- 1 Şubat 2007
- 5.419
- 1.588
- 698
- 39
- Konu Sahibi cesurkiz39
- #1
bu onuyu nereye açacağmı bilmediğim için burayı uygun buldum unarm işine yarar
Bebek Endişe Duyulan Konular
Yeni doğmuş bir bebeğin anne ve babası bebeklerinin gerçekten bir hastalığı olup olmadığı ya da o anda yalnızca normal bir günlük rahatsızlık yaşayıp yaşamadığına karar vermekte zorluk çekerler. Çocukla bir süre kaldıktan sonra anne ve baba, çocuğun tepkilerine ve huyuna alışmaya başlarlar. Hafta çocuk duygularını ifade etmek için iletişim kuramayacak kadar küçük bile olsa, bebeğinizin sağlığıyla ilgili bir şeylerin ters gidip gitmediğini ya da sözgelimi, beslenme veya uyku alışkanlıklarında değişiklik olup olmadığını çoğunlukla sezebilirsiniz; kısacası, herhangi bir davranış değişikliği derhal dikkatinizi çeker. Ancak, yeni doğmuş bir bebekle anne ve babası birbirlerini henüz tanımaya başlamaktadır. Bu yüzden, çoukta neyin "normal" bir davranış olduğunu kestirmek için daha çok erkendir, öyleyse anne baba neyin doğru neyin yanlış olduğuna nasıl karar verebilir?
Bebek Kusma
Yeni doğan bir bebek için, hatta daha büyük bebekler için bile beslenme sonrasında bir miktar besini kusmak dışarı çıkarmak az rastlanan şey değildir. "Çıkarma" (yenen gıdaların çıkarılması), bebeğin ağzından küçük miktarda sütün dışarı çıkmasıdır Çıkarma, kusma ile karıştırılmamalıdır. Kusma esnasında bebeğin midesindeki her şey güçlü bir şekilde ağızdan dışarı çıkarılmaktadır.
Kimi yeni doğmuş bebekler her beslenme sonrası yedikleri gıdanın bir miktarını çıkarırlar; kimi bebekler yalnızca çok nadir aralarla çıkarırlar. Çıkarma çoğu anne babalar için çok sorunlu bir olaydır (çünkü çoğu anne baba, omuzlarında bir bez olmadan bebeklerini kucaklarına almamaları gerektiğini öğrenmişlerdir); oysa, bu nadiren bir probleme yol açar. Genellikle çocuk 7 aylık ile 12 aylık arasında bir yaşa geldiğinde, yeni bebek oturtulabiliyor ya da hareket edebiliyor ise problem kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Bebeğin yediği gıdaları neden çıkardığı tam olarak bilinmemektedir; bunun sebebi belki de olgunlaşmamış bir sindirim sistemi yüzündendir. Daha büyük çocukların ya da yetişkinlerin aksine küçük bebeğin yemek borusu ile midesinin üst kısmı arasındaki kaslar henüz mide içeriğini aşağı doğru itecek şekilde gelişmemiştir. Dolayısıyla, herhangi bir hareket, hatta bebeği yatırmak kadar bir hareket bile ya da sindirim sisteminin kendi tepkisi dolayısıyla beslenme esnasında alınan süt dışarı çıkmaktadır.
Bebeğin ağzından çıkan süt genellikle biraz ekşimsidir ve süt pıhtısı içeriyor olabilir. Bu konuda endişelenmeye gerek yoktur; çünkü dışarı çıkarılan süt sindirilme aşamasındadır. Bebeğiniz yediği gıdaları çıkartıyor ise ne yapmalısınız? Bazen bebekler midelerindeki gaz yüzünden yedikleri gıdaları çıkartırlar. Bu yüzden beslenme sonrasında bebeğinizi geğirtmek çok önemlidir. Biraz zamanlarını alsa bile, anne ve babalar bebeklerini her beslenme sonrasında geğirtmeye çalışmalıdırlar. Bazı doktorlar bebeklerin mama sandalyesi gibi bir yerde beslenme sonrasında yarım saat kadar dikine oturtulmasını da tavsiye etmektedirler.
Eğer yediği gıdaları çıkaran bir bebeğiniz varsa, bu problem muhtemelen ne yaparsanız yapın devam edecektir. Bebeğiniz sağlıklı olduğu ve kilo almaya devam ettiği sürece doktorunuz bunu önemsemeyecektir; bu sizin için de önemsenmeyecek bir olay olmalıdır.
Bununla beraber, kusmak endişe gerektiren bir olaydır. Yeni doğmuş bir bebek, doğumdan birkaç saat sonra, hafif kan karışmış olarak sümüksü bir sıvı kusar. Bu, genellikle endişe gerektirmeyen bir olaydır. Çünkü bu kan doğum esnasında annedeki kanamanın bebek tarafından yutulması nedeniyle kusmuğa karışmıştır. Kusma genellikle birkaç emzirme sonrasında da ortaya çıkabilir. Bununla beraber, daha fazla sürerse, bu yemek borusu ya da bağırsaklarda daha ayrıntılı bir incelemeyi gerektiren bir engel ya da tıkanıklık yüzünden olabilir. Kusma ayrıca süte toleranssızlık ya da başka bir hastalığın başlangıç işareti olarak da ortaya çıkabilir.
Bebeğiniz kusarsa ne yapmalı?
Beslenme sonrasında gıdasını çıkarma adetinde olan bazı bebekler günde bir defa gibi sık aralıklarla büyük miktarlarda kusarlar. Bu durumda doktorunuza durumu bildirebilirsiniz; fakat yine de yukarıda söylendiği gibi bebek sağlıklı görünüyor ve kilo almaya devam ediyorsa muhtemelen endişelenecek herhangi bir neden yoktur.
Eğer kusmukta kan ya da yeşil safra varsa bebek derhal tıbbi muayene görmelidir; çünkü böyle bir durum ciddi bir hastalık belirtisi olabilir.
Kusmak kimi zaman bir enfeksiyon belirtisi olabildiği için, aslında hiç çıkarma adetinde olmayan bebeğiniz aniden kusarsa, bebeğin vücut ısısını almalısınız. Eğer vücut ısısı normal ise ve bebeğin davranışları bir anormallik göstermiyorsa muhtemelen her şey yolundadır. Eğer bebek kusmaya devam ederse doktorunuza haber veriniz
Bebek Aşırı Ağlama
Bebek aşırı ağlama Bir bebek çeşitli nedenlerden dolayı ağlar. Yeni doğmuş bir bebek acıktığı zaman, altı ıslakken ya da yorgunken ağlayabilir. Bir bebek, gazı olduğuzaman veya dışkılamadan hemen önce de ağlaya-bilir. Ağlamanın sebebi bazen huzursuzluk da olabilir; ya da bebek sadece kucaklanmak istediği için de ağlayabilir. Bir başka ağlama nedeni de hastalık ya da bebeğin acı duyuyor olması olabilir. Kimi zaman bebekler ortada hiçbir sebep yokken de ağlayabilirler (en azından ortada ağlamasını gerektirecek hiçbir neden bulamadığınız zamanlarda.)
Ağlamak, bebeğinizin ilk iletişim kurma yoludur. Her ne kadar bebeğiniz ileride daha başka iletişim kurma araçları geliştirecekse de, anne ve babasının ilgisini çekmek için bunlardan çok azı ağlamak kadar etkili olacaktır.
Yeni doğmuş bir bebek ilk ayını dolduruncaya kadar, nasıl bir ağlama aşırı ağlama sayılır? Bu soruya cevap vermek pek kolay değildir; çünkü her bebek ötekinden ve bebeklerin her günü birbirinden farklıdır. Bütün bebekler ağlar; bazıları diğerlerinden daha çok ağlar.
Bazı günler bebeğiniz günde üç dört defa toplam 20 ila 30 dakika (özellikle beslenmeden, uykudan önce ve altını kirletirken) ağlayabilir. Bir başka gün ise avazı çıktığı kadar saatlerce ağlayabilir.
Çalışmalar, bebeklerin çevrelerindeki strese ağlamak yoluyla tepki gösterdiklerini ortaya koymuştur; durum ne kadar stres verici olursa, ağlama da o denii uzun ve yoğun olmaktadır. Dolayısıyla, eğer bebeğin anne ve babası kötü bir gün geçirmiş ise, bu durum bebeğe yansıyabilmektedir. Bununla beraber, evdeki hava sakin olduğu zamanlar bebeğin huysuzluğu da, bebeğin durumdan etkilenme oranına bağlı olarak azalmaktadır. İlk bebekler, belki de anne ve babası daha sonraki çocuklarına karşı daha yumuşamış olduklarından, muhtemelen daha uzun ağlarlar.
Yeni doğan bebeğin sinir ve sindirim sistemi dış dünyaya alışmayı öğrenmektedir. Bazı bebekler için, bu alışma son derece zor bir iştir. Eğer bebeğiniz daha çok öğleden sonraları ve akşamları ağlıyorsa, gaz yüzünden midesi şişmiş olabilir, kolik olabilir (yani mide ve barsak ağrısı olabilir.) Anne ve babalar çok az hastalık karşısında kendilerini kolik (karın ağrısı) esnasında olduğu kadar çaresiz hissederler.
Şimdi anlatacağımız manzara anne baba için hiç de yabancı gelmeyecektir. Bebeğiniz hastanede sessiz sedasızdır; fakat eve geldikten birkaç gün sonra saatlerce süren bir şekilde ağlamaya başlar. Bezini değiştirir, kucağınıza alırsınız; hatta emzir¬mek ya da biberon vermek istersiniz. Ancak bunların hiçbiri onu susturmaya yetmez. Bebeğiniz o kadar güçlü ağlar ki, ağlamaktan yüzü kıpkırmızı olur. Midesi şiş ve gergindir; ayaklarını karnı üzerine çekmiştir. Elleri ve ayakları soğuktur. Bebeğinizin çok ciddi bir rahatsızlığı olduğunu sanıp endişelenirsiniz ve hemen bebeğin doktorunu ararsınız. Bu tür belirtileri olan bir bebek ciddi derecede hasta değildir. Bebeğin yalnızca karnı ağrıyordur ve bu hastalık aslında bebekten daha çok anne ve babaya eziyet veren bir rahatsızlıktır.
Kolik terimi, sıklıkla ortaya çıkan ve bebeğin barsaklarından kaynaklandığı sanılan karın ağrılarını tanımlamak için kullanılır. Bebek acı çeker ve tepki olarak da bitkin düşünceye kadar şiddetle ağlar. Karın ağrısının ciddiyeti ve sıklığı değişkendir. Bazı bebeklerin akşamları bağırarak saatlerce ağlayacakları önceden bilinir; kimi bebekler de gün içerisine yayılmış olarak daha kısa aralarla ağlarlar. Bazı bebekler gündüz vakti ağlar susar; gece iyi uyurlar, bir kısım bebekler de ağlamalarını gece yarısına saklarlar.
Karın ağrısı çeken bir bebek genellikle karnı doyurulduktan sonra ağlamaya başlar; bu, kolik olan bir bebeği karnı aç olan normal bir bebekten ayıran bir işarettir.
Karın ağrısına neden olan şeyin ne olduğunu söyleyebilmek zordur. Bazı bebekler diğerlerine na-zaran karın ağrısına karşı daha hassastır. Karın ağrısı nöbetlerinin nedeni açlığın yanı sıra beslenirken yutulan ve barsaklara giden hava da olabilir. Bebeğini anne sütüyle besleyen annelerin yemiş olduğu şeyler, özeHikle yüksek karbonhidrat içerikli besinler, bebeğin barsaklarında aşırı fermantasyona neden olabilir.
Karın ağrısından ya da başka bir nedenden kaynaklanan aşırı ağlama için ne yapmalıdır?
öncelikle şu kabul edilmelidir ki, ne olacağı önceden bellidir. Bebeklerin büyük çoğunluğunda (hatta çok şiddetli karın ağrısı çekenlerde bile) bu ağlama krizleri üçüncü ayın sonuna doğru kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu büyülü zamana ulaşana kadar anne ve babalar çok çeşitli şeyler yaparlar (ne yazık ki hiçbiri de derde deva olmaz). Her şeyden önce, bebeğin karnının aç olup olmadığı belirlenmelidir. Bebeğinizin karnı aç mı? Eğer bebek karnı açken, iyi bir şekilde karnını doyurduktan sonraki 2 saatten daha az ağlıyorsa, ağlamanın sebebi muhtemelen aç olduğundan değildir. Bununla beraber, başka öğünlerde de bunu deneyebilirsiniz. Bazen sadece emzirme esnasında rahatlık verici bir şekilde tutmak bile yeni doğmuş bir bebek için yeterli olacaktır.
Bebeğin bezini değiştirin ya da bebeği kucağınıza alarak geğirtmeye çalışın. Bazı bebekler sallanmaktan, bazıları da şarkı ya da ninni söylenmesinden hoşlanır ve susarlar. Doktorlar anne ya da babasının kalbi üzerinde kucağa alınan bebeklerin daha az ağladıklarını söylemektedirler.
Eğer bebeğin karın ağrısı varsa, dikine tutmak yardımcı olabilir. Karnı ağrıyan çoğu bebekler karınları üzerine yatırıldıklarında rahatlarlar. Bebeği kucağınızda karnı üstüne tutarak sırtına masaj yapınız.
Bazı bebeklerde ısıtılmış bir şişe suyu karnı üzerine yerleştirmek de karın ağrısını geçirmek için yardımcı olabilir. Bununla beraber, bu yöntemi denemeye karar verdiyseniz, sıcak su dolu şişenin bebeği incitecek kadar sıcak olmamasına özen gösteriniz. Eğer su çok sıcaksa, bebek rahatsızlığını belli edecektir.
Bazen bebeği sallamak ya da dolaştırmak da yararlı olabilir. Bebeğinizi aşırı miktarda kucakta tutmaktan ona zarar geleceğini düşünerek korkmayınız. Böyle bir şey mümkün değildir. Eğer yararı olduğunu görüyorsanız, bebeğinizi kucağınıza almaktan çekinmeyiniz.
Karın ağrısı çeken bir bebeği yumuşak bir battaniyeye sarmak da kimi zaman çok yararlı olabilmektedir. Bebeğe yatıştırıcı vermek, beşik gibi bir yere koymak, bebek arabasına yerleştirmek, araba ile kısa bir gezintiye çıkarmak gibi yöntemler de işe yarayabilir.
Karın ağrısı çoğunlukla bebek gaz çıkardığında ya da altını kirlettikten sonra geçer. Bazen rektuma bir rektal termometre sokmak yolu ile gaz çıkarmasına ya da dışkılamasına yardımcı olmak yolu ile bebeğin rahatlaması da sağlanabilir.
Karnı ağrıyan bir bebeğin anne babası olarak her beslenme sonrasında bebeğinizi geğirtmeye özellikle dikkat etmelisiniz. Biraz zaman alsa bile bebeğinizi geğirtmeye gayret ediniz.
Eğer bebeğinizin karın ağrısı çok inatçı ise, bebeğinizin doktoru (eğer bebeğinizi biberonla besliyorsanız) herhangi bir gelişme olup olmadığını görmek için başka bir formül denemenizi salık verebilir.
Tüm bu gayretlerinize karşın bebeğiniz yine de ağlamayı kesmiyorsa ne yapmalı? Eğer herhangi bir hastalık belirtisi yoksa bundan sonra yapılması gereken belki de ne olacağını beklemektir. Bazı bebekler bir süre ağlamadan uykuya dalamazlar. Tüm bu gösterilen yöntemleri deneyerek bebeği susturamazsanız, bebeğin 20 dakika kadar beşiğinde ya da karyolasında ağlamasından korkmayınız.
Bebek Endişe Duyulan Konular
Yeni doğmuş bir bebeğin anne ve babası bebeklerinin gerçekten bir hastalığı olup olmadığı ya da o anda yalnızca normal bir günlük rahatsızlık yaşayıp yaşamadığına karar vermekte zorluk çekerler. Çocukla bir süre kaldıktan sonra anne ve baba, çocuğun tepkilerine ve huyuna alışmaya başlarlar. Hafta çocuk duygularını ifade etmek için iletişim kuramayacak kadar küçük bile olsa, bebeğinizin sağlığıyla ilgili bir şeylerin ters gidip gitmediğini ya da sözgelimi, beslenme veya uyku alışkanlıklarında değişiklik olup olmadığını çoğunlukla sezebilirsiniz; kısacası, herhangi bir davranış değişikliği derhal dikkatinizi çeker. Ancak, yeni doğmuş bir bebekle anne ve babası birbirlerini henüz tanımaya başlamaktadır. Bu yüzden, çoukta neyin "normal" bir davranış olduğunu kestirmek için daha çok erkendir, öyleyse anne baba neyin doğru neyin yanlış olduğuna nasıl karar verebilir?
Bebek Kusma
Yeni doğan bir bebek için, hatta daha büyük bebekler için bile beslenme sonrasında bir miktar besini kusmak dışarı çıkarmak az rastlanan şey değildir. "Çıkarma" (yenen gıdaların çıkarılması), bebeğin ağzından küçük miktarda sütün dışarı çıkmasıdır Çıkarma, kusma ile karıştırılmamalıdır. Kusma esnasında bebeğin midesindeki her şey güçlü bir şekilde ağızdan dışarı çıkarılmaktadır.
Kimi yeni doğmuş bebekler her beslenme sonrası yedikleri gıdanın bir miktarını çıkarırlar; kimi bebekler yalnızca çok nadir aralarla çıkarırlar. Çıkarma çoğu anne babalar için çok sorunlu bir olaydır (çünkü çoğu anne baba, omuzlarında bir bez olmadan bebeklerini kucaklarına almamaları gerektiğini öğrenmişlerdir); oysa, bu nadiren bir probleme yol açar. Genellikle çocuk 7 aylık ile 12 aylık arasında bir yaşa geldiğinde, yeni bebek oturtulabiliyor ya da hareket edebiliyor ise problem kendiliğinden ortadan kalkacaktır.
Bebeğin yediği gıdaları neden çıkardığı tam olarak bilinmemektedir; bunun sebebi belki de olgunlaşmamış bir sindirim sistemi yüzündendir. Daha büyük çocukların ya da yetişkinlerin aksine küçük bebeğin yemek borusu ile midesinin üst kısmı arasındaki kaslar henüz mide içeriğini aşağı doğru itecek şekilde gelişmemiştir. Dolayısıyla, herhangi bir hareket, hatta bebeği yatırmak kadar bir hareket bile ya da sindirim sisteminin kendi tepkisi dolayısıyla beslenme esnasında alınan süt dışarı çıkmaktadır.
Bebeğin ağzından çıkan süt genellikle biraz ekşimsidir ve süt pıhtısı içeriyor olabilir. Bu konuda endişelenmeye gerek yoktur; çünkü dışarı çıkarılan süt sindirilme aşamasındadır. Bebeğiniz yediği gıdaları çıkartıyor ise ne yapmalısınız? Bazen bebekler midelerindeki gaz yüzünden yedikleri gıdaları çıkartırlar. Bu yüzden beslenme sonrasında bebeğinizi geğirtmek çok önemlidir. Biraz zamanlarını alsa bile, anne ve babalar bebeklerini her beslenme sonrasında geğirtmeye çalışmalıdırlar. Bazı doktorlar bebeklerin mama sandalyesi gibi bir yerde beslenme sonrasında yarım saat kadar dikine oturtulmasını da tavsiye etmektedirler.
Eğer yediği gıdaları çıkaran bir bebeğiniz varsa, bu problem muhtemelen ne yaparsanız yapın devam edecektir. Bebeğiniz sağlıklı olduğu ve kilo almaya devam ettiği sürece doktorunuz bunu önemsemeyecektir; bu sizin için de önemsenmeyecek bir olay olmalıdır.
Bununla beraber, kusmak endişe gerektiren bir olaydır. Yeni doğmuş bir bebek, doğumdan birkaç saat sonra, hafif kan karışmış olarak sümüksü bir sıvı kusar. Bu, genellikle endişe gerektirmeyen bir olaydır. Çünkü bu kan doğum esnasında annedeki kanamanın bebek tarafından yutulması nedeniyle kusmuğa karışmıştır. Kusma genellikle birkaç emzirme sonrasında da ortaya çıkabilir. Bununla beraber, daha fazla sürerse, bu yemek borusu ya da bağırsaklarda daha ayrıntılı bir incelemeyi gerektiren bir engel ya da tıkanıklık yüzünden olabilir. Kusma ayrıca süte toleranssızlık ya da başka bir hastalığın başlangıç işareti olarak da ortaya çıkabilir.
Bebeğiniz kusarsa ne yapmalı?
Beslenme sonrasında gıdasını çıkarma adetinde olan bazı bebekler günde bir defa gibi sık aralıklarla büyük miktarlarda kusarlar. Bu durumda doktorunuza durumu bildirebilirsiniz; fakat yine de yukarıda söylendiği gibi bebek sağlıklı görünüyor ve kilo almaya devam ediyorsa muhtemelen endişelenecek herhangi bir neden yoktur.
Eğer kusmukta kan ya da yeşil safra varsa bebek derhal tıbbi muayene görmelidir; çünkü böyle bir durum ciddi bir hastalık belirtisi olabilir.
Kusmak kimi zaman bir enfeksiyon belirtisi olabildiği için, aslında hiç çıkarma adetinde olmayan bebeğiniz aniden kusarsa, bebeğin vücut ısısını almalısınız. Eğer vücut ısısı normal ise ve bebeğin davranışları bir anormallik göstermiyorsa muhtemelen her şey yolundadır. Eğer bebek kusmaya devam ederse doktorunuza haber veriniz
Bebek Aşırı Ağlama
Bebek aşırı ağlama Bir bebek çeşitli nedenlerden dolayı ağlar. Yeni doğmuş bir bebek acıktığı zaman, altı ıslakken ya da yorgunken ağlayabilir. Bir bebek, gazı olduğuzaman veya dışkılamadan hemen önce de ağlaya-bilir. Ağlamanın sebebi bazen huzursuzluk da olabilir; ya da bebek sadece kucaklanmak istediği için de ağlayabilir. Bir başka ağlama nedeni de hastalık ya da bebeğin acı duyuyor olması olabilir. Kimi zaman bebekler ortada hiçbir sebep yokken de ağlayabilirler (en azından ortada ağlamasını gerektirecek hiçbir neden bulamadığınız zamanlarda.)
Ağlamak, bebeğinizin ilk iletişim kurma yoludur. Her ne kadar bebeğiniz ileride daha başka iletişim kurma araçları geliştirecekse de, anne ve babasının ilgisini çekmek için bunlardan çok azı ağlamak kadar etkili olacaktır.
Yeni doğmuş bir bebek ilk ayını dolduruncaya kadar, nasıl bir ağlama aşırı ağlama sayılır? Bu soruya cevap vermek pek kolay değildir; çünkü her bebek ötekinden ve bebeklerin her günü birbirinden farklıdır. Bütün bebekler ağlar; bazıları diğerlerinden daha çok ağlar.
Bazı günler bebeğiniz günde üç dört defa toplam 20 ila 30 dakika (özellikle beslenmeden, uykudan önce ve altını kirletirken) ağlayabilir. Bir başka gün ise avazı çıktığı kadar saatlerce ağlayabilir.
Çalışmalar, bebeklerin çevrelerindeki strese ağlamak yoluyla tepki gösterdiklerini ortaya koymuştur; durum ne kadar stres verici olursa, ağlama da o denii uzun ve yoğun olmaktadır. Dolayısıyla, eğer bebeğin anne ve babası kötü bir gün geçirmiş ise, bu durum bebeğe yansıyabilmektedir. Bununla beraber, evdeki hava sakin olduğu zamanlar bebeğin huysuzluğu da, bebeğin durumdan etkilenme oranına bağlı olarak azalmaktadır. İlk bebekler, belki de anne ve babası daha sonraki çocuklarına karşı daha yumuşamış olduklarından, muhtemelen daha uzun ağlarlar.
Yeni doğan bebeğin sinir ve sindirim sistemi dış dünyaya alışmayı öğrenmektedir. Bazı bebekler için, bu alışma son derece zor bir iştir. Eğer bebeğiniz daha çok öğleden sonraları ve akşamları ağlıyorsa, gaz yüzünden midesi şişmiş olabilir, kolik olabilir (yani mide ve barsak ağrısı olabilir.) Anne ve babalar çok az hastalık karşısında kendilerini kolik (karın ağrısı) esnasında olduğu kadar çaresiz hissederler.
Şimdi anlatacağımız manzara anne baba için hiç de yabancı gelmeyecektir. Bebeğiniz hastanede sessiz sedasızdır; fakat eve geldikten birkaç gün sonra saatlerce süren bir şekilde ağlamaya başlar. Bezini değiştirir, kucağınıza alırsınız; hatta emzir¬mek ya da biberon vermek istersiniz. Ancak bunların hiçbiri onu susturmaya yetmez. Bebeğiniz o kadar güçlü ağlar ki, ağlamaktan yüzü kıpkırmızı olur. Midesi şiş ve gergindir; ayaklarını karnı üzerine çekmiştir. Elleri ve ayakları soğuktur. Bebeğinizin çok ciddi bir rahatsızlığı olduğunu sanıp endişelenirsiniz ve hemen bebeğin doktorunu ararsınız. Bu tür belirtileri olan bir bebek ciddi derecede hasta değildir. Bebeğin yalnızca karnı ağrıyordur ve bu hastalık aslında bebekten daha çok anne ve babaya eziyet veren bir rahatsızlıktır.
Kolik terimi, sıklıkla ortaya çıkan ve bebeğin barsaklarından kaynaklandığı sanılan karın ağrılarını tanımlamak için kullanılır. Bebek acı çeker ve tepki olarak da bitkin düşünceye kadar şiddetle ağlar. Karın ağrısının ciddiyeti ve sıklığı değişkendir. Bazı bebeklerin akşamları bağırarak saatlerce ağlayacakları önceden bilinir; kimi bebekler de gün içerisine yayılmış olarak daha kısa aralarla ağlarlar. Bazı bebekler gündüz vakti ağlar susar; gece iyi uyurlar, bir kısım bebekler de ağlamalarını gece yarısına saklarlar.
Karın ağrısı çeken bir bebek genellikle karnı doyurulduktan sonra ağlamaya başlar; bu, kolik olan bir bebeği karnı aç olan normal bir bebekten ayıran bir işarettir.
Karın ağrısına neden olan şeyin ne olduğunu söyleyebilmek zordur. Bazı bebekler diğerlerine na-zaran karın ağrısına karşı daha hassastır. Karın ağrısı nöbetlerinin nedeni açlığın yanı sıra beslenirken yutulan ve barsaklara giden hava da olabilir. Bebeğini anne sütüyle besleyen annelerin yemiş olduğu şeyler, özeHikle yüksek karbonhidrat içerikli besinler, bebeğin barsaklarında aşırı fermantasyona neden olabilir.
Karın ağrısından ya da başka bir nedenden kaynaklanan aşırı ağlama için ne yapmalıdır?
öncelikle şu kabul edilmelidir ki, ne olacağı önceden bellidir. Bebeklerin büyük çoğunluğunda (hatta çok şiddetli karın ağrısı çekenlerde bile) bu ağlama krizleri üçüncü ayın sonuna doğru kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu büyülü zamana ulaşana kadar anne ve babalar çok çeşitli şeyler yaparlar (ne yazık ki hiçbiri de derde deva olmaz). Her şeyden önce, bebeğin karnının aç olup olmadığı belirlenmelidir. Bebeğinizin karnı aç mı? Eğer bebek karnı açken, iyi bir şekilde karnını doyurduktan sonraki 2 saatten daha az ağlıyorsa, ağlamanın sebebi muhtemelen aç olduğundan değildir. Bununla beraber, başka öğünlerde de bunu deneyebilirsiniz. Bazen sadece emzirme esnasında rahatlık verici bir şekilde tutmak bile yeni doğmuş bir bebek için yeterli olacaktır.
Bebeğin bezini değiştirin ya da bebeği kucağınıza alarak geğirtmeye çalışın. Bazı bebekler sallanmaktan, bazıları da şarkı ya da ninni söylenmesinden hoşlanır ve susarlar. Doktorlar anne ya da babasının kalbi üzerinde kucağa alınan bebeklerin daha az ağladıklarını söylemektedirler.
Eğer bebeğin karın ağrısı varsa, dikine tutmak yardımcı olabilir. Karnı ağrıyan çoğu bebekler karınları üzerine yatırıldıklarında rahatlarlar. Bebeği kucağınızda karnı üstüne tutarak sırtına masaj yapınız.
Bazı bebeklerde ısıtılmış bir şişe suyu karnı üzerine yerleştirmek de karın ağrısını geçirmek için yardımcı olabilir. Bununla beraber, bu yöntemi denemeye karar verdiyseniz, sıcak su dolu şişenin bebeği incitecek kadar sıcak olmamasına özen gösteriniz. Eğer su çok sıcaksa, bebek rahatsızlığını belli edecektir.
Bazen bebeği sallamak ya da dolaştırmak da yararlı olabilir. Bebeğinizi aşırı miktarda kucakta tutmaktan ona zarar geleceğini düşünerek korkmayınız. Böyle bir şey mümkün değildir. Eğer yararı olduğunu görüyorsanız, bebeğinizi kucağınıza almaktan çekinmeyiniz.
Karın ağrısı çeken bir bebeği yumuşak bir battaniyeye sarmak da kimi zaman çok yararlı olabilmektedir. Bebeğe yatıştırıcı vermek, beşik gibi bir yere koymak, bebek arabasına yerleştirmek, araba ile kısa bir gezintiye çıkarmak gibi yöntemler de işe yarayabilir.
Karın ağrısı çoğunlukla bebek gaz çıkardığında ya da altını kirlettikten sonra geçer. Bazen rektuma bir rektal termometre sokmak yolu ile gaz çıkarmasına ya da dışkılamasına yardımcı olmak yolu ile bebeğin rahatlaması da sağlanabilir.
Karnı ağrıyan bir bebeğin anne babası olarak her beslenme sonrasında bebeğinizi geğirtmeye özellikle dikkat etmelisiniz. Biraz zaman alsa bile bebeğinizi geğirtmeye gayret ediniz.
Eğer bebeğinizin karın ağrısı çok inatçı ise, bebeğinizin doktoru (eğer bebeğinizi biberonla besliyorsanız) herhangi bir gelişme olup olmadığını görmek için başka bir formül denemenizi salık verebilir.
Tüm bu gayretlerinize karşın bebeğiniz yine de ağlamayı kesmiyorsa ne yapmalı? Eğer herhangi bir hastalık belirtisi yoksa bundan sonra yapılması gereken belki de ne olacağını beklemektir. Bazı bebekler bir süre ağlamadan uykuya dalamazlar. Tüm bu gösterilen yöntemleri deneyerek bebeği susturamazsanız, bebeğin 20 dakika kadar beşiğinde ya da karyolasında ağlamasından korkmayınız.