Anne karnında büyüyen bebek için annenin vücudunda temas, güvenlik ve sıcaklığın temelidir. Doğum sonrasında ise anne ile yakın olma ve ona tensel temas dış dünya ile iletişim kurmanın ilk örneğidir.
Yüzyıllardır, özellikle Asya uygarlıklarında uygulana gelen bir bakım sanatı olan masajın, tedavi amaçlı kullanımına Mısırlıların en eski tıbbi dökümanı olan Eber Papirüslerinde rastlanmaktadır. Eski Yunan ve Romada çok popüler olan masaj, kasları güçlendirmek ve yaraların iyileşmesini hızlandırmak amacıyla kullanılmıştır. Çok farklı kültürlerde, bebeklerin ilk aylarından başlayarak gelişim süreçlerinde karşılaşılan sindirim bozuklukları, infantil kolik, uyku düzensizlikleri gibi sorunlarında, yoğun tensel temas ve masaj, etkin bir tedavi yöntemi olarak bilinip halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
1881 yılında Berlin Üniversitesinde, başlarına masaj uygulanan kurbağaların daha aktif ve kuvvetli olduğu ortaya konmuştur. 1940lı yıllarda bebeklerin sıkça kucaklanmasının solunumu ve dolaşımı uyardığı, zayıf ve düzensiz solunumun düzelmesine katkıda bulunduğu yönündeki bildiriler bu yöndeki araştırmalara itici kuvvet oluşturmuştur. Bilim adamları, tensel temas ve masajın büyüme ve gelişme, kronik hastalıkların nedene yönelik ve palyatif tedavisi, insanlar ve hayvanlar arasındaki iletişim düzenlenmesi üzerindeki biyolojik rolüne odaklanmışlardır.
Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin %90ından fazlası gelişmekte olan ülkelerde doğmakta olup, bu bebekler büyüme sürecinde yüksek düzeyde bakım ve özen gerektirmektedirler. Son yıllarda maddi yük getirmeyen ve uygulaması kolay bir yöntem olarak, bebeklerde masajın tedavi amaçlı kullanımı üzerine araştırmalar ortaya konmuştur. Ancak bunlar daha çok yaşamsal risk taşıyan hastalıkları nedeniyle hastaneye yatırılmış bebekler üzerinde yapılmıştır.
Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde hastanede uygulanan masaj tedavisi ile kilo alımlarının hızlandığı, gelişimlerin daha hızlı ve dengeli olduğu, daha uzun süre uyanık kaldıkları, daha atik oldukları kontrollü çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca hastanede kalış süresi altı gün kısalmıştır. 8-12 ay sonra yapılan gözlemlerde, hastaneden ayrılınca masajın sürdürülmemesine karşın masaj grubunun hala kontrol grubuna göre daha iyi gelişme gösterdiği saptanmıştır. 1988 sonrasında yapılan farklı çalışmalarda, masajın gelişim üzerindeki etkileri yanında pek çok vücut işlevi üzerine etkisi de ortaya konmuştur. Prematüre, düşük doğum ağırlıklı bebeklerin annelerinde çaresizlik ve bebeğin bakımı konusunda yetersizlik duygularını azaltması da bebek masajının önemli bir avantajıdır.
Tensel temasın davranışlar, büyüme-gelişme ve vücut işlevleri üzerindeki güçlü etkileri, fizyolojik ve biyokimyasal veriler ile desteklenmelidir.
Masajın Etkileri ve Yararları
Taktil uyarının büyüme-gelişme ve davranışlar üzerindeki etkileri:
Dokunmanın biyolojisini inceleyen araştırmacılar, tensel temasın ve masajın yaşam kalitesini arttırdığına ilişkin etkileyici veriler sunmaktadır. İnsan gelişimi konusundaki çalışmalar çocuğu ile ilişkileri kopuk deprese annelerden doğan bebeklerin anlamlı oranda büyüme geriliği ve gelişimsel testlerde düşük performans gösterdiklerini bildirmektedir.
Belli bir süre masaj yapılan ve yalnızca beşikte sallanan bebekler karşılaştırıldığında masaj uygulananların daha aktif, daha uyanık oldukları, daha az ağladıkları görülmüş ve daha az stres düzeyini gösterir biçimde masaj sırasında ölçülen tükürük kortizol düzeylerinin başlangıca göre düşük olduğu saptanmıştır. Masaj uygulanan bebeklerin daha fazla kilo aldıkları, daha kolay uykuya daldıkları ve anneleri ile yüz yüze geldiklerinde daha yakın davranışlar sergiledikleri gözlenmiştir.
Araştırıcılar, masaj sırasında vagal aktivitenin arttığını bildirmektedirler. Artmış vagal aktivite, insülin gibi besin emilimini arttıran hormonları artırmakta, bebeğin kilo alımına katkıda bulunmaktadır.
Taktil izolasyon ve stimülasyonun fizyolojik etkileri:
Masaj temel olarak doğrudan iskelet-kas sistemini, sinir sistemini ve dolaşım sistemini uyarmakta ve bu sistemlerce düzenlenen bir dizi biyokimyasal ve fizyolojik işlemi başlatmaktadır.
Stephen Suomi ve arkadaşları annelerinden ve büyüdükleri ortamlardan uzaklaştırılan maymunların fizyolojik ve ruhsal bozukluklar gösterdiklerini, kortizol ve adrenokortikotrop hormon düzeylerinin arttığını, norepinefrin metabolitlerinin ve kalp atışlarının arttığını görmüşlerdir. İnsanlara masaj yapıldığında ise stres nedeniyle salgılanan bu hormonların miktarlarının azaldığı, deneklerin sakinleştiği uyuşukluk yaşamayıp tersine uyarılmış yanıta daha hazır durumda oldukları gözlenmiştir. Bu beyin dalgalarının ölçümü (EEG) ile de doğrulanmıştır. İnfant dönemdeki hayvanlarda tensel temas yoksunluğunun davranışlar üzerine etkisini konu alan çalışmalar, stres hormonlarının burada anahtar rol oynadığını göstermiştir. Örneğin; sıçanlarda anne ve yavrusunda kısa süreli ayrılma, hücre büyüme ve farklılışmasının anlamlı bir indeksi olan ornitin dekarboksilaz aktivitesinde azalma ile sonuçlanmıştır. Annelerinden ayrılıp daha sonra yeniden birleştirilmeleri ile de glikokortikoid reseptör sistemlerinde önemli değişiklikler oluştuğu saptanmıştır.
Prematüre bebeklerde masajın 45 dakika öncesi ve bir saat sonrası yapılan değerlendirmede, masaj sonrasında kortizolün diürnal ritimden bağımsız olarak anlamlı olarak azaldığı gösterilmiştir.
Tensel temasın bağışıklık sistemi üzerine etkileri:
Araştırmacıların dikkatini çeken bir diğer konu tensel temasın bağışıklık sisteminin uyarılmasında doğrudan ve dolaylı etkileri olmuştur.
Laudenger ve arkadaşları annelerinden ayrılmış maymunların, antijen uyarısına daha az antikor yanıtı gösterdiklerini, Coe ve arkadaşları yaşamlarının ilk birkaç ayında annelerinden ayrılmış olan maymunların değişik derecelerde bağışıklık sorunları ile karşı karşıya kaldıklarını bildirmişlerdir.
Dokunmanın bağışıklık sistemi üzerinde oluşturduğu etkilerin santral sinir sistemi hormonol aktivite arasındaki ilişkiye dayandığı düşünülmektedir. Ayrıca, masaj tedavisinin natural killer aktivitesini arttırdığı belirtilmektedir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalara ek olarak, masajın HIV (+) insanlarda da bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilerini gösteren araştırmalar vardır. Bu kişilere bir ay süreyle haftada beş gün 45er dakika uygulanan masaj ile anksiyetenin ve kan kortizol düzeyinin anlamlı olarak azaldığı, masaj sırasında seratoninin arttığı, natürel killer sitotokisitesinin azaldığı görülmüştür.
Tensel temasın anne üzerindeki etkileri:
Bebeğin okşanması ve dokunma sırasında annenin rahatlamasını ve anne sütünün artmasını sağlayan prolaktin hormonunun salgılanmasını arttırır.
Ayrıca anne bebek arasındaki duygu alış verişini sağlayarak, anne-bebek arasındaki bağı güçlendirir. Bebeğe sevgi ve şevkatle dokunma onun gelişimine büyük katkıda bulunacaktır. Temel olarak bebeğin bedensel ve ruhsal gelişimini olumlu yönde etkileyen bir etkinlik olan masaj aynı zamanda bir rahatlama tekniğidir. Bilinçli bir biçimde rahatlama yeteneğini kazanması, aynı zamanda büyümenin yaratacağı zorluklarla başa çıkmasında bebeğe yardımcı olacak çok önemli bir avantaj olup bu ilk günlerinde ona verebilecek en değerli armağanlardan biri olacaktır.
Sonuç olarak; Masaj, mekanik bir olay değil, bedenin tümünü ya da belirli bir bölümünü rahatlatmak için yapılan dokunma sanatıdır. Bebek masajı bebeğin sağlığı, yaşam kalitesi anne ile iletişimi açısından önemlidir. Bebeğin meme emme ve diş çıkarma dönemlerinde ise daha az gereklidir. Kas koordinasyonunu geliştirir. Fiziksel gelişimine yardımcı olur. Dolaşım, solunum ve sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı olur. Bebeğin rahatlamasına ve uyumasına yardımcı olur. Hareketliliğini arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Bebeğin daha uzun süre anne sütü ile beslenmesini sağlar.
Masaj Uygularken Dikkat edilmesi gereken noktalar:
1. 15 dakika süreyle rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortamda olduğunuzdan emin olun. Rahat bir ortam yaratmak ve ikinizi de gevşetmek için hafif bir müzik çalın.
2. Odanın ılık olmasına ve masaj süresince de böyle kalmasına özen gösterin. Bebeğinizi yatıracağınız yumuşak bir yüzey hazırlayın. Temiz bir altbezi ve yumaşak bir havlu masaj süresince gerekebileceğinden masaj yaptığınız yerde bunları hazır bulundurmalısınız. Masajı banyo sonrası bebek çıplakken yapmak en doğrusudur, ancak bunun yanı sıra size uygun olan başka bir zamanda da yapılabilir.
3. Bebeğe masaj yapılırken çok fazla şeye gerek yoktur. Yumuşak formüllü bir bebek yağı kullanılırsa, masaj sırasında sürtünme nedeniyle bebeğin derisi zedelenmez. Herhangi bir lezyon oluşursa masaja ara verin.
4. Ellerinizin bebeğin derisi üzerinde kaymasını sağlayacak kadar yağ kullanın. Önce hafif dokunuşlarla başlayın ve daha sonra bebeğiniz masaja alıştıkça hafifçe bastırarak masajı sürdürün.
5. Bebeğinizin daha da rahatlamasını sağlamak için, onun dikkatini bedeninin bir noktasına toplamasını sağlayın ve ona nasıl davranacağını öğretin. Örneğin bir kolunu tutun. Kolu hafifçe sallarken ona rahatla deyin ve gülümseyin. Bu, bebeğin dikkatini kendi vücudu üzerinde yoğunlaştırmasını ve rahatlamasını sağlar. Bu ruh halindeyken de dokunuşlarınızdaki olumlu mesajları daha kolay anlar.
Bebeğinize en uygun masaj yöntemlerini lütfen doktorunuza ve konunun uzmanlarına danışınız.