"Bebeklerin ağlamasını duyuyorum,
Onların büyümelerini izliyorum,
Onlar benim bildiklerimden daha çok şey bilecekler..."
Louis Armstrong
Bebek, dünyada sahip olmak istediğimiz en muhteşem yaratık...Kimileri sahip olmak için gece gündüz ağlıyor kimisi de onu yok etmek istiyor...O kadar çok istediğiniz çocuğun geleceğini inşa edebilecek misiniz? Artık evren ayrı bir yerde. Okula gitme yaşı da 5 oldu. Rahme düşme anından itibaren çocuğunuzu doya doya sevmek, onu sonu gelmez rekabetin içine atmadan önce doya doya koklamak için sadece 5 yılınız var. Daha geçen gün gördüğüm çocuk 4 yaşında var ya da yoktu, elinde bir IPhone o küçücük parmaklarıyla tek başına oyun oynuyor, müzik açıyor video seyrediyordu...Bu çocuk büyünce ne yapacak?Nasıl bir çağda yaşayacak?
Hayatta en çok istediğim şey anne olmak. Ama bu dünyada çocuğumu ağlarken görmeye dayanabilir miyim?Onun isteklerine karşılık verebilir miyim?Böyle bir fedakarlık için imkanım var mı? Binalar yükselirken, yollar genişlerken, gürültü ve kirlilik artarken, rekabetin acımasız yarışı en ağır yaralıları verirken, insanların içi çürürken, kötülükler artarken ben çocuğumu bunlardan nasıl koruyabileceğim?Onu zamana nasıl adapte edeceğim?
Bebeğim...Umarım bu zor günleri lehinde atlatırız.Çünkü seni üzgün görmeye dayanamam...Yıllar sonra bunu okuduğumda inşallah abartmış olduğumu düşünecek kadar seni mutlu ederim.
Bugün,
Daha büyük evlerimiz, daha küçük ailelerimiz var,
Daha çok imkan,daha az zaman var,
Daha çok payeler, rütbeler, daha az tevazu...
Daha çok bilgi,daha az sağduyu,
Daha çok uzman, daha çok sorun, daha çok ilaç, daha az sağlık
Dikkatsizce harcıyoruz, az gülüyoruz,çok hızlı sürüyoruz,
Çabuk kızıyoruz, geç yatıyoruz, yorgun kalkıyoruz…
Az okuyoruz, çokTV seyrediyoruz, ara sıra da dua ediyoruz…
Sahip olduğumuz şeyler çoğaldı, ama değerlerimiz azaldı…
Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz, çok sık yalan söylüyoruz…
Hayatımızı kazanmayı öğrendik, ama yaşamayı değil…
Yaşamlarımıza yıllar ekledik, ama yıllara ömür katamadık…
Daha büyük binalarımız, daha küçük sabrımız var…
Daha geniş yollar, daha dar görüşler…
Daha çok harcıyoruz, daha az şeye sahibiz; daha çok şey satın alıyoruz
ama daha az zevk alıyoruz
Aya kadar gidip geldik
Ama sokağı geçip karşı komşuya hoş geldin demek zor geliyor…
Dış dünyaları fethettik, İç dünyaları edemedik…
Atomu parçaladık, ama önyargılarımız duruyor…
Daha çok yazıyoruz, daha az öğreniyoruz;
Daha çok planlıyoruz, daha az başarıyoruz
Acele etmeyi öğrendik; ama beklemeyi hala öğrenemedik
Daha çok gelirimiz var, ama daha az manevi değerlerimiz
Bilgisayarlar yaptık daha çok bilgi depolamak daha çok kopya çıkarmak
ama daha az diyalog için…
Sayıca fazlayız, ama kalite yönünden eksiğiz
Hızlı yemek yavaş sindirmek devri bu…
Uzun insanlar, kısa kişilikler; yüksek kârlar, sığ ilişkiler devri…
Daha çok boş vakit, daha az eğlence; daha çeşitli yiyecek, daha az beslenme
Çİft gelir, daha çok boşanma; Daha güzel evler, daha çok dağılan aileler...
Bebeğim...Seninle bu çirkinliklerin ortasında balkona oturup manzaranın güzelliğine dalabileceğim, sana daha çok zaman ayıracağım, en sevdiğim yerlere gideceğim, yaşam savaşından uzak, seni ne kadar çok sevdiğimi söyleyebileceğim bir dünya istiyorum...
Haydi anneler bebeğinize yazın...