- 11 Kasım 2009
- 211
- 99
- 103
- Konu Sahibi uzun_hikaye
-
- #1
Çok üzüldüm öncelikle inşallah hayırlısı neyse o olur.
Bundan başka problemleriniz var mı? Boşanma işi oldu bittiye gelmemeli, biraz daha uzun ve ciddi düşünülmeli bence. Eğer daha tahammül edemeyecekseniz bitirin. İyice bir düşünün konusun bence.
Eğer barısırsanız da bir süre tedaviye ve bebeğe ara verin derim.
Konuşmak mı? Biz konuşamayız ki. O benimle konuşmaz. Ben konuşurum o yüzüme bile bakmaz. Bana cevap vermez vermez en sonunda ben çıldırıp sinir krizi geçiririm ve o da bana işte sen manyaksın bu yüzden konuşmuyorum der. Oysa ben 1 saat onunla konuşmaya çalışıp o tepki vermedikçe deliriyorum bunu biliyor. Beni düzenli olarak aşağılar, düzenli olarak sinir krizine sokar, düzenli olarak deli olduğumu ve o olmasa evde kalacağımı söyler. Sonra ben küserim yorulurum artık yeter derim. 3-5 gün sonra gelir bir şekilde ya ağlar ya başka bir şey yapar barışır, şans ister. İşte böyle. Bizim hayatımızın son 4,5 yılı böyle geçiyor. Sorarsanız neden evlendin, bilmiyorum çok sevdim ve korktum. Ayrılıp acı çekmekten korktum. Ayrılık acısından korkup ömür boyunca acı çekmeyi göze aldım sanırım. Ama yapamıyorum. Hayattan zevk alamaz oldum. Hayattan, kendimden nefret eder oldum. Deli diye diye gerçekten kafayı yemeye, sinir hastası olmaya başladım.
O zaman boşanmak en doğru karar canım. Bir ilişkide iki taraf da birbirini değerli hissettirmeli yoksa sağlıklı bir ilişki olmaz ki. Dediğiniz gibi ayrılırsanız birkaç ay acı çekeceksiniz ama birlikte kalırsanız ömür boyu. Yaşınız kaç bilmiyorum ama mutlaka ki gençsiniz, daha yaşayacağınız uzun yıllar var. O yılları dolu dolu mutlulukla geçirmek varken niye nefret ve sinirle harcayasınız?
25 yaşındayım. Daha yaşıtlarımın yarısı bekar. Bazen diyorum Allah'ım ben ne yaptım da bana mutlu olmayı çok görüyorsun diye. Ablamın haberi var bir tek şu an. Yarın ona gideceğim zaten hafta sonu evde kalmak istemiyorum. Fakat annemle babama nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ve çok korkuyorum.
Allah yardimcin olsun daha çok gencsin önünde uzun yıllar var çok iyi dusun bosanmakta kolay değil ama çok doğru bisey soylemissiniz ayrılık acisindan korkup omur boyu bu hayata katlanmak kolaymi başlarda evet zor gelir sonuçta 8 yıl getirdiği alışkanlıklar var en iyi kararı yine siz vereceksiniz ALLAH yardım etsin
Doğru tespit. bir psikopat sağlıklı bir kişiyi ruhen hasta edebilir. Bazen tek çare kaçmak olabilir.Konuşmak mı? Biz konuşamayız ki. O benimle konuşmaz. Ben konuşurum o yüzüme bile bakmaz. Bana cevap vermez vermez en sonunda ben çıldırıp sinir krizi geçiririm ve o da bana işte sen manyaksın bu yüzden konuşmuyorum der. Oysa ben 1 saat onunla konuşmaya çalışıp o tepki vermedikçe deliriyorum bunu biliyor. Beni düzenli olarak aşağılar, düzenli olarak sinir krizine sokar, düzenli olarak deli olduğumu ve o olmasa evde kalacağımı söyler. Sonra ben küserim yorulurum artık yeter derim. 3-5 gün sonra gelir bir şekilde ya ağlar ya başka bir şey yapar barışır, şans ister. İşte böyle. Bizim hayatımızın son 4,5 yılı böyle geçiyor. Sorarsanız neden evlendin, bilmiyorum çok sevdim ve korktum. Ayrılıp acı çekmekten korktum. Ayrılık acısından korkup ömür boyunca acı çekmeyi göze aldım sanırım. Ama yapamıyorum. Hayattan zevk alamaz oldum. Hayattan, kendimden nefret eder oldum. Deli diye diye gerçekten kafayı yemeye, sinir hastası olmaya başladım.
Bir uzmandan yardım alsanız iyi olur belki. Burdan ne desek yanlış olabilir.Doğru tespit. bir psikopat sağlıklı bir kişiyi ruhen hasta edebilir. Bazen tek çare kaçmak olabilir.
Bir uzmandan yardım alsanız iyi olur belki. Burdan ne desek yanlış olabilir.
İnsan bazen doğruyu kaybediyor. Bence bir evlilik böyle yürümemeli. Ama ayrılmaktan çok tedavi yolu seçilmeli. Buna rağmen düzelmezse o zaman ayrılmak bir seçenek olabilir.
Canım yaa Allah yardımcın olsun inşallah :-(Eve geri döndüm dün gece. Nereye kadar ablamda kalabilirdim ki. Üstelik her şeyi yapsalar bile ben rahat edemiyorum. Gerçekten insan evini arıyor. Dün ben odada eşim salonda uyudu. Sabah kahvaltı hazırladım diye seslendi. Uyanmadım. Bir daha seslendi kalk hadi kahvaltı hazırladım diye. İlk defa kahvaltı hazırladı tanıdığımdan beri. Kahvaltı yaptık, konuşmadık. Öğlen dışarı çıkıyorum yürüyeceğim gel istersen dedi hayır dedim evde kaldım. 2 saat sonra geldi. Akşam için yemek yaptım. Yemedi. Yani ben de ye demedim. Sofra kurmadım. Kendime tepside hazırladım yedim. Şimdi de bir koltukta o birinde ben oturuyoruz, konuşmuyoruz. İçimden deli gibi bu adamı affetmek, gidip koltuğa atlayıp sarılmak geçiyor ama bir tarafımda hayır yeter artık diyor. Bilmiyorum. Ne olur kızlar bir akıl verin, bir şey söyleyin. Ne yapacağımı bilmiyorum artık.
Çatlatma iğnesini alıp eşimin tötüne batırırdım herhalde ben olsam
İğnelerini atma, biriktir, ben de heparin kullanı¥orum her gün ve iğneleri şişeye atıp biriktiriyorum, oturma odasıbda duruyor, her gün görüyoruz
Eşim beni kızdırdığında iğne kutularını alıp buyur bundan sonra sen vurul iğneleri diyorum
Ya kadınların çektiklerini kolay mı zannediyorlar?
Madem hazır değildin niye karına acı çektiriyon, zorla da olmaz ki yapacak bir şey yok
Bence eşine bu iğne ilaç işlerinin snn için ne kadar zor olduğunu idrak ettir bir şekilde empati yaptır
Sen de şöyle düşün 6 yıldır sorun yokken böyle olduysa cidden eşin sıkıntılıdır, engel olamıyorlar sıkıntılı hissettiklerinde
Bence siz barışırsınız da, ikiniz de çok fevri davranmışsınız boşanma dilekçesi imzası konusunda, adliyeye dilekçeyi verme sakın dur hele bence gün geçtikçe ikiniz de yumuşayacaksıniz
Ama dediğim gibi iğne ve ilaçları atma sakla gozunuz onunde olsun her daim bu yolda çekilen skntıyı hatırlayn derim
Öncelikle bebişinizi sağlıkla sıhhatle kucağınıza alın inşallah. Zaten üzüntüm bu anlamıyor ne çektiğimi. Herkes içiyor o ilaçları, herkes vuruluyor o iğneleri diyor. Nereye herkes içiyor herkes vuruluyor gel sana yapalım onları dedim en son. Senin o ilaçları içtiğinde kaprisini çekiyoruz zaten o kadarı yeter dedi. Çok üzüldüm. Ki gerçekten ilaç içtiğimden beri bak kötüyüm allak bullağım nolur biraz anlayışlı ol dediğim halde umuru olmadı. Dediğin gibi dilekçeyi vermedim, veremedim. Her gün bilgisayar çantamda getirip götürüyorum. Ne istediğimi, ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Kendimi artık hiç değer görmüyor, hiç sevilmiyor gibi hissediyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?