Başıma gelen minik tatlış(!) rezillikler kepazelikler

Dışarıdan bakılınca öyle görünmediğini anlıyorum, hayatta daha neler var, zaten o yüzden "minik tatlış" diye nitelendirdim. Çok heyecanlandım ya anlayın beni. Geçen Ekim ayında tüm cesaretimle buluşalım dedim ama kibarca hayır demesi kırmıştı beni. Ben fırlama bir tip değilim duygusal ve kırılganım. Ekim ayından sonra onu silmiştim aklımdan, unutmuştum. Ummadığım anda karşıma çıktı üstelik 15 masa varken aynı masaya düştük! Heyecanlandım, utandım bana kibarca hayır demesi aklıma geldi "acaba buraya bilerek geldiğimi mi düşünür" diye endişelendim. Ve işin kötüsü ben onu unutmuştum bu geçen sürede, onu gördükten sonra ona karşı baskıladığım tüm duygularım tekrar canlandı adeta tsunami gibi, çok hoşlanmıştım ondan, yine bunu hatırladım.
Hicbir rezillik yok olayda, kahve teklifi kibarca reddedilen ilk kisi de siz degilsiniz. Sakin ol sampiyon dunya sen ve o adamin etrafinda donmuyor, sadece tesaduf
 
Benim bir tavsiyem var aklınıza herhangi bir şey getirmeyin maşallah bütün evren sizin aklınıza hizmet ediyor bizi bırakıp
Tüm aklınıza gelenler başınıza gelmiş

Paulu tanıyan fransız hanımın arkadaşı olmak çok zor
 
Ay okurken içim şişti. Rezillik o kadar yok ki neredeyse sıkıcı bulacaktım yazdıklarınızı ama gereksiz gerginliğinizi burdan bile hissedebilmek bir miktar heyecan kattı. Gerçekten gergin, kasıntı ve karamsar bir imaj çiziyor bu yazdıklarınız. Bir de anlattıklarınız bana şunu hissettirdi sizinki tecrübesizlikten çok bazı kalıplara sıkışmak gibi. Nasıl ifade etsem bilemedim örneğin kadın hemen evet derse veya ilgisini gösterirse erkek onu cepte görür, şöyle yapan erkek kadını ‘kullanmaya’ çalışıyordur, böyle yaparsam kesin şöyle görünürüm gibi. Bu tarz inançlarınız varsa tecrübesiz kalmaya devam edersiniz. Biraz rahat ve kendiniz olun rezillik falan yok ortada
 
sanki roman yazmaya çalışıyorsunuz da bir sosyal deney gibi üzerimizde deniyorsunuz gibi geldi:KK70:
durumda en ufak rezillik bile yok, ex flörte cool görüneyim diye anlamadan sosyal olmuşsunuz sadece.. bu kadar takılmayın, eminim ki Paul beyefendi bile bu kadar takılmamıştır. aranızda kan davası yok nihayetinde, bir merhaba deseniz bu kadar görmemeye çalışmaktan daha normal olabilirdi. böyle taktiklerle, cool olmalarla, vay efendim karşımdaki şöyle mi düşündü böyle mi gözüktümlerle hiçbir ilişkide ilerleyemezsiniz. türk erkeklerin etkisine fazla kapılmışsınız:KK70:kibarca reddetmek bir rezillik olmuyor, hele karşılaşmak hiç..
 
Merhaba hanımlar. Belki hatırlayan olur, ben birkaç ay önce bir konu açmıştım. Kadın-erkek ilişkileri konusunda deneyimli hanımların tavsiyelerni bekliyorum çünkü habire madara olmaktan bıktım elin adamı karşısında. Kısaca hatırlatayım: ben bir proje için geçici olarak başka bir ülkedeyim. Geçen senenin sonunda bu ülkede benim gibi yabancı olan bir Fransız erkekle tanışmış ve ondan hoşlanmıştım, ismi Paul'dü. Paul de benden hoşlandığı izlenimini vermişti ve ilgiliydi bana, ama ben ondan çok hoşlandığım için kasılmıştım ve şehir dışında minik kasabaya gitme davetine sıcak bakmamıştım, sonra Paul'ün ilgisi azalmıştı ve ara ara mesajla yoklasa da girişimde bulunmamıştı. Son olarak ben bu Ekim ayı başında tüm cesaretimi tolayıp kahve içmeye gidelim teklifi yapmıştım ama Paul kibar bir şekilde "ay yoğunum bu aralar, yakında görüşürüz inşallah" tarzı bir cevap vermişti ve ben çok üzülmüştüm hatırlarsanız. O üzüntüyle buraya konu açmıştım siz de Paul'ü boşver önüne bak demiştiniz.O günden sonra öyle yaptım ben işime gücüme baktım ve Paul kafamdan tamamen çıktı. İlk anda onu sosyal medyamdan silmeyi düşünmüştüm o öfkeyle onu bile yapmadım yani o derece unuttum onu.

Yaşadığım bu şehirde orta yaşlı Fransız bir hanım var, bazı konularda bana yardımcı olmuştu. Bir gün beni arayıp şirketinin yemek organizasyonuna davet etti, gelirim dedim. Çünkü çok bunalmıştım ve sosyalliğe ihtiyacım vardı. Yemek günü ben saç makyaj vs. yaptırdım şık giyindim. Akşama hazırlanırken aklıma Paul geldi, o da Fransız ya, "ya Paul de ordaysa" diye aklımdan geçti. Bir de çok önceden bu hanımla Paul'ün fotosunu görmüştüm sosyal medyada birbirlerini tanıyorlar. Sonra kendi kendime "yok ya ne işi var, o gecelere akar partiler, şirket yemeğine gelmez, hem belki memleketine gitmiştir zaten noel için" diye düşünüp bu düşünceyi sildim aklımdan.

Ama hanımlar aklıma gelen başıma geldi! Yemeğin olduğu salona gittim, yemek öncesi kokteyl vardı ve birileri konuşma yapıyordu ve yan tarafta Paul'ün olduğunu farkettim! Eyvah eyvah dedim, sakin olmaya çalıştım kokteylin olduğu salonun en ucuna geçip dikkatimi konuşmalara verdim. Beni davet eden Fransız hanım dışında kimseyi tanımıyordum o ortamda, o hanım da meşguldü konuklarla ilgileniyordu. Neyse kokteyl faslını atlattık bir şekilde. Ama esas rezillik silsilesi yeni başlıyordu neden mi? Yemeğin olacağı salona ilerledim bir panoda hangi masada kimin oturduğu yazıyordu. Yaklaşık 15 masa vardı ve bilin bakalım ne gördüm, benim masamda Paul'ün de ismi vardı!! O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü ve topuklamaya karar verdim arkama bir döndüm, baktım beni davet eden Fransız hanım "angleangle, hoşgeldin seni gördüğüme çok sevindim" diye bana doğru geliyor! Topuklayamadım, "ben gidiyorum" diyemedim ve çaresizce yemek salonuna doğru ilerledim ama inanılmaz panik haldeydim ve gerilmiştim. Masada onunla yanyana gelmekten korkuyordum ve neyse ki onunla yanyana oturmamayı başardım ama öyle bir şekilde oturduk ki o benim karşımdaydı, masa yuvarlaktı ve yanlamasına doğru karşımdaydı yani (garip bir tarif oldu idare edin). Hatta telefonumu masanın o tarafına koymuşum unutmuşum, bir baktım Paul elinde benim telefonum "b u kimin?" diye soruyor rezalet kere rezalet! "Aaa benim o" deyip aldım telefonu. Ben berbat bir haldeydim vücudumdam ter boşalıyor kalbim çarpıyordu ve Paul'le göz göze gelmemek için azami gayret sarfettim. Neyse ki yanımda İsveçli bir hanım oturuyordu o hanıma minnettarım kendisi farkında değildir tabi:) Çünkü yemek boyunca ona dönüp onunla sohbet ettim. Ben normalde konuşkan sosyal kelebek tarzı biri değilim ama öyle gergindim ki dilime vurdu, beynimdeki "kahve içme teklifini redddeden adam karşında rezil oldun" diyen sesi duymamak için kendimi sohbete vurdum. Sağ tarafımda da Hollandalı fırlama bir abi vardı, ilerleyen dakikalarda o da sohbete katıldı. Ben gerildikçe kendimi sohbete vurdum şarapları içtim ve içimden adeta dişi Cem Yılmaz çıktı şakalar komiklikler espriler kahkahalar o biçim bende. Bu arada Paul'ün bana şaşkınlık ve hayranlık karışımı şekilde baktığını farkettim (hayranlık kısmı benim yorumum oalbilir tabi) ama ben ona bakmamak için çok kastım eminim farketti. Bir ara lavaboya gittim elimi yıkarken başka biri grip kapıyı aralık bıraktı, bir baktım aralık kapıdan ve koridordaki Paul ile gözgöze geldik ve kalp krizi geçireceğim sandım lavabodan çıkışta o Ekim ayındaki rezillikten bahsedecek sandım neyse ki benle konuşmaya kalkmadı. Yemeğin olduğu kapalı alanın yan tarafında bir bahçe var, bir süre sonra insanların çoğu o bahçeye hava almaya sigara içmeye vs. çıkmıştı Paul de o taraftaydı. Ben "bana ayrılan sürenin sonuna geldik" diye düşündüm, zaten konuştuğum İsveçli hanım çoktan gitmişti ve Hollandalı fırlama abi de içkiyi fazla kaçırmıştı ve bana yürüme girişimlerinde bulunmaya başlamıştı. Taksi çağırdım ve taksiye gitmem için o küçük bahçeden geçmem gerekiyordu, Paul bahçede biriyle konuşuyordu camdan görüyordum. Çaresiz geçmek zorundaydım ve ben naptım dersiniz hanımlar? Filmlerde Şener Şen'in topuklarını vura vura koştuğu gibi koştum bahçeden doğru, sanki çok acelem varmış imajı vermeye çalıştım ama Paul farketti eminim ve napıyo bu salak demiştir. Gerizekalılık bende ahh keşke telefonla konuşuyor gibi yaparak koşsaydım daha iyi olacaktı aklıma gelmedi o an. Kısaca hanımlar, benim açımdan rezil bir geceydi ama "tamam rezillik oldu ama en azından şıktım güzeldim Paul beni bu şekilde gördü ve neşeliyken, sohbet ederken gördü. komedi eşittir trajedi artı zaman, şimdi utanıyorum ama ilerde güleceğim" diye düşünüp kendimi teselli etmeye çalıştım.

Ama hanımlar rezillik silsilesi burda bitmemişti bitmiyordu. Paul bana sosyal medyadan mesaj attı şu şekilde "angleangle selam nasılsın? geçen gece birlikte konuşmadık yazık oldu." aynen böyle yazdı ben şok oldum çünkü beklemiyordum böyle bir mesaj. ne yazacağımı bilemedim görmezden gelsen bir dert cevap yazsan bir dert. Görmezden gelsen cevap vermesen "bu kız bana nasıl kapılmış" diye düşünecek, ki yemekte ona bakmamaya çalıştığımı söylemiştim ve bir söz vardır bilirsiniz: "bir yere bakıyorsan orda ilgilendiğin birşey vardır. biryere hiç bakmıyorsan orda kesinlikle ilgilendiğin birşey vardır." :) anladınız sanırım beni. zaten o gece yeterince rezil oldum cool olmak cool görünmek istiyorum artık ama ne yazsam bilemedim.

"aaa lenslerimi takmamıştım o sen miydin tanımayadım?" (yer mi bilemedim)

"ya ben aslında sana merhaba dedim sen duymadın" (36 yaşında uyanık biri bunu da yemez ve gülünç duruma düşmek istemiyorum)

"Üzgünüm erken ayrılmak zorundaydım" (bu bir nebze daha cool göründü bana)

Hiç cevap vermemek ya da

Gülümsene emojisi koymak

Tavsiyelerinizi bekliyorum hanımlar artık daha fazla rezil olmak gülünç duruma düşmek istemiyorum :KK43:
Aman Allahım, nasıl olur nasıl, bütün bunlar imkansız, şaka gibi😎
 
hayır yani tuvaletin kapısından seni görünce eyvah ekim ayındaki rezilliği konuşacak diye düşünmek nasıl bir kafa🙈
hey merhana nasıl reddettim ama ekim ayında kahve içme teklifini, birde eski türk filmi kötü erkek kahkası patlattı mı tamamdır.
 
Aman allahım inanamıyorum , kalbim yerinden çıkmak üzere … kendinizi bu kadar ön planda tutmanıza gerek yok bence, nihayetinde ex flörtle karşılaşılmış aksam yemeği. Eminim adam “bu kızı sanki bir yerden hatırlar gibiyim” diye düşünüp geçmiştir .
 
O değilde kimseye yurt dışında Türk olduğunuzu söylediniz mi ? Acaba bizi ondan mı istemiyorlar dhhshdjs ne Paulmuş. :KK70:
 
Neden kastınız kendinizi beğeniyoawrsanız kabul etseydiniz Paul un teklifini başta. Avrupalı erkekler anlamazlar öyle naz niyaz beğenseydi kabul ederdi diye düşünmüştür düz mantık. Orda kızlar da böyle garip tavırlar takınmıyor yaşamak isterse yaşıyor istemezse zaten söylüyor. Kendini ağırdan satmak diye birşey yok yani onların kültüründe. O akşamda Paul e bir selam verip ayak üstü konuşmalıydınız koşmalar aynı masada görmezden gelmeler falan tipik 18 yaş Türk kızı tepkileri 🙄
Selam Paul evet fırsat olmadı sohbet etmeye o akşam iyiyim sen nasılsın diyebilirsin artık
 
bahaneye gerek yok. evet konuşamadık maalesef, nasılsın nasıl gidiyor? gibi bir şey yaz bence. cevapsız bırakmana gerek yok ya asıl cevap vermemen garip bence. masada selam vermemen de tuhaf olmuş. olmadı ‘konuşursak garip olur gibi hissettim biraz da alkollüydüm selam veremedim kusura bakma, nasılsın’ gibi bir şey yaz.
 
Aman allahım inanamıyorum , kalbim yerinden çıkmak üzere … kendinizi bu kadar ön planda tutmanıza gerek yok bence, nihayetinde ex flörtle karşılaşılmış aksam yemeği. Eminim adam “bu kızı sanki bir yerden hatırlar gibiyim” diye düşünüp geçmiştir .

İyi de öyle düşünseydi sonradan mesaj yazmazdı ki. Ayrıca yemek boyunca şaşkın bir hali vardı ilk anda tanıdı beni.
Gerçekten aynı masada oturduğunuz ve tanıdığınız bir insana selam verip hal hatır sormadınız mı?

bahaneye gerek yok. evet konuşamadık maalesef, nasılsın nasıl gidiyor? gibi bir şey yaz bence. cevapsız bırakmana gerek yok ya asıl cevap vermemen garip bence. masada selam vermemen de tuhaf olmuş. olmadı ‘konuşursak garip olur gibi hissettim biraz da alkollüydüm selam veremedim kusura bakma, nasılsın’ gibi bir şey yaz.
Aynı masada oturduk ama yanyana oturmadığımızı söylemiştim, Paul ile aramızda iki kişi daha vardı ve ortam da gürültülüydü, takdir edersiniz ki bu şartlarda uzaktan doğru konuşmak zor. Ayrıca aslında o bana selam verebilirdi! Ben sonradan yemeğin sosyal medyadaki fotoğraflarından gördüm ki Paul'ün çalıştığı şirket de katkıda bulunmuş bu organizasyona, kısaca Paul ev sahibi sayılıyordu, kapı aralığından kaçamak bakışlar atmak yerine ev sahibi olarak ilk selamı verip hoşgeldin diyebilirdi. Ve ben o ortamda, beni davet eden kadın dışında kimseyi tanımıyordum Paul ise maşallah herkesi tanıyordu.
 
LGörmezden gelsen cevap vermesen "bu kız bana nasıl kapılmış" diye düşünecek, ki yemekte ona bakmamaya çalıştığımı söylemiştim ve bir söz vardır bilirsiniz: "bir yere bakıyorsan orda ilgilendiğin birşey vardır. biryere hiç bakmıyorsan orda kesinlikle ilgilendiğin birşey vardır." :)
İlginç bir bakış açısı, DMlere dönmeyen herkes hoşlanıyor çünkü 😅 öyle mi? Bence tam tersi olur. Biri benim mesajıma cevap vermese beni sallamadigini düşünürüm. Aynı sekilde ben de sadece sallamadigim biri yazinca 'amaaan, salça' derim, cevap atmam
 
Gerzo Paul'un sana dibi düştü, ee sen de pas vermedin,şimdi nabız yokluyor çakal Carlos:KK62: gayet doğal davranıp salavatla derim.
 
X