Beğendiğim Sözler

  • Sanatımız, gözümüzün gerçekle kamaşmasıdır. Geri geri kaçan ucube maskelere vuran ışıktır gerçek, başka bir şey değil. Franz Kafka..
 
“Üzülme can!
Doğruysan zarar gördüm deme.
Bil ki iyiler mutlaka kazanır.”

Mevlana*
 


“Bir limonluğumuz vardı, öğle saatlerinde
Bazen o limonlukta uyurdum
Karışık düşler görürdüm
Yalnızlık?
O bir başına kalırdı, ben bir başıma kalırdım
Sanki hiç tüketilmeyen bir otobüs durağı
Gibi kalırdım…”


Edip Cansever
 
“Eylüldü…
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa…”

Cemal Süreya​
 
Ekim gelmiş...
Tam zamanıdır,
Evin, ailenin,
Uzun gecelerin,
Tatlı, hoş sohbetlerin,
Tarçınlı salepin,
Çayın, kahvenin...
Zamanıdır,
Kestanenin,
Lüferin, İstavritin,
Elmanın, narın...
Limonlu ıhlamurların,
Ansızın bastıran yağmurların,
Buğulanan camların,
Camlara çizilen umutların...
Ve tam da zamanıdır,
Dışardaki soğuktan bihaber,
Gönülden, sıcacık mutlulukların...
Hoşgeldin Ekim !
22195336_665046310359152_5611885833081337312_n.jpg
 
KADIN

Altıncı gün dolmak üzereydi
Ve Yaradan hala kadını yaratıyordu.
Bir melek çıkageldi.
Yaradana;
- Ötekini, erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?
diye sordu.
Yaradan yanıt verdi:
- Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum.
dedi.
- Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.
Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.
Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli,
Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.
Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,
Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli..
Melek sordu:
- Kaç eli, kaç kolu olacak?
- Sadece iki.
- İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini…
- Hepsi bu değil…
Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.
Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak…
Melek yaklaşıp kadına dokundu…
- Onu çok yumuşak yapmışsın.
- Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü.
Gücünü ve kaldırabileceklerini hayal bile edemezsin…
- Düşünmeyi de bilecek mi?
- Yalnızca düşünmeyi değil.
hem sağduyusunu kullanmayı,
Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi,
Hem de mücadele etmeyi,
Düşüncelerini savunmayı,
Sorun çözmeyi de biliyor…
Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da biliyor…
Melek, kadının yanağına dokundu.
Eli ıslanınca bu nedir diye sordu.
Tanrı yanıtladı:
- Buna gözyaşı denir.
- Neye yarar?
- Kendini ifade etmeye yarar.
Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru,
Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar…
-Kadının kendini ifade biçimleri sonsuzdur:
o, sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp ,
Sımsıkı sarılmayı bilir…
Haykırmak istediği vakit susabilir;
Sustuğunda çığlığını duyurabilir;
Öfkelendiği vakit gülümseyebilir,
Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilir,
Mutlu olunca ağlayabilir,
Korktuğu vakit gülebilir…
O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele eder;
Haksızlığa karşı savaşır,
Çözüm yolunu biliyorsa,
‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmez.
- Amma çok marifeti varmış!
- Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.
Korkan birini gördüğünde,
‘Tut elimi korkma’ deyip,
Elini uzatandır…
Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.
Tanıdığı ya da tanımadığı amma kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır.
Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır…
Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…
-Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık,
Ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir…
- Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?
- Hiç olmaz olur mu?
Var bir hatası:
" Ne kadar değerli olduğunu unutur... "( Can Yücel 'den )

Tüm hanımlara gelsin
 
tumblr_nl051j16dQ1sjt6sco1_500.jpg




“Söylenen her söz biraz daha biraz daha büyüttü suskunluğumu…"


Şükrü Erbaş
 
e07692610902793f663b3df122c7ea4f.jpg


“Kimseden bir şey bekleme, böylece asla hayal kırıklığı yaşamazsın..”

Sylvia Plath
 
gokyuzu-politikasi-aci-ve-korku-.jpg



“Bir gün çok bunalırsan, denizin dibinde yosunlara takılmış gibi, soluksuz, sakın unutma, gökyüzüne bakmayı, gökyüzü senindir, gökyüzü herkesindir.”

Nazım Hikmet
 
31718704215_339fe96893_z.jpg

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
 
lg-beyoglu-nda-riskli-alan-ilan-edilen-6-mahalle-FsX-460x255.jpg




Bir yer var
İyiliğin ve kötülüğün ötesinde
Seninle orada buluşacağız..

Zülfü Livaneli
 
“Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman: ”Sesi nasıl? Hangi oyunu sever? Kelebek toplar mı?” diye sormazlar. “Kaç yaşındadır? Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası kaç para kazanır?” diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere: “Pembe kiremitten bir ev gördüm, pencerelerinden sardunyalar, damında güvercinler vardı” derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara: “Yüz bin liralık bir ev gördüm” demeniz gerek. O zaman: “Aman ne güzel!” diye bağırırlar.”
 
Dinle küçüğüm, ağaca güvenebilirsin. Bilirsin ki elma ağacı elma verir, erik değil. Hayvanlara güvenebilirsin, çünkü aslan, aslan gibi davranır maymunluk etmez. Ama insana güvenemezsin. Zira o, yüzüne gülümserken arkasında hançer gizleyebilen tek yaratıktır.
 
CeUQ5UgWwAAjt0Z.jpg



Olası varsa olurdu.. Nasiple kavga edilmez!
 
tumblr_inline_p4drvhGg941snaze1_500.gif


Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi;
fakat yokluğu müthişti.

Sabahattin Ali
 
tumblr_p2viwowpIr1uqmy34o1_1280.jpg


Dibe vurduğunu sanıp,
bir dip daha olduğunu keşfedebiliyordu insan.

Bukowski​
 
X