Bedirhan Gökçe Şiirleri

be_reN

I'm takin back my love
Kayıtlı Üye
25 Mayıs 2009
2.726
4
Küfrüm Edebimi Aştı Bu Gece

Sen benim gözümde bir hiçsin artık,
Nefretim aşkımı aştı bu gece
Bugün ki sözlerin söz müydü artık
Son sözün sabrımı aştı bu gece

Kolayca bitsin bu diyemedin de
Salladın savurdun basiretsizce
Hiç mi ders almadın onca gezdik de
Yağmurun rahmeti aştı bu gece

Yürümeyen neydi,ilişkimiz mi?
Günüm sensiz bomboş deyişimiz mi?
Sensiz yaşayamam çelişkimiz mi?
Yalanın doğrunu aştı bu gece

Evlenmek hayali kapımda idi
Giriş kat evimin boyası yeni
Mobilyan,takımın, alınmış idi
Vuslatım tadını aştı bu gece

Yemedim yedirdim ne varsa sana
Üç kuruşum olsa verirdim daha
Memurdum yoksuldum hatırlasana
Hafızam haddini aştı bu gece

Ayakların donmuş,üşümüştün de
Gece yatamamış üzülmüştüm de
Bir ay oruç tutup yememiştim de
O çizmen boyunu aştı bu gece

Yapılan söylenmez, gelmezmiş dile
Allahtan beklenir kul bilmese de
Kızgınlığım buna, sebep ise de
Sabrım miadını aştı bu gece

Onca gez toz benle,seviyorum de
Sonra git nişanlan bir de ona de
Şerefsizlik değil, nedir bu söyle
Küfrüm edebimi aştı bu gece

Sana son bir sözüm, nasihatım var
Aldığım ahlakla bir terbiyem var
Seni doğurana ana deyip geçmek var
Saygım adabımı tuttu bu gece
Gönlümün romanı bitti bu gece
Hangisine yansam şimdi gün gece
Ömrümden beş yıl gitti bu gece
 
başım gözüm üstüne

senden başka yar bilmem
ömür boyu gözüme bak desen
bakarım başım gözüm üstüne
ister aşk denizine ister hicran gölüne
ak de yeter akarım başım gözüm üstüne
yılda bir olsa bile seviyorum de hele
senden gelmişse eğer sefadır bana çile
yalnız kalbimi değil koca dünyayı yak de yeter
yakarım başım gözüm üstüne
yeterki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
razıyım ömür boyu gözyaşı dök de yeter
dökerim başım gözüm üstüne
seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
hiç şikayet ettim mi bir gün çıktımı ahım
bir elimde yüreğim bir elimde silahım
sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
biliyorum biliyorum
bu aşkın yalnız sensin galibi
her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
varsın yağmur yağmasın
sen iste şimşek gibi çak de yeter
çakarım başım gözüm üstüne
tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
tanrım beni korusun benden bıktığın andan
ne kadar sevsem bile
bir gün olsun dünyamdan çık desen
çıkarım başım gözüm üstüne
biliyorum sevgilim gönlümde yerin gurbet
ister sılaya çağır ister hergün sürgün et
sen mutlu ol birtanem
ben ömür boyu hasret çek de yeter çekerim
başım gözüm üstüne...
 
Farkında mısın?

Son günlerde ne kadar da aciz kaldık
Bize ait cümleler kurmaktan
Bırak seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize

Tükenen, sevgimiz mi,
Yoksa, yoksa dilimiz mi varmıyor?
Ne sen bana iyi misin diyorsun,
Ne ben sana günaydın
Farkında mısın? ağzımızı bıçak açmıyor

Sebepsiz değil yavan kelimelere baş vurmamız,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi.
Benimse içimden gelmiyor tıraş olmak.

Eskiden daha zili çalmadan açardın kapıyı.
Kokunu taa aşağılardan duydum derdin.
Özledim derdin.
Kısar gözlerini, ya sen ya sen derdin.



Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde.
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum.
Öyle arttı ki son günlerde romatizmalarım.
Adeta kar yağıyor geceleri sol omzuma.
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum.
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen.
Korkuyorum işte,
Sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum.



Dün, ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan.
ılk defa çayı dün soğuk ve şekersiz içtim.
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz.
Senin vurdumduymazlığını,
Benim aksiliğim tamamlıyor.
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben taa uçtaki odadan.
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı,
Öylece geçiyoruz yanından birbirimizin.
Hiç umursamadan!



Yok yok bu böyle olmayacak.
Ya sen aç kıza telefon
Ya ben bu böyle olmayacak.
ıstersen oğlanları sen ara,
Onlar seni daha bir severler.
Kısaca ya ben gideyim, ya sen
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kim bilir belki de özleriz birbirimizi.



Bu günleri hiç düşünmeden,
O hoyrat, o pervasızca harcadığımız,
Aşkımıza nasıl muhtacım şimdi, nasıl! Bilemezsin.
Olsun, bir müddet yemeği dışarıda yerim.
ılaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim�
Parmağıma ip bağlarım falan.
Ya da istersen ben gideyim.
Gideyim de nereye.
Galiba yaşlanmamalı insan.
Şuç erkek veya kadın olmakta değil,
Suç dediğim gibi o hoyratça harcadığımız
yılların bir bedeli olmalı.



Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm
Sanma ki fark etmedim.
Sanki ikimizin son dönemi.
Ne kadar açığa vursak ta öfkemizi,
Gem vuramasak ta alışkanlıklarımıza.
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş değeri.
Bir ara gözüm takıldı, saçlarına karışmış akların.
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklarıma.



Hatırlar mısın ilk yemeğe çıktığımız günü,
Nasılda elim ayağıma dolaşmıştı hani, Hatırlar mısın,
bir mecal kalırcasına gülüğünü,
Şimdi ise bak yüreğimiz bir mecal.
Dağ başı yalnızlıklarına mahkum ettik birbirimizi.
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem.
Ya bir ölüm anı çığlığıyla,
Sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana, bana hiç sorma.
Düşünmek bile acıtıyor içimi.
Cam kesiği ağrılara gark oluyorum.
Hem benim bildiğim önce,
Erkekler ölür.
O zamanda sen,
O zamanda sen kalacaksın yapayalnız.
Ne yapar, ne edersin bu koca şehirde.
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin,
Taze fırın ekmeğini.
Kim sular bahçeyi,
Kim budar yediverenlerini.
Ve kim koyar sen daha uyanmadan
Yastığına o en güzel güllerini�
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte.
Kolay değil alışkanlıklardan,
Bir an için vazgeçmek.
Zaten, zaten benim tek alışkanlığımda sensin.
Yok, yok senden vazgeçemem.
Zaten benim bildiğim,
Erkekler özür dilemeli ilk,
Galiba daha bir yakışıyor
Seni seviyorum demek erkeğe.
Yok yok, bu sabah kalkınca,
ılk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden,
Ve kırgınlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliyim.
Seni seviyorum günaydın demeliyim.
Günaydın bir tanem,
Seni çok seviyorum.
Canım karım� Günaydın

bır gun bızlerın evlılıklerı de bu hale gelmez umarım.. (
 
Son düzenleme:
Sol Yanım..

Merhaba anne,
Yine ben geldim.
Merak etme okuldan çıktımda geldim.
Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama
Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de
Onun için söylüyorum.
Geçen hafta öğretmen,
Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte
Öğretti sağımı solumu.
Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi
Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
Şimdi iyi biliyorum anne.
Hani geçen geldiğimde
Şuram acıyor işte şuram demiştim de
Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
Bak şimdi söylüyorum
Şuram işte,
Sol yanım çok acıyor anne.
Hem de her gün acıyor anne her gün.
Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
Elinden tutup okula getirdi.
Yakası da danteldi.
Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
Bende ağladım,
Ağladım hiç de utanmadım.
Öğretmen ne oldu dedi.
Düştüm dizim çok acıyor dedim.
Yalan söyledim anne.
Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.
Bugün bende saçım örülsün istedim.
Babam ördü ama onunki gibi olmadı.
Dantel yaka istedim.
Babam "Ben bilmem ki kızım" dedi.
Bari okula sen götür dedim.
"kızım, iş" dedi.
Bende banane dedim, ağladım.
"kızım, ekmek" dedi babam.
Sustum ama okula giderken yine ağladım anne.
Ha bide sol yanım yine çok acıdı anne.
Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi.
Zeynep "annem beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi.
Babam hepsini birlikte yıkıyor.
Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne?
Uff babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme.
Üzülmesin diye söylemiyorum ama
Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor.
Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne.
Hava kararıyor, ben gideyim anne.
Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi.
Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum.
Kim bozuyor toprağını,
Çiçeklerini kim koparıyor.
İzin verme anne ne olur toprağına el sürdürme.
Eve gidince aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum anne. >>
Bak kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım.
Biliyor musun anne her gelişimde aldığım topraklarını
Şu kavanozda biriktirdim.
Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum.
Her sabah onu öpüyor kokluyorum.
Kimseye söyleme ama anne
Bazen de konuşuyorum onunla.
Ne yapayım seni çok özlüyorum anne.
Ha unutmadan,
Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi.
Ben babama yazdıracağım.
Öğretmen anlarsa çok kızar ama banane kızarsa kızsın.
Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne.
Senin adın geçince sol yanım acıyor anne.
Hiç bir şey yutamıyorum.
Bazen de dayanamayıp ağlıyorum.
Kağıda da böyle yazamam ya anne.
Ben gidiyorum anne,
Toprağını öpeyim, sende rüyama gel beni öp.
Mutlaka gel anne,
Sen rüyama gelmeyince sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. >>
Sol yanım acıyor anne.
İşte tam şurası,
Sol yanım çok acıyor anne.
Seni çok özledim,
Anne çook...
 
Zigon Sehpa

Bu gün ordaydım aynı yerde, aynı evde, aynı kapıdan girdim içeri.
Tesadüf bu ya aynı anahtar kalmış bende.
Sandalyede yeleğini unutmuşsun
masada kahkahanı
mutfakta bardağını
salonda duruşunu unutmuşsun.
Sonra yan odada hıçkırığını kolidorda gözyaşlarını.
Kapıda çarpıp çıkışını unutmuşsun.
Bir çiçeğin zehri düşmüş zigon sehpaya
bir rujunun rengi düşmüş oval aynaya.
O kavgadan arta kalan kırık vazoyla
ikimizin kalbi düşmüş tozlu balkona.....

Ağlama yar ağlama
bir gün gelir bu hasret biter döneceğim
ağlama bekle beni ağlama....

Duvardaki resminde gülüşün kalmış.
Son içtiğin fincanda dudak izlerin.
Portmantonun yanında gidişin kalmış
kapıda bıraktığın ayak izlerini
yastığının üstünde saçını buldum.
Posta kutusunda mektuplarını
en son dinlediğin şarkını buldum.

O hicazda
o hicazda kalmış göz yaşlarını.
Yazan yazan böyle yazmış demek şarkıyı nasıl anlam buldu.

Sen olmayınca neyleyim köşkü neyleyim sarayı
içinde salınan yar olmayınca....
Sen leylaydın bende mecnundum çöller içinde
sen alevdin bende rüzgar küller içinde
gel de bir gör şu halimi kullar içinde.
Yeşermez bahçem kapanmaz yaram zaman içinde.....
 
Şehit olursam Aglama anne..

Düşümde Gördüm...
Beni bir sokakta köşeye kıstırıp vurdular anne,
Gerçekten bir gün nasip olurda şehit olursam,
Ağlama anne...

Polis zaten milleti için nefer,
Kan aksa da vatanındır zafer,
Hani bu yolda kör kurşunla eğer,
Şehit olursam ağlama anne...

Bir canım olsa da fedadır yurda,
Yedirmem ülkemi köpeğe kurda,
Vatan kalesinde yüksek bir surda,
Şehit olursam ağlama anne...

Cenazemi omuzlar üstünde taşırlar,
Sokağımıza belki de ismimi yazarlar,
Babama bir şilt belki de bir madalya takarlar,
Şahit olursam ağlama anne...

Benim ömrümden kutsaldır vatan,
Boşuna ölmedi ya şu şehit yatan,
Bir nifak uğruna vatanı satan,
Beni de şehit ederse ağlama anne...

Düşmesin gökteki bu yıldız bu hilal,
Silinmesin bayrağımdaki bu beyaz bu al,
Ne olur sende et hakkını helal,
Şehit olursam AĞLAMA ANNE...


vatan ugrunda canlarını feda etmıs tum mehmetcıklerımıze sehıtlerımıze Allahtan rahmet aılelerıne de sabır dılıyorum.. ne mutlu o kıı sehıt analarına..
turkbayragi
 
en son yazdıgın siirde gece gece aglattın benı yaaaa allahım tum askerlerımızı korusun
 
en son yazdıgın siirde gece gece aglattın benı yaaaa allahım tum askerlerımızı korusun

sorma tattlım bende agladım va hala da aglıyorum.. mafoldumben Rabbım tum ana kuzuları mehmetcıklerımızı korusun.. :Saruboceq:
 
cok şiir okursun anlasılan benımde şiirlele alakam yoktu aslında roman cok okurum bnde ama senın sayende bugun bol bol şiir okudum tesekkurler
 
Azeri Annem

Ne hız ellerini üzdün dünyadan
Balanı tek goyup nereye gettin ?
Nasıl yog olurmuş bir anda insan
Sanki bu dünyada hiç yog imişsin...

Güneş gurub etti, o da garardı
Bir anda yog oldun sen heyal gibi
Şimdi düşünirem senden ne galdı
Gönlümde hatıran kara hal gibi...

Meni boya başa yetirdin anne
Bize borçlu bildik her zaman seni
Sen meni dünyaya getirdin anne
Mense yola saldım dünyadan seni...

Sen mene beşikte ninni çalmışsın
Ninni çalsam sana men de mi ?
Senin şirin şirin ninnilerini,
Sana gaytarayım cenazende mi ?

''Uykun şirin olsun'' diyerdin mene
''Uykun şirin olsun'' deyim mi sene
Gerek men başına dönüp dolanım,
Meni hayat için hep uyutanım,
Söyle ölümçün,
Söyle nasıl uyutayım seni men bugün ?

Bu nasıl dünyadır anlayamam ben
Cilvesi cürbecür, rengi cürbecür
Dün öz nefesiyle seni isiden
Bugün buza dönüp, taşa dönüptür...


Bu nasıl dünyadır...
İnsanoğlunun hayali göktedir gendi yerdedir
Sağken omuzunda hayatın yükü
Ölende ceseti çiyinlerdedir...

Bu nice dünyadır, bu nice dünya
Ölüm hakikat hayatı rüya
Derdimin gamımın ortağı sendin
Niye yüz çevirdin ya niye menden ?
''Derdin mene gelsin'' diyerdin hani ?
Niye dert ekledin derdime ya sen...

Annem, annem kimse seni darıltmamıştır,
Men seni darıltan kadar...
Şimdi kime açsam derdimi bir bir,
Kim menim derdime yanar sen kadar ?

Evin her küncünde görünür yerin
Gözüm ahtarıcıdır anne, ey anne
''Ninem hani'' diyor küçük azerin
Ne cevap vereyim ona ey anne

Bilmem, bilmem bu ölüm nedir ?
Ha sen hayattayken ey annem
Nefesin ey annem hala evdedir
Kendin yer altında taşa dönmüşsün...

Bögün, bögün yeddin oldu annem
Yeddi gün bizimle beraber ağlar odalar
Sene, yalnız sene demek eçün
Gönlümde bilsen ne gadar sözüm var...


Kimleri çağırak bugün yeddiye
Halalar bacılar soruyor mene
Anneme soralım o bilir diye
Men yüz tutuyorum senin odana
Annem, annem ısmarlandın anne torpağa
Bu ölüm sineme çekti dağ benim
Sen benim arkamda benzerdin dağa
Sanki de arkamdan uçtu dağ benim...

Gızımın adıdır senin öz adın
Bu da göz dağıdır bana bugünde
Son defa sen mene bakıp ağladın
Suretin mezara gitti gözümde

Ömrü başa vurdun altmış yaşında
Altmışın üstünde durup yaşında
Artık senin için durduğu zaman
Ölüm menim için dolaşır
Gün olur akşam,
Vakit geçer, sen menden uzaklaşırsın
Men sene günbegün yakınlaşırım...
Annem öz ismini gızıma verdi
Annem torununu çok istiyerdi
Küçük torununu goyup yerinde
Annem tam sakince dünyadan getti
Gızımın meyilli nazarlarında
Annemi görirem, annemi şimdi...

Torun ninesine benziyor aynen
Büyüyor, yüceliyor yılbayıldızım,
Yeniden büyüyor annem, yeniden
Annemin özüdür tam sanki gızım

Hayat kendi garip sırlarından
Bize renkli renkli muciz gösterir
Gızımı ismiyle çağırmıram men
''Ey anam'' diyirem, o da ''hay'' verir...

O menim annemdir, o menim annem
Ancak bir farkı var bunu yadsımam
Bir vakit annem mene ''can, can'' diyerdi
Şimdi men anneme ''can, can'' diyerem...
Bir vakit annem meni çok istiyerdi
Şimdi men annemi çok istiyirem
Men annemi çok istiyirem...

(Türkü)
Men seninen vardım anam,
Sen yoksan mende yokam anammm...
Menim anam, özüm anam, can anam, canım anam, özüm anam, anammm...
Sen mene can, can diyerdin,
Oysa ki sen menim canımdın anammmm...
Gettinde, gettin de dönmedin, meni de yanına al anamm,
Can anam, can anammm...

Şair: Bahtiyar VAHAPZADE
Seslendiren: Bedirhan GÖKÇE
Türkü: Gökmen
 
cok şiir okursun anlasılan benımde şiirlele alakam yoktu aslında roman cok okurum bnde ama senın sayende bugun bol bol şiir okudum tesekkurler

rıca ederım tatlım evet sıır cok sevıyorumm.. sureklı okurum.. sevgılı bedırhanda en cok sevdıgım saırler arasında.. opuyorumnanaktan
 
aman berenim ben senin bu topigini görmedimmafoldumben
bedirhan gökcenin bütün siirlerine esimde bende hastayiz:asigim:
hele o basim gözüm üstüne varya esim gecenlerde is yerinde fazla isi yokmus herhalde cani sIkIlmis bana msj la kita kita yolladi:asigim:
megersem ezberlemis nasil mutlu oldum anlatamam:asigim:
harikasin canim ellerine emegine yüregine saglika.s.opuyorumnanaktanopuyorumnanaktan
 

daha bugece actım zaten yenı sıcak sıcak.. begendıgınee sevındım.. bende cok severım Bedırhan gokceyı .. kaydirigubbakcemile5 tum sıırlerı sesı okuması ... bayılıyorum onun yorumladıgı sıırlere.. opuyorumnanaktan
 



alkisalkisalkisisde buna bitiyorum ya harika tskler cimcimem paylasimin icinopuyorumnanaktan
 
Sakalıma kır düştü,
Söylemeyin anama.
Üzülür de ağlar,
Ağlar sonra,bilirim.
Hepsi hepsi üç tane
Üç tel ne ki sakalda
Üzüldüğüne değmez,
Değmez sonra bilirim.
Gözlerime bir baksın,
Bir baksın anam şöyle.
Derdi gözümden okur,
Okur sonra bilirim
Yine İstanbul anlatırım,
Anlatırım neşeyle.
Neşemde hüzün bulur,
Bulur sonra,bilirim.
Ana bir şey yok derim,
Sen dua et gizlice.
Anam hep dua eder,
Eder sonra bilirim.
Ölüm haberim gelir
Bir gün bir gazetede.
Peşimden anam gelir,
Hemen gelir,bilirim.
 
Dolaştım İstanbul'u sabaha karşı
Aşiyan,Eyüp Sultan,Kapalıçarşı
İçimdeki hüzünle durdum önünde,
Ayasofya garipti,ben ağlamaklı.
Şimdi Eyüp'teyim ben,sabah namazı
Hiçbir yerde bulamam burdaki hazzı.
İndim Sultan Ahmet'e bir hüzün sardı,
Ayasofya garipti,ben ağlamaklı.
Gözlerim kan çanağı,çıktım dışarı,
Caminin tam önünde simitçi hacı.
Kan kırmızı o çayda yine o vardı,
Ayasofya garipti,ben ağlamaklı..
 
Saçmalık bu ayrılık
nedeni belirsiz
giden belli kalan bir ölü
enson dönemeçte
giden dönmezmi geri
zamanı gelince
haykır yüreğim sessizce
yok bu işte sence bence
herkes bir bu gecede
zamanı gelince
olmayacak aramızda
kalanda gidende
 
Ben Sokak Cocuguyum
Sayfa no yok..
Cilt no yok..
Hane no yok..
Ana adı: Ben sokak çocuğuyum abi
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan
Bilyelerini rüyalarında unutan
Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran cocuk warya
O benım işte..
O benım abi
Sahi bir annem olmalıydı değil mi?
Ben dudaklarımda sokakları beslemiyorum oysa
Sahı abi tadı nasıldı anne sütünün?
Anneler nasıl okşar cocuklarını?
Anne kokusu nasıldır kımbılır
Ana ha..
Bir anne cizebilirmisin benim icin
Karanlığın kar soğuğu
Parmak uçlarına..
Bir anne..
Unutulmuş çocukların ürkek avuçlarına..
Bir anne..
Ve yanınaa beni eklermisin abi?
Tıpkı sulu boya resimlerdeki gibi sımmsıcak!
Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi?
Bir köprünün soğuk, gergin we karanlık bedeni
Sahi sen hiç seyrettinnmi ay dedeyi bir köprünün altından Üşüdünmü abi kayan bir yıldıza bakarken
Abi sen..abi sen..
Boşver..
Get boyat istersen ayakkabılarını
Ben aha şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum yaşama
Gel boyat ayakkabılarını
Boyatta resmi cıksın
Dostun, düşmanın tüm kaldırımlara..
Sayfa no yok..
Cilt no yok..
Hane no yok..
Yokların varlığında
Tam göbek bağından yakalandınmı hiç yanlızlığa?
Bir de bir de.. babam olmalıydı değilmi?
Baba...!!
Benı dövecek bir babam bile yok biliyormusun?
Nasırlı ellerinde şefkat arayacağım bir insan
Kim bilir bayramlarda neler alır babalar çocuklarına
Unutmuşum bayramlarınızda vardı sizin öyle değil mi?
Arifeleriniz..
Bayramlarda temize çekilen dostluklar wardı sonra
Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum güneşe we mehtaba
Yankısız bestelenmemiş we bestelenmeyecek
Bir babam olsaydı belki yeterdi
Çocuk olurdum eskisi gibi
Şımarırdım öylesine
Boşver abi
Kimin neyine bayram
Kimin neyine hediye
Baba kimin neyine abi
Sahi senin düşlerin wardır
Söylesene göremediğin rüyanın düşünü kurarmısın?
Ahmet bir düş görmüş
Geçenlerde köprü altında tanıştık
Yorgun we geç gelen bır gecede
Utanırken anlattı,anlatırken utandı
Bir ip bağlamış gökkşağına
Bak ana dıyormuş uçurtmamı gördünmü
Ya ucurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları
Ahmet'in düşü işte..
Bana düşlerini kiralarmısın abi..
Bedava boyarım ayakkabılarını
Bana düşlerini... düşlerini abi
Boşver.. boşver...
Bak iyi parlayacak bu ayakkabılar
En parlak ayakabılarınla yürüyeceksin yaşama
Sen düşünme sokaklar düşünsün benı
Gazete manşetleri,
3.sayfa haberleri düşünsün,
İsimsiz bir damla gözyaşı düşünsün,
Sen beni düşünme.. düşünme be abi
Nasıl olsa ben olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla basıyorum Tüm kaldırımlara..
Olmasada anne babası sokakların
Sokak çocuğuyum işte
Ben sokak çocuğuyum
Kazanılmadan kaybedılmıs bir geleceğin herhangi bir yerinde
Ben sokak çocuğuyum abi
Hani şu uçurtması gökkuşağında asılı kalan
Bilyelerini rüyalarında unutan
Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk varya
İşte o benim..benim abi..O benim abi benim abi..
 
Yine hayalin aklımda
sensizliğinle volta atarken
sensiz ve ıssız sokaklarda
sensiz geceye ve sensiz sigaraya sövüp sayarken
bitmek bilmez kapkaranlık gecelerde
uykularımı iki parca gazate kağıdı ve soğuk kaldırımlara satarken
seni sordu yıldızlar
boynum büküldü, gözlerim doldu cevap vereemedim
yakıştıramadım ayrılık kelimesini dudaklarıma
'yok' diyemedim
dilim yine tutuldu bu gece
dilim yine tutuldu bu gece
Bu hazin mazimin karanlık sayfalarında
ayrılıklar ve hasretler ve sevmesini bilmeyenler kol gezerken
ayrılığın tam ortasında ve yokluğunun kıyısında
omuzlarıma bu yük yüreğime bu sevda ağır gelirken
yenilginin basucunda ve isyanların kucağında
ecel defterine adımın yazılmasını beklerken
soğuktan titreyen ellerim semada
'al bu canı' diye Allah'a yalvarırken
güneş doğdu, şafak söktü
azrail beni unuttu bu gece
azrail beni unuttu bu gece
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…