- 1 Ocak 2011
- 1.293
- 1.611
- 358
2k1 seninle daha önce yazışmıştık. Aynı olayı ve sonrasında da aynı şeyleri yaşayan biri olarak duygularını paylaşıyorum. Keşke aynı şehirde yaşasaydık da karşılıklı görüşüp dertleşebilseydik. Ben de kendimi çok yalnız hissediyorum. Sanki çok basit bir olay yaşamışım gibi davranıldı bana da. Eşimin annesi yavrumu defnettiğimiz gün eve geldiğimizde artık olayı kapatmam gerektiğini, kendisinin de geçmişte böyle birşey yaşadığını fakat evladını bir kez olsun mezarında ziyaret etmediğini söylemişti. 1. ayın sonunda kendine gel artık eşini ve kızını düşünmelisin dedi. Sonrasında da yazlığa gitti, hala orada. Halbuki tek yaptığım şey ağlayıp sızlamak değil, üzüntümü, özlemimi ifade etmekti. Su kesem açıldı hastanelik oldum, bebeğimi kurtarmak adına hayatımla ilgili riskler aldığım için hayatım tehlikeye girdi, firmamdan bayan personel dışında ziyarete gelen olmadı, doğumumu yaptım, yıllardır çalıştığım firmamdan gözaydını veren sadece birkaç kişi oldu. Yine kimse gelmedi. Yavrumu kaybettiğim gün mezarlıktan dönerken kız arkadaşlardan biri aradı. Telefonda bağıra bağıra ''söyle herkese kimse gözaydını vermedi'', ''arayıp sormadı, şimdi de başsağlığı için aramasınlar'' diye ağladım. İşe geri başladım. Geçmiş olsun diyen okumuş cahiller oldu. Sanki yaşayan bebeği kaybetmiş değil de düşük yapmışım gibi. Hergün kahroluyorum. Bebeğimin kesesinin açıldığı günden önceki 4-5 gün çok stresliydim. Muhtemelen onlar sebep oldu buna ama dile getiremiyorum bile. Üst yöneticim nasıl olsa bunun kolu kanadı kırık deyip,işe geri döndüğüm ilk birkaç hafta iyice yüklendi bana, haksız yere azarladığı durumlar oldu (sanırım izinli olduğum dönemin acısını çıkarıyor) Oda arkadaşımın eşi doğum yapıyor. Herkes doğumu konuşuyor. Acaba kime benzeyecek, ne kadar şeker olacak falan filan. Kimsenin benim duygularımı umursadığı yok. Böyle acı bir olay, vicdansız bir insanın başına değil de benim gibi her canlıyı seven-koruyan vicdanlı bir insanın başına nasıl geldi anlamıyorum. Eğer bu bir sınav ise herkesin zayıf olduğu konuda sınav vermesi gerekmez mi? Ben de dayanamıyorum artık. Kendimi yapayalnız hissediyorum. İçim içimi yiyor. Benim kaybımda hastane ve doktor hataları da var. Yanlış seçimlerimden dolayı kendime de çok kızıyorum.
Ben de o kadar isterdim ki sadece aynı acıyı yaşadığım insanlarla iletişim halinde olmayı. Çünkü geri kalan hiç kimse anlamıyor..
Ahh o halimden anlamayanlar insanlar.. Etrafta doğum vb. muhabbetler olması çok kötü. Ama düşünmüyorlar işte halimizi, düşünmeyecekler de, biz zamanla onları duymamaya alışacağız sanırım.
Ben de çok isterdim, aynı şehirde olalım, birbirimize sarılalım, birini rahatsız edeceğimizi düşünmeden doya doya çocuklarımızdan bahsedelim
Bütün gün oğlumdan bahsetsem sıkılmam herhalde.. İnsanın 1 saniye aklından çıkmaz mı, gerçekten çıkmıyor. Onunla uyanıp, onunla uyuyorum.. Aşkım benim.
Canım ne şekilde yaşayacağımızı bilmiyoruz ama yaşadığımız herşey sınav. Birilerini suçlama, bir şeyler vesile oldu ve olanlar oldu, hele kendini hiç suçlama, yapabileceğin bir şey olsaydı zaten yapmış olurdun. Rabbim bunu uygun gördüğü için bunu yaşıyoruz. Kuzularımız o kadar şanslı ki, cennetteler.