Bekar pko'lu hanımlar tedavi sürecimizi paylaşalım

esma35 .!.:

inşallah canım..inşallah hepimiz düzeliriz yaa. çok kötü bişey bu..insan yaşayınca hissedince karşısındakinin de neler yaşadığını hissettiğini anlayabiliyorr...

kızlar yukarıdaki mesajımda da sormuştum.tekrar soruyorum. soğan küründen bahsediyosunuz. nedir bu soğan kürü? nasıl yapılır? kaç zamanda bir içilir? adet olmaya yardımcı mı ? bir anlatırsanız çok sevinirim?

Genişletmek için tıkla...

sayın Prof.dr İBRAHİM SARAÇOGLU nun agzından sunuyorum;

Kuru Soğan
Değerli okuyucu, kuru soğan üzerine olan ilk çalışmalarıma seksenli yılların ortalarında başlamıştım. Aynı zamanda sarımsak ve pırasayı da inceliyordum. Çünkü, üçü de aynı familyadandır.Topraktan henüz çıkmaya başlamış, bu üç bitkinin taze filizlerini kopartıp tadına baktığınızda damak tatları birbirinin aynıdır. Onları birbirlerinden ayırt etmek zordur. Ancak, bir-iki haftadan itibaren morfolojileri, kimyaları ve tatları giderek belirgin şekilde farklılaşır.

Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır. Yetişkin dönemlerine gelindiğinde doğal antibiyotik güç, sarımsakta en fazladır. Soğanda bu güç orta derecede bulunurken, pırasada bu ölçü en minimum düzeyde kalır. Yetişkin soğanın ağrı kesici gücü ise maksimum düzeye çıkar. İleri tarihlerde sarımsak ve pırasanın içeriğinde saklı olan etkin özelliklerini ayrı başlıklar altında sizlere tanıtmaya çalışacağım. Çünkü, aynı aileye (familya) ait bu üç sebze yetişkin evrelerinde kür olarak uygulandıklarında birbirlerinden tamamen farklı hastalıklara karşı potansiyel bir güç oluşturabilmektedirler. Pırasa, böbrekte oluşan litogen yapıya karşı etkili olurken, sarımsak ise vücudun bazı bölgelerinde oluşan plaklara karşı etkin rol oynayabilmektedir. Bu kısa girişten sonra bugünkü, sebzemize tekrar geri dönelim.

Onu doğrarken göz yaşlarını tutmak ne mümkün… Gözlerden yaş gelmesine sebep olan yapısında kükürt bulunan propanthial-S-oksit maddesidir. Eğer, soğanı doğrarken göz yaşı dökmek istemiyorsanız, ağzınıza bir lokma ekmek alıp çiğneyerek doğrayınız.

Erkekler için
Yıllar önce kuru soğanı araştırırken prostatit’e (prostat içi iltihaplanma) bağlı ağrı çeken erkeklerin imdadına yetişebileceğini bulmuştum. Prostatit’e bağlı ağrı çeken bazı hastalar için uygun bir ağrı kesici bulmak da çok zordur. Bilinen hiçbir ağrı kesici onlara derman olmaz. Almanya’da “Medizin Forum-Prostatitis” sitesine yazı yazan bir prostatit hastası, prostatit’e bağlı sürekli ağrı çektiğini ve bu durumun kendisini intiharın eşiğine getirdiğini yazmıştı. Bu hastaya soğan kürünü uygulamasını önermiştim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra nasıl teşekkür ettiğini halâ unutamam.

kadınlar için
Zaman zaman geçmişte araştırdığım bir bitkiye tekrar tekrar geri döner, yeni elde ettiğim deneyimlerimin ışığında onu tekrar araştırmaya başlarım. Kuru soğanın rahim ve yumurtalıklar üzerinde nedenli etkili olabildiğini buldum. Onu, 2009 un bitkisi olarak tanıtmayı düşünüyordum ki, yaşlılığa bağlı eklem kireçlenmesini ortadan kaldırıcı bitkiyi buldum. Bu nedenle 2008 in son aylarında kuru soğanın bu potansiyel gücünü erken açıklamayı daha uygun buldum.

Kuru soğan, polykistik Over Sendromu (PCOS) yaşayan bayanların imdadına yetişen mükemmel bir destekleyici ve yardımcı tedavi imkânı sunmaktadır. Erken menopoza giren bayanların da imdadına yetişebilmektedir. Küçük ve orta çaplı miyomu olan bayanlar da kuru soğan küründen istifade edebilirler.

Polikistik over şikâyeti olanlar, büyük bir olasılıkla kürü uygulamaya başladıktan bir-iki gün sonra beyaz-sarı renkte bolca akıntı yaşamaya başlayabilirler. Uzun zamandan beri adet (regl) görmüyorlar ise, adet görmeye başlayabilmektedirler. Aynı şekilde menepoza yeni girmiş bayanlar da tekrar düzenli adet görmeye başlayabilmektedirler. Rahim duvarı incelmesi olan bayanların rahim duvarlarının kalınlaşmasında da etkilidir. O sanki, kadınların rahim ve yumurtalıkları için yaratılmış bir sebze…

Endometrioma (çikolata kisti), rahimin içini döşeyen zar tabakasının (endometrium) yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistik yapı oluşturmasına denir. Bu kistin içi, kahverengi kıvamlı sıvı ile doludur bu nedenle çikolata kisti de denir. Hastalar hekimlerine kısırlık, sancılı veya ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı görme veya fazla miktarda adet görme şikâyeti ile başvururlar. Başlangıç evresinde olan endometrioma tedavisinde de oldukça güçlü bir yardımcı tedavi imkânı sunar.

Kür: Polykistik over’e, erken menopoza ve miyomlara karşı
İki bardak klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatınız. Orta boy yemeklik kuru soğanın en dış açık kahverenkli ince kabuğunu soyduktan sonra dörde veya altıya bölüp kaynamakta olan suyun içerisine atınız. Ağzı kapalı olarak beş dakika kaynattıktan sonra ocaktan indirip ılımaya bırakınız. Ilıyınca, süzülür ve ılık olarak bir su bardağı öğle yemeğinden on dakika önce içilir. Aynı şekilde akşam yemeğinden önce tekrar taze olarak hazırlanıp on dakika önce içilir. Bu küre onbeş gün devam edilir ve kür sonlandırılır.

Soğan kürünü 3-4 ay boyunca uygulayabilirsiniz.İlk 15 günlük başlangıç kürünü uyguladıktan sonra her ay adet dönemine 10 gün kala 10 gün uygulamalısınız.
Not:Adetiniz bittikten 7 gün sonra Soğan kürüne başlayabilirsiniz.

Dikkat: Kırmızı veya mor soğan amaca uygun değildir. Uygulanacak olan soğan kürünün taze hazırlanması ve ılık olarak içilmesi şarttır. Soğuk olarak veya beklemiş haşlama suyu içilmemelidir.

Not: Buradaki bilgilerin herhangi bir rahatsızlığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

umarım yardimci ola bilmişim.

ulkerrr .!.:

sayın Prof.dr İBRAHİM SARAÇOGLU nun agzından sunuyorum;

Kuru Soğan
Değerli okuyucu, kuru soğan üzerine olan ilk çalışmalarıma seksenli yılların ortalarında başlamıştım. Aynı zamanda sarımsak ve pırasayı da inceliyordum. Çünkü, üçü de aynı familyadandır.Topraktan henüz çıkmaya başlamış, bu üç bitkinin taze filizlerini kopartıp tadına baktığınızda damak tatları birbirinin aynıdır. Onları birbirlerinden ayırt etmek zordur. Ancak, bir-iki haftadan itibaren morfolojileri, kimyaları ve tatları giderek belirgin şekilde farklılaşır.

Her üçünde de antibakteriyel (antibiyotik) ve ağrı kesici (analjezik) özelliği olan etkin maddeler bulunmaktadır. Yetişkin dönemlerine gelindiğinde doğal antibiyotik güç, sarımsakta en fazladır. Soğanda bu güç orta derecede bulunurken, pırasada bu ölçü en minimum düzeyde kalır. Yetişkin soğanın ağrı kesici gücü ise maksimum düzeye çıkar. İleri tarihlerde sarımsak ve pırasanın içeriğinde saklı olan etkin özelliklerini ayrı başlıklar altında sizlere tanıtmaya çalışacağım. Çünkü, aynı aileye (familya) ait bu üç sebze yetişkin evrelerinde kür olarak uygulandıklarında birbirlerinden tamamen farklı hastalıklara karşı potansiyel bir güç oluşturabilmektedirler. Pırasa, böbrekte oluşan litogen yapıya karşı etkili olurken, sarımsak ise vücudun bazı bölgelerinde oluşan plaklara karşı etkin rol oynayabilmektedir. Bu kısa girişten sonra bugünkü, sebzemize tekrar geri dönelim.

Onu doğrarken göz yaşlarını tutmak ne mümkün… Gözlerden yaş gelmesine sebep olan yapısında kükürt bulunan propanthial-S-oksit maddesidir. Eğer, soğanı doğrarken göz yaşı dökmek istemiyorsanız, ağzınıza bir lokma ekmek alıp çiğneyerek doğrayınız.

Erkekler için
Yıllar önce kuru soğanı araştırırken prostatit’e (prostat içi iltihaplanma) bağlı ağrı çeken erkeklerin imdadına yetişebileceğini bulmuştum. Prostatit’e bağlı ağrı çeken bazı hastalar için uygun bir ağrı kesici bulmak da çok zordur. Bilinen hiçbir ağrı kesici onlara derman olmaz. Almanya’da “Medizin Forum-Prostatitis” sitesine yazı yazan bir prostatit hastası, prostatit’e bağlı sürekli ağrı çektiğini ve bu durumun kendisini intiharın eşiğine getirdiğini yazmıştı. Bu hastaya soğan kürünü uygulamasını önermiştim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra nasıl teşekkür ettiğini halâ unutamam.

kadınlar için
Zaman zaman geçmişte araştırdığım bir bitkiye tekrar tekrar geri döner, yeni elde ettiğim deneyimlerimin ışığında onu tekrar araştırmaya başlarım. Kuru soğanın rahim ve yumurtalıklar üzerinde nedenli etkili olabildiğini buldum. Onu, 2009 un bitkisi olarak tanıtmayı düşünüyordum ki, yaşlılığa bağlı eklem kireçlenmesini ortadan kaldırıcı bitkiyi buldum. Bu nedenle 2008 in son aylarında kuru soğanın bu potansiyel gücünü erken açıklamayı daha uygun buldum.

Kuru soğan, polykistik Over Sendromu (PCOS) yaşayan bayanların imdadına yetişen mükemmel bir destekleyici ve yardımcı tedavi imkânı sunmaktadır. Erken menopoza giren bayanların da imdadına yetişebilmektedir. Küçük ve orta çaplı miyomu olan bayanlar da kuru soğan küründen istifade edebilirler.

Polikistik over şikâyeti olanlar, büyük bir olasılıkla kürü uygulamaya başladıktan bir-iki gün sonra beyaz-sarı renkte bolca akıntı yaşamaya başlayabilirler. Uzun zamandan beri adet (regl) görmüyorlar ise, adet görmeye başlayabilmektedirler. Aynı şekilde menepoza yeni girmiş bayanlar da tekrar düzenli adet görmeye başlayabilmektedirler. Rahim duvarı incelmesi olan bayanların rahim duvarlarının kalınlaşmasında da etkilidir. O sanki, kadınların rahim ve yumurtalıkları için yaratılmış bir sebze…

Endometrioma (çikolata kisti), rahimin içini döşeyen zar tabakasının (endometrium) yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistik yapı oluşturmasına denir. Bu kistin içi, kahverengi kıvamlı sıvı ile doludur bu nedenle çikolata kisti de denir. Hastalar hekimlerine kısırlık, sancılı veya ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı görme veya fazla miktarda adet görme şikâyeti ile başvururlar. Başlangıç evresinde olan endometrioma tedavisinde de oldukça güçlü bir yardımcı tedavi imkânı sunar.

Kür: Polykistik over’e, erken menopoza ve miyomlara karşı
İki bardak klorsuz suyu (yaklaşık 250-300 ml) kaynatınız. Orta boy yemeklik kuru soğanın en dış açık kahverenkli ince kabuğunu soyduktan sonra dörde veya altıya bölüp kaynamakta olan suyun içerisine atınız. Ağzı kapalı olarak beş dakika kaynattıktan sonra ocaktan indirip ılımaya bırakınız. Ilıyınca, süzülür ve ılık olarak bir su bardağı öğle yemeğinden on dakika önce içilir. Aynı şekilde akşam yemeğinden önce tekrar taze olarak hazırlanıp on dakika önce içilir. Bu küre onbeş gün devam edilir ve kür sonlandırılır.

Soğan kürünü 3-4 ay boyunca uygulayabilirsiniz.İlk 15 günlük başlangıç kürünü uyguladıktan sonra her ay adet dönemine 10 gün kala 10 gün uygulamalısınız.
Not:Adetiniz bittikten 7 gün sonra Soğan kürüne başlayabilirsiniz.

Dikkat: Kırmızı veya mor soğan amaca uygun değildir. Uygulanacak olan soğan kürünün taze hazırlanması ve ılık olarak içilmesi şarttır. Soğuk olarak veya beklemiş haşlama suyu içilmemelidir.

Not: Buradaki bilgilerin herhangi bir rahatsızlığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

umarım yardimci ola bilmişim.

Genişletmek için tıkla...

cnm çok teşekkürler çok güzel bir bilgiymiş çok faydalı oldu saolun :)
peki bu küre hemen başlasam olur mu? başka bir topikte bir abla adetin son günü başlanıyor dedi ama pko.lu olduğum için adet tarihlerim belli olmuyor... ben başlıyayım mı cnm yaa ???

gdogan .!.:

böyle duyunca yeniden umutlanıyorum, peki normalde adetlerin nasıldı, ben yıllrdır, hap olmadan adet göremiyorum çünkü hazırlıklar ufaktan ufaktan başladı, henüz hummalı bi çalışma yok bende hemen bu akşam başlasam mı ki tekrardan soğan suyuna,?

Genişletmek için tıkla...

benim adetler olmaya basladığımdan beri düzensizdi.ilacsız olduğum zamanlarda olmadığım zamanlarda oldu.2-3 yıl dkh kullandım.ama faydası yok bırakınca tekrar aynı.tekrar denemende fayda var canım.:26:

ben de sizler gibi bir pco maduruyum. ergenlik dönemimde göğüslerim çıktı, belim inceldi, vücudum kadınsı özelliklere kavuştu ama bir türlü adet olamadım. 16 yaşa kadar normal kabul edildiğinden de doktora gitmedim. lise-2'ye geçtiğimde artık anormal bir şeyler olduğunu hissettik ve hastaneye gittik. teşhisimiz kondu: pco

o kadar gerizekalı doktorlarla muhattap oldum ki anlatamam. hiçbiri bana pco'nun ne olduğunu doğru düzgün açıklamadı, yapmam gerekenleri eni-konu anlatmadı. sadece elime doğum kontrol hapı tutuşturup uğurladılar. 22 yaşına geldiğimde zapzayıf, duru ciltli bir genç kızdım ama Derya Arbaş'ı kıskandıracak gürlükte saçlarım artık yoktu. eski saçlarımın üçte biri ancak kafamda. yelpaze kirpilerimin yarısı gitti. bütün yüzüm ve göbeğim tüylerle kaplandı. bir sabah kalkıp, yastığımda bir yumak saç bulup ağlamaya başladığımda; babacığım beni koşa koşa cildiyeye götürdü. bütün hormonlarım normal çıktı. ne kansızlık, ne demir eksikliği, ne fsh, ne şeker... saç dökülmesini ve tüylenmeyi açıklayabilecek hiçbir şey bulamadılar. saç mezoterapisi ile bu dönemde tanıştım.

16 yaşımdan 24'üme kadar bana verdikleri doğum kontrol haplarını hiçbir zaman çok düzenli kullanmadım. bu kısmen ilaçlara inanmadığımdan, kısmen de doktorların kullanmazsam ileride karşılaşacağım sonuçları bana açıklamamasından kaynaklanıyor. o zamanlar yabancı bir kaynakta pco'nun tedavisinin dkh olamayacağını okumuştum. çünkü hastalığın sebebi yumurtanın olgunlaşmamasıymış: tedavisi ise yumurtanın olgunlaşmasını sağlamak. dkh'nın işlevi yumurtanın olgunlaşmasını engelleyerek istenmeyen gebelikleri engellemekmiş. yani tam tersi bir etki yaratıyormuş. bu sekiz yıllık süre boyunca toplamda taş çatlasa 2 yıl kullanmışımdır diane'i. bu iki yılın ilkinde bayaa düzenli kullandım, ama saç dökülmesini ve tüylenmeyi engellemediğini farkettiğimde hepten kestim. zaten kullandığım zaman kanamam aşırı oluyordu. 11-12 gün sürüyordu ve -affınıza sığınarak söylüyorum- her adet dönemimde iki yumruk hacminde parça atıyordum vücudumdan, ciğer gibi. bütün içim sökülüyor sanıyordum. sonuçta kullanmadım.

kullanmayı bırakınca 9 ay regl olmadığımı bilirim. bazen 7 ay olmazdım. olduğum zaman da leke leke gelir, 2 günde biterdi. ilk gün ağzı kesicisiz duramazdım ama sonra çok sancım olmazdı. 24 yaşıma gelene kadar kistlerim iyice büyümüştü. yüz tüylerimi aldığımda rengim bir ton açılıyordu; kapkalın, dümdüz, gür saçlarım ipince kalmıştı. son kez kontrole gittim, bütün hormonlarım yine normal çıktı. ultrasona bakmak istediler, anal yoldan ultrason cihazıyla detaylıca incelediler. kistlerimden biri 5 mm olmuştu. ameliyat lazım dediler. yaptıradım. soğan kürüne başladım.

yaklaşık 20 gün, yukarıda verilen kürü uyguladım ve regl oldum. sonra üstüne bir 10 gün daha uyguladım. kürü bıraktıktan 5-6 ay kadar sonra reglim kendiliğinden düzene girdi, 7 aydır da düzenli. bende biraz geç etki etti, nedenini hiç bilmiyorum, bünyeye bağlı bir şey sanırım. şimdi 28 günde bir regl oluyorum, arada sırada 2 gün falan sarkıyor ama buna da şükür. en son çektirdiğim ultrasonda tek bir kist göremediler. şimdi reglimin ilk üç günü hastaneye gidip hormon testi yaptırıcam, bakalım gerçekten yumurtluyor muyum yoksa yalancı regl mi görüyorum. sizlere tavsiyem soğan küründen vazgeçmeyin. zararı yok, faydası var. belki sizin de bünyeniz benimki gibi geç cevap veriyordur, biraz zaman tanıyın.

umayuma .!.:

ben de sizler gibi bir pco maduruyum. ergenlik dönemimde göğüslerim çıktı, belim inceldi, vücudum kadınsı özelliklere kavuştu ama bir türlü adet olamadım. 16 yaşa kadar normal kabul edildiğinden de doktora gitmedim. lise-2'ye geçtiğimde artık anormal bir şeyler olduğunu hissettik ve hastaneye gittik. teşhisimiz kondu: pco

o kadar gerizekalı doktorlarla muhattap oldum ki anlatamam. hiçbiri bana pco'nun ne olduğunu doğru düzgün açıklamadı, yapmam gerekenleri eni-konu anlatmadı. sadece elime doğum kontrol hapı tutuşturup uğurladılar. 22 yaşına geldiğimde zapzayıf, duru ciltli bir genç kızdım ama Derya Arbaş'ı kıskandıracak gürlükte saçlarım artık yoktu. eski saçlarımın üçte biri ancak kafamda. yelpaze kirpilerimin yarısı gitti. bütün yüzüm ve göbeğim tüylerle kaplandı. bir sabah kalkıp, yastığımda bir yumak saç bulup ağlamaya başladığımda; babacığım beni koşa koşa cildiyeye götürdü. bütün hormonlarım normal çıktı. ne kansızlık, ne demir eksikliği, ne fsh, ne şeker... saç dökülmesini ve tüylenmeyi açıklayabilecek hiçbir şey bulamadılar. saç mezoterapisi ile bu dönemde tanıştım.

16 yaşımdan 24'üme kadar bana verdikleri doğum kontrol haplarını hiçbir zaman çok düzenli kullanmadım. bu kısmen ilaçlara inanmadığımdan, kısmen de doktorların kullanmazsam ileride karşılaşacağım sonuçları bana açıklamamasından kaynaklanıyor. o zamanlar yabancı bir kaynakta pco'nun tedavisinin dkh olamayacağını okumuştum. çünkü hastalığın sebebi yumurtanın olgunlaşmamasıymış: tedavisi ise yumurtanın olgunlaşmasını sağlamak. dkh'nın işlevi yumurtanın olgunlaşmasını engelleyerek istenmeyen gebelikleri engellemekmiş. yani tam tersi bir etki yaratıyormuş. bu sekiz yıllık süre boyunca toplamda taş çatlasa 2 yıl kullanmışımdır diane'i. bu iki yılın ilkinde bayaa düzenli kullandım, ama saç dökülmesini ve tüylenmeyi engellemediğini farkettiğimde hepten kestim. zaten kullandığım zaman kanamam aşırı oluyordu. 11-12 gün sürüyordu ve -affınıza sığınarak söylüyorum- her adet dönemimde iki yumruk hacminde parça atıyordum vücudumdan, ciğer gibi. bütün içim sökülüyor sanıyordum. sonuçta kullanmadım.

kullanmayı bırakınca 9 ay regl olmadığımı bilirim. bazen 7 ay olmazdım. olduğum zaman da leke leke gelir, 2 günde biterdi. ilk gün ağzı kesicisiz duramazdım ama sonra çok sancım olmazdı. 24 yaşıma gelene kadar kistlerim iyice büyümüştü. yüz tüylerimi aldığımda rengim bir ton açılıyordu; kapkalın, dümdüz, gür saçlarım ipince kalmıştı. son kez kontrole gittim, bütün hormonlarım yine normal çıktı. ultrasona bakmak istediler, anal yoldan ultrason cihazıyla detaylıca incelediler. kistlerimden biri 5 mm olmuştu. ameliyat lazım dediler. yaptıradım. soğan kürüne başladım.

yaklaşık 20 gün, yukarıda verilen kürü uyguladım ve regl oldum. sonra üstüne bir 10 gün daha uyguladım. kürü bıraktıktan 5-6 ay kadar sonra reglim kendiliğinden düzene girdi, 7 aydır da düzenli. bende biraz geç etki etti, nedenini hiç bilmiyorum, bünyeye bağlı bir şey sanırım. şimdi 28 günde bir regl oluyorum, arada sırada 2 gün falan sarkıyor ama buna da şükür. en son çektirdiğim ultrasonda tek bir kist göremediler. şimdi reglimin ilk üç günü hastaneye gidip hormon testi yaptırıcam, bakalım gerçekten yumurtluyor muyum yoksa yalancı regl mi görüyorum. sizlere tavsiyem soğan küründen vazgeçmeyin. zararı yok, faydası var. belki sizin de bünyeniz benimki gibi geç cevap veriyordur, biraz zaman tanıyın.

Genişletmek için tıkla...

sanki kendimi gördüm sen de...pek çok aynı şeyi yaşamaşız..fiziksel bıraktığı tahribatların yanında piskolojik olarak da çok yıpratıcı bir hastalık bu...bir keresinde 2-3 yıl evvel ben de denedim soğan kürünü..sadece bir bardak içebilmiştim ama dehşet bir tad..yanii ben üstesinden gelemedim ..olmuyor,beni mahveden bir tadı var..içebilen arkadaşları gördükçe hevesleniyorum ama kursağımda kalıyor. tek çaresi bu kür müdür yanii?? gelişmiş tıpta hiç bir açıklaması yok mu bu hastalığın anlamaıyorum...tüp bebek yapmak dr ların daha mı işine geliyor ,nasıl olsa milyonlarca lira harcanıyor bu uğurda..ne kadar çok bu sıkıntıyı çeken var yaa offfff

KalSedon .!.:

sanki kendimi gördüm sen de...pek çok aynı şeyi yaşamaşız..fiziksel bıraktığı tahribatların yanında piskolojik olarak da çok yıpratıcı bir hastalık bu...bir keresinde 2-3 yıl evvel ben de denedim soğan kürünü..sadece bir bardak içebilmiştim ama dehşet bir tad..yanii ben üstesinden gelemedim ..olmuyor,beni mahveden bir tadı var..içebilen arkadaşları gördükçe hevesleniyorum ama kursağımda kalıyor. tek çaresi bu kür müdür yanii?? gelişmiş tıpta hiç bir açıklaması yok mu bu hastalığın anlamaıyorum...tüp bebek yapmak dr ların daha mı işine geliyor ,nasıl olsa milyonlarca lira harcanıyor bu uğurda..ne kadar çok bu sıkıntıyı çeken var yaa offfff

Genişletmek için tıkla...

ben burnumu tutup içiyordum. sonra da ağzımı şu keskin mentollü gargaralarla çalkalıyordum. bence tekrar deneyin, kürün tüm kurallarına uyarak. işe yarayacağı garanti değil ama denemesi bedava. ne kaybedersiniz ki?

umayuma .!.:

ben burnumu tutup içiyordum. sonra da ağzımı şu keskin mentollü gargaralarla çalkalıyordum. bence tekrar deneyin, kürün tüm kurallarına uyarak. işe yarayacağı garanti değil ama denemesi bedava. ne kaybedersiniz ki?

Genişletmek için tıkla...

bunu yapmak için öncelikle cesaretimi toplamam lazım tekrar...
tüm yeme alışkanlığımı etkileyen bişiy çünkü...

teşekkürler...

KalSedon .!.:

bunu yapmak için öncelikle cesaretimi toplamam lazım tekrar...
tüm yeme alışkanlığımı etkileyen bişiy çünkü...

teşekkürler...

Genişletmek için tıkla...

Bende aynen bu şekil içiyordum, burnumu kapıyordum tek bir dikişte bitirip, nefes almadan ağzıma naneli şeker atıyordum,,, o zman kokusu ve tadı çok fazla alınmıyor

bende bir türlü kurtulamadım bu haplardan yaklaşık 5 sene olcak haplar olmadan adet göremiyorum soğanı bende yaklaış 6,7 gün deneyip bıraktım belki yine başlarım haplarda bitti gidip yazdırmakta kararsızım biraz ama galiba mecburen gidip yazdıracam ben dr sordum pco olabilirmi diye hayır dedi anlayağınız hayat boyu ilaçlar hayatımızda olcak bir süre

gdogan .!.:

Kızlar ben bu sabah adet oldum, hala inanamıyorum ama adet oldum, yıllardır ilk defa hap kullanmadan adet oldum.. Normalde doğum kontrol hapını bıraktığımda 7-8 ay adet olamazdım taki yeniden hapa başlayana kadar,,, Belkide soğan kürünün etkisi oldu,,, aralıkta 2 kez uyguladım bu kürü ama etkisini göremedim diye bırakmıştım, belki de faydasını yeni gösterdi,, bu ay tekrar başlıcam uygulamaya,:)) tabi bunların hepsi vesile, öncelikle rabbime çok şükür,,,, bi başkasıyla paylaşşsam bu mutluluğumu heralde güler bana, ama beni en iyi siz anlarsınız

Genişletmek için tıkla...

canım kesinlikle soğanın etkisidir diyorum ve 6 aya tamamla mutlaka.çok iyi anlyorum süper bi durum ilaçsız adet olmak

gdogan .!.:

İnşallah ,adetim bitince başlamayı düşünüyorum, adet bittikten 7 gün sonra başlanıyormuş, rabbim hepimize şifa versin..

Genişletmek için tıkla...

ilk kürü yaptın ya sonraki diğer adetine 10 gün kala başlıyorsun ve 10 gün boyunca yapıyorsun,her defasında adet bitiminin 7. günü değil yanlış yapma.

Hmm ama benişm yaptığım ilk kürüm aralık ayındaydı, bende bu adetimden sonra ilk kez yapıyormuşum gibi başlayayım diye düşünmüştüm... Bİrde şimdi adetim bitecek ben ikinci adetimin ne zman başlayacağını bilmiyorum, çünkü kaç günde bir adet olduğumu inan bilmiyorum , iki adet arasını 21 gün farzedip öylemi başlasam küre acaba:44:

kızlar ben geçen 2 ay soğan kürünü uyguladım 4-5 gün gecikmeyle adet olmuştum ama bu ay kullanmıyım dedim hastalanamdım hala 10 gün kadar geçti üzerinden keşke kullanmaya devam etseydim çok pişman oldum.demek ki gerçekten soğan suyunun faydası oluyomuş kızlar.şimdi yeniden başlasam mı acaba?çok zor kızlar.pco çok gıcık bişey.gittiğim hiçbir dr.geçmez diyor ama ben hala inanmak istemiyorum malesef

kızlar ben geçen 2 ay soğan kürünü uyguladım 4-5 gün gecikmeyle adet olmuştum ama bu ay kullanmıyım dedim hastalanamdım hala 10 gün kadar geçti üzerinden keşke kullanmaya devam etseydim çok pişman oldum.demek ki gerçekten soğan suyunun faydası oluyomuş kızlar.şimdi yeniden başlasam mı acaba?çok zor kızlar.pco çok gıcık bişey.gittiğim hiçbir dr.geçmez diyor ama ben hala inanmak istemiyorum malesef

kızlar ben geçen 2 ay soğan kürünü uyguladım 4-5 gün gecikmeyle adet olmuştum ama bu ay kullanmıyım dedim hastalanamdım hala 10 gün kadar geçti üzerinden keşke kullanmaya devam etseydim çok pişman oldum.demek ki gerçekten soğan suyunun faydası oluyomuş kızlar.şimdi yeniden başlasam mı acaba?çok zor kızlar.pco çok gıcık bişey.gittiğim hiçbir dr.geçmez diyor ama ben hala inanmak istemiyorum malesef