Alıntıyı okuyunca kanımın çekildiğini hissettim adeta. Zaman zaman benzer talihsizlik hikayeleriyle kesişiyor yolumuz, Tv' de gazetede... Bilinç altımızdaki ötekileştirmeden olsa gerek tamamen inanmıyor, yüzde yüz hak vermiyor, görmezden gelmeyi yeğliyoruz ne yazık ki ; fakat pederşahi toplum yapısının kadını öğütme metodlarından birinin tezahürü kanlı canlı yine karşımızda, olanca dobralığıyla. Görmezden gelebilmek mümkün mü artık.
Geçtiğimiz yıllarda tanık olduk, bir bebeği seksüel obje olarak görebilen, onunla tatmin olmakta hiçbir sakınca görmeyen yaratıkların yanında, öz yeğenine karşı libidosu kabaran bir amca biraz daha anlaşılır geliyor ve hiç kuşkusuz diğerinden aşağı kalmayacak kadar da lanetlenesi.Ya Ökkeş adlı profile ne demeli. Sığınma içgüdüsüyle yaklaşan bir kadını damgalatarak, bir nevi ticaretini yasallaştırdığı bir mal haline getirmesi ve serbest piyasaya takdim etmesi. Tıpkı herhangi bir ticari meta gibi.
Genel evde nihayetlenen bir yol. Ayak diremeler, ardından zor da olsa adapte olma süreci. Nasıl bir dayanma gücü ve nasıl bir irade tüm bunları tolere edebilir bilemiyorum. Kent hayatı içerisinde sokakta, takside, işyerinde vs. zaman zaman karşı karşıya kaldığımız mütecaviz bakışlardan bile büyük bir rahaztsızlık yaşarken, günde 23 ila 30 kişinin üzerinizden geçtiğini düşünün.
Zweig' ın beylik sözlerini bir kaç kez okudum da, bana hiçbir şey ifade etmedi. Nihayetinde ''kader'' olarak nitelendirdiği olgu, dün Ayşe' nin karşısına çıkan sapık amcasıyla, eşine sahip çıkmaktan aciz kişiliksiz Hasan' la, Ökkeş, Cemal, Burhan vs. isimlerle tezahür etti. Kısacası erkeklerin kadına insan değil, meta gözüyle bakmasıyla şekillenen bir akıbet var ortada. Hangi kaderden bahsediyoruz, hangi kaderden.
Geçtiğimiz yıllarda tanık olduk, bir bebeği seksüel obje olarak görebilen, onunla tatmin olmakta hiçbir sakınca görmeyen yaratıkların yanında, öz yeğenine karşı libidosu kabaran bir amca biraz daha anlaşılır geliyor ve hiç kuşkusuz diğerinden aşağı kalmayacak kadar da lanetlenesi.Ya Ökkeş adlı profile ne demeli. Sığınma içgüdüsüyle yaklaşan bir kadını damgalatarak, bir nevi ticaretini yasallaştırdığı bir mal haline getirmesi ve serbest piyasaya takdim etmesi. Tıpkı herhangi bir ticari meta gibi.
Genel evde nihayetlenen bir yol. Ayak diremeler, ardından zor da olsa adapte olma süreci. Nasıl bir dayanma gücü ve nasıl bir irade tüm bunları tolere edebilir bilemiyorum. Kent hayatı içerisinde sokakta, takside, işyerinde vs. zaman zaman karşı karşıya kaldığımız mütecaviz bakışlardan bile büyük bir rahaztsızlık yaşarken, günde 23 ila 30 kişinin üzerinizden geçtiğini düşünün.
Zweig' ın beylik sözlerini bir kaç kez okudum da, bana hiçbir şey ifade etmedi. Nihayetinde ''kader'' olarak nitelendirdiği olgu, dün Ayşe' nin karşısına çıkan sapık amcasıyla, eşine sahip çıkmaktan aciz kişiliksiz Hasan' la, Ökkeş, Cemal, Burhan vs. isimlerle tezahür etti. Kısacası erkeklerin kadına insan değil, meta gözüyle bakmasıyla şekillenen bir akıbet var ortada. Hangi kaderden bahsediyoruz, hangi kaderden.
Son düzenleme: