- 12 Temmuz 2006
- 55.525
- 212.864
- 52
ikisine de karsı cıkmak da yetmez ki mune,
insanların tercihlerinin ve kisilik haklarına saldırı kabul edilebilecek eylemlerin, sucların da önüne gecilmesi, meydanlarda hedef gosterilmemesi ve düsünce farklılıkları olsa dahi şahısa yonelik saygının toplumsallasması gerekiyor... bunda bile eksigiz.
ayrıca bir mesajında cok guzel yazmıssın,
insanların ne giyindikleriyle ugrasana kadar bilim icin, insanlık icin ne yapabiliriz,
ve basta yasam hakkı olmak uzere barınma, beslenme, egitim, saglık gibi temel hakların sorunsuz saglanması icin nasıl bir yontem izlenilmeli buna daha cok kafa yorup,
ahlaksızlıgı da bunların olmadıgı kosulların nedenlerini sorgularken yapılan cıkarımlar uzerinden tanımlamak gerek.
devlet dedigin oylar ile belirlenen iktidar anlamına gelmiyor ki.
senin yazdıgın gibi insanlar nasıl gecinecegini dusunuyorken, yıl olmus 2015 teleferikle canını tehlikeye atarak okula gitmesi beklenen cocuklar varken nasıl bir gelecekten bahsediyoruz tekrar düşünmek gerek.
athenenoctua,
biz yıllar yılı öyle bir hale geldik ki sanki etrafımızda görünmez bir çember var ve biz hep o çember içinde dönüp duruyoruz, sürekli aynı şeyler irdeleniyor, bizde demek en büyük sorunlar bunlarmış deyip ötesini berisini sorgulamıyoruz.
Halbuki biz ilerlemeliyiz, üretmeliyiz, sorgulamalıyız, hep verilen kadarıyle yetinmişiz, maaşlarımıza 3 kuruş zam yapıldığında çocuklar gibi sevinip bunu lütfedilmiş gibi görüyoruz veya bir sınıfa akıllı tahta konduğunda, oysa ne kadar çok mağdur öğrenci var, teleferikle geçen çocuklar örneklerden yalnızca bir tanesi.
Ya da ne bileyim bu çağda bir köyde işi çocuklara eğitim vermek olan gencecik bir öğretmenin sınıfta soba yaktığını, sınıfı temizlediğini görünce o bir kanatsız melek, eğitim neferi diye gurur duyuyoruz, aslında o gencecik öğretmenin soba yakıyor olmasından yüzümüzün kızarması gerekirken.
Petrol $ bazında tüm Dünya'da düşüş yaşarken, fiyatı düşmesi gerekirken bizde hala zamlanmaya devam edip benzini yüksek bedellerle alınca arabamız olmasının dayanılmaz mutluluğunu yaşıyoruz.
Bilim, valla oralara gelemedik bile çünkü döndolaş sokak çıkmaz sokak gibi hep aynı kelamlar dolaşıyor etrafta.
Çok şey yapabilirdik, yapabiliriz fakat kendimizi geliştirmedikçe, anlayıp dinlemeyi ve dahi sorgulamayı ve beklentilerimizin çıtasını yükseltip bu beklentileri bireysel değil topluma yararlı bir forma sokmadığımız sürece 30 yıl daha geçse aynı şeyleri sorgular bulacağız kendimizi.