyorum, sadece "hala bakireyim" demissiniz, burda degindigin sey farkli), ona istinaden yazmak istedim.. O "bekaret" olmuyor iste..
Her neyse..
Konuya gelecek olursak, esini gercek manada sevmiyor musun acaba? Begenmiyor musun? Daha iyisinin arayışı mı var icinde? Hep boyleydim demissin, hepsinde ayni duygular olusmus olabilir (yeterince sevmeme/begenmeme vs).. Hic bi sekilde dogru bi davranis degil, sen de farkindasin zaten bunun.. Esin farketti mi hic?
fark ediyor tabi ki bir de ben içi dışı bir olan ve vicdanlı bir kadınım yani bazen yaptığım yanlışları hissettirircesine anlattığım dahi oluyor :(
 
Kac kez gittiniz.Nasil bir psikologa gitmeli?Gercekten etkili oluyor demek bazisina.Vazsusi da yararsiz diyor.Soruyorum cunku birsuru para dokecegiz.Keske referans olsa da kendi sehrimizde ona gitsek;(
Ben vajinismus için gittim ama altından benim yaşam kalitemi etkileyen bilinçaltı şeyler çıktı. Mükemmeliyetçi oldugumu bile bilmiyormusum mesela.. Cok uzun donemler devam etmedim, dediginiz gibi seansi 300 liradan asagi yukarı haftada bir kere gitsen 2 ayda 2400 lira yüksek bir rakam
 
bendeki çelişkide bu yönde işte, karşımdaki insanın en ufak sadakatsizliği bana batarken ben kendimi bazen sadakatsiz davranışlar içinde olmaktan alıkoyamıyorum..

Sizin sadakatsizlikle ilgili sıkıntılarınız konusunda destek almanız gerek bunu dah önce de belirttim. Mükemmelliyetçilik bu sadakatsizliği tektikliyor olabilir,baska bir yerde sizi cok mutlu edecek, mükemmel uyum yakalayacağınız birinin var olduğu düşüncesi sizin dışarıya yönelmenize yardımcı oluyor büyük ihtimalle. Ama ben söyleyeyim öyle biri yok. Sadece sizin için geçerli bir durum degil kimse icin mükemmel uyum sağlayacağı biri yok, herkesin ve her ilişkinin kusurları tabiki var. 28 yasina gelmis bir kadının bunu çoktan idrak etmesi gerekirdi.
Son olarak mükemmelliyetçilik de bir rahatsızlıktır,eğer inançlı biriyseniz yaradılışa aykırıdır. Kişi bu mükemmelliyetçilikten kurtulmadığı sürece mutlu ve huzurlu olamaz.
 
fark ediyor tabi ki bir de ben içi dışı bir olan ve vicdanlı bir kadınım yani bazen yaptığım yanlışları hissettirircesine anlattığım dahi oluyor :KK43:
Imkan varsa bi psikologla gorusup sorunun kokenine inmeye calismani tavsiye ederim.. Madem vicdanen de rahatsizsin ve duzeltmek istiyorsun, bi arastirmak lazim..
Allah sasirtmasin hic birimizi..
 
Seni anlatiyor:

bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
'o olmazsa yaşayamam' demeyeceksin.
demeyeceksin işte.
yaşarsın çünkü.
öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
senin değillermiş gibi davranacaksın.
hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
çok eşyan olmayacak mesela evinde.
paldır küldür yürüyebileceksin.
ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
gökyüzünü sahipleneceksin,
güneşi, ayı, yıldızları...
mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
'o benim' diyeceksin.
mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
mesela gökkuşağı senin olacak.
ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
mesela turuncuya, ya da pembeye.
ya da cennete ait olacaksın.
çok sahiplenmeden,
çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. ucundan tutarak...
Can yücel...
 
doğru, ben evlilik insanı değilim.. ama çelişki de burada başlıyor işte evlilik dışı cinsellik vs yaşayabilecek birisi de değilim..
Cinsellik yada ilgi istegi hayatınızın yuzde kaci ? Evlilik karsilikli duygular ve hareketler bütünüdür.Peki esiniz bu durumunuza ne diyor ?
 
Ben sizi anlıyorum desem.Yakın zamanda bir konu açmıştım hatta bununla ilgili.Birilerini elde edinceye kadar hoşlanıp sonrasında yavaş yavaş soğumak.Bilirim bu duyguyu.Flört etmeyi severim ama ilerisinde ben kayboluyorum nedense.Zor bir durum,beni peşinden koşturan daha doğrusu hiç yüz vermeyen erkeklerin hepsine karşı aşırı bir duygu besledim.Lanet gibi bir şey sanırım.
 
Şimdi bunları yazan bir erkek olsa, gül gibi karından başlayıp adamı lafla dövene kadar elimizden geleni yapardık, yorumlar pek naif gelmiş, şaşırdım =)
Konuya gelecek olursak, eşini sevmediğin çok açık, bu durumda olan kadın-erkek herkese tavsiyem boşanmaktır, şimdi kendinle mücadele ediyorsun ama zor bir anda o hata elbet yapılacaktır. Evlilik zor bir yaşam biçimi, sevmiyorsan, aklın başkasına kayıyorsa yürütmek zaten imkansız. Sevmemek bir kabahat değil ama sevmediğin adamla bir evlilik yürütmek, çocuk yapmaya çalışmak hata maalesef, buna göre kararını ver bence, karşındaki insana haksızlık ediyorsun. Bazı insanlar evliliğe uygun kişilikte değildir, evli olmak zorunda değilsin
Yani evlenmek isteyip nasibi cikmayana diyorlar "hirkis ivlinmik zirindi digil".Yanlis .Bu laf denecekse boyle hunharca evlenip hunharca kiymet bilmeyene denmeli.Ozaman uygunsuz dusmez.
 
Esin sana normalde nasil?Ilgisi nasil?Cinsellik nasil.Onu begeniyor musun?Maddiyat nasil?Kendi ailenle aran nasil?
 
Eh yani çocuk düşünmeyin bir zahmet.
Hem artık ilgi duymuyorsunuz hem çocuk istiyorsunuz ilginç.
 
esine haksizlik ediyorsun konu sahibi adamin hakkina girme duygun yok ve gercekten sevsen bu his olmazdi bence en azindan o adam önüne baksın mutlu olsun
 
Siz o iliskinin en baslarinda ki heyecani tutkuyu adrenalini karninizda kelebekler ucusmasini seviyorsunuz belli ki. O duygular kaybolduktan sonrada iliski sizin icin yavas yavas monotonlasmaya basliyor sanirim. Ama maalesef o duygular her daim canli kalmıyor ki. Esiniz gider baskasi gelir bir sure sonra oda gidecek onun yerine baskasi bi baskasi daha. Bunun sonu yok maalesef. Cunku belirli bir sure sonra o duygular yerini daha baska duygulara devrediyor fakat siz sadece isin tutku tarafinda takili kalmissiniz.
Eger mutsuzsaniz bence bosanin. Ne kendi haytinizdan nede karsinizdaki insanin hayatından calmayin.
Bu sizin hayatiniz ve dilediginiz gibi ysamakta ozgursunuz baskalarinin haklarına tecavuz etmedikce. O yuzden kendinize oldugunuz kadar esinize de durust olun ki oda kendisini sevmeyen biriyle daha fazla vakit kaybetmesin.
 
Genetik kökenleri bir yana birakirsam yine de insana yön veren kişilik özellikleri; ahlaki yapısı ve karakteridir...

İnsanın içindeki eksiklik zaman zaman yanlışlara sevk eder. Sevgi açlığı , kardeşler arası anne babanın tutturamadigi adalet mekanizması , intikam... vb.

Yine de vicdan ve pişmanlik duyma güzel bir yüreğin delaleti...

Bu kadar açık derdini paylaşan kişiye taş atamam ben... Yüreğimi açarım doğruyu bulma yolunda düşünsel seyahate çıkarırım....
 
Back