- 23 Ekim 2007
- 510
- 4
- 43
Bebeğinizin Beyin Gelişimi
Son yıllarda teknolojideki ilerleme ile birlikte insan beyni ile ilgili şaşırtıcı gerçekler ortaya çıkmaya başladı. PET scan (positron-emision tomografi) adlı teknoloji ile bilim adamları beyinin faaliyetlerini görmeye ve ölçmeye başladılar.
Eskiden beyin gelişiminin genetik faktörlere bağlı olduğu, dışarıdan yapılacak müdahalelerin beyin gelişiminde fazla rol oynayamayacağı düşünülürdü. Ancak son zamanlarda bilim adamları arasındaki yaygın kanıya göre çevre faktörü beyin gelişiminde olumlu veya olumsuz yönde çok önemli bir rol oynamaktadır.
5 aylık fetus 5 duyunun duymak ve dokunmak olmak üzere ikisine sahip olur. Küçücük kafasında her dakika 50.000 yeni hücre oluşmaktadır. Beyin öyle hızlı gelişmektedir ki 6. ayda hızla büyüyen beyin kabuğu kafatasına sığmak için kıvrımlar oluşturmaya başlar. 7. ayda fetus beyni tüm yaşamı boyunca sahip olacağı 100 milyar beyin hücresinin hemen tamamını oluşturmuştur.
Her bebek düşünme, görme, duygu gibi beyin fonksiyonlarından sorumlu yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ile doğar. Hayatın ilerleyen dönemlerinde ise bu doğuştan gelen 100 milyar sinir hücresinin üzerine yenileri üretilmemektedir.
Sinir hücreleri sinaps adı verilen küçücük boşluklarla birbirlerine bağlanırlar ve beynin çeşitli fonksiyonlarını yerine getiren kümeler oluştururlar.Doğumdan sonraki ilk sekiz ay boyunca sinir hücreleri arasında bağ oluşumu şaşırtıcı derecede hızlıdır. Sekiz ayın sonunda yaklaşık 1000 tirilyon sinaps oluşmuştur. Bu sinapsların günlük yaşamdaki ihtiyaclara ve uyaranlara bağlı olarak bir kısmı korunur, kullanılmayanlar ise zamanla kaybolur ve çocuk 10 yaşlarına geldiğinde sinaps sayısı erişkinlerdeki seviyesine ( 500 tirilyon) iner.
Yaşamın ilk aylarında oluşan bu bağlantılar bebeğe dışarıdan gelen uyaranlarla güçlendirilmekte ve kalıcı hale getirilmektedir. Bu uyaranları verenler de çoğunlukla bebeğin anne baba ve yakın çevresi ile bakımında yardımcı olan kişilerdir.
Görme ve konuşma yeteneğini oluşturan beyin sistemleri çok erken dönemlerde şekillenmektedir.(ilk 8 ay) Araştırmalar bebeğin doğumundan hemen sonraki erken dönemlerden başlamak üzere gördüğü ve duyduğu tüm olayların ileriki donemlerde kendi görüş ve konuşma yetenekleri üzerinde derin bir etki bıraktığını ve şekillendirdiğini göstermektedir.
Öğrenme yeteneği 3-10 yaşları arasında en üst seviyelere ulaşır ancak ömür boyu devam eder.
10-18 ay arasında bebeğin duyguları gelişmektedir. Duygular uzun vadeli bellek ile yakından ilişkilidir.
İlk 10 yıl boyunca müzik, dil eğitimi ve diğer ömür boyu sürecek yetenekler öğrenilmektedir.
Burada kısaca beyinin bölümlerinden de söz etmemiz gerekirse:
Serebral Kortex: Beyinin yüzeyindeki ince kabuktur.
Oksipital Lob:Kafanın arka tarafında yer alır ve görme işlevi ile ilgilidir.
Temporal Lob:Tabanda yer alır. Duyma, konuşma ve dil gelişimi ile ilgilidir.
Parietal Lob:Yanlarda yer alır.Duyusal uyaranlar ile ilgilidir.
Frontal Lob:Alın kısmında yer alır. Konuları değerlendirme ve problem çözme işlevi burada yapılır.
Limbik Sistem: Duygular ve uzun vadeli belleği kontrol eder.
Beyincik:Otomatik hareketleri ve dengeyi kontrol eder.
Tüm bu gelişme sürecinde bebeğin çevresi ve yaşam koşulları önemli rol oynamaktadır. Evdeki sıcak ilişkiler ve mutlu ortam beyin gelişiminde olumlu rol oynayacak, bunun tersi olarak gergin ortam ise olumsuz bir rol oynayacaktır.
Bebeğin ebeveynlerinin ve bakımından sorumlu olan kişilerin beyin gelişiminde rol oynayacakları kaçınılmazdır. Bu sebeple aşağıda dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta verilmiştir.
Sıcak ve sevecen olmalısınız: Çocuklar ilişkilerinde duygusaldırlar.Bebeğinize sevgi ile yaklaştığınız takdirde sevgiyi öğrenecektir. Bebeğinize gülümseyin, onunla konuşun, ona dokunun, şarkı söyleyin. İhmal edilen bebeklerin beyinlerinin tüm bölgeleri gelişmesini tamamlayamazlar. Ayrıca özellikle ona dokunmakla beynindeki büyüme hormonu salgılanmasını arttırırsınız.Günde 3 kez onbeşer dakiklık hafif masajlar yapın. Konuşurken cildinizin birbirinize temasını sağlayın.
Bebeğinizin çıkardığı seslere, yüz ifadelerine ve hareketlerine karşı duyarlı olun. Bebekler kendilerini ifade etmek için kelimeleri kullanamazlar. Onların kendilerini ifade etme biçimi çıkardıkları sesler, yüz ifadeleri ve hareketleridir. Bunlara karşı duyarlı olup istedikleri yanıtları verdiğiniz takdirde size güvenleri artacaktır. Ağladığında rahatının kaçtığını, acıktığını anlayıp onu doyurun, güldüğünde oyun istediğini anlayıp onunla oynayın.
Bebeğinizle konuşun,hikayeler okuyun, şarkılar söyleyin. Bebeğiniz söylediklerinizin anlamını bilmese bile bu konuşma ve dil öğrenme kapasitesini arttıracaktır. Araştırmalara göre bebeğiyle sık sık konuşan annelerin bebekleri 2 yaşına geldiğinde bebekleri ile seyrek konuşan annelerin bebeklerine oranla 300 kelime daha fazla bilmektedirler. Okuma yetenekleri de gelişmektedir. Çocuğunuza resimli kitaplar okumanız ve ona resimlerde gördüklerini sormanız onun beyin gelişimine olumlu etki yapacaktır.
Belirli kalıplar ve alışkanlıklar oluşturun: Böylece çocuklar ne beklemeleri gerektiğini öğreneceklerdir. Örneğin her gün uyuma vaktinde perdeleri kapatmanız ve ninni söylemeniz onun yatağa girme vaktini öğrenmesini sağlar.Bu tür etkileşimler çocuğa ne yapması gerektiğini tahmin etmeyi öğretecektir.
Çocuğunuzun oyun oynaması, merak etmesi ve keşfetmesi için onu cesaretlendirin. Ona oyun oynarken eşlik edin ve yeni oyunlar öğretin. Biraz daha büyüdüğünde ise arkadaşları ile oynamasını, meraklarını gidermesini mümkün olduğunca engellemeyin.
Seyrettiği TV programları konusunda seçici olun: Küçük çocukların hayal ile gerçek arasındaki farkı yeni yeni öğrenmekte olduğunu unutmayın. Bazı programlar çocuğun kelime hazinesini geliştirebilir ancak bazıları da çocuğun kafasını karıştırır ve korkutur. Bu nedenle çocuğun seyrettiği programlar konusunda seçici olmalısınız. Televizyonu asla bir bebek bakıcısı gibi çocuğunuzu oyalayabilecek bir aracı olarak görmeyin.
Çocuğunuzu disiplinize edin ve bazı limitler koyun:
Çocuğunuzun ihtiyaçlarını dile getirmesine izin verin. Onu dinlerken tarafsız ve olumlu olun. Yapmasını istemediğiniz şeyleri sebepleri ile birlikte sevgi ile anlatmaya gayret gösterin. Bazı davranışlarının diğer insanları da etkileyebileceğini anlatın. Duygularını, hayal kırıklıklarını anlatmalarına yardımcı olun. Olumlu davranışlarını onaylayın. Verdiğiniz görevler de aşırıya kaçmayın.
Her bir çocuğun bir diğerinden farklı olduğunu unutmayın. Her çocuğun kendine özgü bir kişiliği vardır ve büyüme özellikleri de farklıdır. Çocuğunuzu kardeşleri veya başka çocuklarla kıyaslamayın. Kendine özgü kişiliğini yansıtmasına yardımcı olun.
Çocuğunuzu kreş veya anaokuluna vermeniz gerekiyorsa seçimde özenli olun. Bu seçim ailenin en önemli kararlarından biri olacaktır.Çünkü seçtiğiniz kuruluş çocuğunuzun erken beyin gelişiminde çok önemli rol oynayacaktır.Öncelikle çocuğunuzu vermeyi düşündüğünüz merkezi kendiniz görün, değerlendirin.
Son olarak kendinize de özen gösterin. Anne-baba çocuğun yaşamının en önemli parçalarıdır. Bebeğinize tüm ihtiyaçlarını ancak sizler sağlayabilirsiniz. Bu sebeple kendi sağlığınız, mutluluğunuz çok önemlidir. İyi beslenin, gerekli tıbbi kontrollerinizi zamanında yaptırın, egzersiz yapın, dinlenmenize özen gösterin, kendinize de zaman ayırın. Ancak böyle iyi ana-baba olabilirsiniz.
Son yıllarda teknolojideki ilerleme ile birlikte insan beyni ile ilgili şaşırtıcı gerçekler ortaya çıkmaya başladı. PET scan (positron-emision tomografi) adlı teknoloji ile bilim adamları beyinin faaliyetlerini görmeye ve ölçmeye başladılar.
Eskiden beyin gelişiminin genetik faktörlere bağlı olduğu, dışarıdan yapılacak müdahalelerin beyin gelişiminde fazla rol oynayamayacağı düşünülürdü. Ancak son zamanlarda bilim adamları arasındaki yaygın kanıya göre çevre faktörü beyin gelişiminde olumlu veya olumsuz yönde çok önemli bir rol oynamaktadır.
5 aylık fetus 5 duyunun duymak ve dokunmak olmak üzere ikisine sahip olur. Küçücük kafasında her dakika 50.000 yeni hücre oluşmaktadır. Beyin öyle hızlı gelişmektedir ki 6. ayda hızla büyüyen beyin kabuğu kafatasına sığmak için kıvrımlar oluşturmaya başlar. 7. ayda fetus beyni tüm yaşamı boyunca sahip olacağı 100 milyar beyin hücresinin hemen tamamını oluşturmuştur.
Her bebek düşünme, görme, duygu gibi beyin fonksiyonlarından sorumlu yaklaşık 100 milyar sinir hücresi ile doğar. Hayatın ilerleyen dönemlerinde ise bu doğuştan gelen 100 milyar sinir hücresinin üzerine yenileri üretilmemektedir.
Sinir hücreleri sinaps adı verilen küçücük boşluklarla birbirlerine bağlanırlar ve beynin çeşitli fonksiyonlarını yerine getiren kümeler oluştururlar.Doğumdan sonraki ilk sekiz ay boyunca sinir hücreleri arasında bağ oluşumu şaşırtıcı derecede hızlıdır. Sekiz ayın sonunda yaklaşık 1000 tirilyon sinaps oluşmuştur. Bu sinapsların günlük yaşamdaki ihtiyaclara ve uyaranlara bağlı olarak bir kısmı korunur, kullanılmayanlar ise zamanla kaybolur ve çocuk 10 yaşlarına geldiğinde sinaps sayısı erişkinlerdeki seviyesine ( 500 tirilyon) iner.
Yaşamın ilk aylarında oluşan bu bağlantılar bebeğe dışarıdan gelen uyaranlarla güçlendirilmekte ve kalıcı hale getirilmektedir. Bu uyaranları verenler de çoğunlukla bebeğin anne baba ve yakın çevresi ile bakımında yardımcı olan kişilerdir.
Görme ve konuşma yeteneğini oluşturan beyin sistemleri çok erken dönemlerde şekillenmektedir.(ilk 8 ay) Araştırmalar bebeğin doğumundan hemen sonraki erken dönemlerden başlamak üzere gördüğü ve duyduğu tüm olayların ileriki donemlerde kendi görüş ve konuşma yetenekleri üzerinde derin bir etki bıraktığını ve şekillendirdiğini göstermektedir.
Öğrenme yeteneği 3-10 yaşları arasında en üst seviyelere ulaşır ancak ömür boyu devam eder.
10-18 ay arasında bebeğin duyguları gelişmektedir. Duygular uzun vadeli bellek ile yakından ilişkilidir.
İlk 10 yıl boyunca müzik, dil eğitimi ve diğer ömür boyu sürecek yetenekler öğrenilmektedir.
Burada kısaca beyinin bölümlerinden de söz etmemiz gerekirse:
Serebral Kortex: Beyinin yüzeyindeki ince kabuktur.
Oksipital Lob:Kafanın arka tarafında yer alır ve görme işlevi ile ilgilidir.
Temporal Lob:Tabanda yer alır. Duyma, konuşma ve dil gelişimi ile ilgilidir.
Parietal Lob:Yanlarda yer alır.Duyusal uyaranlar ile ilgilidir.
Frontal Lob:Alın kısmında yer alır. Konuları değerlendirme ve problem çözme işlevi burada yapılır.
Limbik Sistem: Duygular ve uzun vadeli belleği kontrol eder.
Beyincik:Otomatik hareketleri ve dengeyi kontrol eder.
Tüm bu gelişme sürecinde bebeğin çevresi ve yaşam koşulları önemli rol oynamaktadır. Evdeki sıcak ilişkiler ve mutlu ortam beyin gelişiminde olumlu rol oynayacak, bunun tersi olarak gergin ortam ise olumsuz bir rol oynayacaktır.
Bebeğin ebeveynlerinin ve bakımından sorumlu olan kişilerin beyin gelişiminde rol oynayacakları kaçınılmazdır. Bu sebeple aşağıda dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta verilmiştir.
Sıcak ve sevecen olmalısınız: Çocuklar ilişkilerinde duygusaldırlar.Bebeğinize sevgi ile yaklaştığınız takdirde sevgiyi öğrenecektir. Bebeğinize gülümseyin, onunla konuşun, ona dokunun, şarkı söyleyin. İhmal edilen bebeklerin beyinlerinin tüm bölgeleri gelişmesini tamamlayamazlar. Ayrıca özellikle ona dokunmakla beynindeki büyüme hormonu salgılanmasını arttırırsınız.Günde 3 kez onbeşer dakiklık hafif masajlar yapın. Konuşurken cildinizin birbirinize temasını sağlayın.
Bebeğinizin çıkardığı seslere, yüz ifadelerine ve hareketlerine karşı duyarlı olun. Bebekler kendilerini ifade etmek için kelimeleri kullanamazlar. Onların kendilerini ifade etme biçimi çıkardıkları sesler, yüz ifadeleri ve hareketleridir. Bunlara karşı duyarlı olup istedikleri yanıtları verdiğiniz takdirde size güvenleri artacaktır. Ağladığında rahatının kaçtığını, acıktığını anlayıp onu doyurun, güldüğünde oyun istediğini anlayıp onunla oynayın.
Bebeğinizle konuşun,hikayeler okuyun, şarkılar söyleyin. Bebeğiniz söylediklerinizin anlamını bilmese bile bu konuşma ve dil öğrenme kapasitesini arttıracaktır. Araştırmalara göre bebeğiyle sık sık konuşan annelerin bebekleri 2 yaşına geldiğinde bebekleri ile seyrek konuşan annelerin bebeklerine oranla 300 kelime daha fazla bilmektedirler. Okuma yetenekleri de gelişmektedir. Çocuğunuza resimli kitaplar okumanız ve ona resimlerde gördüklerini sormanız onun beyin gelişimine olumlu etki yapacaktır.
Belirli kalıplar ve alışkanlıklar oluşturun: Böylece çocuklar ne beklemeleri gerektiğini öğreneceklerdir. Örneğin her gün uyuma vaktinde perdeleri kapatmanız ve ninni söylemeniz onun yatağa girme vaktini öğrenmesini sağlar.Bu tür etkileşimler çocuğa ne yapması gerektiğini tahmin etmeyi öğretecektir.
Çocuğunuzun oyun oynaması, merak etmesi ve keşfetmesi için onu cesaretlendirin. Ona oyun oynarken eşlik edin ve yeni oyunlar öğretin. Biraz daha büyüdüğünde ise arkadaşları ile oynamasını, meraklarını gidermesini mümkün olduğunca engellemeyin.
Seyrettiği TV programları konusunda seçici olun: Küçük çocukların hayal ile gerçek arasındaki farkı yeni yeni öğrenmekte olduğunu unutmayın. Bazı programlar çocuğun kelime hazinesini geliştirebilir ancak bazıları da çocuğun kafasını karıştırır ve korkutur. Bu nedenle çocuğun seyrettiği programlar konusunda seçici olmalısınız. Televizyonu asla bir bebek bakıcısı gibi çocuğunuzu oyalayabilecek bir aracı olarak görmeyin.
Çocuğunuzu disiplinize edin ve bazı limitler koyun:
Çocuğunuzun ihtiyaçlarını dile getirmesine izin verin. Onu dinlerken tarafsız ve olumlu olun. Yapmasını istemediğiniz şeyleri sebepleri ile birlikte sevgi ile anlatmaya gayret gösterin. Bazı davranışlarının diğer insanları da etkileyebileceğini anlatın. Duygularını, hayal kırıklıklarını anlatmalarına yardımcı olun. Olumlu davranışlarını onaylayın. Verdiğiniz görevler de aşırıya kaçmayın.
Her bir çocuğun bir diğerinden farklı olduğunu unutmayın. Her çocuğun kendine özgü bir kişiliği vardır ve büyüme özellikleri de farklıdır. Çocuğunuzu kardeşleri veya başka çocuklarla kıyaslamayın. Kendine özgü kişiliğini yansıtmasına yardımcı olun.
Çocuğunuzu kreş veya anaokuluna vermeniz gerekiyorsa seçimde özenli olun. Bu seçim ailenin en önemli kararlarından biri olacaktır.Çünkü seçtiğiniz kuruluş çocuğunuzun erken beyin gelişiminde çok önemli rol oynayacaktır.Öncelikle çocuğunuzu vermeyi düşündüğünüz merkezi kendiniz görün, değerlendirin.
Son olarak kendinize de özen gösterin. Anne-baba çocuğun yaşamının en önemli parçalarıdır. Bebeğinize tüm ihtiyaçlarını ancak sizler sağlayabilirsiniz. Bu sebeple kendi sağlığınız, mutluluğunuz çok önemlidir. İyi beslenin, gerekli tıbbi kontrollerinizi zamanında yaptırın, egzersiz yapın, dinlenmenize özen gösterin, kendinize de zaman ayırın. Ancak böyle iyi ana-baba olabilirsiniz.